9 Nisan 2016 Cumartesi

KOCAM SANAL SEKS İLE BAŞLATTI GERÇEK OLDU........ve........... Kardeşime ilk deneyimini ben yaşattım........ve........... BODRUM’DA ÜÇLÜ AŞK – Part 1 .........ve..........sebnem-devam

   
  Merhaba sekshikayeleritrx.net okurları. 30 yaşında evli bir kadınım. Adım Buket. Üç yıllık evliyim ev hanımıyım. Eşim Mert 33 yaşında işinde gücünde sakin biridir. Seks hayatımız her evli çift gibi gidiyordu. Eşim benimle porno filmler izlemeye, Seks hikayeleri okumaya bayılıyordu. Ben de ona uyuyordum. Çünkü arkasından çok güzel bir gece geçiriyorduk. Beni zevkten delirtiyordu sonrasında olanlar… Kocam Sanal Seks İle Başlattı Gerçek Oldu Zamanla internete takılmaya, beraber chat yapmaya başladık. Erkeklerle konuşmamı istiyordu. Ben ilk başta istemiyordum açıkçası. Onun ısrarları, benim de heyecan duymaya başlamam bizi yabancı erkeklerlerle chat yapmaya itti. Minik sohbetler oluşmaya başladı. Zamanla bu sohbetlerin dozu, erotizm seviyesi artmaya başladı. Fakat bu sohbetler anlık oluyor, orada kalıyordu. Devam ettirecek, düzgün birini bulamıyorduk. Kimisi çok sapık, kimisi aceleci, kimisi ukala… Biz ise bana gerçekten değer verecek, her şeyi paylaşabileceğimiz birini istiyorduk. Zaman içersinde aradığımız kişiyi bulduk, Msn de konuşmaya başladık. Adı Mustafa. 30 Yaşında işi gücü olan evli biriydi. Yıllardır evli bir çiftle tanışamadığından dert yanıyordu. Bizim gerçek olmamızı çok istiyordu. Cam açtık, üzerimde eşofmanlarım vardı. Çok yakışıklı çok kibardı. Hiç acelesi yoktu ve konuşmaları çok seviyeliydi. Sabaha kadar ordan burdan arada seksten sohbet ettik. Her gün konuşuyorduk artık. Eşim varken de yokken de Mustafa’yla sohbetlerimiz devam ediyordu. Benimle gerçekten ilgileniyordu. Benden hoşlanıyordu. Her şey çok iyi gidiyordu. Arada yaramazlıklar da yapıyorduk. Memelerimi anlık açıp göstermekten, kamera karşısında yüzümüz görünmeden amımı okşamaya kadar vardık. O da bize kendi muhteşem aletini gösterdi. Eşimle öpüşürken, ya da eşim beni okşarken bizi izliyor, iltifatlar ediyordu. Fantaziler anlatıp birbirimizi heyecanlandırıyorduk. Camı kapatıp bizi sadece duyabilirken eşimle seks yapıyorduk. Seslerimiz onu çok tahrik  
ediyordu. Biz de inanılmaz haz duyuyorduk bundan.  Bir yıl kadar sürdü bu sohbetler. Mustafa ve eşim artık görüşmek istiyorlar, ben bir türlü olur diyemiyordum. Çok zor bir durum bilirsiniz. Resmen sevgilim vardı her fırsatta görüştüğüm, sanal seks yaptığım… Eşim de bunu biliyordu. İki erkek vardı hayatımda… İkisi de benim mutlu olmam için uğraşıyorlardı gerçekten… Benim sınırlarıma saygı gösteriyordu Mustafa. Her şeyimi biliyordu artık. Ama her şeyimi… Sekte nelerden hoşlandığımı bile… Ve sonunda, nihayet ben de eşimin isteğine uyup Mustafa’ya buluşalım dedim. Farklı şehirlerdeydik. Bayağı da uzaktık. Kararlaştırdığımız gün, ben her zamanki gibi giyindim. Üzerimde bir kazak altımda uzun etek başımda örtümle onu karşılamaya gittik eşimle. Hiç konuşmuyorduk.  Mustafa otobüsle geldi. Otobüsün içerisindeyken tanımıştım onu. Eşim ayrı bir yerde ben ayrı bir yerdeydim. Tedbirdi bizim için. Hala son aşamada fikrimi değiştirebilirim diye düşünüyordum. Beni görmüş ama tanıyamamıştı. Beni hiç örtülü görmemişti çünkü. Vücudumda neremde ben var, onu bile bilen adam örtümden dolayı beni tanıyamamıştı.  Eşimle tokalaştılar. Hava soğuktu. Benden uzaklaştılar biraz ben indirme peronunda kaldım. Onlar otogara girdiler. Eşim arıyordu. Sen arabaya git dedi. Sadece tamam dedim. Arabaya gitti beklemeye başladım.  Bir an önce eşimin gelmesini ve evimize gitmek istiyordum. 15 dakika sonra ikisi birlikte karşıdan geliyorlardı. Hiç bir şey düşünemiyordum. Eşim direksiyona geçti. Mustafa arkaya oturdu bende öndeydim. Eşim bana gülümsüyordu ben çok tedirgin,  ölesiye heyecanlıydım. Eşim gaza bastı. Mustafa, “Hoşgeldin demeyecek misin Buket?” dedi. Başımı çeviremedim bile heyecandan, titreyen sesimle öylesine bir “Hoşgeldiniz” dedim. Sizli bizli konuşmam onu susturmuştu. Neden öyle dedim bilmiyordum gerçekten. Eve geldik. Ben öndeydim eşimle mustafa arkamdan geliyorlardı. Apartmana girdik. Hızlı hızlı açıyordum kapıları… Sanki biri bizi görecek, yakalayacak, suçluymuşuz 
gibi…  Zemin kattaydı dairemiz. İçeri girdik. Orda göz göze geldik ilk. Salona geçtik. Montunu çıkardı, aldım. Bir elimde montu vardı. Elimi uzatarak,  “Hoş geldin Mustafa” dedim. Sıcacık bakıyordu. Gülümseyerek “Hoş bulduk Buket…” dedi. Öpsem mi, öpmesem mi, yanaktan mı, dudaktan mı derken, heyecandan titreyen elimle sadece tokalaştık. Gidip montunu astım içeri giremiyordum tekrar… Heyecanla kapının önünde bekliyordum. Nihayet kapıyı açıp “Ben yemek hazırlayayım” dedim. Aslında yemek hazırdı. Sofra hazırlanacaktı sadece. Mutfakta bir sigara içtim. Salondaki masaya kurmaya başladım.  “Yardım edelim mi?” dedi eşim. “İyi olur” dedim. Kısa sürede kurduk sofrayı hiç konuşmadan. Yemek yerken de pek konuşmadık. Mustafa’nın yolculuğu ve havaların soğuk olması dışında. Yemekten kalktık sofrayı birlikte topladık. Mustafa “Bulaşığa yardım edeyim mi?” dedi. Eşime baktım kararsızlıkla, onunla yalnız kalmaktan ürküyordum hala… “A, olur tabi, iyi olur” dedi eşim. Biz Mustafa’yla bulaşıkları yıkıyorduk. Benim suskun ve tedirgin halim onun duyarlı gözlerinden kaçmamıştı tabi… “Buket, lütfen rahat ol. Güzel bir akşam geçiririz. Sadece arkadaş gibi. İsterseniz hemen de gidebilirim. İstersen hemen, bu gece giderim. İstersen iki gün burda kalabilirim. Sizi üzecek halim yok. Tüm karar Mert ve senin…” dedi. Onun bu sözleriyle rahatlamıştım. Çünkü istemezsek Mustafa zorlamayacaktı bizi. Bulaşıkları yıkadık. “Baş örtünü çıkarmayacak mısın?” dedi. O söyleyince farkına vardım, hala başımda duruyordu örtü, “Çıkartırım elbette, her zaman taktığım şey değil” dedim. Salona gittik. Saat sekiz olmuştu. Eşim beni çağırdı yatak odasına girdik. Sarıldı “Benim güzel karıcım, nasılsın, kendini nasıl hissediyorsun?” dedi. “Bilmem, sen nasılsın?” dedim. “Ben iyiyim” dedi eşim “Öyleyse ben de iyiyim” dedim. Gülüştük. Uzun bir öpücük kondurdu dudaklarıma. “Anlıyorum, çok heyecanlısın, farkındayım. Ama rahat ol, ne gelirse içinden onu yap bir tanem” dedi ve salona döndü. Çay koydum hemen. Yatak odasına geçip tamamen soyundum. İçime hiç bir şey giymedim. Tek parça  
kırmızı bir abiye elbisem vardı. Üçgen göğüs dekolteli ip askılıydı. Sırtı da dekolteydi. Uzun saçlarımı tokayla en yukarda topladım. Ten rengi ince külotlu çorabımı giydim. Elbisemin etek boyu dizlerimin bir karış üzerindeydi. Kırmızı parlak bir ruj sürdüm dudaklarıma. Aynada baktım kendime. Çok hoş olmuştum. Eşim sesleniyordu “Çay koydum, beş dakikaya geliyorum” dedim. Çay olmuştu. Tepsiye koydum çerezde koydum. Salona gittim, içeri girdiğimde ikisi de şok olmuşlardı. Ben umursamaz davrandım. Rahat olmaya çalışıyordum. Tepsiyi masaya koydum. Eşim   “Aşkım, çok güzel olmuşsun” diyordu. Mustafaya dönüp “Mustafa, sen beğenmedin mi yoksa?” dedim. “Çok beğendim Buket, ama dilim tutuldu, diyecek kelime bulamıyorum” dedi o da… İki erkek tarafından böyle beğenilmek hoşuma gitmişti. Çok heyecanlıydım. Ellerim titriyordu. Arkamı dönüp onlara çayları doldurdum. İkisi de popoma bakıyorlardı emindim. Çayları ikram ederken ikisinin de gözleri yuvalarından çıkacak gibiydi göğüslerime bakarken.
Eşimin yanına oturdum. Mustafa karşımdaydı. Bacak bacak üstüne atttım. Mustafa bacaklarımdan gözlerini alamıyordu. Ne kadar güzel, arzu dolu ve seksi bir kadın olduğumdan bahsediyordu kocam. Eşimin bu konuşmaları beni çok rahatlatıyordu. Mustafa’ya eşiyle arasını sordum. Dışardan bakıldığında güzel bir evliliğinin olduğunu ama cinsel olarak eşinin çok tutucu olduğunu anlattı yana yakıla… Hiç böyle ateşli bir elbiseyle, makyajla karşısına çıkmamış karısı. Kendime inanamıyordum. Neler konuşuyordum elin adamıyla ve üzerimde seksi bir elbiseyle, bacak bacak  üstüne atmış, onun karşısında kocamın yanında… Adamın cinsel hayatından 
bahsediyorduk çok normalmiş gibi… Bir türlü bu düşünceleri kafamdan atamıyordum. Ne kadar rahat davranmaya çalışsam da ellerim  ve sesim titriyordu. Sohbet ediyorduk. Ara sıra konuşacak bir şey kalmayınca Mustafa ya  da eşim devreye giriyor konuşmaya devam ediyorduk. Zaman geçiyordu bir şekilde. Cinsel sohbetler de ediyorduk. Çay bitmişti. Kalktım, mutfağa gidip tekrar çay koydum. Yatak odasına girdim. Mavi askılı kısa eteğimi giydim. O kadar kısaydı ki her yerim görünüyordu. Mavi bir külodum vardı onu da giydim. İçeri girdim.  “Oooo..” dediler ikisi de hayranlıkla… Ben utangaç bir şekilde, tekrar
eşimin yanına oturdum. Mustafanın karşısına… Bacak bacak üstüne atmadım ama, zaten ne kadar uğraşsam da oturduğum yerde, külodumun görünmesine engel olamıyordum. Mustafa da farketmişti rahat edemediğimin sanırım, pek bana bakmamaya çalışıyordu. Sohbet ediyorduk artık daha çok konuşuyordum. Beni konuşturuyorlardı bilerek. Çay için mutfağa gittim.  Eşim arkamdan gelmişti. Mutfakta sarıldı bana uzun uzun öptü dudaklarımı. “Hayatım, hala tedirginsin. Eğer ben istediğim için yapıyorsan söyleyelim adama gitsin” dedi. Hiç bir şey söylemedim. Eşim gitti Mustafanın yanına. Ben mutfakta sigara içiyordum. İkinci sigarayı yakmıştım. Mustafa geldi bu kez… Elim ayağım her yerim titriyordu. “Nasılsın Buket?” “Bak, eğer rahatsız hissediyorsan bana söylemen yeterli..” “Yok rahatsız olmadım aslında… Sadece, duruma alışamadım. Çok tuhaf hissediyorum. Fakat bir şekilde gitmeni asla istemiyorum dedim. Ama ne kadar çabalasam da eşimin yanında, açıkça bunu söylemek zor” dedim. “Seni anlıyorum” dedi. Ayaktaydık yaklaştı elimi tuttu. “Lütfen rahat ol sevgilim… Gitmemi istersen hemen giderim  
ama
yalvarırım kalmama izin ver, inan pişman olmayacaksın” dedi. Öleceğim sandım. Cevap veremedim. Ellerimi bıraktı eşimin yanına gitti. Sevgilim demişti bana msn de telefonda yüzlerce kez demişti aslında ama çok hoşuma gitmişti bu sefer. Evet bir sevgilim vardı gerçekten bir sigara daha yaktım karar vermem gerekiyordu. Her şeyimle onu istiyordum ama bu noktadayken bile hala çok korkuyordum. Kararsız bir şekilde içeri gittim.  Tüm seksiliğimle kocama ve sevgilime çay dolduruyordum. Kiloduma kadar görüyorlardı popomu farkındaydım. Umursamadım hiç. Çayları verdim. Oturduk bir demlik çay bitene kadar sohbet ettik daha rahat davranıyordum artık. Kendimi kaptırmıştım. Mustafa bana aşkım sevgilim diye hitap ediyordu. Ben de canım diyebiliyordum sadece. Çok tuhaf gelmiyordu artık. Çay yine bitmişti.  Saat çok ilerlemişti. Tepsiyi götürdüm mutfağa eşim geldi arkamdan. “Eee?” dedi “Buket hanım, ne yapıyoruz? Saat gece yarısı” dedi. “Sen gerçekten istiyor musun?” “Şaka mı yapıyorsun hayatım? Bunu her şeyden çok istediğimi biliyorsun. Ama senin de istemen gerek. Mustafa iyi biri… İstemezsen
gidecek. Ama buraya kadar geldi bu iş, lütfen yarıda kalmasın” Ne diyeceğimi şaşırmıştım. Çok istiyordum. Sarıldı kocam “Evet, Ne diyorsun? İstiyor musun?” dedi. “Evet” diyebildim. “Evet, istiyorum” Nasıl demiştim bilmiyordum ama sonunda evet diyebilmiştim. Yüzüne bakamıyordum kocamın. Halbuki her şeyi o  ayarlamıştı. Beni bir şekilde buna hazırlayan kocamdı. Ama yine de çok tedirgin olmuştum. Eşim sarıldı “Gözlerime bak” dedi baktım “Seni çok seviyorum. İnan her şey çok güzel olacak” dedi. Cevap vermedim. Eşim gitti ben bulaşıkları yıkadım. Güzel bir parfüm süründüm. Salona giderken aynada kendime bakıp, çeki düzen verdim. Çok hoş görünüyordum gerçekten. Yanlarına gittim. İçerde sadece Mustafa vardı. Gözleri üzerimde dolaşıyordu. Eşim yoktu. “Mert nerde, banyoya mı 
gitti?” dedim.  “Hayır” dedi. “Çıktı. Senin rahat edemeyeceğini, yalnız kalmamızın daha iyi olacağını düşündü çıktı. Ne zaman çağırırsak o zaman gelecek”  “Deli misiniz siz?” dedim. Hemen kocamı aradım. Acele eve gelmesini istedim. Eşim iki dakika sonra evdeydi. Gerilmişti ikisi de. Ama ben rahattım. Koltuğa oturan kocamın yanına gittim
, önünde durdum. “Ben sen olmadan yapamam aşkım.”  dedim. Bacaklarımı iki yana açarak kocamın kucağına oturdum, sımsıkı sarıldım. Ateşli bir şekilde dudaklarına yumulup uzun uzun öpüştüm kocamla…
Dakikalarca öpüştükten sonra kocamın kucağından kalktım, Mustafanın karşısında dikildim. Elinden tutup ayağa kaldırdım onu… Sarıldık birbirimize… Gözlerimi kapattım, heyecandan ölmek üzereydim. Ayak parmaklarımın üzerinde yükselerek heyecanla aralanan dudaklarımı ona uzattım, dudaklarımız birleşti. İnanılmaz bir şeydi. Mustafa’yla öpüşüyorduk. Hem öyle böyle değil… Koparırcasına emiyordum dudaklarını. Dudaklarımızı yiyorduk resmen. Ellerimi boynuna doladım sıkıca adamın. O da sarıldı belime sıkıca. Dillerimizi yalıyor dillerimizi emiyorduk. Elleri kalçama kaydı.
Sert başlamıştık sert devam ediyorduk. Popomu okşuyordu uzun zamandır aradığı bir şeyi yeni bulmuş gibi davranıyordu Mustafa. Kendimi geri çektim. Gülümsedim gözlerine bakıp. Gözleri bir acayip bakıyordu. Azmıştı  adam. Koltuğa oturttum onu. Geri döndüm kocamın kucağına oturdum. Taş gibi olmuştu sertliğini hissediyordum. Deli gibi öpüşüyorduk. Bir eli göğsümde bir eli popomdaydı. Dilini uzattı emdim emdim. O da benim  
dilimi emdi. Kalktım tekrar…  Mustafa’yı gidip tekrar kaldırdım. Öpmeye başladı dudaklarımı. Acıtıyordu ısırıyordu arada. Durdum. “Biraz sakinleşelim” dedim soluk soluğa… Özür diledi. Üzerinde kazak vardı çıkardım. Atletini de çıkardım. Vücudu hoştu. Yavaşça dudaklarını öptüm uzun uzun. Dilini emdim. Yanaklarını boynunu emdim biraz. Omuzlarını emdim. Ellerim boş durmuyordu göbeğini karnını göğüslerini okşuyordum. Göğüslerini emiyordum. Çok zevk alıyordu. Hala ayaktaydık. Arkasını döndürdüm. Ensesini omuzlarını sırtını okşadım, yaladım. Kocam şaşkındı ama umurumda değildi. Hoşuma gidiyordu. Aslında seks yaparken sevilmeyi çok severim ben. Bunları kocama pek fazla yapmam. Ama çıldırtmak istiyordum ikisini de. Tekrar bana döndü Mustafa. Öpüştük biraz. Okşadık birbirimizi.  Geceliğimi çıkarmak istedi. Bıraktırdım. Ben ayarlayacaktım. Pantolonunu çıkardım. Sadece dar bir boxer le kaldı karşımda. Aleti büyüktü biliyordum. Çok görmüştüm camda. Dokunmak istedim ama yapamadım bir an. Koltuğa oturttum onu. Eşimin yanına gittim. Eşimi de soydum,  o da boxeriyle kalmıştı. Ama onun aletine dokundum. Okşadım biraz külodunun üzerinden. Okşarken de gözlerinin içine bakıyordum. Kocam gözlerini kaçırıyordu. Tedirgin oluyordu. Mustafa’yı kaldırdım, salonunun ortasında durdurdum. Eşime “Mert, gelsene” dedim. İkisi yan yana duruyorlardı şimdi, bana bakıyorlardı. Kocamın boxerini çıkardım. Onun sikini yalamaya başladım. Diğer elimle Mustafanın aletini okşuyordum boxerinin üzerinden. Gözlerimi diktim kocama. Kocamın yumurtalarını okşuyordum. O da saçlarımı okşuyor. Başımı bazen bastırıyordu.
Mustafaya döndüm. Boxerini indirdim. Kocaman alet yay gibi gerilmiş. Kurtulunca çamaşırdan yerinden çıkmış 
gibi oldu. İki elimle okşadım, sevdim. Gözlerimi kapattım. Dudaklarımın arasında adamın yarağı vardı. Damarlarını hissediyordum. Bir elimle testislerini okşuyordum.  Mustafa da inlemeye başlamıştı. Yarak ağzımda giderek daha da büyümüştü. Ve sertleşmişti iyice. Yavaş yavaş emiyordum. Alabildiğim kadar ağzıma sokuyor tekrar geri çekiliyor tekrar sokuyordum. Arada başını öpüyordum. Çok hoşuma gitmişti. Mustafa’yı bıraktım kocamınkini ağzıma aldım yalamaya başladım. Kocamınkini daha çok ağzıma alabiliyordum. Bir güzel yaladım onu da. Onları koltuğa oturttum. Karşılarında kıvırarak dans etmeye başladım müziksiz.
Az sonra üzerimdeki geceliği çıkardım. Kalçalarımı kıvıra kıvıra külodumu da çıkardım. Ayaktaydım. Seksi hareketlerle orta parmağımı ağzıma götürdüm. Bir yarak yalar gibi parmağımı yalıyordum. Sonra iki elimle göğüslerimi okşadım. Arkamı dönüp eğildim. Kalçalarımı iki yana ayırıp deliklerimi gösterdim onlara. 
İkisinin de yarakları ellerindeydi. Yaptığım şeylere kocam çok şaşırıyor olmalıydı. Ben de kendime çok şaşırıyordum. İnanılmaz şeyler yapıyordum. Onlara dönüp yanlarına gittim. Ortalarına oturdum. Mustafa’nın dudaklarına yapıştım. Kocam bacaklarımı okşuyordu. Sonra kocama döndüm. Onu öpmeye başladım. Ardından ikisinin de aynı şeyleri yapmalarını söyledim. İnanılmaz bir şeydi bu. İkisi de aynı anda kulak memelerimi emiyorlardı. Birer elleriyle bacaklarımı okşuyorlardı. Başımı koltuğa yasladım iyice. Boynumu, omzumu emiyorlardı. Omuzlarımı öpüp yaladılar. 
İşte muhteşem anlardan birini yaşıyordum şimdi. Kocam sol göğsümü sevgilim de sağ göğsümü yalıyordu.  Delirmeye başlamıştım. İkisinin de ellerini tuttum. Amıma değdirdim ellerini. İkisi de parmaklarını amıma soktular. 
Memelerimi yalıyorlardı ve birer parmakları da içimdeydi. Öyle bir zevk alıyordum ki anlatılmaz. Biraz daha devam ettiler buna… Sonra çekildim aralarından. Koltuğun üzerinde ayağa kalktım. Bir ayağımı dizimden kırarak koltuğun üst kısmına dizimi koydum. Öbür bacağımı da Mustafa’nın omzuna koydum. Başı bacaklarımın arasındaydı şimdi, tam amımın hizasında… 
Saçlarından tutup başını amıma dayadım. Kilitorisimi dillemeye başladı. Kocam da arkamda, kalçalarımı iki yana  ayırıp dilini arka deliğime değdiriyordu. Dayanamıyordum. Çığlık çığlığa bir orgazm yaşıyordum. Hayvanlar gibi bağıra bağıra boşaldım. Mustafa’nın yüzü ıslanmıştı sularımla. Dudaklarından öptüm. İkisini de ayağa kaldırdım. İkisine de 31 çektiriyordum bir kocamın gözlerine bir sevgilimin gözlerine bakıyordum. Onları da böyle boşaltacaktım önce.
Önce kocam boşalmaya başladı. Ama ne boşalma… İlk defa bu kadar çok boşaldığını görüyordum. Onun şehvetli inlemeleri tahrik etmiş olacak ki,  ardından Mustafa da boşaldı. Yüzüm gözüm göğüslerim ellerim her yerim 
spermlerle dolmuştu. Aslında eskiden bu bana çok sevimsiz gelirdi. Porno filmlerde izlerken bu görüntü beni rahatsız ederdi. Ama şimdi sınırlarım yoktu sanki. 
Banyoya gittik üçümüz birlikte… Önce beni yıkadılar ikisi de. Sonra ben onları sırayla yıkadım. Biraz üşümüştüm. Kurulandık ama giyinmedik. Salona çırılçıplak geçtik birer sigara yakıp verdim kendim de yaktım. Koltuğun bir ucunda sevgilim, bir ucunda kocam oturuyordu. Başımı kocamın bacaklarının üzerine koydum. Bacaklarım da Mustafa’nın üzerindeydi. Sigara içiyorduk. Arada kocamın dudaklarını öpüyordum. Eliyle göğüslerimi okşuyordu kocam… Mustafa da bacaklarımı, amımı okşuyordu. Üçümüzün yüzünde de tatlı bir gülümseme vardı. Kocam 
“Nasıl gidiyor karıcım, hoşuna gidiyor mu?” dedi. Dudaklarına vantuz gibi yapıştım. Çekilip “Belli olmuyor mu halimden aşkım?” dedim. Gülüşüyorduk.  “Yatakta devam edelim mi, ne dersiniz?” dedim. İkisi de onaylayınca kalkıp el ele tutuşarak yatak odasına gittik. Yatağın ortasına uzandım iki erkeğim de yanlarıma uzandılar. Kocam dudaklarımı öpüyordu. Az sonra yine o muhteşem şeyi yaptılar. İkisi de göğüslerimi yalıyorlardı. “Hadi bu sefer daha sert olun…” dedim. İnanılmaz derecede zevkli bir şeydi. İki erkek iki yandan göğüslerimi çıldırmış gibi emiyorlar, dudaklarıyla uçlarını çekiştire çekiştire sündürüyorlardı. Bazen acıtıyorlardı ama ben umursamıyordum. Kocam aşağılara indi. Amımı yalıyordu. Bacaklarımı onun boynuna doladım. Mustafa memelerimi hoyratça okşuyor sırayla emiyordu. Az sonra biraz sakinleştiler. Hareketleri daha sakindi artık ikisinin de… Mustafayla öpüşüyorduk.  
Elleri boş durmuyor göğüslerimi sıkıştırmaya devam ediyordu. Kocam da amımı yalamaya devam ediyordu. Kocam  kalktı.  “Önce hangimiz senin tadına baksın istersin hayatım?” dedi.  “Ben biraz daha sizin tadınıza baksam nasıl olur hayatım?” diyerek doğruldum, yatağın kenarına oturdum. Onlar da karşımda ayakta dikildiler. Kocamın yarağını yalamaya başladım. Bir elimle de Mustafa’nın yarağını okşuyordum. Kocamınkini iyice yaladıktan sonra dönüp Mustafa’nın o kocaman yarağını yalamaya başladım. Çok hoş bir aleti vardı. Kocamınkinden daha tatlıydı. Farklı değildir diyenler ağzının tadını bilmeyenler bence. Ben de o gece öğrendim. Her yarağın ayrı bir tadı var demek ki dedim kendi kendime ve bundan sonra her yarağın tadına bakmalıyım diye düşündüm. 
İkisi de taş gibi olmuşlardı. Yatağa yattım kocama “Aşkım, gel…” dedim. Artık çok rahattık içimizden geldiği gibi davranıyorduk. Kocam geldi. Bacaklarımı ayırdım beline doladım. Yarağını dayadı amıma, kolayca kaydırdı içime… Tek hamlede sonuna kadar içimdeydi. Çok ıslaktım. Amım onu yakıyordu. Gidip geliyordu kocam. Mustafa da biraz bizi izledikten sonra dayanamayıp yanımıza geldi. Biraz dudaklarımı emdi. Diz çöküp yarağını ağzıma verdi. Ben de iştahla yalıyordum onu. Ama çok büyüktü. Zorladığımda boğazıma değiyordu. Ama olsun , ona zevk vermek istiyordum. Mustafa’nın elleri boş durmuyor göğüslerimi de okşuyordu. Çok zevk alıyordum. Kocam hızlı hızlı sikiyordu beni. Mustafa “Hadi bir pozisyon deneyelim. Çok zevk alacaksın” dedi. Olur deyince kalktık, Mustafa kocamı yatırdı, beni de üzerine ters oturttu. Kocama arkamı dönerek sikinin üzerine  oturdum. Mustafa’nın tarifiyle tabi. Kucağında zıplıyordum. Daha çok hissediyordum kocamı bu şekilde. Bunu yüzlerce kez yapmıştık zaten. İçimden güldüm Mustafa’ya. Mustafa da gelip dudaklarımdan öptü uzun uzun.  “Az sonra yaşayacağın şey için 
bana teşekkür edeceksin” dedi. Önüme geçti. Beni durdurdu. Kocama “Hadi Mert,  sen girip çık şimdi…” dedi.
Ben sabit duruyordum. Kocam içimde gelip gidiyordu. Mustafanın ne yapmak istediğini eğildiğinde anladım. Diliyle kilitorisimi yalamaya başladı. Aman tanrım. Bu nasıl bir şeydi. Kendime hakim olamıyordum. Üst kattakilerin  duymama ihtimali yoktu. Çığlık çığlığa kalmıştım. Kendimi bir türlü frenleyemiyor, kontrol edemiyordum. Bugüne kadar böylesi zevkli bir şey yaşamamıştım gerçekten. Çılgınlar gibi bir orgazm yaşadım. Sadece iki belki üç  dakika sonra, içimde gidip gelen kocamın siki, klitorisimi yalayan Mustafa’nın dili, gecenin üçüncü orgazmını yaşatmaya başladı tekrar. Hiç bu kadar kısa sürmezdi iki orgazmımın arası. Bu çok zevkliydi. 
Kocam da dayanamadı, içimden çıktı, kalktım diz çöküp onu yaladım. Yine inanılmaz bir boşalma yaşıyordu kocam. Yine her yerim, ağzım gözüm, memelerim sperm olmuştu. Yorulmuştum. Ama Mustafayı da boşaltmalıydım. Banyoya gidip çarçabuk duş aldım. Kurulanıp geldim. Yatağın yanında duran koltukta oturuyordu Mustafa… Elinde taş gibi yarağını okşayarak bana bakıyordu beklentiyle… Dizlerimin üzerinde diz çöktüm önünde, olabildiği kadar, sınırlarına kadar sertleştirdim güzel aletini… Kocaman yarak ağzıma sığmıyor ben de zorluyordum. Kucağına çıktım ama bu sefer ters oturmadım. Dudaklarında dudaklarımı gezdirdim, dilimle yaladım etli dudaklarını… Biraz  öpüştüm. Belime sarıldı. O da, ben de artık o yarağın içime girmesini istiyorduk. Biraz sürtündüm. Islanmıştım yine… Yarağını elimle düzelttim.  “Sen dur sevgilim, ben oturayım” dedim. “Korktun mu?” dedi.  “Evet, çok büyük…” dedim dudaklarımı ısırarak… Gülümsedi. “Merak etme, rahat alırsın, sen harika bir kadınsın” dedi. Azıcık oturdum.  
Durdum, nefes aldım. Başı içimdeydi. Biraz daha oturdum.  “Offf…” diye inledim. Şimdi biraz acımıştı. Aslında ıslaktım. Ama yarağı çok büyüktü Mustafa’mın. Kalkıp inmeye başladım. Birazını alabiliyordum hala. Korkuyordum acıyacak diye… İstemdışı bir şey. Yoksa köküne kadar girmesini istiyordum. Şimdi azıcık daha fazla oturdum. Her seferinde artırıyordum. Acıyordu ama çok değil. Devam ettim. Sanırım Mustafa dayanamamıştı. Belimden sıkıca sarıldı. Gözlerime baktı. Anladım. “Tamam sevgilim” dedim. “Nasıl istersen öyle sik beni.” Birden oturttu beni hızlıca. Keskin bir çığlık attım. Hızlı hızlı girip çıkıyordu amıma. Fena sikiyordu beni. Çok zevk  alıyordum. 
“Offf aslanım… Sik beni… Daha hızlı… Daha sert… Sik… Hadiii…” diye bağırıyordum. “Ohhh.. Yarrağın harika aşkım… Çok güzel yarrağın var bebeğim… Beni çok mutlu ediyorsun. Aşkım… Sevgilim… Kocacımm… Sik beni Mustafam…” Alttan deliler gibi vuruyordu. Bir makine gibi hızlı hızlı sikiyordu beni. Tekrar orgazm olmaya başladım. Ama ne orgazm, ne kasılma… Gecenin dördüncü orgazmıydı. Hiç bu kadar boşalmamıştım bir gecede. Böğürüyordum orgazmımı yaşarken. Mustafa 
“Ihhh… Boşalmak üzereyim aşkım, geliyorum” diye inledi. “Boşal sevgilim. İçime boşal aşkım… Merak etme korunuyorum” dedim. Offf… Spermleri oluk oluk akıyordu içime. Sıcaklığını yoğunluğunu hissedebiliyordum. Sarıldım boynuna öpücüklere boğdum. Dudaklarını yüzünü gözünü öpüyordum. Teşekkürler ettim. Kalktım bir bezle sildim amımı. Kocam karşı koltukta zevkten çıldırmış bir haldeydi. Gittim kocama sarıldım. Onu ne kadar çok sevdiğimi. Bunu bana yaşattığı için minnettar olduğumu söyledim. Sıkıca sarıldık birbirimize. Duşa girdik hep  
birlikte. Yine beni yıkadılar ardından sırayla, ben de onları yıkadım. İçeri girdiler.   İkisinin de  dudaklarından öptüm. Acıkmıştık. Saatler hızlıca akıvermişti. Çay koydum yine, kahvaltılık bir şeyler hazırladım. Mutfakta çırılçıplak oturup yedik. Sohbet ettik. Herkes memnundu. Üçümüz de çok neşeliydik ve mutluyduk. Karnımız doyup kendimize gelince, kendimizi tekrar yatağa yattık. Kocama arkamı döndüm. O da bana arkamdan sarıldı. Mustafa önümdeydi, yüz yüze bakıştık, uzun uzun öpüştük. Sabah olmak üzereydi. Uykuya daldık. Öğlene doğru ben uyandım. Gidip elimi yüzümü yıkadım. Yorgunluğum gitmişti. Tazelenmiş hissettim kendimi… Bir rahatlama vardı üstümde, çok hafiftim. Baktım, benimkiler uyuyorlar. Kalkıp öylece mutfağa gittim çay koydum. Geceden kalan kahvaltı bulaşıkları vardı. Onları yıkadım. Mükellef bir kahvaltı sofrası hazırladım mutfak masasına. Çayı demledim. Ekmek almak gerekiyordu. Kalktım üzerime bir elbise geçirdim.  Fırına gittim. Fırındaki tezgahtar kız gülümseyerek,  
“Abla çok neşelisin bugün…” dedi. “Gülümsüyorsun, bi tatlılık var yüzünde…” “Ay ne bileyim her zamanki halim…” deyip çıktım dışarı. Mutluydum demek ki. Eve gittim üzerimdekileri çıkardım. Aynaya gittim baktım. Yüzüm ayrı bir güzeldi gerçekten. Güldüm kendi kendime. Bir parça margarini bir dilim ekmeğe sürdüm. Bir bardak da çay koydum kendime. Ekmeği yiyiverdim hemen bir sigara yaktım. Mutsuz değildim. Huzursuz değildim. Çok korkuyordum aslında pişman oluruz diye düşünüyordum ama değildim. Umarım kocam da değildir diye geçirdim aklımdan. 
Sigaram da çayım da bitmişti. Uyanalı bir saati geçmişti. Yatak odasına girdim. Güneş vuruyordu camdan. İçerisi  
sıcaktı. Perdeden dışarı baktım. Cumartesi sabahı kimsecikler görünmüyordu. Uyuyordu ikisi de. Seyrettim biraz onları. Mustafa eli yüzü güzel biriydi. Hoş bir adamdı. Vücudu da hoştu. Aynı yatakta yatıyorlar ya çok komik görünüyorlardı. Çırılçıplaktı ikisi de.aletleri de uyuyordu.. Kocamın yanına gittim dudaklarını öptüm uyanıverdi. Baktı şöyle bir uyku sersemi. Gülümsedi ben de ona gülümsedim. Tekrar öptüm. “Kahvaltı hazır canım…” dedim.   
Kalktı lavaboya gitti. Kapıdan tekrar baktı gülümsedi. Beni rahatlatlatmıştı bu. Her şey çok hassas en ufak şey bizi kırabilirdi. Sanırım kocam da bunun farkındaydı. Mustafa’nın yanına uzandım yüzü bana dönüktü. Bir elimle sarıldım. Dudaklarını öptüm. Tepkisizdi. Uykusu ağırdı demek ki. Alt dudağını araladım dilimle azıcık emdim uyandı. O da sarıldı bana. Uzun uzun öpüştük. Ona da, “Kahvaltı hazır sevgilim…” dedim. “Tamam aşkım” dedi. Elimi tuttu, avucumun içini öptü.  Mutfağa gidip ekmekleri kızartmaya başladım. Kocam geldi. Duşunu almış, giyinmişti. İki erkek gülümseyerek günaydın dediler birbirlerine, kocam masaya otururken, Mustafa banyoya gitti bu kez… Kocam oturduğu yerden, “Çiçek gibisin bu sabah” dedi kocam sarıldı öptü. Teşekkür ettim . Kızaran ekmeklere margarin sürüyordum. Yumurtaları da soyarken Mustafa geldi. Hiçbir şeyi elletmedim erkeklerime, beni sikerek mutlu edenlerime hizmet ettim. Güzel bir kahvaltı yaptık, uzun sürdü. Sohbet ettik güzel güzel, neşeyle… Kimse çekingen değildi. Çok rahattık. Her şey çok iyi gidiyordu. Bulaşıkları yıkadım, onlar çaylarını içmeye devam ettiler. İşim bitince  “Dışarı çıkalım, biraz gezelim olur mu?” dedim kocama ve sevgilime…  Kocam olur tabi dedi. Mustafa da istiyordu. Üzerime en dar pantolonumu giydim. Siyah ve likralıydı. Aynadan baktığımda arkamdan külodumun izi belli oluyordu. Daracık bir de tişört giydim. Altımdaki sütyenin dantelleri bile belli oluyordu ondan da… Çıkıp 
arabaya bindik. Kocam,  “Siz arkaya geçin, bugün şoförünüz ben olayım” dedi. Yeni bir Avm açılmıştı, oraya gittik. Gidene kadar yan yana, dip dibe oturduk Mustafa’mla, konuştuk, gülüştük, öpüştük, koklaştık. Kocam arada aynadan bize bakıyordu. O da mutluydu, biz de…   Büyük bir yerdi. Epey dolaştık vitrinlere baktık. Bir ara Mustafa “Mert, bu kız fıstık gibi yapmış kendini, elimizden almasınlar sonra?” dedi. Kocam güldü. Ben de 
“Valla dikkat edin, sahip çıkın. Kaçırıverirler beni, kalırsınız ortada…” dedim. Gülüşüyor eğleniyorduk. Restoranda yemek yedik. Gülüşüyorduk. Çok hoştu her şey. Çenem düşmüştü sürekli konuşuyordum. Tatlılarımızı da yedik.  Nargilecinin önünden geçiyorduk. İçeri girdik. Ağır bir nargile kokusu sarmış havası ağır bir yer. Tavanı alçak. İlk defa geliyorduk buraya. Her yer duman. Oda gibi ön yüzü açık üç yanı duvar gözler yapmışlar. En sondaki göz boştu. Oraya oturduk. Üç tane nargile getirdi garson. Kocam koridoru gören yere oturdu. Ben karşısına Mustafa çaprazımıza. Sohbet ediyor, çok güzel eğleniyorduk. Bir ara nargilenin ağızlığını iki elimle tutarak Mustafa’ya diktim gözlerimi ağızlığı yalıyordum. Mustafa  dayanamadı, yanıma oturdu. Dudaklarıma yapıştı. Ortam çok rahattı. Gelen olsa kocam zaten görürdü. Biraz öpüştük bacaklarımı göğüslerimi de boş bırakmadı. Ben bir ara elimi Mustafa’nın aletine attım sertleşmişti. “Yalamak ister misin?” dedi. “Sorulur mu, tabi istiyorum” dedim. Fermuarını açıyordu ki “Dur delirdin mi? Yapma” diye atıldım. “Şaka yaptım Buket, merak etme” diyerek güldü. “Hadi bakalım, siz azdınız anlaşılan, kalkalım, evimize gidelim” dedi kocam.
  
Arabaya bindik. Yine aynı şekilde, kocam önde, biz arkadaydık. Mutluluktan başım dönüyordu. Mustafa’nın   
kucağına yattım. Biraz okşamama kalmadan aleti taş gibi olmuştu hemen… Fermuarını açtım külodunu çekip, aleti elime aldım. Ağzımdaydı. Çok hoşuma gidiyordu. On dakika boyunca yavaş yavaş, sevgiyle okşadım, öptüm, emdim. Öyle dalmıştım ki, kocam, “Sokağa geldik çocuklar…” diyene kadar devam ettim işime… Kalktım toparlandık. Siteye girip arabayı park ettik. Hep birlikte eve girdik. Kapıyı kapatıp koridorda sarıldım Mustafa’ya. Salona geçtik. Ben çıktım, yatak odasında soyunup makyajımı tazeledim. Çırılçıplak vaziyette tekrar yanlarına geldim.  “Daha                                                                                                                                                                                                     soyunmamışsınız siz…” dedim. “Tembellik edecekseniz bileyim” Gülüştük. Onlar da soyundular. Sikleri kalkmıştı zaten… Mustafa’yla öpüşüyorduk ayakta. Kocam arkamdan sarıldı. Boynumu sırtımı öpüp okşuyordu. Mustafa göğüslerimi emerken kocam da arkamda diz çökmüş, kalçalarımı emiyordu. İnlemelerim artmıştı.  Biraz böyle seviştik. Aralarında kalmış, her yanım okşanıyor, yalanıyordu iki erkek tarafından… Zevkten kendimden  geçiyordum. Ardından erkeklerimin aletlerini yalamaya başladım. Biraz birini, biraz diğerini yalıyordum. Birini yalarken diğer elimle de ötekine 31 çekiyordum.   Kocamı koltuğa oturttum. Domaldım önünde, kocamınkini yalıyordum. Mustafa arkama geçer beni siker diye düşünmüştüm ama o altıma yatıp amımı yalamaya başladı. Gayet güzel yalıyordu. Azmıştık iyice üçümüz de… Kocam geniş koltuğa uzandı, üzerine oturdum. Islanmıştım zaten iyice. Mustafa da ayakta ağzıma verdi. İkisini de mutlu ediyordum. Kocam belime sarıldı. Ben sabittim, kocam alttan hızlı hızlı girip çıkıyordu. Ben ritmi bozmadan Mustafa’yı yalamaya devam ettim. Kocam “Boşalıcam” dedi. Kalktım. Kocam da ayağa kalktı, sikini yalamaya başladım. Ellerimle ıslak sikini sıvazlıyordum . Kocam birden 
patlayıverdi. Mustafa’ya dönüp onunkini aldım ağzıma, oda hazırmış zaten… O da boşaldı üzerime… Banyoya gittik yıkandık. Çıplak vaziyette salona döndük. Birer sigara yaktık. Sigaramdan son bir nefes alıp kül tablasına bastırdım. Oturduğum tekli koltukta iyice yayıldım, ayaklarımı koltuğun iki yanına koyup ayırdım bacaklarımı. Mustafa yan koltuktaydı, hevesle gelip amımı yalamaya başladı. Parmağını da sokuyordu içime yalarken… Çok hoştu. Yalamayı kesti, doğrulup  belime sarıldı, yarağını içime kaydırdı. İlk seferde yarısı içimdeydi. Ve dünkü gibi  acımamıştı. Gidip gelmeye başladı. Tamamen içimdeydi. Ben de artık dayanamıyordum. O dizlerinin üstünde, içimde gidip gelirken ben klitorisimle oynuyordum. Bu pozisyonda Mustafa’yı daha çok hissediyordum içimde. Çok sürmedi orgazm oldum. Sarıldı iyice bırakmadı hızlı hızlı gidip geliyordu içimde. Rahatlamıştım. Sakinleştik. Kocam parlayan gözlerle bizi izleyip durmuştu tüm sevişmemiz boyunca, sikini okşuyordu bir yandan da…  “Hadi yatağa gidelim…” dedim. Yatağa gittik. Yatağa yattı Mustafa. Hemen üzerine oturdum. Daha yangınım geçmemişti. Tekrar içimdeydi. Zıplamaya devam ettim. Kocam arkama geçti. Kalçalarımı ayırdı. Durup bekledim.  Mustafa alttan yavaş yavaş girip çıkıyordu içime. Kocam arka deliğimi yalıyordu. Beni deli ediyorlardı yine. Mustafa da boş durmuyor göğüslerimi emiyordu. Kocam yarağını arka deliğime dayadı. En çok merak ettiğim şeyi yaşamak üzereydim. “Kreme gerek var mı bebeğim?” dedi. Arka deliğim açılıp kapanıyordu istekle, “Hayır, biraz ıslatman yeterli…” dedim. Tükürüğüyle ıslattı aletini… Yavaşça giriyordu.  Mustafa hareketsizdi. Az  sonra tamamen içimdeydi kocam. İkisi de hareketlendi. Sırayla sokuyorlardı. Çığlıklarıma hakim olamıyordum. Mustafa boynuma sarılmıştı. Kocam belimi iki eliyle tutuyordu. “Sikin beni… Oofff… Çok güzelmiş bu… Beni hep böyle sikin…” diye bağırıyordum. Onlar da çok zevk alıyorlardı. Sanırım bu kadar heyecanlanmam onları da heyecanlandırmıştı. Çığlık çığlığa bir orgazm  
yaşıyordum. Kasılmalarımı fark edince onlar da hızlandılar. Kesik kesik kasılıyordum. Mustafa da boşalıyordu. Bizim boşalmamız bitince kocamınki başladı. İkisi de deliklerime boşalmıştı. Ellerimle içimden süzülen dölleri tutmaya çalışarak kalktım, banyoya girdim. Temizlendim güzelce, tekrar yatak odasına geldim. Üçümüz yan yana uzanıp tekrar sigara yaktık. Kocama sarıldım öptüm dudaklarından. 
“Çok zevk aldın karıcım” dedi.  “Evet aşkım. Öyle zevk aldım ki… İnanılmaz güzeldi” dedim minnetle… Hala çırılçıplaktık. Acıkmıştık. Kocam “Size tost yapayım mı çocuklar?” diye sordu. “İyi alıştın sen tost yapmaya… ” dedim. Kahkahalarla güldük. Kocam tost yapmaya gitti. Ben Mustafa’nın yanına oturdum. Birer sigara yakmış, sohbet ediyorduk. Başımı göğsüne koydum.  “Aşkım bizi üzecek, bu güzel ilişkiye zarar verecek bir şey yapmazsın değil mi?” dedim. “Deli misin? Merak etme size zarar verecek bir şey yapmam. Seni kaybetmek istemem ben asla… Beni tanıman lazımdı şimdiye kadar aşkım…”  dedi. “Biliyorum sevgilim… Güveniyoruz sana, zaten güvenmesek iş buraya kadar gelmezdi. Öyle güzel ki her şey, bir terslik olacak diye nedensiz korkuyorum işte…” Sarıldık birbirimize, öpüştük. İltifatlar ediyordu. Yakışıklı bir adamdı. Cana yakın biriydi. Ve güzel sevişiyordu. Öpüştük okşadık birbirimizi kocam gelene kadar. Karnımızı doyurduk. Sevişme vakti gelmişti yine. Dura dinlene seviştik. Neler yaptık neler… Yatakta, banyoda, mutfakta, salonda… Bütün evin her yerinde beni aralarında tost yaptılar. Ayakta bile becerdiler aynı anda ikisi birden siktiler beni…  İki yarak aynı anda deliklerime girip çıkıyordu. Aman  tanrım bu zevklerin en güzeliydi. Yaşadığım en zevkli andı.  Bir önümdekiyle öpüşüyordum, bir başımı çevirip arkamdan giren erkekle… “Harikasınız, İkiniz de harikasınız” diyordum. Artık deliklerim acımaya  

başlamıştı. Duşumuzu alıp çırılçıplak yatağa yattık. Çok huzurluydum. Uzun uzun  öptüm. Mustafayı da, kocamı da… Bu güzel geceler bir yıla yakındır sürüyor. Çok farklı şeyler yaşadık. Kocamsız Mustafa ile bir gece geçirdim bir keresinde… Bir keresinde hep birlikte iki günlük tatil yaptık. Abarttık, kalkıp Mustafa’nın evine gezmeye gittik, bir gün kaldık aile ziyareti gibi. Yani Mustafa’nın karısıyla da tanıştık. Hayat o kadar güzel ki… Beni seven, bana hayran iki erkeğin arasında… İki anlayışlı, sevecen erkeğin birden karısı olmak… Sevişmek onlarla… Doyamıyorum bir türlü…

Kardeşime ilk deneyimini ben yaşattım 

  

Merhaba arkadaşlar ben Cüneyt. 23 yaşında bekar ve çalışan bir erkeğim. Ailemle birlikte Kocaeli’de yaşıyorum. Bir kız kardeşim var Tuğba o da 19 yaşında ve güzeller güzeli bir kız. Kardeşim diye demiyorum ama süper vücutlu ve muhteşem güzellikte bir insan. Annem babam kardeşim ve ben bize yetecek bir evde oturuyoruz. Babam otobüs şoförü ben de bir restoran ta garsonluk yapıyorum. Annem ev hanımı kız kardeşim de okuyor. Şimdi sizlerle başımdan geçen eğlenceli ve tadı damağımda kalan bir hikayemi anlatacağım. Bu hikayem kız kardeşim ve benim aramda yaşanmış bir hikaye. Eminim sizde okuyunca keyif alacaksınız. Bu  olay geçtiğimiz ayda yani 1 ay önce yaşandı. 1 ay önce kardeşim ve ben evde tek kaldık. İkimizde evde olmanın tadını çıkarıyor ve kendi zevklerimizle ilgileniyorduk. kardeşim bilgisayar başındaydı ben de televizyon. Babam işteydi annem de teyzeme gitmişti akşam döneceğini söyledi. Biz kendi alemimizde takılıyorduk. Havanın sıcak olmasından dolayı ben evin içinde neredeyse çıplak dolaşıyordum. Tabi kardeşimde kısa bir şort giymiş üzerinde de ince bir askılı öylece evin içinde dolaşıp duruyor.
Ben onu her gördüğümde içim kıpırdanıyor ve kendimi tutamıyordum. Zaten vücudu oldukça dikkat çekiciydi ve o koca poposunu sallaya sallaya yanımdan gelip geçiyordu. O odasına gittiğinde  poposu gözümün önünden gitmiyor ve sahip olmak istiyordum. Poposunu düşündüğümde yarağım havalanıyor ve durduğu yerde durmuyordu. İnanılmaz şekilde tahrik olmuştum ve daha fazla dayanamayıp odasına gittim. Kapıyı açtığımda bilgisayar başındaydı ve kulağında kulaklık vardı beni duymuyor ve görmüyordu. Kapıdan biraz onu izledim ve izledikçe daha fazla deliriyordum. Hemen yanına yaklaştım ve beni fark etmesini sağladım. İlk başta biraz ürktü daha sonra kulaklığı çıkararak bana doğru anlamsızca bakmaya başladı ben ise onu hareketsiz bırakarak saçlarından tuttum ve dudaklarına yapıştım. Bir an çırpındı ve kendini geri itti. Bağırıp çağırmaya  başladı. Bende ona ondan çok etkilendiğimi beraber olmak istediğimi söyledim. Yok olmazmış o benim kardeşimmiş bir sürü edebiyat yapmaya başladı ben dinlemedim tabi tuttuğum gibi yatağa fırlattım. Üzerindeki ince askılıdan ellerimi sokup memelerini sıkmaya okşamaya başladım. İki dakika önce bağırıp çağıran kız şimdi zevkten inlemeye başlamıştı. Ben bunun verdiği rahatlıkla daha rahat ve yavaş hareket etmeye başladım tadını çıkarmak istiyordum ve öyle de yapıyordum.
Onu narin bir şekilde okşuyor ve her yerini yalıyordum. İnanılmaz zevk alıyordu ve ben iyice azıyordum. Üzerindeki her şeyi çıkardım ve o koca poposunu doya doya okşadım. Beni tahrik eden  o koca poposu artık ellerimdeydi. Ben uzun bir süre o popoyla ilgilendim ve daha sonra benimkini oraya sokmak için hazırlandım. Kardeşim önce biraz korktu ama deneyimli bir şekilde onu sakinleştirdim ürkütmeden yavaş yavaş poposundan içeri girmeye başladım. Mükemmel bir 


 şeydi ve ben hayatımda hiçbir şeyden bu kadar zevk almamıştım. Tuğçe canının acımasıyla biraz bağırsa da ben onu duymadım ve daha sert sokmaya başladım. Daha sonra o da alıştı zaten kendisi daha hızlı diye bağırmaya başlamıştı. İyice hızlanmıştım ve saçlarından tutup hızıma hız katıyordum. Köküne kadar  girmişti ve ben artık bu kadar zevke dayanamayıp boşalmak üzereydim. Tuğçe çoktan boşalmıştı bende çok geçmeden o koca poponun derinliklerine döllerimi bıraktım. İnanılmaz bir boşalma yaşadım ve çok büyük zevk aldım. Kardeşim Tuğçe’ye de ilk deneyimini yaşatmış oldum daha sonra birkaç defa bunu tekrarladık şimdi kızlığını bozmak istiyor ve bunun için sabırsızlanıyorum eğer başarabilirsem sizinle onu da paylaşacağım okuyan herkese teşekkür ederim.


BODRUM’DA ÜÇLÜ AŞK – Part 1

 
Masmavi gökyüzü altında, istanbuldan başladığımız yolculuğun sonuna gelmek üzereydik. Bodrum’a yaklaştığımızda hava daha da sıcak ve kuru hissetmeye başlamıştı. Kız arkadaşımla bir dostumuzun bu yaz kullanmayacağı yazlığına gidiyorduk. Teklif ettiğinde çok sevinmiştik. Başka bir arkadaşı da orada olacaktı ama iki ayrı girişi ve ayrılmış iç düzeniyle ev herkeze rahatlık sağlayacak inşa edilmişti. Ayrıca diğer kişi, 
 Serhat’ın da bizim gibi sanatçı olması rahatlatmıştı. Haritadan bakarak tepede tek başına duran evin bizim ev olduğunu anlamıştık. Harika görünüyordu. Yeşilliklerin yanısıra rengarenk çiçekler bütün duvarları sarmıştı. Arabayla eve yaklaşırken keyfimize diyecek yoktu. Duvarın önünde park edip motoru durdurduğumuzda sadece bir kaç kuşun sesi duyuluyordu. Eşyalarımızı bagajdan çıkartmadan içeriye girdik. Bakınıp 
seslendik ama Serhat ortalıkta yoktu. Zaten araba olmamasından da dışarıda olduğunu tahmin etmiştik. Arabamıza dönüp eşyalarımızı aldık. Boş olan odaya yerleşmemiz fazla vakit almadı. Etrafı tanımak için evin içinde etrafında dolaştık. Binanın manzaraya bakan tarafındaki bahçede büyük olmayan bir yüzme havuzu vardı. En az bir ay kalmayı planlıyorduk. Binanın içinde dolaştık. Terasa çıktığımızda muhteşem manzara karşısında 
büyülemiştik. Açık denize uzaktan bakıyorduk. Mas maviydi. Hemen aşağıya baktığımızda da kendi havuzumuzu ve bahçemizi görüyorduk. Teras evin en çok yaşanacak yeri olarak hazırlanmıştı. Duvar kenarları kocaman yastıklarda doluydu
 
. Bir yanda Ocak. Serpiştirilmiş sehpalar… Serpil le bir birimize bakıp “Gün batımında yiyip içmek için harika” dedik. Bizi çok güzel bir yaz bekliyor dedik. Bir birimize sarılıp uzun uzun öpüştük. Manzaraya bakmaya doyamıyordum. Ben resim yapmaya ara verecektim buradayken ama Serpil başladığı romanını yazmaya devam edecekti. Çok verimli olacak gibiydi burası onun için. Serhat sinemacıydı. Onun da buradayken 
 çalışacağını duymuştuk. Belki her kez bir birinin yaratıcılığına katkıda bulunur diye düşündük Serpil’le. Biraz sonra Serpil “Bence bir kaç gün çalışmayayım ben. Önce keyfini çıkartalım buranın” dedi. ” Haydi mayolarımız giyip bir yerden denize girelim ” dedi. “Tamam! Hadi! ” dedim. Odamızda soyunurken Sevgilimin o mükemmel vücuduna bakıp ne kadar şanslı olduğumu düşündüm. Minicik bikinisini giydiğinde, herkezin ondan 
gözlerini ayıramayacağını biliyordum. Kendisine bakılmasından çok hoşlanıyordu. Ilgi odağı olmayı ve özgürlüğünü çok seviyordu. Hayat doluydu. Ben de onunla ancak özgürlüğünü vererek birlikte olacağımı biliyordum. Beraber olduğumuz bu bir yılımız bu şekilde çok güzel geçmişti.  Arabamıza atlayıp daha önceden bildiğimiz bir plaja doğru yola çıktık. Açık pencereden çarpan rüzgar Serpil in sarı uzun saçlarını darmadağın 
ediyordu. Ikimizde çok keyifliydik. Bodrum denizi yol yorgunluğumuzu alıp götürecekti. Denize girer girmez de beklediğimiz gibi oldu. Serpil bir çocuk gibi koşarak denize giriyor, yüzüyor, dalıyordu. Birimize sarılıp oynaşıyorduk. Denizin kumun ve güneşin güzelliğini 
 
sindire sindire bir kaç saat geçiverdi. Eve geri dönerken uzaktan, terasta birinin olduğunu farkettik. Serhat olmalıydı. Araba evin yoluna girdiğinde Serhat da bizi farketti. El sallıyordu. Serpil “Bizi gördü bak” dedi beline kadar arabadan sarkıp el sallamaya başladı. Bir yandan da “HEEEEEEY!” Diye bağırıp kahkahalar atıyordu. Serhat bunun üstüne iki kolunu da kaldırıp sallamaya başladı. Onunla iyi anlaşacaktık belliki.
Serhat bizi kapıda karşıladı. Ortak arkadaşlarımız yüzünden gıyaben tanışıyorduk. Bir birimizin ne yaptığını da biliyorduk. Bu ve kişiliklerin uyuşması sımsıcak bir ortam yaratmıştı. Serhat “Geleceğinizi biliyordum. Akşam için yemeklik almaya gitmiştim” dedi. “Teras çok güzel oluyor gün batımında”. Serpil ” Biz de öyle düşündük ” dedi.
Serhat ” Hadi o zaman siz üstünüzü değiştirin sonra da yukarı gelin. Yemeğe başlayalım dedi. “Tamam” deyip odamıza gittik. Ben bir şort ve t-shirt giydim, Serpil de incecik uçuk mavi bir mini elbise. Çıplak omuzları güzel bacakları… Dayanılmaz görünüyordu. Yeni yanmış teni hafif pembeleşmişti. Minik terliklerini de giydi. Terasa çıktık.
Serhat “Tekrar Hoş geldiniz!” dedi karıma şöyle bir alıcı gözüyle baktı. “Harika görünüyorsun deyip sım sıkı sarıldı. Bir eli belinde, bir eli sırtındaydı. Yanağından öptü. Serpil de memnundu bu ilgiden o da cevap verdi. Serhat bana da sarıldı samimice. “Balık aldım. Rakıyla hoşunuza gidermi?” dedi. Tabii dedik. ” Tarık, O zaman sen salatayı yap” dedi bana. Ocağın yakınındaki bankoya geçtim. Domatesleri doğramaya başladım.
 Sanki eski arkadaşlarmışız gibi eğlene eğlene yemek yapıyorduk. Serpil özellikle Serhat’ın ilgisini çekmeye çalışıyordu. Sık sık ona sataşıp rahatsız ediyordu. Serhat da hoşlanmıştı bundan. Izgara üzerindeki balığın kokusu ortalığa yayıldıkca ne kadar acıklığımızı Anladık . Rakıları içmeye çoktan başlamıştık bile. Yerdeki o kocaman yastıklara yerleştik. Serhat bize balıkları getirdi. Biraz daha sakinleşmiştik. Gün 
batımında yemeğin keyfini çıkartıyorduk artık. Tatlı bir sohbet başladı. Bir birimizi çok az tanıyorduk. Merak ettiğmiz şeyleri sorduk bir birimize. Serpil Serhat’ın kız arkadaşı olup olmadığını sordu. Ciddi bir ilişkisinin olduğunu öğrendik. Çalıştığı için İstanbul da kalmıştı. Bazı hafta sonları gelebilir dedi. Bizim ilişkimizi sordu Serhat. Bir yıldır beraber 
olduğumuzu söyledik. Bir birimizi sevdiğimizi anlamıştı. Serpilin davranışlarının özgür kişiliğinden geldiğini farketmişti. Bize üstünde çalıştığı filmi anlattı. Serpil yazmakta olduğu yeni romanından bahsetti. Derin derin her konuyu konuştuk. Ben de burada resim yapmayacağımı ama fotograf çekmek istediğimi söyledim. Sabah yol için erken kalkmıştık. Rakıyı da içinde iyice uykumuz gelmişti. Serpil in gözleri kapanıyordu. Biz 
yatsak iyi olacak dedik. Serhat, “Tamam o zaman siz yatın ben toplarım ortalığı” dedi. Kalktı. Serpil in önünde durup elini uzattı. Kalkmasına yardım etti. Serpil sallanıyordu. “Ben seni odana götüreyim” dedi. Cevap vermesine fırsat bırakmadan kucaklayıverdi. O zaman Serhat’ın yakışıklılığının yanında ne kadar iri ve güçlü olduğunu da farkettim 
 
Birşey diyemedim. Serpilin mutlulukla gülümsediğini gördüm. Biraz bozulmuştum ama Serpil mutluydu. Onun boynuna sarıldı “Hadi beni yatağıma götür o zaman ” dedi şımarıkca. “Olur tatlı kız” dedi Serhat ve yürümeye başladı. Merdivenlerden yan yan inmek biraz zor oldu. Ben de arkalarından gittim. Serhat kenara çekilip “Kapıyı açarmısın Tarık ?” dedi. Öne geçip açtım. İçeri girdi. Yatağın yanında durup biraz alçaldı ve Serpil’i 
yatağa atıverdi. Çok sert olmamasına dikkat etmişti yaptığı şakanın. Serpil şakacıktan ona kızarmış gibi yaptı ardından gülümsedi “Yine de teşekkür ederim” dedi onun gözlerinin içine bakarak. “Seninle tanıştığım için çok mutluyum” dedi, Serhat “Şimdi güzel güzel uyu sabah görüşürüz deyip eğildi. Serpil’i yanağından öptü. Bana dönüp omuzumu tuttu. Sizinle tanıştığıma çok memnun oldum. Çok güzel vakit geçireceğiz. ” dedi. “Evet ” diye Cevap 
verdim. Odadan çıktı. Soyunup yatağa girdim. Serpil yatağın içinde elbisesini çıkartıp attı. Yarı uykulu bana sarılıp deli gibi öpmeye başladı. “Aşkım Serhat’ı istiyorum çok fena halde ” dedi. Hiç bir şey demedim. Bu arzusuna karşı koyamazdım. Çılgınca sevişmeyi başladık. Zaten bütün gece olanlar beni de çok azdırmıştı. Kulağıma “İçime gir Serhat!” Dediğinde zaten tahmin ettiğim şeyi anladım. Benimle değil Serhat’ sevişiyordu. Umarım duygularını fazla göstermez Serhat’a karşı diye geçirdim içimden. Çok fazla ortak arkadaşımız vardı.
Ertesi sabah kalktığımızda Serhat bize günlük plan yapmıştı bile. Civarda kimsenin bilmediği bir koya götürecekti bizi. Etrafı tanıtayım size sonra bensiz de gidersiniz diyordu. Hazırlanıp gittik. Herçekten de çok güzel ve özel bir yerdi. Yerleştik. 
 
Üstümüzdekileri çıkarttık. Serpilin minik ama kadınsı vücudu leylak rengi bikinisinin içinde çok güzel görünüyordu. Serhat, Serpil’i bikinisiyle ilk defa görüyordu. Şöyle bir süzüp,  Islık çaldı. “Ne güzelmiş senin vücudun ” dedi. Serpil güldü. “Sen de hiç fena değilmişsin” dedi. Gerçekten Serhat’ın vücudu da çok iyiydi. Çalıştığı belli oluyordu. Kendimizi denize attık. Serinlemek çok iyi gelmişti. Pırıl pırıl güneşin altında kumlara uzandık. Dalgaların 
hafif sesi geliyordu. Serhat “Dün akşam yattıktan sonra düşündüm” diye başladı söze. Bana bir senaryo yazmaya ne dersin.? Serpilin gözleri parladı. “Ciddimisin? Çok hoşuma gider” -Aklında bir konu var mı peki? Ne yalan söyleyeyim ben de dün akşam yattıktan sonra bazı şeyler düşündüm, dedi Serpil yaramaz yaramaz. Ne düşündün? Senaryo mu?” “Roman olarak düşünmustum ama şimdi çok iyi bir senaryo olabileceğini 
görüyorum. Bir birine aşık genç bir çift başka bir erkekle bir yazlık paylaşıyor ve kız onunla da bir ilişki yaşıyor. Üçü birlikte, yazı ve aşkı dolu dolu yaşıyorlar” dedi ve sustu Serpil. Ayni  yaramaz  bakışlara Serhat’ın cevabını bekliyordu. Ben de çok şaşırmıştım. Hepimiz aslında Serpil’in ne demek istediğini anlıyorduk. Serpil bana da bir bakış attı ama asıl Serhat’ın cevabını bekliyordu. Ben ağzımı açamadım. Ne diyeceğimi 
bilemiyordum. İki türlü de Serpil’i kaybetmekten korkuyordum. Serhat, mesajı almamış gibi “Gerçekte olacak bir şey değil tabii ama bence çok güzel film olur. Zaten filmler hayallerimizi  tatmin etmek için yapılamazmı?” Dedi. “Neden gerçek hayatta olmasın ki?” dedi Serpil. Sesinde gerginlik vardı. Serhat “Öteki erkek belki kızın sevgilisini üzmek istemez. Belki kendisinin de bir sevgilisi vardır aldatmak istemez. Ya da kızı sevgilisiyle 
paylaşmak istemez.” Serpil duraksadı. “Bunların hepsi mi yoksa?” Dedi buruk bir ifadeyle. Artık açık açık soruyordu. Serhat sakince ” Evet” dedi. “En başta bunu Tarık’a yapamam. Yoksa  emin ol sana hayır demek benim için çok zor. ” Serpil istediği verilmemiş bir çocuk gibi biraz daha söylendi. Ama sonunda kabul etmiş görünüyordu Serhat’ın reddini. Ben işin bu şekilde hallolmasından rahatlamıştım. Bütün günü plajda Serhat’a sorularla ve 
Sepil’in özgürlük felsefesini anlatmakla geçirdik. Tanışmamızın ikinci gününde bir birimizin pek çok özelini öğrenmiştik. Serpil hala ara sıra bu ilişkinin mümkün olduğunu iddia edip şirin  şımarıklıklar yapıyor, bizi güldürüyordu. Ama hepimiz tavrımızı belli ettiğimiz için tepki göstermiyorduk. Eve dönüp odamıza girdiğimizde konuyu açmamayı tercih ettim. Ama Serpil ” Serhat’a teklifime bozulmadın değil mi ?” Diye sordu. 
“Söylemeden bana haber verseydin iyi olurdu? dedim biraz bozuk. Bir şey demedi önce. Sonra “Haklısın seni kötü durumda bıraktım”dedi boynuma sarılıp özür diledi. Yanağımdan öptü. Gülümseyip  “Tamam”dedim. Oda gülümsedi. “Rahat ol. Olmaz zaten. “dedi. “Bundan sonra bizim için bir film konusu bu sadece.” Terasa çıktığımızda Serhat’ı orada bulduk. Hafif bir şeyler yiyerek filmi konuşmak istiyorduk. Yine sıcak sessiz ve 
güzel bir akşamdı. Senaryo konusunda anlaşmıştık. Ben de film de kameraman olabileceğimi söyledim. Zaten geldiğimizden beri sürekli fotograf çekiyordum. Çektiğim fotolar film için iyi bir hazırlık  olurdu. Serpil ara sıra senaryoya ilgili aklına bazı detayları bize anlatıyor. Fikirlerimizi alıyor ve not ediyordu. Hikaye içinde olduğumuz durumun ve Serpil’in hayallerinin etrafında gelişiyordu. Artık bunu Serpil’in ilham kaynağı olarak 
 
görüyor, kabul ediyor hatta cesaretlendiriyorduk. O akşam yatakta ona sarılmaya çalıştığımda, Serpil “Sana sarılırken Serhat’a ihanet deiyormuşum gibi geliyor” dedi. Şok olmuştum. Bir şey  diyemedim. Bakışlarımı görünce açıklamak ihtiyacını hissetti. “Sen olmasan benimle olurdu şimdi. Onun da beni çok istediğini biliyorum seni üzmemek için yapmıyor bir şey.” Çok bozulmuştum “Tamam o kadar çok istiyorsan ayrılalım” dedim 
öfkeyle. “Hayır öyle değil. Ben seni çok seviyorum. Ama Serhat için de sorumlu hissediyorum.” -Bir çaresi yok o zaman” dedim. Her kez katlanacak durumuna. -Bu duygular içindeyken, seninle  sevişmeyeceğim. Anlarsın beni değilmi? -Ne kadar zaman için ? -Bilmiyorum Öfkeyle “Artık sevgilimle de sevişmeyeceğim öyle mi? Dedim. Arkamı döndüm. Sarıldı. “Sen de üzülme ama şimdi. Bu her kez için en iyisi. O da seni 
düşünüyor bak.” Omuzumu öpüp durdu bir süre. Sonra zar zor da olsa uyuduk. Ertesi gün bir gerginliğimizin olduğunu Serhat farketmişti ama bildiklerinden dolayı olduğunu sanıyordu. Plaj ve film  çalışmalarıyla bir günümüz daha geçti. Serpil yine hayallerini kağıda döküyor. Zaman zaman benden bunun nasıl görüntülenmesinin iyi olacağını soruyordu. Bu harika manzara ve ışık Serpil’in hayallerine iyi bir görsel ortam 
yaratıyordu.  Bol bol fotograf çekiyordum. Ben de biraz daha gevşemiş, keyif almaya başlamıştım. Bir dinlenme sırasında Serpil Serhat’a “Dün akşam Tarık a söyledim. Onunla sevişmeyeceğim. Ikiniz de benim için önemlisiniz. Onunla sevişirsem sana haksızlık ediyorum gibi geliyor. ” dedi. Serhat bu ani itirafa şaşırmıştı ama hoşuna gittiğini farkettim. Bense bir kez daha bozulmuştum. “Olurmu öyle şey? ” dedi Serhat. O senin bir 
 
yıllık sevgilin benle daha dün tanıştın. ” “Olsun. Üçümüz bir takımız şimdi burada. Ben böyle hissediyorum.” Serhat bana baktı. Ne diyorum gibilerinden. Sevgilimin karakterini bildiğim için söylenecek bir  şey yoktu. O da anladı. Zaten hoşuna da gitmişti. “Tamam o zaman” dedi. Biz bir takımız. Platonik bir üçlüyüz.” gülerek. Serpil Serhat’a sarıldı. “Çocuklar, çok güzel bir film yapacağız birlikte” dedi. Ertesi sabah yine terastaydık. Serpil 
başını kucağıma koymuş dizini kırmıştı. Ayaklarını Serhat’a doğru uzatmıştı. Serhat’ın bacaklarına yandan neredeyse dokunuyordu. Filmin teknik detaylarını konuşuyorduk. Serpil bundan  sıkılmıştı.  Ara sıra kızdırmak için ayağıyla Serhat’ı ittirmeye başladı. Bunu önce önemsemeyen Serhat, Serpil’in daha sertleşen darbelerine karşı “ Hey! Yapma!” deyip bir yana kaydı. Ama köşede olduğu için kaçamamıştı. Serpil gülüp 
ittirmeye devam etti. Ben de yapma deyip duruyordum. Birazdan Serhat dayanamadı. Oturduğu yerden kalktı. Serpil’i ayak bileklerinden yakalayıp yukarıya doğru çekti. Serpil “Bıraksana yaa! ” diye  bağırıp debeleniyor, kurtulmaya çalışıyordu. Böyle asılı gibi çırpınırken elbisesi beline kadar düşmüş tangasının zaten örtmediği harika kalçaları ortaya çıkmıştı. Bikiniden yanmamış kısmı daha açık renkti “Uslu duracakmısın bakiyim 
ha? Uslu duracakmısın ? ” Diyor bir yandan da sevgilimin kalçalarını bakmadan edemiyordu. Sonunda Serpil, kıkırdıya kıkırdıya “Tamam. Tamam. Söz.” Dedi. Serhat bir süre daha Serpil’i  ayaklarından öyle asılı tuttuktan sonra yavaşça bıraktı. Eski yerine oturdu. Serpil yaramaz bakışlarla, eskisi gibi başını bana ayaklarını onun bacaklarımın yanına dayayıp uzandı. Üçümüz de gülüyorduk. Konuşmamıza kaldığımız yerden devam 
image
ettik. Serpil ayağını biraz hareket ettirince Serhat hemen elini üstüne koydu. Refleks bir hareketi bu. Ayağını tuttu. Sonra Serpil’in bir şey yapmayacağını farkedince rahatladı ama tutmaya da  devam etti. Bir yaramazlık yapabilirdi. Konuşmamıza devam ettik. Biraz sonra Serhat’ın sevgilimin ayağını tutan elinin yavaş yavaş hareket ettiğini farkettim. Parmakları ayağının okşuyordu. Bunu çok doğal bir şeymiş gibi yapıyordu. Ben de 
görmemezlikten geliyordum. Serhat, damdan düşer gibi “Güneşte daha çok yerini yakmalısın bence. Sana Bodrum’dan küçük bikiniler alalım” dedi. “Üstsüz de güneşlenmelisin.” Serpil aslında  oldukça küçük bikiniler giyiyordu. Ama Biraz önce poposunun güneş görmemiş yerleri daha da seksi görünmüştü. Serpil, “Tamam olur. Yarın gidip alalım” dedi. Serhat güldü, “Ben, senaryoda erkek böyle desin diye, yazman 
için söylemiştim” Biz de güldük. Serpil, “Olsun gidip alalım. Film için araştırma olur. Zaten yeni bikinilere ihtiyacım var.” dedi. Serhat,” O zaman ne bekliyoruz yarını? Şimdi gidelim” dedi. Hem alışveriş yapar hemde yemek yer, gezeriz dedik. Hemen kalkıp arabaya atladık. Serhat arabayı kullanıyordu. Ben yanına oturdum Serpil de arkada. Günlerce sakin bir hayattan sonra, Bodrum’un kalabalığı hoşumuza gitmişti. Sokaklarda öylece 
dolaşmaya başladık. Gerçekten üç iyi arkadaş, bir takım gibiydik. Ellerimizdeki dondurmaları yalıya yalıya vitrinleri seyrediyor, bir birimize şakalar yapıyorduk. Sonunda istediğimiz gibi bikinileri satan bir dükkan bulduk. Sevgilim tek tek giyip bize defile yapmaya başladı. Manken gibi hareketlerine hem gülüp eğleniyor hem de tahrik oluyorduk. Satıcı kız bile her zamanki müşterilerden olmadığını farketmişti Serpil’in. 
 
Hangimizin sevgilisi olduğunu anlayamıyordu herhalde. Serpil her seferinde kıza daha  küçüğü varmı diye soruyor. Kız da daha küçüğünü bulup getiriyordu. Serpil, Serhat ın da onayıyla iki çok açık bikini seçmişti. Satıcı kız “bir dakika” deyip arka tarafa gitti. Merakla bekledik. Geri geldiğinde yumruk şeklinde kapalı elini bize doğru uzattı. Gülümseyerek açtı. Neredeyse sadece ipten oluşan bir bikini vardı avucunda. “Uzun zamandır elimizde bu. Kimse almadı. Size hediyemiz olsun. Bunun hakkını siz verirsiniz”. Serhat hemen 
“Mükemmel ! Hem de turuncu. En sevdiğim renk.” Diye haykırdı heyecanla. Sevgilim de çok beğenmişti. O da heyecanla hemen eline alıp inceledi. Bir bana bir Serhat a bakıp “giyebilirmiyim ben bunu ya?” Diye sordu. Serhat “Önce evde bize giyersin.” Dedi. Serpil elindeki bikiniyi üstüne tuttu. “Yok gibi” dedi. Gerçektende öyleydi. “Bakalım giyebilirmiyim” deyip satıcı kıza teşekkür etti. Artık bundan küçüğünü bulamayacağımızı 
bildiğimiz için ödemeleri yapıp çıktık. Parasını Serhat ödemişti. “Benim fikrimdi” deyip bize ödetmedi. Serpil çıktığımızda ona sarılıp yanağından öptü. “Çok teşekkür ederim Serhatcığım. Umarım giydiğimde de hoşuna gider” Serhat çarşıda bir vitrinde gördüğümüz ince askılı bir elbiseyi de “Sana çok yakışır bu” diyerek aldı. Serpil yine sarılıp öptü Serhat’ı. O akşam deniz kenarında bir restaurantda yemek yedikten sonra evimize döndük.
Günlerimiz güzel ve verimli geçiyordu. Hem gezip eğleniyor hem de çalışıyorduk. Çok iyi anlaşıyorduk. Çok uyumluyduk. Deniz’de yüzüyor güneşleniyorduk. Serpil yeni küçük bikinileriyle aklımızı başımızdan alıyordu her gün. En küçük olan bikinisini daha giymemişti. Ilk haftanın sonuna doğru Serpil’in senaryosunun büyük bir kısmını kağıda 
image
geçirmiştik. Ben de fırsat buldukça fotograf çekiyor film için sahne ve açıları yakalamaya çalışıyordum. Çoğu zaman Serpil ve Serhat baş oyuncu oluyorlardı görüntülerimde. Hatta bir kere gittiğimiz gece Kulübünde üçümüz birlikte dans ederken kendimi fazlalık gibi hissettim. Hayal ettiğim gibi bir tatil olmuyordu ama başka türlü heyecanlar duyduğumu da fark ediyordum. Akşam Serpil le yatıyordum ama kardeş gibiydik. Beni yanağımdan 
öpüyor. Iyi geceler diliyordu. Son zamanlarda yatakta onu ellemeye calismaktan vaz gecmedigim icin aramiza yastik bile koymaya baslamisti. O kadar cok seviyordum ki kizmama ragmen sonunda kabul ediyordum. Bir kaç gecedir dışarda yemek yiyorduk. Bu akşam terasta yiyelim yine dedik. Serpil Serhat’ın aldığı askılı elbiseyi giyip terasa geldi. Bir modelden fasksızdı. Artık tamamiyle bronzlaşmış pürüzsüz teni, beyaz elbisenin 
içinde daha da etkileyici görünüyordu. İçindeki tangası ince kumaşdan farkediliyordu. Ikimizde durup tepeden tırnağa süzdük. Aklımızı başımızdan almıştı. Ben kameramı elime alıp fotografını çekmeye başladım. “Hadi güneşin batışını kaçırmayalım. Şöyle durun duvarın kenarında. Iyi bir sahne olacak. Güneşin açısı çok iyi geliyor” dedim. Arkalarını dönüp yan yana güneşe bakar pozisyona geldiler. Ben fotograf çekerken 
Serpil elini yana doğru ittirerek Serhat’ın eline dokundurdu. Serhat bunun üzerine başını yavaşca döndürüp Serpil’e baktı. Serpil Serhat’ın dokunduğu elini yumuşak bir şekilde tutuverdi. İkisi de bir birlerine dönüp bakışmaya başladılar. Çok iyi bir pozdu. Güneşin ışığı şimdi elbisenin kumaşından Serpil’in o diri göğüslerini görünür hale getirmişti. Serhat da farketmişti. Serbest olan elinin parmaklarını Serpil’in güneşin turuncu ışığıyla alev 
 
yana saçlarına geçirdi. Gözlerinin içine bakarak “Çok güzelsin Serpil” dedi. Ben bu anı fotoğraflarla yakalamaya çalışırken başını kavradı. Ona doğru eğildi. Serpil çıplak ayak parmakları üstünde yükseldi. Dudakları birleşti. Donakaldım. Sevgilim ve Serhat aşkla öpüşüyorlardı. Hani ben varken Serpil le bir ilişkiye giremezdi. Ne yapıyorlardı? Bu film değildi artık. Sevgilim ona sarıldı. Ayakta sevişiyorlardı. Ellerini alttan Serhat’ın gömleğinin içine soktu. Çıplak sırtını okşuyordu artık.
Dudakları dakikalardır ayrılmamıştı. Ben kıskançlık ve öfke içindeydim. Bir yandan da çok tahrik olduğumu farkettim. Sadece seyredebiliyordum gözümün önünde olanları. Serhat dudaklarını sevgilimden ayırdı. Biraz geriye çekildi. Serpil de. Tamam artık bitti, diye düşündüm. Ona tepeden tırnağa bakıyor güzelliğini içine sindirmeye çalışıyor gibiydi. Bir birlerine bakıp gülümsediler. Sonra hiç beklemediğim bir şey oldu. Serhat parmaklarıyla 
sevgilimin elbisesinin askılarını omuzunun iki yanına ittirdi. Elbise yavaşça kayarak ayaklarının üstüne düşüverdi. Sadece tangasıyla kalmıştı sevgilim. O ellemeye doyamadığım güzel memeleri dim dik duruyorlardı tayfunun önünde. Serhat onlara önce baktı. Sonra yavaşça okşamaya ardından avuçlamaya başladı. Ah, onları okşamayı nasıl özlemiştim. Serhat da üstünü çıkarttı. Tekrar sarılıp öpüşmeye başladılar. O güzel 
göğüsleri şimdi Serhat’ın göğsüne sürtüyordu. Serpil Serhat’ın sırtını okşarken Serhat’ın elleri arkadan sevgilimin yuvarlacık çıkık kalçalarına indi. Onları da ayni şekilde önce okşadı. Sonra avuçlamaya başladı. Artık deli olacaktım neredeyse. Sevgilime dokunmayı çok özlemiştim. Onun kalçalarını ellemek için neler vermezdim şu an. Ama cesaret edemiyordum. Tamamiyle kaybetmekten korkuyordum. Seyretmekle yetinmeye kara verdim
Öpüşmeleri iyice ateşlendi. Daha fazla bekleyebilecek halde değildiler. Serhat onu elinden tutup minderlerin olduğu tarafa götürdü. Serpil’i minderin üstüne sırtüstü yatırdı. Ayakta şortunu ve kilotunu çıkarttı. Dim dik olmuş iri erkekliğini gördüm. Damarları farkediliyordu. Sevgilim de o sırada tangasını çıkartıp attı. Bacaklarını zarif bir şekilde iki yana ayırdı. Minik pırıl pırıl kadınlığı Bütün davetkarlığıyla ortadaydı artık. Serhat sevgilimin bacakları arasına girip üzerine uzandı.
Tekrar öpüşmeye başladılar. Serhat bir elini bacak arasına götürdü. Aman allahım sokacaktı sevgilime. Kasıklarını biraz kaldırdı. Erkekliğini sevgilimin kadınlığına dayadığını anladım. Öpmeyi bıraktı başını kaldırdı Serpil le göz göze bakışıyorlardı. Yavaş yavaş Kasıklarını indirdiğinde sevgilimin yüzü gerildi “Ahhhhh!” diye inledi. Girmişti. Serpil sımsıkı sarıldı. Bacaklarını onun beline doladı. Serhat iri vücudunun 
altında minicik kalmıştı. Serhat bir süre kıpırdamadan durdu bakışıyor birleşmelerini sindiriyorlardı. “Oh! Serhat içimi doldurdun. Hayatımda böyle bir şey hissetmemiştim.” Serhat duyduklarında mutluydu gülümsedi. Serpil’in içinden çıkıp tekrar abandı. Serpil Serpil’in gözleri büyüdü önce. Yine bir “Ah! ” çekti. Iki saniye nefesini topladıktan sonra. “Oh! Serhat, Sik beni!”
Serhat iyice azmıştı sevgilimden bunları duymaktan. Sokup çıkarmaya başladı. İşte o an Serpil’den hiç duymadığım inlemeler duymaya başladım. Serhat geçirdikçe o haykırıyordu. Yüzü geriliyordu. Bacakları hala Serhat’ın beline dolanmışken tırnaklarını da Serhat’ın sırtına sapladı. Serhat artık kendine kenetlenmiş haldeki sevgilimi acımasızca sikiyordu. Sevgilim “SERHAT! SERHAT! SERHAT!…” diye haykırmaya 
image
başladı. Geliyordu.Serpil’in sesi kesildi sadece nefesi duyuluyordu artik. Ama Serhat birakmadi ayni tempoyla sikmeye devam etti. Alaca karanlikta Serhat’in kasilmis kalcalarinin inip kalktigini goruyordum. Sevgilim tekrar İnlemeye başladı. Inemeleri haykirmalara donustu. İkinci defa boşalması fazla vakit almadı. Yastıkların üstünde debelenerek geliyordu. Simdi ona Serhat’in bogurmesi de eklenmisti. Ikisi birlikte 
geliyorlardi. Serhat sert darbelerle koyuyordu sevgilime. icine fiskirttigini anladim. Muhteşemdi. Sanki ben orada yoktum. Dunya da sadece ikisi vardi. Ve yapilmasi gereken en dogal seyi yapiyorlardi. Ter içinde kalmışlardı. Nefeslerinin normale dönmesi dakikalar aldi. Yavasca dogrulan Serhat sırtını duvara verdi. Serpil de sırtını ona dayadı kaşık gibiydiler. Serhat ona sarılıyordu. Yüzleri bana dönüktü. Hava da kararmıştı. 
Serpil,”Serhat, ben hiç sikilmemişim şimdiye kadar.” diye fisildadi. Sonra da bana “Offf Tarık, aşkım anlatamam sana nasıl bir duygu olduğunu bunun. Kadın olduğumu hissettim ilk defa” Dedi sonra biraz kaygıyla “Bozulmuyorsun değilmi ? Biz her şeyi paylaşacak kadar yakınız, değil mi?” Yaptıklarına değil de söylediklerine bozulup bozulmadığımı soruyordu Serpil? Ağzımın kurulduğundan dolayı yutkundum “Eh biraz bozulmadım 
desem yalan olur açıkcası” dedim. Serhat da “Kusura bakmadın değil mi Tarık? Kendime hakim olamadım” dedi. Sanki bu daha kabul edilebilecek bir şeymiş gibi “Tabii” dedim. Büyüklüğün bende olduğunu, yaptıklarından etkilenmeyecek kadar güçlü olduğumu yansıtmaya çalışıyordum. Bozuktum ama çaresizliğimi hissetmelerini istemiyordum.
 
Serpil heyecanla anlatmaya devam ediyordu. “Bir an zevkden öleceğim zannettim biliyormusun?” Dedi “Seninle hiç böyle olmamıştı.” Serhat beni Serpil’in sözlerine karşı korumak için araya girdi. “Yok canım abartma artık. Tarık da sana kimbilir nasıl zevk vermiştir.” Dedi. Serpil bana bakıp sevgiyle gülümsedi ” Canım benim! Tabii çok zevk verdi. Biz onunla çok güzel anlaşıyoruz. Sevişiyoruz. Özgür ve eşitliğe dayanan bir 
ilişkimiz var. Ama seninle özgür ve eşit olmak istemiyorum. ” Gittikçe heyecanlanıyordu konuşması. ” Senin yanında küçük ve zayıf hissettim. Senin gücüne teslim olmak hoşuma gitti. Ne istersen yap bana istiyorum. Tarık’ı hiç düşünmedim. Onunla ilişkimizi kaybetmek pahasına bile bir kere daha senin kadının olabileceğimi biliyorum. Şu an Tarık bana engel olamaya kalksa bile sana tekrar kendimi veririm biliyormusun? Çünkü seni her şeyden çok istiyorum. Sevgilin olduğunu, onu bırakmayacağını bilmemem rağmen.” 
Sözlerinin sonunda aşkını ilan eden bir ses tonu vardı. Bunun karşısında ben de Serhat da diyecek bir söz bulamadık. Uzun bir sessizlik oldu. Serhat ona biraz daha sarıldı. Ben küçülüp yok olduğumu hissettim.   Sessizliği Serpil bozdu. Serhat’ın kendine sarılan kolunu öperek bana döndü” Aşkım mumları yakarmısın? Şimdi biz kalkmayalım buradan.” “Bu dediklerinden sonra hiç bir şey yapmamam lazım ama…” Deyip kalktim. 
Kibriti alıp tek tek mumları yaktım. Mum ışığında terli vücutları parlıyordu. Serpil’in bir göğsü görünüyordu. Diğerini Serhat’ın kolu örtüyordu. Serhat’ın kasıklarına yaslanmış kalçaları muhteşem bir kavis yapıyordu. Serpil’in söyledikleriyle ilgili konuşmaya başladık. Serhat’la ben bu karışık durumu biraz rahatlatacak, gerginliğini azaltacak sözler bulmaya 
 
çalışıyorduk. Sohbet biraz daha değişik konulara gider gibi oldu. Hatta Serpil’le ilk flört anılarımızı anlatıyorduk Serhat’a. Serhat ona sarılan elini yukarıya kaydırdı yavaşça. Bir göğsünü avuçladı. Sohbete devam ediyorduk. Ardında ayni eli önce yavaşça beline ardından da o güzel kalçalarının  üstünde  yükseldi. Ağır ağır okşamaya başladı 
yuvarlaklığını. Serpil gerçekten çok minicik görüyordu. Ben oturduğum yerde kendimden geçiyor, bir yandan da konuşmamı sürdürüyordum. Serhat, Serpil’i boynundan öperken kasıklarını biraz geri çekti. Elini bacak arasına soktu. Ne yapacağını heyecanla bekliyordum. Evet erkekliğini kavrıyordu. Ohh! Yine sokacaktı. Göremememe rağmen her şey ortadaydı. Kasıklarını ileri doğru 
ittirdiğinde Serpil hala bana cevap veriyordu. Cümlesini bitirmedi “Oh! Serhaaaaaat” diye soludu. Beni unutuvermisti. Başını arkaya doğru uzatıp dudaklarını araladı. Serhat o dolgun dudaklara yapıştı. Emmeye başladı. Ağır ağır girip çıkıyordu. Şimdi görebiliyordum Serhat’ın erkekliğinin sevgilime girişini. Serhat öne doğru ittirdikce Serpil de arkaya doğru bastırıyordu kalçalarını. Tam bir aheng içindeydiler. Dilleri bir birinin 
ağzında dolaşıyordu. Yine kopmuşlardı. Sevgilim elini,arkaya uzatıp Serhat’ın başınım kavradı. Kendine çekti. Ayrılmasını istemiyordu. Ihtiraslar öpüyordu onu. Serhat da bu sırada Serpil’in memelerini avuçluyordu. Sanki 20 dakika önce o delice sevişme olmamış gibi arzuluydular. Serpil “Oh! Serhat seni göbeğime kadar hissediyorum” diyerek elini göbeğinin üstüne koydu. “İşte bu olağanüstü bir duygu, aşkım. Sen de koy elini bak. 
image
Hisset” dedi. Kızgın ve utanıyor olmama rağmen biraz bekledikten sonra ona dokunmayı çok istiyordum. Onun hissettiklerini hissetmek istiyordum. Yerimden doğrularken Serpil’in Serhat’ın elini tutup göbeğinin üstüne getirdiğini gördüm. Aşkım diye bana değil ona diyordu. Ne yapacağımı bilemedim. Yarı kalkmıştım. Farkettirmeden oturmaya çalıştım. Ama Serhat da kendisine dediğini anlamadığı için elini götürmemiş bana bakıyordu. 
Olayı farketti. Serpil’e Alçak sesle ” Tarık’a diyorsun zannettim. Tarık da öyle zannetti.” Dedi. Sanki Serpil’in bana gobegini elletmesi gerekir diye uyariyordu onu. Serpil şaşırdı. -Ellesin mi peki ?” -Ellesin de senin ne kadar mutlu olabilecegini anlasin istersen. -Tamam o zaman. Ama kaldiğimiz yerden devam edeceksin söz mü? Tarık bozmasın zevkimizi. -Ah! tatlım zevkimizi kimsenin bozmasi mümkün değil. Ne Tarik de ne baska biri. Öyle 
güzel sarıyorsun ki beni içinde. -Tarik, AŞKIM (kelimenin üstüne espirili bir şekilde basarak beni kasteddigini ifade etti ve gülümsedi.) Gel de bu zevkimi paylaş nolursun. Elle bak göbegimi. İçimdeki karışık duygulara ragmen kendimi engelleyemedim. Tam bir yüzsüzlük örnegi davranışla kalktım. Yanlarına gittim. Diz çöktüm. Heyecanla titreyen ellimli sevgilimin minik göbeğinin üstüne koydum. Serpil “ Hissediyormusun?” diye. 
Orada  bir sertlik vardi galiba. Tam o sırada Serhat kasıklarını geri çekip ittirdi. Aman allahim! Evet sertligin elime carptigini hissettim. Ne kadar kocamandi. Ne kadar sertti. Serpil’in karnında bebeğimizin ilk hareketini elimle hissetmeyi hayal ederdim. Ama şimdi, sevgilimin rahminde baska bir erkegin yaragini hissetmekten tahrik oluyordum. Serhat 
 
bana nispet yapar gibi sokup çıkartmaya başladi. “Evet Askim.” dedim. “Kocaman! Tas gibi!” Serpil tekrar başını geriye atıp dudaklarını erkegine teslim etti. Ben o darbeleri elimde daha uzun hissetmek için kıpırdamadan duruyordum. Onları rahatsiz etmek istemiyordum. Bir süre sonra Serpil Serhat’in elini tutup göbeğinin üstüne getirdi. Onun hissetmesini istyordu asıl. Elimi çekmediğimi farkeden Serpil bir an öpüşmeyi bırakıp bana döndü. Ters bir bakisla “TARIK !” dedi. Elimi ittirdi. Hakliydi durumu hissedip daha 
once çekmeliydim elimi ama yine de bunu daha yumuşakça yapabilirdi. Hiç olmazsa Serhat’in yaninda. Serhat da artık onu tanımıştı. Hissettiği gibi davranirdi. Hafifçe güldü. Ben bir şey demeden eski yerime gectim. Onlar kendi dünyalarına döndüler. O gece bazan romantik bazan şehvetle saatlerce önümde seviştiler. İkisinin her hareketini, agizlarindan cikan her kelimeyi ve sesi beynime kazidim. 
Akşam yatağa gittiğimizde Serpil’e sarılarak sevişmek istediğimi belli ettim. Artık benimle sevişmemesi bir neden yoktu. Onun için, bütün gece deli olmama rağmen 31 çekmeyip gücümü bu ana saklamıştım. Serhat’ın performansından sonra rezil olmak istemiyordum. Şefkatle bana bakıp “Aşkım Serhat perişan etti beni yapamam. Bittim gerçekten.” dedi. Arkasını döndü. Hemen uyudu.

 

sebnem-devam



ilk bölümde şebnemi özel iç çamaşırlarını giymesi için içeri göndermiştik ve erdalla şebnemi beklmeye başladık..çok geçmeden şebnem yalpalaya yalpalaya geldi.içkinin etkisi bariz belli oluyordu fakat bu ilşiki türünü tercih etmesinin sebebi kesinlikle sarhoş olması değildi.erdalın etkileyici fiziği bunda belirleyici etken olmuştu..ki erdalın aletiyle henüz tanışmamıştı daha…
ne yapıcağımızı bilmiyorduk açıkçası.odaya iki adet tekli yatak getirip çakma bir çift kişilik yatak oluşturduk.üçümüzde ayaktaydık ve kimse başlıyamıyordu.sonra ben şebnemi tutup yatağa oturttum ve bende yanına oturdum.sonra erdalda yanımıza oturdu.bir kaç kez anlamsız bakışmadan sonra ben şebnemi yatağa uzanmasını söyledim.herkes 
dediğimi yapıyodu o an.başka birisi komut verse bende onun dediğini yapıcak durumdaydım zaten.şebnem siyah tangası üstünde de tangasını kapatmıcak kadar uzun tül bir zımbırtı vardı ( adı neyse artık ) 🙂 ben askılarını omuzundan sıyırıp göğüslerini ortaya çıkardım ve sol tarafına yumulmaya giderken erdala da sağdakiylede sen ilgilen 
dedim.. şebnemin aa hopp noluyo falan demesine kalmadan   erdalla ikimiz şebnemin göğüslerini emmeye yalamaya öpmeye başladık..ki şebnemin dayanamadığı şeylerden biridir göğüslerinin çok hard olmamamk kaydı ile sertçe ilgilenimesi.. şebnem bu duygularla coşadursun benim de içim içme sığmıyordu.yıllardan beri hikaye anlattırarak uğraştığım olay sonunda gerçeğe dönüşmüştü.şebnem iki erkeğin altında zevkten 
  kıvranıyordu.bu bundan sonraki hayatımın süperleşeceği anın ilk dakikalarıydı.. beş – 10 dk kadar bu işlem sürdü..sonra ben aşşa doğru kayarak    yawaşça sebnemin tangasını aşşağıu doğru sıyırırken erdal da yukarı çıkarak şebnemle tekrar öpüşemeye başladı..ben bi yandan şebnemin vajinasını yalarken bi yandan da öpüşmelerini seyrediyordum.ama şebnem sanki vajinsı yalanmıyormuş gibi bana aldırmıyor 
gibiydiçolayın heycanına öyle kaptırmış ki kendini erdalla öpüşmeleri deli gibiydi..
sonra bir ara şebnemin elinin aşşa doğru kaydığını gördüğümde kafamı     bastıracağını sanrken eli erdalın aletine doğru gi,diyordu.boxerının içine elini daldırdı,onu tuttu ve sıvazlamaya bnaşladı.bunu yaparken amı yalanıyor erdalla öpüşüyor ve göğüsleri ve 
kalçarı okşanıyordu..ben yalamayı sürdürürken erdal dahada yukarı çıkarken bi yandan da boxerını çıkartıyordu.o büyük aleti bende şebnemde ilk defa görüyorduk.bu kadar büyük olucağını beklemiyordum açıkçası.erdal çok eski arkadaşımdır fakat aramızda hiç bu muhabbetler geçmediği ve beni ilgilendirmediği için böyle bir beklentim yoktu..bu 
zaman kadar kendi aletimi iri ve kalın zannederken beni utandıran bir görüntü ile karşılaştım desem yeridir.. (bööle durumlarda naapıyoruz ?? boyu değil işlevi diyip konu üzerinde fazla olanmıyoruz  erdal yukarı doğru çıkışını tamamladı ve aletini şebnemin dudaklarıyla buluşturdu..sevgili nişanlım ilk defa görümüşçesine bi açlıkla sömürmeye başladı resmen.hepsini alamıyordu ama almk için çırpınışı takdire şayandı..o kocaman  
şeyin etkisini azaltmak için bişe yapıyım dedim ve erdalınkinden küçük aletimi şebneme sokup çıkarmaya başladım.şebnem sırt üstü yatar vaziyette ben bacaklarının arasındsayken erdalda şebnemin suratına doğru yatmış aletini yhalatıyordu..içinde ve ağzında alet bulunan şebnem alkolun de ewtkisiyle hangi alemde nası bi uçuş yaşıyordu 
o an bilemiyorum ama iniltiler istekli tabırları,açlığı o gece altlerimizi hiç indirmedi..
benden sonra erdala yer değiştirdik.bu sefer nişanlımın bacaklarının arasında başka bir erkek vardı ilk defa..aletini bir kaç sürtmeden sonra şebnemin içine doğru ittirmeye başladı.şebnem off ahh filan hepsini aldı içine ve seri bir şekilde gidip gelmeye başladı.o esneda şebnemin zevki katlamak için ağzımla memelerini emerken ellerimlede  
vucudunun açıkta kalan yerlerini okuşuyorum.açıkta kalan yer diyorum çünkü iki erkek şebnemi yutmak üzere adeta yüklendik kıza.. ama şebnem memnundu halinden gıkı çıkmıyoru ne desek yapıyordu..erdal pozisyon değiştirip şebnemi kollarından tutup kucağına aldı.şebnem o alete binmeye hazır erdalın karnına doğru oturdu.erdalın 
üstünde saçlarını geriye atarak onları toplamaya başladı.ki bunu erkeklerde bilir kadın saçlarını toplarken kolları iki yana açılır ve göğüsleri daha net belirginleşir,tüm org. göğüs hatlarını o esneda görebilirsiniz..ki şebnemin göğüsleri 85-90 arası tam istediğim ölçülerdedir..hem bu sexi pozisyon hem erdalın üstünbde oluşu beni daha çok tahrik ettiç 
boşalmak istemiyorum.boşaldıktan sonraki pasif geçecek olan 5-10 dk.yı yaşamk istemiyorum ve kendimi tutmaya karar verdim.. büyük olmasına rağmen erdal kucağında oturan şebneme alttan geçiremedi (boyu değil işlevi önemli diye demiştim size..:) neyse hikayelerde okuduğum o gerizekalı an benimde başıma geldi.erdalın alleti tuttum ve 
şebnemin amına doğru götürdüm..şebnemede otur şimdi dedim..kendi ellerimle siktirdim lafı varya o an a cuk diye oturdu..şebnemin inlemelerinin arasında şehvetlice söylenen ” çok büyük,çok büyük ” kelimeleri duyuluyordu arasıra. değişe değişe gece başlayan sewişmemiz sabahın erken saatlerine kadar sürdü.hepimiz için heycanlı güzel bir deneyim olmuştu.ve bu maceranın ilk günüydü daha..
not1:bunu ilk defa yaşıcak çiftler varsa bunu okuyan şunu söylemek isterim bunun tramvaları oluyor,ben naaptım neden yaptım,utanma hissi,birbirinizin yüzüne bakamamama gibi haller oluyor.. ben kendime bunu şöyle anlattım; sex =zevk ise..kadın açısından söylüyorum hem vajinal zevk ve hem oral sexi aynı anda yaşamakatan keyifli 
ne olabilir..?? !!!!not2 ve bunu nasıl yaparsınız diyen ahlak zabıtalrına ( ki madem ahlaklısın ne işin var bu sayfalarda ve bu hikayelerle) cevabım bir sonraki bölümde aktarılıcaktır..saygıyla kalın 
    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder