29 Ekim 2015 Perşembe

Eşimi Patronuyla Beraber Aynı Anda Siktik..........ve............Liseli kuzenim bakire değilmiş........ve..........Karılarımız Eş Değişimine Bayıldılar..........ve..........Kocam beni rezil etti.


Merhaba seks hikayeleri meraklıları. Adım Kaan, 32 yaşındayım. Karım Aylin ise 30 yaşında, 1.75 boyunda, 38 beden, oldukca hoş vücut hatlarına sahip, sexy, girdiği her ortamda bakışları üzerine toplayan birisidir. İnsanları gibi havasının da sıcak olduğu Akdeniz bölgesinde yaşayan, 7 yıldır evli bir çiftiz. Her ikimiz de özel sektörde çalışmaktayız. Evliliğimizin ilk yıllarında oldukça iyi olan seks hayatımız zamanla monotonlaşmaya başlamış, biz de çoğu çift gibi zamanla 

yatakodamızda değişik seks fantezileri kurar olmuştuk.  İlkbaşlarda bu durumdan rahatsız olan karım da zamanla buna alışmış, fantazilerin tadını çıkartır olmuştu. Genellikle yatakta tek olmadığımız fantaziler, bazen dörtlü, bazen de üçlü seks fantezileri kurardık. Bu arada karımın patronu Muzaffer bey karıma çıldırıyor, bu da bizi kışkırtıyordu. Ben karım Aylini başka bir erkekle sikişirken izlemek isterken, biliyordun ki, karım da olgun bir erkekle seks yapmanın nasıl bir şey olduğunu

 yaşamak istiyor, ama buna cesaret edemiyordu. Tüm bunlar ikimiz için de sadece düşünce boyutunda kalıyordu. Anlayacağınız gibi sosyal yaşamda ikimiz de birbirimize sadıktık  İşim dolayısıyla bazen şehirdışına çıkarım. Yine böyle bir işgezisi nedeniyle 1 haftadır şehirdışındaydım ve karımdan ayrıydım. Gecenin ilk saatleriydi, karımla telefonda konuşuyorduk, bir süredir ayrı olduğumuz için konu bir şekilde sekse gelmişti. Ben soruyordum, karımsa anlatıyordu. 

 

Patronunun gözlerini kalçasından ayıramadığından, bazen nasıl arkasına sürtünerek geçtiğinden bahsediyordu. İki gün önce, düşük bel pantolon giyen karımın ofiste otururken açılan kalça çatalına bakan patronunun önünde oluşan kabarıklığa kadar anlatıyordu. Ki, tüm bunları telefonda konuşurken her ikimiz de farkına varmadan baştan çıkmıştık. Benim sikim sertleşmiş, karımın amı ise sımsıcak sulanmış, telefonda bunları konuşurken karşılıklı mastürbasyon yapıyorduk. 

O arzuyla biraz daha cesaretlenen aşkım, bir gün önce gördüğü rüyasını bana anlatmaya başlamıştı. Rüyasında patronuyla sikişmiş ve oluk oluk boşalmıştı. Bu rüyası beni aşırı derecede baştan çıkartmıştı ve o an karıma, isterse patronu Muzaffer beyle gerçekten sikişebileceğini söylemiştim. Ama bir şartım vardı, o an ben de orada olacak ve  sikişmelerini canlı canlı izleyecektim. Karım utana sıkıla o gece konuyu kapattı. Kapattı ama, o günden sonra her 


ikimiz de bu konuyu kafamızdan bir türlü çıkarıp atamamıştık. Artık her sevişmemizde bu konu açılıyor, “Şimdi Muzaffer bey de burda yatakta olsa...” gibilerinden konuşuyor, ama boşaldıktan sonra fikrimizi değiştiriyorduk. 
Yine böyle bir gece karımla sikişmiş ve boşalmıştık. Ama herzamankinin tersine ben halen karımı patronu Muzaffer beyle sikişirken izlemek istiyordum ve bunu karıma söylediğimde, ciddi olup olmadığımı sordu. Ben de gayet ciddi 

olduğumu söyleyince, “Bak pişman olursun sonra!?!” dedi. “Tam tersine, bunu çok istiyorum karıcığım!” dedim. Karım da güldü ve “Saçmalama!” diyerek konuyu kapattı. İlerleyen günlerde bu konu her ikimizi de içten içe yakıp kavurur hale gelmişti.  Karımın patronu Muzaffer beyin ailesi şehirdışında yaşadığından, Muzaffer bey yalnızdı ve sıkılırdı, biz de buyüzden bazen Muzaffer beyi bize davet eder, yer içer sohbet ederdik. Kafama koymuştum karımı patronuyla sikişirken 

 

 izleyecektim ve  planımı yaptım. O gün karımdan haftasonu için Muzaffer beyi eve davet etmesini istedim, “Yer içer sohbet eder, biraz da kafa dağıtırız!” dedim. Karım da, “Kendisiyle bir konuşayım, başka bir planı yoksa, olur.” diye cevap verdi. Daveti duyan Muzaffer bey, hem sıkılmanın etkisiyle, hemde sexy karımın harika kalçaları nedeniyle, davete anında olumlu yanıt vermiş, çokta memnun olmuştu. Ben artık dört gözle haftasonunu bekliyordum.  Ve nihayet o gün gelip çatmıştı. 

Öğleden sonra ben alışverişe, karımsa kuaföre gitmişti. Akşam üzeri eve geldiğimde gözlerime inanamamıştım. Karım tam bir afet haline gelmişti. Bana çaktırmamaya çalışıyordu, ama o da Muzaffer beyi aşırı derecede arzuluyor ve onun için kendini en iyi şekilde hazırlamak istiyordu. Karım elimdekileri alarak masayı hazırlamaya başlamıştı. İçkiler, kadehler, mezeler derken, masa birkaç eksik hariç neredeyse tamamdı. Derken telefon çaldı, arayan Muzaffer beydi. Yola çıkmış,

 gelmesine kısa bir süre vardı ve marketten herhangi birşey isteyip istemediğimizi soruyordu. Herşeyin tam olduğunu söyleyerek teşekkür ettik ve telefonu kapatarak son hazırlıkları yapmaya  başladık. O esnada karım dolabın karşısına geçmiş ne giyeceğine karar vermeye çalışıyordu. Yanına giderek, ondan sadece benimle evde başbaşayken giydiği mini, ipli elbisesini giymesini istedim. Ne yapmak istediğimi anlamış bir şekilde gözlerimin içine muzip bir şekilde bakarak, emin 

olup olmadığımı sordu. Çünkü bu elbise son derece açık bir kıyafetti. “Evet!” dedim. “Peki o zaman!” diyerek büyük bir heyecanla giyinmeye başlamıştı.   Az sonra kapı zili çaldı. Gelen Muzaffer beydi. Gelirken o da biraz alkol ve meze almış, böylece alkol stoğumuz tamamlanmıştı. Ellerindekileri alarak masaya davet ettim. Birkaç saniye sonra karım kapıdan içeri girince, Muzaffer beyin kalbi sanki duruverecekti. Karım bütün seksapelliğiyle karşısında idi. İçine sütyen giymediği mini ipli

 

 elbise, karımın sadece göğüsuçlarını kapatıyor ve kalçasının ise üst kısmınında bitiyor, kalçalarının alt kısımlarını bütün güzelliğiyle sergiliyordu. Harika bir manzaraydı. Patronuna, “Hoşgeldin!” diyen karım, masaya son eksikleri de getirirken, adeta bir manken edasında salınıyordu. Bu da hem Muzaffer beyin, hemde benim kalp atışlarımızı hızlandırıyordu.  
Yaz ayı olduğu için mutfaktaki masayı hazırlamıştık. Mutfak masamız oldukça küçük olduğu için, masanın bir yanına ben,

 karşıma Muzaffer bey, ikimizin ortasına da eşim oturmuştu. Kadehler arka arkaya dolup boşalırken muhabbet koyulaşmış, sıcacık bir ortam oluşmuştu. Eğilip kalkarken karımın göğüsleri harika görünüyordu, elbisenin alt kısmı ise, bacak bacak üzerine atan karımın kalçalarının neredeyse yarıdan fazlasını açıkta bırakıyordu. Muzaffer beyse kaçamak bakışlarla bu harika manzaranın tadını çıkartıyordu. Bir süre sonra alkolün de etkisiyle hareketlerimiz dahada rahat bir hal almıştı. Karım da iyice havaya girmiş, her ikimize de arzu dolu, isterik gözlerle bakışlar atıyordu.

Bir ara, boşalan meze tabağını eline alıp ayağa kalkan karım, tezgaha doğru ilerlerken kalçasını masanın kenarında olan  
Muzaffer beyin eline öyle bir sürttürdü ki, adamcağız avuçlasa ancak bu kadar olabilirdi. Muzaffer bey daha şoku atlatamadan, karım elindeki meze tabağını düşürdü. Tabii ben bunu yememiştim, amacı patronunu iyice baştan çıkartmaktı, başardı da. Yerdeki kırıkları toplamak için eğilen karım, zaten kalçalarının yarısını açıkta bırakan mini 

elbisesiyle kalçalarının tamamını öylesine bir gözler önüne serdi ki, elbisenin eteği tamamen yukarı kadar sıyrılmış, tangası kalçalarının arasında kaybolmuş, adeta hiç yokmuş gibi görünüyor ve sulanmış kabarmış amı insanı davet ediyordu. Sevgili biricik eşim bütün cömertliğiyle vücudunu bize sergiliyordu. Ki o an baktığımda, her ikimizin de sikleri taş gibi olmuş, fermuarlarımızı zorluyordu. İlk başlarda önündeki kabarıklığı eliyle koluyla gizlemeye çalışan Muzaffer bey de artık böyle 

 

bir çaba sarf etmiyordu.   Karım yerdeki kırıkları topladıktan sonra yeni bir tabakla gelip tekrar yerine oturdu. Alkol hızla tüketilirken, bir ara baktığımda karımın bir eli benim dizimde, diğeri ise Muzaffer beyinkindeydi. Karım yavaş yavaş beden temasına başlamıştı. Omuz askılarından biri aşağı kaymış olan elbisenin diğer askısını da çaktırmadan ben indirmiştim. Karımın her hareketinde göğüsleri daha bir açılıyordu. Ben bir ara işi dahada ilerleterek elimi kalçasına attım, hafifçe 

eteğini kaldırıp, yavaş yavaş okşamaya başlamıştım ki, artık karım kısık kısık zevk sesleri çıkarmaya başlar olmuştu. 
Kafalarımız iyiden iyiye tatlı olmuştu. Bu durumun da verdiği cesaretle diğer elimle benden taraftaki göğüsünü tamamen açarak yalamaya başladım. Resmen sevişmeye başlamıştık. Karım dizimdeki elini yavaşca yukarı kaydırarak, pantolonumun üstünden sikimi okşamaya başlamıştı ki, diğer elini de patronu Muzaffer beyin sikine attığını gördüm. 

Bunun  üzerine karımın elbisesinin üst kısmını tamamen aşağı sıyırdım ve Muzaffer beyin tamamen cesaretlenmesini sağladım.  Mesajı almış olan Muzaffer bey de şimdi karımın diğer göğüsüne dudaklarını yapıştırmış, hunharca yalıyor, sıkıyor, yoğuruyordu. Karım sırasıyla fermuarlarımızı açıp dimdik ve taş gibi olmuş siklerimizi meydana çıkarttığında, artık film tamamen kopmuştu. Şimdi karım bir elinde benim sikim, diğer elinde patronunun sikini okşuyor sıvazlıyor, arasıra da 

ağzına alıyor, öpüp yalıyor, emiyordu.  Muzaffer bey bir ara karımın göğüsünü bırakıp eteğini iyiyce yukarı kaldırıp tangasını kenara sıyırdı ve karımın o harika sımsıcak sulu kaymak gibi amını okşayıp, parmaklamaya başladı. Bunun üzerine ben karımın patronuna doğru domalmasını sağlayarak, saçlarından tutup sikimi ağzına verdim. Manzara bir harikaydı. Ben karımın dudakları arasında gidip gelirken, patronu da karımın kalçaları arasına başını gömmüş, amını 



ve götünün deliğini yalıyor, parmaklıyor, parçalarcasına avuçlarıyla yoğuruyordu. Karım zevk çığlıkları atıyor, aynı anda iki erkeğin verebileceği bütün nimetlerden faydalanıyor ve patronu yaladıkça kalçasını geriye doğru itiyordu. Artık karımın sikilmeye hazır olduğu her halinden  belliydi.  Derken Muzaffer bey, başı adeta bir mantarı andıran, kocaman, devasa, damarlı ve kalın sikini, karımın sulu am dudakları arasında sürttürmeye başladı. Karım bu koca siki biran önce içinde 

hissetmek istiyor, kendini geriye itiyor ve bana da, “Aşkım başı sıcacık, kocaman bu, çok sert, harika!” gibi şeyler söylüyordu. Muzaffer bey damarlı koca sikini karımın amına yavaş yavaş sokarken, bundan en az ben de karım kadar zevk alıyordum. Harikaydı! Muzaffer bey sikinin tamamını karımın amına yerleştirmiş, nerdeyse taşaklarına kadar sokmuştu. Karımsa içine aldığı bu koca sikin tadını çıkartıyor, zevkten dudaklarını ısırıyordu. Muzaffer bey yavaş bir tempoyla 

sikmeye başlamış ve giderek hızlanıyor, her girip çıkışında daha hızlı, daha sert bir şekilde karımın amına pompalıyordu. Patronu karımı belinin her iki yanından tıpkı bir mengene gibi kavramış, sikini ise adeta bir piston gibi sert ve ritmik bir şekilde sokup geri çekiyordu. Bu işi o kadar sert yapıyordu ki, her girmesinde kasıklarının karımın kalçalarıyla birleşmesinde ses çıkıyor, çıkan bu seslerin artmasıyla beraber de karımın kalçaları kızarıyor, teni pembe bir renk alıyordu.

Bir süre sonra ben karımın ağzında, patronu ise sulu küçük amında, aynı anda patlamıştık. Patronunun dölleri karımın amını tamamen doldurmuş, sikinin kenarından döllerin bir kısmı taşmış, karımın bacaklarının iç kısımlarına süzülüyordu. Ben, “Hadi yatak odasına geçelim!” dedim ve hep beraber içeri geçtik. Bu sefer Muzaffer beyle yer değiştirmiştik. Karım sırtüstü yatağa uzandı ve bacaklarını araladı. Ben bacakları arasına girdiğimde karımın amı halen 




patronun dölleriyle dolu ve kaygandı, bu çok hoşuma gitmişti. Muzaffer beyin döllerinin verdiği kayganlıkla ben karımın amına girip çıkarken, Muzaffer bey de sırt üstü uzanan karımın ağzına sikini vermiş, saçlarından sertçe kavramış, boğazına kadar sokup çekiyordu. Hemde taşaklarına kadar, resmen karımın ağzını sikiyordu. Karımın gözleri yaşarmış, koca sik dudaklarının arasını tamamen doldurduğu için nefes alıp vermekte zorlanıyordu. Sert bir şekilde karımın ağzını 

siken Muzaffer bey bir süre daha devam ettikten sonra, homurdanarak ve güldür güldür karımın ağzına boşaldı. Canım eşim, patronunun sert bir şekilde saçlarından tutarak başını sikine bastırdığı için bütün dölleri yutmak zorunda kalmıştı. Adam halen sönmüş sikini karımın ağzına sokup çıkarırken, sikinin başı kocaman ve mosmordu. Sonrasında ben de karımla aynı anda boşalmıştık.  Bir süre dinlenmeye karar verdik, nede olsa gece daha yeni başlamıştı. Kalkıp 3 tane buz 

gibi limonlu bira ve sigara getirdim. Yatakta terlemiş vücutlarımızla biralarımızı yudumluyarak susuzluğumuzu giderirken, bir yandan da Muzaffer bey karımı öpüyor, okşuyor, mıncıklıyor, karım da bir elini Muzaffer beyin sikine atmış okşuyor, o koca sikin tekrar sertleşmesini sağlıyordu. Tabiki ben de bu harika manzarayı gözlerimi kırpmadan izliyordum. Sigaralarımız ve biralarımız bitene kadar karım Muzaffer beyin sikini tekrar sertleştirmiş, avuçlarının arasında sanki bir 

keser sapı gibi olan sikini sürekli sıvazlıyordu. Belli ki karım patronunun sikinin büyüklüğünden oldukça zevk almıştı. 
Muzaffer bey elindeki biradan son bir yudum daha alarak, karımı önünde domalttı ve dolgun kalçalarının arasına yumularak yalamaya başladı. Bir yandan karımın amını yalıyor, diğer yandan da bir elini sikine atmış okşuyor, iyiden iyiye şahlandırıyordu. Karım ise tabiki zevk sarhoşu olmuş, kendini bu olgun erkeğe sunmanın tadına varıyordu. Patronu arada 



bir dilini karımın göt deliğine sokup çekiyor, bir taraftan da parmaklarının bir kısmını amına sokuyordu. Karım patronuna,  “Hadi gir artık, içimde hissetmek istiyorum!” dediğinde, ben çoktan arka tarafta bitmiş, bu anı görebileceğim en yakın mesafeden görmek istiyordum. Ellerimle karımın kalçalarını her iki tarafa ayırarak patronuna yardımcı olurken, patronu sikini karımın amına sürttürüyor, ben de arada bir tükürerek karımın amını daha kaygan bir hale getiriyordum ki, 

nasıl olduğunu anlamadım, bir anda elimi atarak Muzaffer beyin sikini kavrayıverdim. Muzaffer beyin siki elimde taş gibi olmuş, kasılmış, ve sıcacıktı. Elimde damarlarını çok rahat hissedebiliyordum ve zonkluyordu. Yavaşca bir elimle karımın kalçasını kenara ayırdım ve bu koca siki kendi ellerimle karımın amının dudakları arasına yerleştirdim... 
Patronu siki elimde yavaş yavaş karımın amında ilerlerken, içimi öylesine zevkli bir duygu yakıp kavuruyordu ki anlatamam

. Kendi ellerimle biricik aşkımın, karımın amına başka bir erkeğin sikini yerleştiriyordum. Evet gözlerimin önünde, hemen yanıbaşımda, başka bir erkek karımı sikiyordu. Öyle sertti ki, öylesine kışkırtıcı. Karım zevkin doruklarına hızla tırmanıyordu. Bir süre sonra patronu, karımın am sıvısıyla iyice kayganlaşan sikini çekti ve karımın göt deliğine dayadı. Karım daha önce bana dahi hiç götten vermemişti. Karım, “Hayır ordan alamam, çok büyük!” falan dediyse de, 

Muzaffer bey karımın götünün tadına bakmayı kafaya koymuştu, “Sen merak etme canım, eminim bir süre sonra senin de çok hoşuna gidecek!” diye cevapladı. Bense merakla ve aşırı tahrik olmuş bir halde izliyordum. Acaba gerçekten daha önce hiç arkadan girilmemiş olan karım bu dev gibi siki götüne alabilecekmiydi?  Muzaffer bey sikini karımın göt deliğine yerleştirmeye çalışırken, ben de yine kalçalarını ayırıyor, ona yardımcı oluyordum. Muzaffer beyin sikinin koca başı yavaş



 yavaş göt deliğine girerken karım çığlık atmamak için kendini zor tutuyordu. Patronu bir süre öylece bekledikten sonra karım arkasındaki acıya alışır gibi olmuştu ki, patronu ani bir hamleyle sikini taşaklarına kadar sokuverdi karımın götüne. Karım resmen çarşafı ısırıyor, yastığa tırnaklarını geçiriyordu. Sanki adam karımın göt deliğini yırtacaktı, bu benim o ana kadar gördüğüm en kalın sikti.  Daha sonra yavaş yavaş gidip gelmeye başladı ve bir süre sonra karımın acı çığlıkları zevk 

inlemelerine dönüşmüştü. “Hadi daha sert sok, yırt, parçala, dağıt götümü!” gibi şeyler söylüyor ve bundan da oldukça zevk alıyordu. Adam gözümün önünde karımı havalara uçuruyordu. Bir süre daha böyle devam ettikten sonra, ben de onlara katıldım ve ben önden, patronu arkadan, karımı aynı anda her iki deliğinden, bir kadının tadabileceği en üst düzey zevke ulaştırdık. Artık karımın her iki deliği de açılmış, siklerimizi gayet rahat bir şekilde içine alır olmuştu. Ben çoktan bitmiştim,

 tekrar kenara çekildim, bir sigara yaktım ve sexy karımı Muzaffer beyle sikişirken izlemeye koyuldum.  
Bu sefer patronu yatağa uzandı ve karım patronun kucağına ters bir şekilde oturmuştu, yüzü bana, sırtı patronuna dönüktü. Eliyle tuttu ve patronun sikini götünün deliğine yerleştirdi, belliki götten sikilmek çok hoşuna gitmişti. Adam bütün gücüyle karımın götüne pompalıyor, ellerini de öne atmış göğüslerini yoğuruyor, arada birde parmaklarını amına sokuyordu. 

Karım bu koca siki sonuna kadar götüne alıyor, başı çıkana kadar geri kalkıyor, sonra yine köküne kadar tekrar içine alıyordu. Muzaffer bey bir anda, “Gelmek üzereyim!” diyerek, sikini karımın götünden çıkarıp ayağa kalktı ve karımın ağzında devam etti. Adam karımın ağzını sikerken, karım da onun taşaklarını sıvazlıyor, gelmesine yardımcı oluyordu. 
Derken Muzaffer bey sarsıla sarsıla karımın ağzına, koyu kıvamlı döllerini boşaltmaya başladı. Yine karımın başını sikine
 
tüm gücüyle bastırıyor, döllerinin tamamını yutmasını sağlıyordu. Döllerin bir kısmı karımın dudakları arasından sızıyor ve göğüslerine doğru süzülüyordu. Muzaffer bey tamamen boşaldıktan sonra, karım göğüslerinin üzerindeki dölleri de parmaklarıyla alarak ağzına götürüyor, yutuyor, hiçbir damlasını israf etmiyordu.  O gün karımı patronuyla birlikte sabaha kadar defalarca siktik. Sabahın ilk ışıklarıyla beraber yorgun bir halde uykuya daldık. Öğleden sonra gözlerimi açtığımda, Muzaffer beyin halen inanılmaz bir eforla karımı siktiğini gördüm. Gerçekten üçümüz için de harika bir geceydi. Şahsen ben, biz insanların tek eşliliğe uygun olmadığı kanaatindeyim. Bence herkes bu zevki yaşamalı. 

cocks cocks cum frot bi cock sucking | MOTHERLESS.COM ™

Liseli kuzenim bakire değilmiş



  İkimiz de Liseden başarıyla mezun olunca, mükafaat olarak ailelerimiz kuzenim Melis'le beni tekbaşımıza Marmaris’e tatile göndermişlerdi. Kuzenimi kısaca tarif etmem gerekirse, 1.75 boylarında, zayıf, küçük göğüslü, ama hoş bir kızdır. Tavsiye üzerine dört yıldızlı bir otele gittik. Yanyana iki tane tek kişilik oda istedik. Ancak otelin tek kişilik odaları dolu olduğu için, bize büyük bir aile odası 

verebileceklerini söylediler. Yani kuzenimle aynı odada yatmak zorundaydık. Verecekleri odada, bir tane büyük çift kişilik yatak, bir tane de tek kişilik yatak vardı. Büyük yatakta kuzenim yatacaktı, tek kişilikte de ben. Kuzenimle küçüklükten beri birlikte büyümüştük, kardeş gibi olduğumuz için birbirimizin yanında oldukça rahat hareket edebiliyorduk. Sorun değil dedik ve odayı aldık, yerleştik ve tatilimiz başladı. 

Odada zaman zaman iç çamaşırlarımızla dolaşıyorduk, birimiz giyineceği zaman diğerimiz banyoya giriyordu. Ama yine de çok fazla özen göstermiyorduk, kuzenim benim yanımda sadece elbiselerini değil, sutyenini de değiştiriyordu. Ben de banyodan havluyla çıkınca, kuzenime, "Bakma!" deyip odada Boxerimi giyiyordum. Ancak aramızda, (Ben olsam bakardım!) diye de bir espri dolanıyordu. İki gün sonra

 kiraladığımız Vespa'yla tenha koylardan birine denize gitmiştik. Marmaris çok güzeldi, bir yanda orman, diğer yanda temiz, sakin koylar vardı. Denize girdik, epey bir yüzdük, eğlendik, güneşlendik. Akşam otele döndük. Yemekten sonra hazırlanıp, Marmaris'in gece eğlencesinin olduğu yerlerini gezmeye diye çıktık. Kuzenim gayet şık                   giyinmişti, o halde onunla bir diskoya girsek, muhtemelen tüm erkeklerin 

 

ilgi odağı o olurdu. Neyse, bir bara girdik, oturup alkollü kokteyllerden birkaç tane içtik. Kuzenim pek alışkın olmadığından çakır keyif olmuştu bile. Sonra sahilde yürüdük biraz. Gece yarısı otele dönerken de, marketten bir şişe Likör ve iki plastik bardak aldık. Kuzenimin çantasında gizlice soktuk otele. Odaya çıktık. Üstümüzdeki elbiselerimizi çıkardık. Ben yine sadece Boxerle kalmıştım. Kuzenimin altında tanga 

külotü vardı, sütyeni çıkarıp, üstüne de askılı tişört giymişti. TV’yi açtık ve Likörleri bardaklara koydum, çift kişilik yatağın üzerine oturduk, içmeye başladık. Kuzenim hızlı gidiyordu. İçtikçe de aşık olduğu çocuktan bahsetmeye başlamıştı. Biraz biraz ağlıyor, bir yandan da çocuktan bahsetmeye devam ediyordu. Birkaç bardak Likörden sonra iyice kendisini koyverip hüngür hüngür ağlamaya başlayınca, 


ben de ona sarıldım ve teselli etmeye başladım. Kuzenim o kafayla, gecenin o saatinde çocuğu aramak istedi. Ama izin vermedim, telefonunu elinden aldım. Kuzenim, "Çok mu çirkinim? Neden bu çocuk beni terketti? Neden? Üstelik her istediğini de verdim!" diye isyan etmeye başladı. Ben de kuzenime güzel olduğu konusunda iltifatlar etmeye başladım, bir yandan da saçlarını okşuyordum, ağlamasını 

istemiyordum. Kuzenim göğsüme yaslanmışken, başını hafifçe kucağıma düşürdü ve yanağını sikime yasladı. O sırada ben, kuzenimin demin söylediği (Üstelik her istediğini de verdim!) lafını düşünüyordum. Demek ki kuzenim o çocuğa kendini siktirmişti, bunun başka bir açıklaması olamazdı. Kuzenimin bakire olmadığı düşüncesi kafamda değişik fantaziler oluştururken, sikimin yavaş yavaş kalkmaya başladığını 

 

hissettim. Az sonra sikim iyice sertleşmiş ve Boxerimin içinde kocaman olmuştu. Kuzenimin hiç sesi çıkmıyordu, halen yüzünü kalp gibi atan sikime yaslamaya devam ediyordu. Kuzenim birden yüzünü kucağımdan kaldırıp, kahakaha atarak, "Baksana şunun haline!" dedi ve doğruldu. Meğerse, Boxerimin işeme deliğinden sikimin başı çıkmış! Ben tabi hemen sikimi delikten geri Boxerin içine soktum. Ama 

kuzenim gülmeye devam ediyordu, çünkü bu sefer de sikim Boxerin içinde çadırı kurmuştu, yatırdığım gibi durmuyordu. "Kızım gülme! Senin suçun, onu sen kaldırdın!" dedim. "Cidden, ben mi kaldırdım? Dur şuna iyice bir bakayım!" diyerek Boxerimi sıyırdı aşağıya. Serbest kalan sikim bayrak direği gibi dikilmişti. "Owwww, amma da büyükmüş!" dedi. Bende artık film kopmuştu, bu fırsatı değerlendirip kuzenimi 

sikecektim, nasıl olsa bakire değildi. Gülerek, "Evet büyüktür! İstersen dokunabilirisin, hatta tadına da bakabilirsin!" dedim. Kuzenim birşey demeden sikimi kökünden avuçladı, 31 çektirir gibi aşağı yukarı biraz sıvazladıktan sonra eğildi ve ağzına aldı, sakso çekmeye başladı. Sarhoş olduğu için biraz ısırıyordu, taşaklarımı da koparacakmış gibi asılıyordu. Canım yanıyordu, ama çok da zevk alıyordum. 

Bu arada ben de boş durmayıp, kuzenimin askılı tişörtünü çıkardım. Erekte olmuş göğüs uçları kocamandı. Bir tek tanga külotu kalmıştı üzerinde. Külotun üzerinden okşadım amını biraz. Sonra külodunu kenara çekerek amını parmaklamaya başladım. Ben amını parmaklarken, kuzenim doğrulmuş ve dolgun dudaklarıyla buluşmuştu dudaklarım. Hiç böylesi ateşli öpüşen bir kız görmemiştim, çok iyi 



öpüşüyordu kuzenim. Küçük göğüslerini de biraz avuçladıktan sonra, eğildim iri göğüsuçlarını emmeye başladım. Kuzenim bundan aşırı tahrik olmuştu, deli gibi inliyor, göğüslerini sırayla ağzıma bastırıyordu. Göğüslerinden öperek göbeğine indim, ordan da kasıklarına. Sırtüstü yatırıp, ıslanmış külodunu iki elimle yanlarından tutup çektim çıkardım bacaklarından. Ve yumuldum amına. Amını 

şapırdata şapırtdata yalıyordum. Küçücük am dudaklarını ağzımın içine çekiyor, klitorisini emiyordum. Dilimi amcığının içine sokup çıkarmaya başladığımda, kuzenim de inleyerek, belini kaldırıp kaldırıp kalçalarını yatağa vurmaya başladı. Ben dillemeye devam ediyordum. Kuzenim, "Yeterrrr, gel hadi, içime gir, sik beni!" diye inlemeye başladı. Amını dillemeyi bırakıp doğruldum. Hemen çantama uzanıp 

kondomları çıkarttım. Kime niyet, kime kısmet! Belki otelde kalan turist kızlardan birini sikerim diye almıştım kondomları. Kondomun birini açtım ve zonklayan sikime taktım. Kuzenim bacaklarını sonuna kadar ayırmış, gözlerini kapamıştı. Nefesini tutuyor, içine girmemi bekliyordu... Sikimin başını am dudakları arasından kaydırıp, küçücük amcığının pembe deliğine soktuğumda, kuzenim bacaklarını kaldırıp belime doladı ve beni kendine çekti. Sikim bir seferde köküne kadar girmişti amcığına. 

Kuzenim tadını çıkarmak istiyordu belli ki, halen gözleri kapalıydı, bacakları belime kenetlemiş halde, içinde hareket etmeme izin vermiyordu. Bacaklarını belimden kurtarıp omzuma aldım ve deli gibi pompalamaya başladım. Çünkü boşalmak üzereydim, sikim zonkluyordu, zor tutuyordum kendimi ve amını hiç sikmeden boşalmak istemiyordum. Amına hışımla girip çıkıyordum, çok seri bir şekilde. Ama 

 

fazla dayanamadım ve iki dakikada boşaldım kondomun içine. Boşaldıktan sonra biraz daha gittim geldim amında. Kuzenim de çığlık çığlığa boşalana dek sürdü bu gidip gelmelerim. Sonra yanyana uzandık, dinlendik biraz. Sikim inmiş ve içi döllerimle dolu kondom çıkmak üzereydi. Banyoya gidip, kondomu çıkarıp çöp kutusuna attım. Sikimi güzelce şampuanlayıp yıkadım. Biraz sıvazlayınca yeniden sertleşti 

sikim. Kalkık sikimi sıvazlayarak yatağa gittim. Hemen yeni bir kondom açıp taktım. Bu sefer ben sırtüstü yattım. Kuzenimi üstüme aldım ve hoplata hoplata sikmeye başladım. Göğüsleri küçük olduğu için yakalayıp öpemiyordum, ama uçları harikaydı. Alttan pompalaya pompalaya sikiyordum kuzenimi, hem de bağırta bağırta. Daha sonra köpek gibi domalttım ve girdim amına, sikmeye devam ettim. Kuzenimin 

götünü de sikmek istiyordum. Amından çıkarıp götüne sokmayı denedim, fakat bir türlü giremedim. Galiba götten hiç vermemişti, hem zorlarsam çok canı yanar diye düşündüm ve vazgeçtim. Yeniden amına sokup, ikimiz de boşalana kadar o pozisyonda siktim. Ama yorulmuştum ve çok terlemiştim. Hem kuzenim de biraz ayılsın diye duş yapmamıza karar verdim. Kuzenimi kucaklayıp banyoya götürdüm. 

Duşun altına girdik, ılık su iyi gelmişti. Kuzenim önümde çömeldi ve inik sikimi emmeye başladı. Sikim yine büyümüş ve sertleşmişti. Kuzenim ayağa kalktı ve bana arkasını döndü, fayanslara ellerini dayayıp belini kırdı, kalçasını arkaya verdi. Götü ve amcığı arkadan harika görünüyordu   . Dayanamadım ve sikimi şampuanlayıp kalçalarının arasına yerleştirdim, yukarı aşağı sürttürdüm biraz. Kuzenim elini bacak

 

arasından uzattı ve sikimi yakalayıp amcığına yerleştirdi. Bir de korunmasız olarak arkadan o şekilde hızlı git gel hareketleriyle siktim amını. Islak poposu kasıklarımla buluşunca aşırı tahrik edici bir ses çıkıyordu. Son anda sikimi çıkartıp dışarı boşaldım. Islak ıslak suyun altında sikişmek harika oluyormuş. Artık enerjim kalmamıştı. Kuzenimi de yıkadım ve kuruladım, havluya sarıp kucakladım götürdüm yatağa 

yatırdım. Kılsız amcığı parlak ve çok hoş duruyordu, tahrik ediciydi. Görüntüye dayanamadım, havluyu kenara atıp amına yumuldum ve yalamaya başladım. Ben yaladıkça, dilim amının içine girdikçe ve klitorisini yaladıkça, kuzenim feci inliyordu. Siktiğimde bile böylesine inlememişti. Amını yalarken, bir parmağımı da götüne soktum. daracıktı sikimde taş gibiydi olmuşken götünüde sikeyim deyip götüne 

krem sürdüm birazda sikime sürüp dayadım götüne ve canını acıtmadan bunu sikmeye başladım öyle zevkliydiki artık hızlanıp götüne boşalmak istiyordum ve artık taşaklarım amına çarpıyordu oda zevk alıyorduki inliyordu  ben götüne boşalırken Kuzenimde birkaç dakika içerisinde fışkırarak boşaldı. Artık onun da enerjisi 

kalmamıştı. Oracıkta sızıp kalmışız. Sabah uyandığımda, 66 pozisyonundaydık, sikimi kuzenime arkadan dayamıştım. Hemen kalkıp Boxerimi giydim. Uyuyan kuzenimin üzerini örttüm ve kendi yatağıma geçtim. Kuzenim tabi ki hatırlayacaktı dün gece yaptıklarımızı. Ama hiç yaşanmamış gibi davranmak ikimiz için de en iyisiydi. Kuzenimle de olsa, ilk defa küçük göğüslü bir kızla yatmıştım, küçük göğüsleri avuçlamak da ayrı bir keyifmiş :)

   

Karılarımız Eş Değişimine Bayıldılar. 
i rezil etti

image

Selam hikaye dostları. Adım Seyfi, 34 yaşında, evli ve 1 çocuk babasıyım. Karım Aysun 32 yaşında, standart Türk kadını, yani 1.60 boy, 65 kilo ve oldukça iri memeleri var. Bizim hikayemiz yakın arkadaşımız, hatta akrabamız sayılacak aile dostlarımız Recep ve karısı Ayça ile oldu. Recep ile tanışmamız, Recebin benim teyzekızı Ayça ile nişanlanmasıyla oldu. Onların nişanında, ben de Recebin amcakızı Aysun ile tanışıp, çıkmaya başladık ve sonra evlendik. Onlarla devamlı 

görüşürdük, evlerimiz yakın olduğundan, birbirimize misafir giderdik. Receple beraber kısadönem askerliğe gidince dostluğumuz dahada pekişti. Askerde aynı bölükte idik, aynı koğuşta kalıyorduk. Askerden dönünce de daha çok beraber olmaya başladık. Karılarımız da çok iyi anlaşıyorlardı. Onların 2 kız çocukları var. Yaz aylarında hep beraber pikniğe gider, akşamları Receple beraber içeriz, ara sıra şaka ile karışık birbirimize takılır, hatta bazen şakanın dozunu kaçırır, ileri bile 

giderdik, Recep sikimi falan ellerdi, ben onun götünü falan avuçlardım. Tabii şakaydı hepsi... 
Bir gün Recep bana çocukluğundan anlatırken, ergenliğe geçiş döneminde, yazın amcaları ile tatil yaparken, denizde çaktırmadan amca kızlarının bacaklarına falan ellediğini, hatta bir keresinde yanlışlıkla amcasının karısının amına ellediğini anlattı. Amcasının karısı da bunun kulağını çekip azarlamış, “Bir daha yaparsan seni amcana söylerim!” diye tehdit 

etmiş. Şimdiiiii bu durumda, benim karım Aysun da Recebin amcakızı olduğuna göre, Recepe sordum, “Lan yoksa Aysunun amına da mı elledin” dedim. “Yaa çocuklukta oluyor işte böyle şeyler...” deyip geçiştirmek istedi. Ama ben üsteleyince, ellediğini itiraf etti. O da bana aynı soruyu sordu haklı olarak, çünkü onun karısı da benim teyzekızı oluyordu. Bana, “Peki ya sen hiç Ayçaya elledin mi  diye sorunca, ben de, “Çocuklukta oluyor işte böyle şeyler  dedim ve ikimiz de  

kahkahaya boğulduk. Ama biz bunları konuşurken yarağım kazık gibi olmuştu...  Recebe, “Harbi söyle, en son ne zaman elledin karıma dedim. “Kızmak yok ama dedi. “Tamam, kızmak yok dedim. “Bugün asansörde elledim Ya sen benim karıya en son nezaman elledin” dedi. “Geçen hafta piknikte” dedim. Birbirimize şöyle bir baktık, Recep, “Peki, siktin mi” dedi. “Hayır, ya sen” dedim. “Ben de sikmedim” dedi. Recebe, “Ne tahmin ediyorsun, Ayça senden başkasına 

vermişmidir” dedim. “Bilmem, tahminimce vermiştir, ama bana çaktırmadı hiç. Ya Aysun” diye sordu. Ben de, “Zannedersem vermiştir, çünkü bir zamanlar sünnetsiz yarak nasıl olur diye çok merak ediyordu, herhalde merakını gidermistir!” dedim. O akşam eve gidince karımı iki posta siktim, dağıttım amını... Birkaç gün sonra Recebin karısı Ayça
 ile süpermakette alışveriş yaparken karşılaştık. Kendisine yardım ettim. Arabam ile

 eve gelirken bacaklarına elledim. Baktım sesini çıkarmıyor, elini alıp yarağımın üstüne koyup biraz sıvazlattım. Kendisinden çok hoşlandığımı ve sikmek istediğimi söyledim. Arabayı ara sokağın birine çekip biraz öpüştük ve bana saxo çekti, “Ben varım, yer ayarla sikişelim, ama Recep duymasın” dedi. “Tamam” deyip evine bıraktım, kendi evime geçtim.
Akşam yemeğinden sonra yine Receple içkilerimizi alıp balkona çıktık, laflamaya başladık. Laf dönüp dolaşıp sekse geldi, 

“Ne o tertip, geçen gün burdan gidince Aysunun amını dağıtmışsın” dedi. Şaşırmıştım, “Sen nereden biliyorsun” diye sorduğumda, cebinden bir tanga çıkartıp, “Tanıdın mı” dedi. Tangaya baktım, karımın tangası, daha çok şaşırdım, “Evet tanıdım, karımın tangası... Ne iş Yoksa sikiştiniz mi” dedim. Recep sırıtmaya başladı, “Yok yapmadık, ama uygun fırsat bulursak karının hiç itirazı yok, verecek bana. Yakalanmaktan korkuyor dedi. Ben de, “Seninki de alışverişte denk geldi, 

 

yardımcı oldum, bana saxo cekti, eğer fısrsat bulursak o da vermeye hazır” dedim. Recep, “Tamam o zaman, kim önce sikerse haber verecek, ama kanıtlı ıspatlı isterim” dedi. Aradan iki gün geçti, karım bana, Cuma günü işarkadaşları ile doğumgünü partisine gideceğini söyledi. Ben hemen olayı anladım, demek ki benim orospu karım Recep ile sikişmeye gidecekti Bana fırsat doğdu, Ayçayı arayıp, “Cuma akşamı ne yapıyorsun” diye sordum. “Hiiçç, evdeyim. Recep 

arkadaşları ile Bowlinge gidiyor, sen de onunla gitmiyormusun” dedi. “Hayır gitmiyorum, Aysun doğum gününe gidiyor, bak tam fırsat, çocukları size toplarız, sen de yanıma gelirsin!” dedim. Ayça, “Bakalım...” deyip telefonu kapattı. Cuma günü işten erken gelip, güzel bir banyo yaptım. Aysun daha evdeydi, akşama hazırlanıyordu. “Çok güzel olmuşsun karıcığım!” diyerek boynuna sarıldım, biraz öpüştük. Kalkık yarağımı eline verip, “Bunu böyle mi bırakacaksın” dedim. Karım da, “Gel 

erkeğim, ama çabuk ol, çocuk okuldan gelmeden bitir!” dedi. Hemen arkasına geçip, yarağımı amına soktum, 5 dakika siktikten sonra döllerimi amının derinliklerine boşalttım. İçimden de, (Orospu git şimdi bu dölleri Recebe yalattır!) dedim, çünkü ben onun Receple sikişmeye gittiğini çok iyi biliyordum.  Akşam yemeğinden sonra karım, “Ben gidiyorum aşkım!” deyip çıktı. Oğlum ile TV seyretmeye başadık. Onun belgesellerden hoşlanmadığını bildiğimden, ben bir belgesel kanalı 

açtım. Oğlum hemen sıkılıp, “Ya baba değiştir şu kanalı!” dedi. “Seyrediyorum oğlum, bak Recep amcan da evde yok, Bowlinge gitti, git yukarıda çocuklarla istediğiniz kanalı seyredin, nasıl olsa onlar da senin seyretiğin kanalları seyrediyorlar!” dedim. Oğlum yukarı çıkınca hemen yatak odasına geçip, video kamerasını yatağa göre ayarladım. 20 dakika sonra da Ayça aşağı geldi, “Hadi zaman kaybetmeyelim, çocuklara komşuya gidiyorum dedim, sonra beni orda 



aramasınlar!” deyip doğru yatak odasına gecti. Hemen sevişmeye başladık. Ayçayı yaklaşık 40-45 dakika evire çevire siktim. Boşalacağım zaman da ağzına boşaldım ve bu görüntüleri kamerayla kaydettim.  Ertesi akşam Receple bizim balkonda oturup içkilerimizi yudumlarken, Recep zafer kazanmış bir komutan edası ile karşımda oturuyordu. Bana telefonunu verip, “Karını sikerken çektiğim resimleri görmek istermisin” dedi. Resimlere baktım, net çekilmese de karım 

olduğu görünüyordu. Yine cebinden bir tanga çıkartıp, üzerindeki yazıyı gösterdi. Üzerinde karımın elyazısı ile, “Teşekkürler sikicim!” yazıyordu...  Hemen Lap-Topumu alıp geldim, filmi kaydettiğim dosyaya girdim, açip izletmeye başladım. Recep karısını nasıl siktiğimi ağzı açık izledi. Film bitince, “Ya tertip, nasıl olsa birbirimizin karısını sikiyoruz, grup yapsak ya Bence hem daha zevkli olur, hemde böyle gizli saklı olmaz, rahat ederiz. Ayrıyetten ben karımı sikişirken 

seyretmeyi çok istiyorum, ama bir türlü kendisine söyleyemiyorum!” dedi. “Olur aslında, neden olmasın? Ben karımın ağzını bir arayayım, onun ağzı ne çalıyor bir bakayım. Eğer kabul ederse ben varım grup olayında!” dedim. 
Pazar günü oğlum arkadaşları ile gezmeye gitti, karımla evde yalnızdık. Biraz şakalaştıktan sonra sevişmeye başladık. Ben aslında vücudunda sikiş izleri arıyordum. Ve buldum da. Sırtının 3 yerinde diş izleri vardı. Karımı domaltıp, 

arkadan yarağımı amına soktum ve diş izlerini yeni görmüş gibi, “Ulan orospu sen kendini kime siktirdin Ne bu sırtındaki diş izleri” dediğimde, karım korkudan titremeye başladı. Yarağım amının içinde saçlarını elime dolayıp, “Söyle orospu, kime siktirdin” diye çıkıştım. Karım kem küm etmeye başlayınca, “Hadi söyle, kızmayacağım, kim sikti senin bu amını, orospu” dedim. Karım biraz cesaretlenmişti, “Bak canım seni aldatmak için yapmadım valla, nasıl sen ara sıra 



başka amcık istiyorsan, ben de   başka yarak istiyorum. Hem senin annemi ve kızkardeşimi siktiğini bildiğim halde hiç sesimi çıkartmadım. Ama şimdi sana kendimi kime siktirdiğimi söyleyemem” dedi.  “Tamam lan orospu, madem öyle, sana yarak bulacağım, benim karşımda sikişeceksin, ben de seyredeceğim! Eğer bu teklifime evet dersen, bundan sonra istediğin kişi ile sikiş, söz veriyorum karışmayacağım!” dedim. “Ciddi misin?” dedi. “Evet, hemde çok!” dedim. “Pek

 ala, kime siktirmemi istiyorsun” dedi. Ben de, “Cuma günü kime siktirdiysen ona, yani Recebe dedim. Karım yüzüme şaşkınlıkla bakıp, “Sen nerden biliyorsun” dedi. “Sen Recep ile sikişirken, ben de Ayçayı sikiyordum Recep biliyor Hatta grup yapalım diye o teklif etti!” dedim. “Ya Ayça? Onun da gruptan haberi var mı” dedi. “Yok, onu sen ayarlayacaksın! Recep karısını sikilirken izlemek istiyormuş, ama Ayçaya açılamıyormuş!” dedim. Karım şöyle bir iki saniye düşündükten

 sonra, “Tamam, Ayçayı ben hallederim!” dedi. Sonra karımla deliler gibi sikiştik.  Karımla bu konuşmamızın üzerinden 2 gün geçmişti ki, karım müjdeyi verdi, “Ayça tamam, ayarladım!” dedi. “Nasıl ayarladın?” dediğimde, “O da istiyormuş, ama kocasına söyleyememiş!” dedi. Haftasonunu iple çekiyorduk. Haftasonu gelince, çocukları o gece orda kalmaları için Receplerin eve gönderdik. Receple Aysu gelince kapıları kilitledik, DVD’ye bir grup pornosu koyup, içkilerimizi 

yudumlamaya başladık. Ayça çok kısa bir etek ve transparan bir bluz giymişti, altında külot falan yoktu. Karım ise sırf tülden bir elbise, içine de şeffaf bir tanga giymişti. Karım Recebin yanında, Ayça da benim yanımda oturuyordu. Karımla Recep sevişmeye başladılar. Ayça ile de ben, hem öpüşüyorduk, hemde onları seyrediyorduk. Recep karımı sikmeye başladığında, ben Ayçaya, “Biz de yapalım!” dedim. Ayça, “Bekle, bitirsinler!” dedi. Yaklaşık 20 dakika sonra Recep ilk 



postasını boşaldı. Ve Ayça ile ben sevişmeye başladık...  Ayça yarağımı yalıyor, ara sıra ağzından çıkartıp Recebe gösteriyordu. İlk başta anlam veremediğim olay, sonra Ayçanın Recebe, “Demek beni sikilirken seyretmek istiyordun Gel buraya pezevenk, al şu yarağı amcığıma kendi elinle sok!” dediğinde, olayı anladığım halde şaşkınlık içerisindeydim. Recep itiraz etmeden yanımıza gelip, benim yarağımı eline aldı ve dik tuttu, Ayça ata biner gibi benim yarağıma otururken, 

Recep elindeki yarağımı Ayçanın amına sokmaya çalıştı. Ayça Recebe bağırdı, “Ulan pezevenk, yarağı ıslatsana, amımı acıttı!” dedi. Benim şaşkınlığım daha da artıyordu. Ayçanın bağırması üzerine Recep yarağımı ağzına alıp, biraz saxo çekerek ıslattıktan sonra tekrar karısının amına soktu. Ayça yarrağımın üstünde kalkıp otururken, biryandan da Recebin saçlarını asılarak, “Yala lan pezevenk!” diye bağırıp, Recebe hem amını, hemde benim yarağımı ve taşaklarımı 

yalattırıyordu. Karıma baktım, o da ağzı açık olanları izliyordu. Ben bu tuhaf olayın heyecanına fazla dayanamadım ve bir elimle Ayçayı belinden tutup sikime bastırıp, diğer elimle de Recebin ensesinden asılarak ağzını Ayçanın amcığına yapıştırdım ve Ayçanın amının içine patladım. Ayça da benimle aynı anda boşaldı. Recep hem Ayçanın amını, hemde benim yarağımı yalayarak temizledi.

Biraz dinlendikten ve birer kadeh içtikten sonra, karım, “Haydin bakalım erkekler, beni tost yapın, uzun zamandır iki yarak ile sikilmedim, özledim!” dedi. Ayça benim yarağımı, karım da Recebin yarağını emerek kaldırdı. Karımı aramıza alıp, ben götünden, Recep te amından girdi, bir güzel siktik. Daha sonra aynısını Ayçaya da yaptık...
 Sabah sikimin yalanmasıyla uyandığımda, baktım ki yalayan Recep. Karım mutfakta kavaltı hazırlıyordu, Ayça da ona 


yardım ediyordu. “Recep lan sen bu işe kötü alıştın amına koyum, oldu olacak seni de sikmemi istermisin?” dedim. “Hayır ben siktirmiyorum, sadece ağzıma alıyorum. Bunu da karıma hazırlıyorum...” dedi. Ama öyle bir emiyordu ki, karısına gerek kalmadan Recebin ağzına boşaldım. Hepsini de yuttu! İtiraf etmeliyim ki, ibne Recep karısından daha iyi saxo çekiyor! 



Kocam beni rezil etti




 Merhaba, ben Yeşim. 20 yılı aşkın süredir kavgalı yaşadığığım kocamdan boşanmayı uzun zamandır düşünüyordum. Oğlum büyümüştü ve üniversiteye başlamıştı. Anne ve babamla konuşup, onları zoraki bir biçimde ikna ettikten sonra boşanabilmiştim kocamdan. Kendime bir ev tuttum, birkaç eşya alarak evimi döşedim. Daha özgür bir yaşamım vardı şimdi. Aslında cinselliğe ve karşı cins ile ilişkilere açlığım 

da vardı. Fakat korkuyordum, kolay değildi, 45'i devirmiştim. Kocam bir sürü ayak oyunu oynayarak nafakayı oldukça düşük tutmuştu. Geçinemiyordum. İş arıyordum, fakat bölük pörçük çalışabilmiştim evliliğim süresince. Pek de bir tecrübem yoktu. Yaşlıyım diye çoğu kapı suratıma çarpılıyordu. Geçimimi çok iyi arkadaşım olan Fahriye'den aldığım borçlarla sağlıyordum. Fakat bunu kabullenemiyordum. Eski 

kocamı arayıp, nafakamı artır da diyemiyordum. O sıralarda bir tanıdıktan, Erdoğan Bey diye birinin şirketine yönetici sekreteri aradığını duydum. Fakat Erdoğan Bey daha genç birisini istiyormuş. Arayıp konuştum, Erdoğan Bey yazlıkta olduğunu, görüşmeyi Ağustos ortalarında yapacağını söyledi. Ben minyon bir kadındım, kumral tenli, oldukça iri göğüslerim, ela gözlerim ve yuvarlak yüzüm ile çekiciydim. 

Ağustos'a kadar fazla kilolarımdan kurtulsam, kendimi 40 yaşında gibi tanıtabilirdim. Oğlumdan da hiç bahsetmeyecektim. Bir spor salonuna yazıldım, rejime başladım ve 8 kilo verdim. Çok çekici olmuştum gerçekten. Spor salonunda bir tane yakışıklıyı avlayıp yatağıma aldım. Genç adam bana hastaydı. Beni iki gece üç gün evire çevire sikip her defasında göğüslerime attıran genç, oğlumdan 2 yaş anca büyüktü. 



Azgınlık işte... Spor salonunda genç kızlar beni hoca bellemişlerdi, büyük hayranlık duyuyorlardı. Bu kızlardan birisiyle Lezbiyen ilişkiye de girdim o arada. Ne de olsa kız lisesi mezunuyudum ve kız kıza sevişmeyi 'yerinde' öğrenmiştim. Aradan zaman geçti. Yaz biterken, Erdoğan Beyi aradım, görüşme için randevu aldım. Fahriye'den 1.500 TL para aldım. Fahriye benim liseden arkadaşımdı, çok zengin bir 

adamla evliydi. Kocası Fahriye'nin bir dediğini iki etmiyordu. Fakat kocasının hem bir metresi vardı, hem de şirketteki genç kızları da arada elden geçiriyordu. Fahriye de artık gurursuzlaşmış, kocasından böyle böyle para sızdırıyordu. Arada da Jigolo partilerine katılıp, kendini düzdürüyordu. Büyük gün geldiğinde beni görmeliydiniz. Mini etek, üst düğmeleri açık beyaz gömlek, üzerine bir ceket, yoğun bir makyaj ve 

ağır bir parfüm. Erdoğan Bey bakmaktan konuşamıyordu. Gözlerini o koca göğüslerimden alamıyordu. Yarım yamalak bir konuşmanın sonunda, 2.500 TL maaşla beni işe aldığını söyledi. İşim çok basitti. İki gün sonra işe başladım. Yavaş yavaş öğreniyordum. Erdoğan Bey ise sürekli bir bahane yaratıp yanıma geliyordu, bacaklarımı ve göğüslerimi kesiyordu. Aradan bir hafta geçtikten sonra beni yemeğe davet etti. 

Erdoğan bey her ne kadar yemeğe benden başka gelecek kişilerin olduğunu söylemiş olsa da, akşam mekanda buluştuğumuzda ikimizden başka kimse yoktu. Gecenin yatakta biteceğini anlamıştım. Yeyip, içip, konuştuk. Gecenin sonunda arabaya bindik. Erdoğan bey bacaklarımı okşamaya başladı. Yaptığımın rezillik olduğunu biliyordum. Fakat çalışmadan bu kadar parayı ancak kendimi bu sığıra siktirerek 



kazanbileceğimi görüyordum. Aslında sarhoş değildim, iki duble anca içmiştim, ama kendimi sarhoşluğa vuruyordum ve sanki dalmış gibi camdan bakınıyordum. Bu sırada Erdoğan bey de elini bacaklarımdan baldırlarıma, yani iç bölgeye doğru ilerletti. Tahrik oluyordum. Sonra bacaklarımla oynamayı bıraktı, yutkundu ve "Gel bizim yazlığa gidelim!" dedi. Kısa bir süre sonra Selimpaşa'daki yazlığa varmıştık. 

Dolaptan Viski ve buz çıkarttı, bana da ikram etti. Ben de hayır demedim. Bu magandanın sikişini çekmek için kafamın iyi olması gerekiyordu. İlk duble bittikten sonra dudaklarıma yapıştı. Bıyıkları batıyordu, ama ses çıkartmıyordum. Gömlek, etek, külot, sütyen derken çırılçıplaktım. Erdoğan bey de tişörtünü pantolonunu çıkarttı, sadece mavi külodu vardı üzerinde. Bir anda amımı dillemeye başladı. Bu konuda 

başarılıydı. İnlemeye başlamıştım. Bir süre sonra kanepeye oturttu beni, sırtımı koltuğa yaslattı. Kendimi adeta teslim etmiştim. Bacaklarımı araladı, gül gibi açılmış amcığıma baktı, sonra da orta büyüklükte, ince sayılacak yarrağını geçirdi amıma. Bacaklarım havadaydı, Erdoğan bey araya girmişti. Topuklarım Erdoğan beyin omuzlarındaydı. Onu kendime çekiyordum. Bu duruma dayanamayan Erdoğan bey kısa 

bir sürede boşaldı. Ben içten içte sırıtıyordum, erken boşaldığı için. Fakat Erdoğan yılmadı devam etti. Bu sefer pozisyon değiştirdik, o yattı, ben üzerine çıktım ve amıma aldım. Bu sefer biraz daha uzun sürdü sanki, ama bu da uzun değildi. Üçüncüsünde bu sefer ağzıma verdi. O kıllı siki yalamak istemiyordum, ama elim mahkumdu. Taşaklarını kavradım, bir güzel ağzıma aldım ve sikinin başını emmeye başladım.



 Erdoğan beyin ufaklık tekrar canlanmıştı. Tek şartım vardı, "Döllerini yutmam, yüzüme de boşalma!" dedim. İyi saksocu olduğumdan Erdoğan bey kafa salladı. Bir süre sonra köküne kadar almaya başladım. Hızlıca git geller yapıyordum. Erdoğan bey, "Ahhhhh!" diye böğürünce, sikini ağzımdan çıkarttım, elime aldım, ellerime ve göğüslerime boşaldı. Sonrasında da sızdı kaldı. Ben banyoya gidip duş aldım. 

Ağlıyordum, oğlum geldi aklıma. Onurum iki paralık olmuştu adeta. Sırf geçinebilmek için, sokakta görsem yüzüne tükürmeyeceğim bir adama kendimi düzdürmüştüm. Sonrasında bir Viski daha içip misafir odasındaki yatakta sızdım. Öğlen saatlerine yakın uyandım. Başım ağrıyordu. Viski başımı ağrıtmıştı. Telefonumu kurcaladım, bir SMS gelmişti. Mesajı açtım, aynen şöyle yazıyordu, "Yeşim hanım

, muamelen çok iyiydi! Salondaki sehpanın üzerindeki gümüş kutunun içine bak, içinde sana bir Zarf var. Bu sadece başlangıç." diyordu. Heyecanla salona indim ve kutunun içine baktım. Zarfı açtım. "Benim aptal karım, ben sana demedim mi, sen kendi ayaklarının üzerinde duramazsın diye, çünkü kafan çalışmıyor. 45'inden sonra işte böyle elin sikiş mezesi olursun. Bunlar daha iyi günlerin. İş falan yok. 

Hepsi birer kandırmacaydı. Salaklığına ve rezilliğine yan. Patron diye seni siken de benim yeni çiftliğin çalışanlarından birisiydi! (İmza: Kocan)!" Hüngür hüngür ağlıyordum. Kocam bana bir oyun daha oynamıştı. Telefon açmayı düşündüm, fakat ne diyecektim ki? Rezil olduğum ile kaldım!