29 Ekim 2015 Perşembe

Bahanesiyle Siktirdik............ve..........Kayın validem ve karıcığımı ortağım sikti............ve......... Baldızımı önce ben siktim.........ve............Kayın validem ve onu siken genç




Merhaba Adım Arzu 26 yaşında dul,175 cm boyunda 59 kğ esmer afet bir bayanım eşim rusya’da bir rusla evlendi bende tek başıma ondan aldıklarımı eziyorum ve çok seksi diye tarife de gerek yoktur arada nette bulduklarımla buluşup sikişirim Arkadaşlarım Nalan 28 yaşında 155 cm boyunda evli 2 çocuklu iri memeli,daracık bel ve kalçalara sahip apartmanın benden sonra en dikkat çeken hatundur. Sema 30 yaşında kumral çok seksi giyinen 160 boylarında 50 kğ luk tam sarışın 

evli 3 çocuk annesidir    Kezban 30 yaşlarında çok zayıf ve minyon tipli kocası ölmüş sikiş hastası tam bir dul afettir iri memeler kocaman kalça incecik bel ve dekoltelidir.  Aynı zamanda Nuran ise yine 25 yaşlarında evli çocuksuz,170 cm boyunda manken tipli düzgün vücutlu gemici karısıdır herifi senede on gün ya görür ya görmez, o nedenle sikiş fantazisi kurmaya ve dinlemeye bayılır Fatma 40 yaşlarında 160 boylarında açık seçik giyinen çakma sarışınlardandır evli 5 çocuklu

 etli butludur. Memeleri kafa kadar vardır ve yerine asla sığmaz hep taşkındır Filiz abla oda 50 yaşlarında bizden daha derli toplu,musbet dolgun ve iri memeli bakımlı bir bayandır o apartmanda bizi sakinleştiren ve koruyan bir bayandır. Yaşadığımız olay ise Şubat ayının ortalarında yaşandı bende saydığım arkadaşlarla toplanmış çay içiyorduk herkes bir şeyler yapmış ne ararsan vardı tam ziyafet, ondan ziyade herkes sergileme yarışına girmişti herkes derin dekolte daracık 

tayt veya ekose diz üstü etekler derken bu malzemelerin yanında çiğ köfte olsa harika olur diye.   Nalan takıldı kim yapacak derken Filiz ablanın karşı komşusu Aydın vardı çok iyi çiğ köfte yapardı Filiz abla çağıralım mı demesiyle Nuran yeni işten geldi hanımı memlekete gitmiş zavallı aç yatmıştır çağıralım dedi ve filiz ablayı gönderdik Yarım saate elinde tepsi ve malzeme ile geldi başladı salona geçtik herkes telefonu almış çekim yapıyordu malzemeleri birlikte hazırladık sonra bakın

 

 bu iş yorucu o kadar da ter attırır o nedenle terimi silecek biri lazım ondan önemlisi ayıp demezseniz atletle yoğurmak istiyorum çünkü bulaştığı yerden çıkmıyor dedi bizde kabul ettik Aydın 28 yaşında 182 cm boyunda Kumral yeşil gözlü ve atletik birisidir atleti çıkarınca bembeyaz ten hafifi kıllı göğsü kalın pazuları ile malzemeleri yoğurmaya başladı Sema elinde havlu ile ter siliyordu tam karşısında idi diz üstü ekose etek ve mavi renkli düşük omuzlu penye içinden resmen meme şov 

yapıyordu onu Fatmanın dürtmesiyle fark ettik arada mor renkli donunu da gösteriyordu Derken hepsi ter silme yarışına girmiş ve meme sergisine devam ederken Filiz abla beni çağırıp şu havluyu eline al kızlar benle mutfağa gelin dedi. 
Bende yine beyaz V yakalı penye vardı altımda daracık tayt ama onlar kadar da göze batmıyordum terini silerken göz göze geldik, bulgur toplarını benim küçüçük memelerim kadar yapıp bana bakıp hışımla iri elleriyle avuçlayıp yoğururken 

bakışından ne demek istediğini anladım o memelerini işte böyle hoyratca ezip yoğurmak istiyorum der gibiydi ben düşündükçe ıslanmaya ve terlenmeye başladım sanki biri meme ve amımı yoğuruyordu derken Filiz abla sende içeri geç bakalım dedi ve ter bezini eline alıp oturdu mutfağa geçtim ne oldu dediğimde Filiz abla oğlanı neden ayartıyorsunuz derdiniz ne dulların anladım eviler size ne oluyor diye takılarak giyimleri değiştirmemizi istemiş ama kimse kabul etmedi Biz

 hep birlikte içer girdiğimizde filiz abla daha da ileri gitmiş Aydının koltuk altını ve saçlarını sırtını siliyor resmen okşuyordu silme işini bitirdikten sonra bu durum karşılıklı ter silmede yer değiştirme ile 1.5 yada 2 saat devam etti hazır demesiyle tepsiyi bize uzattı.  Ben banyoya geçip ellerimi yıkayayım sizde bu şekilde ufacık toplar yapın dedi Ben banyoyu göstermek için buyur ettiğimde yerinden kalktığında sikinin tam çadır kurduğunu yerinde duramadığını gördük hep birlikte alkış ve  

uuuuuuffffffffffff beeeee şeklindeki tezahüratla Aydın aşağıya baktığında mahçup olup yüzü kızardı ve banyoya peşim sıra geldi elini yıkarken bende havlu falan sunmakta idim bir ara lavabo ile arasına geçip peçete almak ister gibi yapıp önüne sürtündüm o geri kaçınsa da daracık yerde ben sürtünmeye devam edince kalçama tokat atıp iyisin valla beni perişan ettiniz kağıt havlu varmı dedi bende neden dedim galiba diye sarsılmaya başladı hemen eliyle sikini tutup sıkmaya başladı 

ne oldu dedim boşaldım kimseye söyleme beni mahvettiniz dedi ben havlu peçeteyi verip çıkıp salona geçtiğimde bana hepsi birlikte adama yardımcı ol biz burayı toparlarız sen yardım et diyerek elleriyle pompalat işareti yapıyorlardı bende neee diyererek karşılık vermemle Nalan sen gel otur önce istersen ben başlayayım dedi.  Ben tekrar siz ne diyorsunuz ne başlaması dememle Filiz abla git oğlanı rahatlat ev senin her yerini biliyorsun bizden sır çıkmayacak aramızda kalacak 

diyerek beni gönderdiler ve ara koridorda Aydın ile karşılaştım yüzü kıpkırmızı olmuştu ben ne yaptın dedin bana hafif sesle peçete havlu ile tampon yaptım dedi bende sızmasın gel bakalım bende bulunan iç çamaşırlarıyla değiştirelim dedim ve elinden tutup yatak odasına doğru çekmek istedim o na sen geç ben geliyom dememle salona geçtim bakın kimse izlemesin ha diye tembihleyip daracık taytımla kırıtarak yürüdüm ve yatak odasına geçtik Aydına baksır ve slip tipli donları 

gösterdim sliplerde rahat edemiyorum dedi ve baksırı aldı bana baktı ne dedim hadi çık da değiştireyim dedi aman görmediğimiz bir şey bari olsa bak sen hepimizin memelerine ve bacak aralarına baktın senmememe bakarken ben olmaz mı dedim yahu şurda komşuyuz ne olur ki göster ben korkmam dedim arkasını dönüp pantalonunu çıkardı pantalonda da çiğ köfte bulaşması vardı elime aldım.  Gadrop aynasından izlemeye başladım üzerindeki gri baxsırı indirdiğinde gözüme 

image

inanamadım çünkü inik hali bilek kadar dı baktım, önünden geçip elimle harika bu boyutu benden saklıyon valla ayıp,diyerek ellemek istedim kapattı ben dolaptan şort alıp verdim bunu giy dedim, sonra peçeteleri toparlarken bende ıslak havlu ile yardım etmek istedim ık mık derken bak karıları toplarım başına ben bağırmadan kendini bana bırak dedim Yaptığıma inanamıyordum hemen ölüsünü alıp biraz sildim sonra yaklaşıp öğrendiğim kadarı ile emmeye ve saksoya 

başlamamla sertleşmeye başlaması iki elimle zaptı zor olamaya başladı kafası kocaman oldu, baş kısmındaki kesi boğumundan aşağıya 5-6 cm lik alan bembeyaz soyulmuş gibiydi ilk kez pornocu haricindekilerde böyle kalın ve sert yarak görmüş ve beyazlığın nedenini sordum oda emiyorsun ya bilmen lazım sakso çektirenler hep böyledir diyerek penyemin içine elini sokup memelerimi hışımla ellemeye ve ezmeye başladı ben epey emdikten sonra koltuk altımdan tutup beni 

yatağımın üzerine sırt üstü atıp bu böyle olmaz diyerek taytımı dize kadar indirdi,bembeyaz donumu da indirdi, kılsız amımı görünce parmaklarıyla ileri geri masaj yapmaya başlamasıyla amımın dudakları patlayacak kadar gerildi.

Sonra bacaklarımı omzuna alıp am hizama geçip direk amıma sikini dayayı verdi ben elimle yol göstereceğim sırada o yerini bulur acele etme diyerek kalın sikiyle amımın üzerine gidip gelmeye başladı işte o an sarsılarak boşaldım hadi sok şunu artık hepsini geçir parçala amımı dedim ban bağırmak yok dedi bende başımla onayladım Geri çekilip bacaklarımı omzuna dayadı eliyle amımın içini araladı sonra sikinin başını yavaş yavaş sokmaya başladı amım kurumuş yada iri kafayı


 almıyordu bastırarak kafasını am dudaklarım arasına yerleştirdi ve yavaş yavaş kayıp itmeye başlamasıyla amımın içine sert kazık bir şeyin girdiğini,hava basıncının dayanılmaz hal aldığını hissetmemle birden geri çekilip ya siz beni oyuna mı getirdiniz demesiyle birden kökledi sonuna kadar o kocaman yarak bir hamlede amıma geçti hızlı hızlı girip çıkmaya başladı amına çaktıklarım hadi gelin hepinizi sikebilirm demesiyle başımı geriye kaldırdığımda arkadaşlarımın bizi izlediğini

 

 gördüm Filiz abladan başkası ordaydı Aydın ulan oruspular ya gelin yada gidin diye hışımla bana pompaya devam ederken Kezban ile sema içeri girdi hepimize dayanabilecekmisin dedi o da hepiniz şöyle yan yana uzanın bakalım birinizi ihya etmeyecem herkese birer kez sokup 2 şer dakika sikeceğim o kadar da tecrübem var dedi o an hepsi koşarak içeri girdiler,Filiz abla ile Fatma girmediler Fatma ben ne yalan söyliyim sikişten bıktım demesiyle Kezban,Nalan, sema Nuran 

bir çırpıda soyunup yanıma uzanıp hadi hak geçirme bakalım diyerek bacaklarını açıp sıralarını beklediler beni. 
2-3 dakika daha siktikten sonra eliyle yana yatırıp sağımdaki Nuran a sokmasıyla bağırması anam yarıldım demesi bir oldu odam şak şak sesleriyle inlerken Nuranı 5 dakikaya yakın sikti sen hiç sikişmiyon mu bu ne kadar darlık yanıyon diyerek sikip hışımla çıkıp aynı sertlikle Nurandan çıkıp Semaya geçirdi onu da aynı sertlikte sikmeye devam etti zevk çığlıkları 

yatak odamı inletiyordu, Semadan çıkıp Kezbana sokup dakikalarca Kezbanı siktikten sonra Nalana geçirdi Nalanı da aynı sertlkle siktikten sonra ben kurumuş sikiş zevkim kaybolmuştu amımı parmaklayarak boşalmaya Kezban ve Nuranla çalıştık diğerleri de aynı şekilde sıra beklemeye başlarken Filiz abla ile Fatma geldi Filiz abla dul ve kocası gurbette olanlardan başkası gitsin dedi Aydın öyle ayrım yok diyerek Filiz ablayı yakalamasıyla yatırması ve eteğini yukarı 

kaldırıp donunu yana çekip sokmaya başlayıp sikmeye başlaması bir oldu o daha da şahlanırken Fatmayı işaret ederk gel herkes sırasını bilecek diyerek Filiz abladan çıkıp Fatmaya sokmaya çalıştı Fatma direniyordu bak sikişten bıktım ama bir kez geçir bakalım diyerek amını açtığında kocaman amı karşımızda idi defalarca girip çıktı ve hışımla Fatmanın amına boşaldı Filiz abla toparlanıp giyindi hadi kızlar böyle rezillik olmaz Nuran sen kal diğerleri gelsin siz de işi fazla uzatmadan 

 

gelin dedi salona geçtik ve gülüşerek Fatma dediki benim gerifin çok azgın olduğunu zannediyordum dedi. 
Filiz abla o nerden çıktı dedi o da iki karıyı aynı anda sikmezsem şerefsizim diyordu ama baksana ya herif yedimize birden çakıp bana boşaldı Allahtan akşam doğum kontrol hapımı almıştım yoksa bi daha hamile kalacaktım dedi ve gülüştük Yarım saat sonra Nuran hayatından çok mtlu Aydın bitik halde geldi herken yanına toplanıp kocacım şunu bunu ye derken 

Filiz abla bizi toparlayıp bak beni sikmene bi anlam veremedim bunlar oruspu oğlum hem ben anan yaşındayım hiç olurmu yaptığın ayıp dedi O da yaşlıları sikmek yasak diye kural mı var hem onlardan daha iyisin sikişi iyi biliyorsun NUranı göstererek az daha hacamat edecekti bu iş usta işi harikasın valla sakıncası olmaz ben pişman değilim dedi Ne pişman olacaksın dedi Fatma bir yılda sikeceğin kadar karıyı bir seferde siktin dedi o da bazen 2 bayanla birlikteliğim oldu ama ne 

yalan söyleyeyim bu kadar dayanmayı bende beklemiyordum tecrübe ile kadın sikişi sevdiriri siz bunu biliyorsunuz hanım duymazsa iyi olur dedi, Filiz aba tekrardan bak ben hariç bunlara sıra yap karın işte sen nöbet çıkışında olduğunda her hafta bunların birini siki ver dedi.  O da ben ayrım yapmam buradakilerin hepsini dediğin gibi her hafta biri değil aranızda anlaşın ben sabah işten geldiğimde geleni öğleye kadar sikerim ayırım yapmam karar sizin dedi ve bu süreyi 

Nuran ben ve Kezban kullanıyoruz Filiz abla bile arada bir gelip sikişiyor en son geldiğinde ise kızlar ben bu zamana kadar sikilmediğimizi anladım herif karı sikmeyi ve boşaltmayı biliyor elli yaşıma kadar daha boşalma hiç yaşamadım ama bu adamla her sikilişimde 2-3 kez bunu başarıyorum aynısını herife uyguluyorum ama yok ya bu nasıl sikiş anlamadım dedi Halen daha sıralamaya uyarak sikilmeye devam ediyoruz. Bu arada Galiba ilk günlerden sonra Aydının siki kalınlaşıp uzadı  daha derine inip daha çok am yanakları acıyor amıma boşalttırmayı baya özlemişim yada bu adam işini iyi biliyor. 



 Kayın validem ve karıcığımı ortağım sikti 


 

Ben Ahmet. İstanbulda yasayan 27 yaşında bir avukatım. Bir ortağımla beraber bundan iki sene önce hukuk bürosu açtık. Kendisi ile çok iyi anlaşırız. askerden geldikten sonra yani yaklaşık 3 sene önce evlendim. Karım dindar bir ailenin kızı olup türbanlı ve 5 vakit namazını hiç kaçırmaz. Ben yapı itibariyle biraz zayıfım. belki de bu yüzdendir sekste pek aktif olamıyorum. Yani sikimdeki sertleşme tam anlamıyla 

olmuyor. Bu yüzden karımı gerdek gecesinde sikebilmek için çok uğraştım. Zor da olsa ucundan azıcık sokarak bekaretini bozabildim. Karım ise dindar bir aileden terbiye alarak geldiği için bu duruma pek ses çıkarmaz beni bu konuda kıracak en ufak bir sözü de olmazdı. Bu yüzden karıma sonsuz güvenim vardı. Ben ve ortağımda dindar ailelerin çocukları olduğumuz için seks konuları aramızda pek konuşulmazdı. Bu

 arada ortağımda evli ve onun karisi da türbanlı. Ortağıma o kadar güvenirdim ki ona her şeyimi emanet ederdim. Bundan yaklaşık 1 sene kadar önce bir şehir dışı haciz için Ankaraya gitmem gerekti. O aksam acil olduğu için eve uğramadan Ankaraya gittim. Eve yolda telefon açtım. Telefona kaynanam çıktı. Ankaraya gittiğimi beni merak etmemelerini isimin 2-3 gün sürebileceğini eğer karimin paraya ihtiyacı 

olursa büroya gidip ortağımdan almasını söyledim. Ankarada işim 1 günde bitti. İstanbula ertesi günü öğlen civarında gittim. Yorgun olduğum için büroya uğramadan eve gidip biraz dinlenmek istedim. Hem karım beni özlemiştir ona sürpriz yapayım dedim. Sürpriz olacak ya işte eve sessizce girdim. İçerden kaynanamla bir erkek sesi geliyordu. Çok şaşırdım çünkü akrabalarımızdan gelebilecek bir erkek yoktu o 

 

saatlerde. Neyse biraz dinlemeye karar verdim. Kaynanamın sözlerine dikkat kesildim. Kaynanam Bak kız gel utanma babanda bana yetmiyordu kocayın ortağı bana yardımcı oldu şimdi utanıyon ama birazdan iyiki çağırmışsın kocamın ortağını diyeceksin dedi. Ben ne yapacağımı şaşırdım. Ne demek oluyordu bu. Benim ortağım ben yokken bizim evde ne geziyordu. Kaynanam , kayınbabam yetmediği 

için ortağım ne yönden yardımcı oluyordu ona. Karım neyden utanıyordu.Acaba aklıma düşenmiydi. Hayır olamazdı böyle bir şey. İçerdeki 3 kişi de dindar namazında niyazında. Karım da annesi de başörtülü tam bir terbiye timsaliydiler. Ortağım yani Mehmet? O o kadar güvendiriciydi ki ona her şeyimi emanet ederdim. Hem düşündüğüm gibi seks yapıyor olsalardı karımın annesi ve karım ikisi birarada 

yani anne-kız(biraz ensest olduğu için ) böyle bir şey olacağını tahmin etmedim. İyiniyetimi sürdürdüm. Fakat biraz sonra kaynanamın sözleri benim aklımı başımdan aldı. ensest hikaye Kaynanam ooooooooooooohh bu kaç gündür ne kadarda büyümüş ne kadarda azmış memetçiğim yaa sanki at siki kadar olmuş ooohhhhhhhhhh bunun tadına bakmayalı tam 5 gün oldu bunu doyasıya yalamak ve 

ağzıma  boşalman için istersen yalvarabilirim bu yarrağının amıma girmesi için ne kadar gün saydım biliyonmu sevgilimmmmmmm dedi. Ben ne yapacağımı şaşırdım. Beynimden vurulmuşa döndüm. Demek doğruydu. Demek kaynanam ortağımla sikişiyordu ve zkarımı da aralarına almaya çalışıyorlardı. Ben kendini bilmez halde beklerken kapı deliğinden içeriyi gözetlemek geldi aklıma. Acaba benim masum ve 

 

bani çok seven karım ne yapıyordu. Delikten içeriye baktığımda inanamadım. Kaynanam üstünü çıkarmış üzerinde sadece kırmızı kilot ve kırmızı sütyen ve çıkarmayı unuttuğu başörtüsü vardı.önünde mehmet pantolonunu ve kilotunu çıkarmış devasa yarrağı kaynanam fatmanın elinde fatma yarrağa iç çekerek yiyecekmiş gii bakıyo karım ise inanmaz gözlerle ikisine bakıyodu. fatma mehmetin yarrağının başını 

dudaklarının arasına götürüp öpücük kondurdu ve ooooooooooooohhhhhhh memedim canım sevgilim bu tadı hi unutamıyorum kız rukiye gelsene bak ne güzel ne tatlı ne kocaman yarrak o yanan amcığının içine girmek için nasılda sabırsızlanıyordur. iyiki seni kandırıp memedi getirmişim dedi. karımın bu teklifi kabul etmiyeceğini düşünüyodum. Rukiye ya anne ben yapamam hem kocam bir anlarsa öldürür beni dedi. 

Fatma ise ya bırak şimdi kocanın sırasımı ahmet ankarada seni nereden görecek hem allah bilir o işini bitirmiş ankarada hangi karıyla kırıştırıyo şu koca yarrağın sıcaklığına bak hem sen demiyomuydun kocam beni doyuranıyo diyen dedi. benim bunları duyunca iyice feleğim şaştı. erotik hikaye Geri karımın sözleri biraz yüreime su serpti ama az sonra bu srinlikte bitti. çünkü mehmet yarrağını fatmanın elinden

 alıp rukiyenin yanına gitti. rukiyeye ?bak yengeciim bu yarrak kaç aydır senin o fırın gibi amcığına girmenin özlemiyle yanıp tutuşuyo bak nasılda sertleşti tutsana bi dedi. karım ya bilmiyorum der gibiydiki dayanamayıp koca yarrağa elini götürdü ve gerçekten de inanılmaz büyük karın betül kim bilir ne kadar mutludur dedi. o da evet o çok mutlu sende bi öp bak nasıl yandığını göreceksin sende mutlu olacaksın 

image

dedi. o sırada fatma yanlarına gelip rukiyenin ağzını yarrağa götürüp bastırdı ve hadi utanma al şunu ağzına da ikinci kocanı mutlu et ben bilmezmiyim senin nasıl bi orospu olacağını dedi. rukiye benim sikimide ağzına alır ve emer hatta bundan çok hoşlanırdı. annesinin bastırmasıyla ağzına aldı ve yalaaya başladı. bende inanmadığım bir şekilde sikimin hayatımda hiç olmadığı kadar sertleşip büyüdüğünü ve 

azdığımı farkedip bu durumdan hoşlandığımı düşündüm ve seyretmeye başladım.rukiye artık yasak aşkın şehvetiyle iyice kendinden geçmiş mehmetin koca yarrağını boğaına kadar yalamaya başlamış gözlerini kapatmıştı. mehmet daha fazla dayanamayıp bütün döllerini boşaltmaya başladı. fatmanın çıkan bu dölleri yalamak iin çaba sarfettiğini gören ve hayatında meninin hiç tadına bakmamış olan karımda çekine

 çekine bir damla meniyi ağzına götürüp yuttu. erotik hikayeler sonra kaynanam mehmeti sırüstü yere yatırdı. rukiyenin altındakileri çıkarmaya başladı. inanamadım. rükiyeye de kırmızı sütyen ve kırmızı kilot giydirmişler. esmer olan karımın üzerine öyle tatlı oturmuşki onu hayatımda hiç beğenmediğim kadar beğendim. rükiyenin kilodunun amcık kısmına gelen tarafını yanına toplayıp ee kızım bak ben aylardır 

nasıl mutlu oluyorum sende şimdi anlayacaksın dedi. ve rukiyeni,n amcığına eğilip onu koklamaya öpmeye başladı. rukiye amcığı ıslanmış bir halde ne yapıyon sen benim annemsinn dediyse de kaynanam oralı olmadı bırak şimdi bunları ne kadar zevk alıyon görmüyommu sanki daha dudaımı değdirir değdirmez zevk suların şarıl şarıl aktı dediç.rukiyenin üzerinde hala bir çekingenlik 

 

vardı.kaynanam mehmetin sikini tekrar yalamaya başladı ve sikini demir gibi yatı. daha sonra rukiyeyi yavaş yavaş sikin üzerine oturttu.rukiye ilk başlarda kaçmak istediysede kaynanam engel oldu. girip çıkmaya başladıkça karımın amcığı mehmetin sikine alışmaya ve o koca yarrağı sarmaya başladı. rukiyede bir yandan yasak sikişmenin verdiği şehvet bir yandan annesinin sex dolu sözleri ve o koca 

yarrağın etkisiyle kendinden geçmiş oooooooooooohhhhhhhh daha sok memet daha derine oooooohhhhh sok bana sevgilimmmmmm kocacığımmmmmmmm kocamın yaşatamadıklarını yaşat bana kocama boynuz taktır ooooooooohhhhh sik beni erkeğimmmm her zaman sik beni canın ne zaman isterse geçir bana diyordu. bu sözler beni iyice çileden çıkardı ve zaten 31 çektiğimin o sırada  

donumun içine fışkırmaya başladım. o kadar çok boşaldımki inanamadım. kaynanamda rukiyenin sözlerinden etkilenmiş olacakki hah şöyleee yola gel kızım seni her zaman sikiştirecem memede başka erkeklerede siktirecem merak etme kızım seni yarrağa doyuracağım ? dedi. ben boşaldıktan sonra ne yapacaımı bilemez bir halde evden sessizce çıktım dışarı. bütün olanları anlamak için arabama binip 

dolaşmaya başladım.ve ne yapacağımı düşünmeye başladım. daha sonra bu yaşadığımdan çok daha fazla bir sürpriz yaşadım.onu ikinci yazımda yazacağım. herkese iyi günler. ensest sex hikayesi 

Baldızımı önce ben siktim



Selam arkadaşlar. Ben de bu özelimi yazmak, rahatlamak istiyorum. Adım Tolga, 6 yıldır evli ve Almanyada, Nordrhein-Westfalen'de yaşayan bir beyim. Karım Ceyda burada Almanyada doğup büyüme. Karım 24 yaşında ve çok sexy bir kadın. Ben de 26 yaşındayım, tabi ben de fena sayılmam yani :)) Karımla mutlu bir evliliğimiz var. Seks hayatımız da çok güzel. İlk başlarda gece gündüz demeden sadece ve sadece sikişir, birbirimizi mutlu ederdik.   Son zamanlarda, yatakta karımla  
sikişirken, değişik değişik seks fantazilerimiz ortaya çıkmaya başlamıştı.   Benim takıntı haline gelen fantazilerimden birisi 

de, yatakta karımla birlikte ikinci bir kadınla seks üzerine kurulmuştu. Karımla sikişirken hep, "Karıcığım, şimdi şuanda yanımızda bir kadın daha olsaydı ve ben ikinizi de sikseydim, ne güzel olurdu!" deyip, kendimdem geçerdim. Karım ilk başlarda bu fantazime pek ilgi duymuyordu, ama son zamanlarda benimsemiş ve "Tamam, yapalım bunu, bulalım bir  
kadın..." der olmuştu. Tabii sikiş bitince, gene normal hayatımız devam ediyordu.   Bu arada karımın ailesi de burada Almanya'dalar. Baldızım daha evli değil ve ailesi ile hiç geçinemez. Yine bir gün ben işten gelince, karım, "Tolga ne 

olur kız kardeşimi yanımıza alalım, bak böyle giderse orospu olacak. Annemle telefonda konuştum, kızın yemediği bok kalmamış!" deyip ağlamaya başladı. Ben de, "Canım kız kardeşin tabii ki gelebilir! Hem sormana bile gerek yok, gidelim  
getirelim, bur da bizimle kalsın!" dediğimde, karım çok mutlu bir şekilde beni yalayarak öpmüştü.   Hemen hazırlandık, kaynanamlara gidip, baldızımı yanımıza almaya ikna ettik. Baldızım Selda 18 yaşında, sülün gibi bir kız. O boy, o endam..

. iri memeleri dışarı fırlayacak gibi duruyor, dar kot pantolonundan amının izleri belli oluyordu. Yolda baldızım, annesinin onu çok bunalttığını, dışarı çıkmasına bile izin vermediğini sölyeyip ağlıyordu. Karım da, "Tamam Selda, bundan sonra  
bizimlesin, dışarı da çıkacağız, gezeceğiz de, ama bize dürüst ol, tamam mı?" deyip baldızımı rahatlattı ve eve geldik. Karım o gece benle sikişirken bir başka iştahlıydı. Tabii, kardeşinin bizde kalmasına izin verdim ya :))   Karımla yatakta 

 

sikişirken yine fantaziye dalmıştık ve ben yine, "Şimdi bir kadın daha olacaktı ki, ikinizi de sikip döllerimi yalatacaktım..." demeye başlamıştım. Karım da, "Ben de ozaman bugün sana kendi fantazimi anlatayım..." diye başladı ve devam etti, 
 "Ben de iki erkek, iki yarak istiyorum! Beni götümden ve amımdan aynı anda sikin istiyorum!" diye. Bu fantazi bana önce şaşkınlık, sonra da zevk, heyecan vermeye başladı. O gün sabaha kadar üç kez siktim karımı...   Sabah kalktığımda, baldızım gecelikle odasından çıkıp, "Günaydın Enişte!" deyince, gözlerim fal taşı gibi açılıverdi. O ne bacaklar öyle... 

Sülün  gibi karşımda bembeyaz bacaklar ve güzel bir Ahu. Gözlerimi alamadım baldızımdan. O gün işyerinde akşama kadar   baldızımı düşündüm. Tuhaf bir istek vardı içimde. İşten bir iki saat erken çıkıp bir an önce eve gidip, baldızımı görmek için can atıyordum. Ve eve geldim. Karım çalışıyordu ve daha üç saat sonra çıkacaktı işten. Kapıyı çok yavaş bir şekilde açtım. Baldızım yoktu içerde. Ben de ses çıkartmadan banyoya bakmaya gittim.   Baldızım banyodaydı ve evde kimse yok nasılsa diye banyonun kapısını kapatmamıştı. Amını traş ediyordu. O an şaşkınlıkla ve içimi gıcıklayan bir 

duyguyla hemen    mutfağa geçtim. Su vanasını kapatıp, hemen kahvemi ve gazetemi alıp beklemeye başladım. Baldızım söylenerek geldi mutfağa. Mutfakta beni görünce saşırdı. Amı götü yarı köpüklü bir şekilde ortada, "Enişte?!? Sen ne arıyorsun bu saatte evde!?!" diyerek şaşırdı ve baka kaldı.   Ben de, "Hayırdır, ne oldu?" diye sordum. Baldızım elindeki havluyla amını kapatarak, "Sorma, sular kesildi, duş alıyordum, yarım kaldı!" deyip hemen banyoya geri döndü. Ben iyice azmıştım  


artık, onu sikecektim. Baldızıma, "İstersen bir bakayım, belki arıza banyodadır!" deyip hemen banyoya daldım. Orada jileti görünce, "Ooooo, amını mı traş ediyordun güzelim?" dedim. Baldız utandı ve kafasıyla yere doğru bakarak evet anlamında işaret yaptı. Ben de, "Garip, ama iyiki de sular kesilmiş, yoksa seni nasıl görürdüm bölye... Ben bir su vanasına bakayım!" deyip banyodan çıktım.   Bu ona ilk yaklaşmamdı ve olumlu idi. Hemen mutfaktaki vanadan suyu açıp tekrar banyoya 

 

daldım ve "Sular geldi mi, bir baksana Selda?" dedim. Selda suya bakmak için eğilirken, yarım köpüklü amı arkadan ayna gibi ortaya çıkmıştı. Bu arada kalkan sikimi saklamam imkansızdı. Baldızım, “Evet geldi Enişte!” deyip döndüğünde, gözlerini alamayıp kalkmış sikime bakıyordu. Ben, "Hadi sen amını traş etmeye devam et tatlım!" deyip çıktım. Salonda televizyonu açıp seyretmeye başladım. Ama kafam hep baldızımdaydı. Tazecik vücudu beni etkilemişti. O tazecik amının  
suyunu mutlaka yalamak istiyordum...   Bir süre sonra baldız banyodaki işini bitirip, üzerinde bir bornozla salona geldi. Ona

, "Eee, nasıl gidiyor bakalım, alıştın mı eve?" diye sordum. "Evet alıştım, sağol Enişte." dedi ve yanıma oturdu. Şampuan ve krem kokusunu alan benim yarrak adeta kudurmuştu. Gerçekten çoktandır böyle kalkmamıştı yarrağım. Baldızım da çaktırmadan yarrağıma bakıp, iyice yanıma yaklaşıyordu.   Baldızıma, "Gerçekten anlattıkları kadar çok erkek arkadaşın  
oldu mu?" diye sorunca, "Yoooo, olmadı!" diye korku dolu cevap verdi. Ben de, "Korkma, sen yetişkin bir kız oldun, tabii ki erkek arkadaşların, sevgililerin olacak. Maşallah, baksana her şeyin yerinde!" deyip saçlarını okşamaya başladım. Kendimi 

fazla tutamadım ve "Bak Selda canım, sana bir şey söylemek istiyorum, ama bu bir sır olarak aramızda kalacak, tamam mı? Seni çok beğeniyorum, senin için erken geldim bu gün eve!" dedim. O da hafif kızararak, "Enişte ben de seni çok  
beğeniyorum, ama ablamla evlisin!" dedi.   Ben de, "Düşündüğün şeye bak. Hem bir başkasına vereceğine, bana ver tatlım. Ne de olsa eniştenim senin!" deyip iyice yaklaştım. Dudaklarından öpmeye başlayınca titremesini hissettim bir ara. 

Ama ben artık duramıyordum. Ona, "Seni şimdi yedi kat göklere çıkaracağım birtanem!" dedim. O da kendini iyice bıraktı zaten. Ben, hafiften dudaktan boyundan derken, o arzuladığım nemli ve kaymak gibi amının dudaklarını öpmeye  
başlamıştım bile.   Tertemizdi amı. Yeni banyodan çıktığı için vücudu daha bir diri idi. Artık o da rahatlamış ve bana karşılık veriyordu. Bir ara kemerimi açıp hemen benimkini eline aldı. Sonra da yalamaya başladı. Aman Tanrım, o da neydi, 



baldızım sikimi öyle güzel yalıyordu ki, sanki dondurma yalar gibiydi. Kesin daha önce yarrak görmüştü bu zilli.  
Ona, "Daha önce yarrak yedin mi hiç?" diye sordum. Kafasını aşağı sallayıp, "Evet aşkım, ben başkalarıyla sikiştim,  
rahat rahat sik beni, kız değilim ben!" deyince, ben dururmuyum, hemen yatırdım ve amına girmeye başladım. Ben soktukça baldızım Selda zevkten çılgınlar gibi bağırıyordu. Taze ve dar am sikmek gerçekten güzeldi, sanki daracık bir göte girer gibi giriyordu amına sikim. Amında gidip gelmelerimde onun boşaldığını hissedebiliyordum. Ve sonunda ben

 de gelmek üzereyken yarrağımı amından çıkarıp ağzına dayadım ve ağzına boşaldım. Selda azgın bir oruspu gibi hepsini    yalayıp yuttu ve hemen banyoya koştu...  O günden sonra fırsat buldukça baldızımı sikiyordum. Tabii karımı da sikiyordum, ama karımın baldızımı siktiğimden haberi yoktu. Karımı sikerken, yine yatakta hep ikinci bir kadını hayal edip, hem karımı hem kendimi çıldırtıyordum. Yine bir gece karımı sikerken aynı fantazimi anlatmaya ve karımı kendinden geçirmeye başladım, "Seni ikinci bir kadınla beraber sikmek istiyorum aşkım. Önce benim fantazimi gerçekleştirelim, sonra seni ikinci 

bir erkekle beraber sikeceğiz!" diyordum. Karım kudurmuş gibi sikimi yalıyor, "Ben de istiyorum kocacığım, ne olur yapalım bunu artık!" diyordu.  O gece biz sikişirken bir ara yatak odamızın kapısına gözüm takıldı, anahtar deliğinde hareket eden bir karartı gördüm. Baldızım gizlice bizi izliyordu. Ben de karımı oldukça sert sikiyor, özellikle bağırmasını ve inlemesini sağlıyordum. Sikiş bitip de tuvalete gitmek için odadan çıktığımda, salonda baldızım büyük bir hışımla amını ovalıyordu. 

Beni görünce, "Enişte ne olur, ben de sikişmek istiyorum, ben de yarrak istiyorum!" diye yalvarıyordu bana. Ben de, "Benim için hava hoş, ablan kabul etse, biliyorsun ben dünden razıyım!" dedim. O an aklıma birşey geldi ve “Sen yarım saat sonra bir bahane uydur yanımıza gel, bir bakalım neler olacak...” deyip tuvalete gittim.  İşim bitince, elimde bir şişe şarapla geri girdim yatakodasına. Karıma hemen bir duble verdim ki, maksadım sarhoş etmekti. Karım arka arkaya yuvarladı şarabı. 

 

Ben tabi boş durmuyor, karımı yalayıp yutuyorum ve hep ikinci kadından, ikinci erkekten bahsediyorum. Karım da, "Tamam aşkım, yapalım!" diye çıldırıyordu. Karım bu arada iyice çakırkeyif olmuş ve "Hadi aşkım, sik beni! Kiminle istiyorsan sik beni!" demeye başlamıştı. Tam yarağımı karımın amına soktum ve sikmeye başladım ki, o sırada baldızım kapıya vurdu ve "Abla, ben korktum, yanınıza gelebilirmiyim?" diye seslendi. Hemen toparlandık ve yorganı üstümüze çektik. Karım  
sarhoşluğun verdiği rahatlıkla, "Gel canım, ama şu an üstümüz başımız dağınık..." dedi. Harika, işte benim için filim burada

 başlıyordu.  Baldızım sevinçle içeri girdi. Yatağa girer girmez de ablasına sarılıp yanağından öperek teşekkür etti. Karımla sikişimiz yarım kalmıştı ve istekli karım da kendinden geçercesine bana bakıp kıvranıyordu. Ben ikisini seyretmeye dalmışım. Tanrım, ne güzel bir manzaraydı! Karım ve baldızımla aynı yatakta idim. Biraz onları seyrettikten sonra karıma 
  yaklaşarak, "Ne güzel, sanki iki karım var yatakta!" diyerek karımın amını ellemeye başladım. Karımın amını okşadığımı farkeden baldızım da, "Abla, ben de sikilmek istiyorum. Ne olur, beni yabancı biri sikeceğine eniştem siksin. Ya değilse image

valla gidip başkasına siktirecem. Canım yarrak istiyor! Nolur abla, eniştem ikimizi de siksin, lütfen abla!" deyince, karım gülerek, "Demek öyle küçük orospu! Yabancı biri sikeceğine, benim kocam sikisin ikimizi, ha? Tamam siksin, ama sıranı  
bekle, önce beni sikecek!" dedi ve yorganı açtı...  onra da beni üzerine çekerek, "Hadi aslanım, şu yarım kalan işimizi bitirelim, sik beni! Bak fantazin gerçekleşti, iki tane kadın var yatakta. Hadi, tadını çıkar!" dedi. Yarağım zaten hiç inmemişti

, karımın amına soktum ve yavaş yavaş sikmeye başladım. Baldız ise hiç vakit kaybetmeden geceliğini ve külodunu çıkardı ve kendi amını okşamaya başladı. Ben de elimi baldızın memelerine attım. Odada sadece iniltiler vardı, herkes inliyor, 
 zevk alıyordu. 10 dakika sürmeden karım boşalmıştı. Şimdi sıra baldızımın o küçük tatlı amındaydı. Karımın üstünden kalkıp, baldızımın bacakları arasına geçtim ve amına kökledim. Ben amına pompaladıkça, baldızım kendinden geçiyor, 

 

"Ohhhh, sik beni Enişte!" diye deli gibi inliyordu...   Sabaha kadar ikisini de siktim. Sonra hep birlikte uykuya dalmışız. Sabah uyandığımda karımdan korkuyordum. Ama öyle olmadı. Karım, “Aşkım, artık kardeşim de karın sayılır. Kardeşim  
kendini yabancı birilerine siktireceğine, onu da sen sik hep, ona da kocalık yap!” deyip, öperek sarıldı bana. Bunu duyan baldızım, "Abla kızmazsan birşey itiraf etmek istiyorum. Sen yokken ben eniştemle sikiştim, zaten benim de kocam olmuştu!" deyince karım da gülerek, “Bunu hissetmediğimi mi sanıyordun, küçük orospu?” dedi ve birlikte gülüştüler.  

O günden sonra yatağım şenlenmişti. Artık, hergün işten erken eve nasıl giderim diye planlar yapıyor, eve biran önce 
varmanın yollarını arıyordum. Eeee, sikilmek isteyen iki tane am evde beni bekliyordu nede olsa :)) Bu taa ki bir gün karımla ve baldızımla sikişirken, karımın bana, "Aşkım, biz de iki erkek tarafından sikilmek istiyoruz!" demesine kadar sürdü. Şimdi karımı ve baldızımı bir başkasına siktirmem lazımdı. Bu aklıma geldikçe içim bir tuaf oluyor, ama biryandan

 da tahrik oluyorum. Karımı iki yarakla sikmek... Baldızımın o küçük dar amını bir başkasına sunmak..içime oturuyo ama  ne yapmam lazım diye düşünüyom bizi tanımayan birine siktirirsem bir kereliğine katlanırım ama devamlı paylaşamam ama bir alışırlarsa nasıl edecem bunuda bilmiyom en iyisi bir tatile çıkmak ordan birini ayarlayıp bunu gerçekleştirmek 

istiyom  helede paralı biri olursa baldızımı siken bir daha sikmek ister benim aradığımda paralı yaşlı iyi sikemezsinki ikinciyi istemezsinler bizimkiler bunuda en yakın zamanda gerçekleştirecem buradan siz saygı değer okuyucularla paylaşacağım   varsa şöyle taze am göt sikmek isteyen bu hikayemin altına irtibat ulaşacağım bilgileri yazsınlar ben ulaşırım 



.

Kayın validem ve onu siken genç




Kocam telefon ettiğinde banyoda duştaydım. Telefonun çalan zilini duyar duymaz duşun altından çıkıp, havluyu ıslak vücuduma sarıp acele koştum. Telefon alıcısını kulağıma aldığımda havluyla kurulanmaya çalışıyordum bir yandan da. Kocam, "Hayatım, Ankara’dan arıyorum!" dedi direkt olarak. Şaşırdım, "Ankara mı? Nasıl yani? Nerden çıktı şimdi bu? Daha önce bahsetmemiştin..." dedim. "Acil iş çıktı,  
şirketin bir sorunu vardı, koşuşturmaktan seni arayamadım bile, kusura bakma ne olur... Uçaktan yeni 

indik, hemen seni aradım!" dedi. Arka planda hava alanının bildik gürültüsü, anons sesleri yankılanıyordu. Biz demesi dikkatimi çekti, "İndik derken? Kim var yanında? Şırfıntı sekreterinle mi gittin oraya yoksa?" dedim. "Aşkım, yine gereksiz kıskançlıklara başlama... Sana sonra anlatırım uzun uzun... Ben  
kapatıyorum. Semra’yı arayayım, bu gece sana gelsin, yalnız kalma!" dedi. Elimde ötüp duran telefona bakakaldım. Kan beynime hücum ediyordu. Kocam yanında o şırfıntı, seksi sekreteriyle beraber 

Ankara’daydı ve benim elimden bir şey gelmiyordu. Holdeki boy aynasına ilişti gözüm. Uzun sarı saçlarım ıslak tenime yapışmış, su damlacıkları vücudumda yol bularak aşağılara doğru iniyordu. İri göğüslerim,  
incecik belim, kalçalarım, uzun bacaklarım... Bir haftalık rahatsızlıktan sonra bu akşam seks perhizini bozmanın, kocamla sevişme planlarımın heyecanıyla temizleyip pırıl pırıl yaptığım amım... Aklım kocama 

gitti yine. Bir hafta o minik sikini bana sokamadı diye, yine o aptal sarışınla yatağa mı girdi yoksa bu adam? Gözümün önüne otel lobisinde oturan kocamla sekreteri geldi.  Odaya beraber çıkmaları. Asansör. Ayrı oda mı tuttular? Geceyi aynı odada mı geçirecekler? Oda servisine şampanya siparişi verir mi? Bayılır böyle jestlere zampara herif! Para bok gibi tabi! 12 santimlik sikinin açığını böyle şeylerle 

 

kapatmayı sever. Öfkeyle telefonu koltuğun üzerine fırlattım. Ne yapacaktım ben bu herifle? Ayrılmayı istedim, yapamadım. Bana sağladığı lüks, güzel yaşamı bırakamadım bir türlü.   Ne yapabilirdim? İlk beni aldattığını öğrendiğimde öyle tartıştık ki. Boşanmak istediğimde, beni şirketin avukatları sayesinde dımdızlak ortada bırakmakla tehdit etti. Eski, parasız, zibidi günlerime geri mi dönecektim? Mecburen kalmak, herşeyi bile bile yutmak zorunda kaldım. Artık karısı olmak bir görev, bir iş gibi geliyordu bana. 

Altına yatıyor, küçük sikiyle işini görmesini bekliyordum bacaklarım açık. Hırıltılarla  boşalıp yana devrildiğinde, bana bakmasına aldırmadan klitorisimi okşaya okşaya kendimi tatmin ediyordum. Kocamın yanında, aşk yatağımızda ben kıvrıla kıvrıla orgazm olurken, o da utanmadan, sikini okşayarak beni izliyordu genelde. Ben bunları düşünürken kapının zili çaldı. Havluyu göğsüme sarıp kapıya gittim. Semra gelmişti. Kocamın kız kardeşi, görümcem. 22 yaşındaydı. O da abisi gibi image

zamparanın tekiydi. Küçük yaşına rağmen kırmadığı fındık kalmamıştı orospunun. Kısacık boyuyla, seksi giyimi, kıvrımlı vücuduyla yanında hep başka başka erkeklerle görürdüm. Bir tanıştırdığı oğlanı, bir daha göremezdim. Aslında severdim görümcemi. Dert ortağımdı. Abisinin yaptıklarını yana yakıla 
 anlatırdım, o da bana sevgililerinden yediği kazıkları anlatır, dertleşirdik. İçeri aldım, o otururken ben de 

giyindim. Beraber çıktık, akşama kadar alışveriş yaptık, kafelerde oturduk, gezdik. Akşam yemeğimizi, dışarıda güzel bir restoranda yedikten sonra eve geldik. Soyunup dökündük, geceliklerimizi giyip benim yatak odasında, yatağın üzerinde oturup sohbet etmeye başladık. Yemekte aldığımız birer kadeh şarap  
kesmemişti, yenisini açtım, ellerimizde kadehlerimizle yatağa serilmiştik. Son sevgilisini anlatıyordu yana 

 
 
yakıla. Benim aklım kocamın yediği haltlarda, yarım kulakla dinliyordum onu. Bir şey yüzünden kavga mı etmişler, küsmüşler mi, ağlaya ağlaya anlatıp duruyor, kadehleri arka arkaya deviriyordu üzüntüsünden. "Ne isterse verdim. Ne isterse yaptım. Beyimizin canı sevişmek istedi, gece demedim yanına gittim.  
Paraya sıkışmış, çıkarıp verdim. Ama ufacık bir şey için beni kırıyor, üzüyor, kavga ediyor Aylin! Ben ne yapayım bu adamla?" diye dert yanıyordu. Bu arada dördüncü kadehi doldurdu. "Ayrıl sen de!" diye akıl 

verdim, "Sırtında yumurta küfesi yok ya? Bırak gitsin. Başkasını bulursun. Bu kadar üzülmene gerek yok ki!" dedim. "Ahhh, ahh! Ayrılamam ki yenge!" dedi. "Neden kızım, siktiri çek gitsin, bu kadar basit!" 
 dedim. "Öyle deme, onsuz yapamam ben!" dedi. "Neden? Ne özelliği var bu zibidinin?" dedim. "Ah yenge, sorma! Anlattırma bana nelerinin olduğunu!" dedi. "Anlatsana kız, merak ettirdin beni şimdi!" dedim. "Yaaa, yatakta müthiş bu herif Aylin! Öyle bir sevişiyor ki, öyle bir doyuruyor ki! Bu kadar sevgili 

değiştirdim, bunun gibisini görmedim. Sırım gibi! Hele aletini görme! Nah bu kadar!" dedi, dirseğini  
kıvırmış, boylu boyunca gösteriyor, kalınlığını anlatırken bileğini işaret ediyordu. Bir anda ilgimi çekmişti konu. Gözümde canlandırmaya çalıştım. Pornolardaki Zenciler geldi gözümün önüne. Beyaz sarışınların amına, ağzına girip çıkan, almakta zorluk çektikleri kocaman, kara yarakları. Yutkundum, "Offf! Hadi yaa?

Gerçekten mi?" diyebildim. "Sana yemin ederim. Akşam başlıyor, nerdeyse sabaha kadar bırakmıyor  
coştuğu zaman. Canımı çıkarıyor. Üç gün kendime gelemiyorum. Turşu gibi dolaşıyorum ortalıklarda. Ne önüm kalıyor, ne arkam. Darmadağın ediyor!" dedi. "Tamam tamam, anlatma! Vazgeçtim! Zaten dertli olduğumu, yaralı olduğumu biliyorsun, bir de bunları anlatıyorsun ballandıra ballandıra!" dedim. "Ya, 



kusura bakma Aylincim. Senin yanında anlatıyorum bunları, ama çok dertliyim yaa! Kendi derdimden  
senin derdini unutmuşum. Abimin seni aç bıraktığını, doyuramadığını... Ne oldu, sana aldığım hediye iş görmüyor mu?" dedi. Bana aldığı Vibratörden bahsediyordu. Yine böyle içki alıp dertleştiğimiz bir akşam ona her şeyi anlatmıştım. Abisinin sikinin küçüklüğünü, doyuramadığını, çok seyrek seks yaptığımızı, onun da 5 dakikada bittiğini. Kızcağız üzülmüş, ertesi günü elinde bir paketle çıkıp gelmişti. Paketi 

merakla açtığımda içinden 25 santimlik, damarlı, kocaman bir titreşimli vibratör çıkmıştı. Kızarıp iade etmek isteyince de, paketi bırakıp gitmişti. O günden beri o vibratörle idare etmeye çalışıyordum. "Vibratör iş görüyor, merak etme!" dedim gülümseyerek. Yalnız gecelerimde içimde titreşen koca aletin verdiği zevk geldi aklıma, uzandığım yerde gerindim. O kasıklarımdaki karıncalanma hissini duydum yine.  Semra da başını eline dayamış, yattığı yerde beni izliyordu. O da gülerek, "Evet, görüyorum, seni 

iyi doyuruyor galiba?" dedi hınzırca. "Ama canlısının yerini tutmaz ki kızım! Sadece içime girip çıkıyor. Hani içime girerken beni ezecek erkek? Hani beri sarıp okşayacak kollar? Dilleyecek diller?" dedim sıkıntıyla. "Doğru söylüyorsun. Gerçek erkeğin yerini tutar mı hiç? Hele benimkinin! Ahmet’im burada olsaydı   şimdi... Sarsaydı, altında ezseydi beni... Amıma gömseydi o aletini..." dedi. Dudaklarını 

büzmüş,  yine sevgilisi aklına gelmiş, gözünden pıtır pıtır yaş dökülmeye başlamıştı. Alkolün de verdiği etkiyle ağlıyordu baya. Dayanamadım, uzanıp sarıldım, teselli etmeye çalıştm. Başını kucağıma koydu, hem ağlıyor, hem bacaklarımı okşuyordu. Eline vurdum, "Yapma canım! Lezbiyenlik huyum yok biliyorsun!"  dedim. Gözünün yaşıyla güldü, "Ah, bilsen neler kaçırıyorsun Aylin bu güzel vücudunla!"

 

 dedi. "Deli kız, bırak şimdi bunu. Daldan dala atlıyorsun. Gel şu Ahmet’i arayalım, çağır buraya, konuşalım, aranızdaki sorunu çözelim, ne dersin?" dedim. "Gelmez ki! Telefonuma cevap bile vermiyor. Konuşmuyor benimle!" dedi. "Dur sen, ben arayayım. Numaramı bilmiyor, açmamazlık yapmaz!" dedim. "Arama şunu! Götü   kalkacak! Bir sürü hakaret etti bana! Tamam, beni siksin diye ölüyorum ama, arayamam!" dedi. "Ver şu telefon numarasını, karışma gerisine!" dedim. Aradım. Tok bir erkek sesi. Kim 

olduğumu, neden aradığımı anlattım, gelirse diye evimin adresini verdim ve tarif ettim. Gelmeyeceğini, ısrar etmememi söyledi. Kapattı. Bizimki yine zırlamaya başladı, "Söylemiştim sana! İstemiyor beni artık!" diye. Bir şey  diyemedim. Birer kadeh daha doldurdum. Yavaş yavaş içtik konuşmadan. Artık gözlerim kapanmaya başlamıştı ki, kapının zili çaldı. Saate baktım, 24:00'ü geçmiş, bu saatte kim olabilir ki diye düşündüm. Biraz korku, biraz çekingenlikle kapıya gittim. Gözetleme deliğinden baktığımda, kapıda bir image

adamın durduğunu gördüm. Semra’nın anlattığı kadarıyla bu olsa olsa Ahmet olabilirdi, yani sevgilisi. Heyecanla   kapıyı açtım. Telefondaki gibi tok, erkek sesiyle, "Merhaba!" dedi. "Merhaba?" dedim. "Ahmet ben, az önce konuştuk. Semra’yla ilgili. Gelmeyeceğimi söylemiştim ama, dayanamadım, çıkıp geldim!" dedi. Elimi uzattım, tokalaştık. "Memnun oldum. Ben de Aylin!" dedim. "Biliyorum, Semra çok bahsetti 

sizden!" dedi. "Gelsene içeriye Ahmet, kapıda durma öyle!" dedim. Esmer, koyu tenli adamın mavi mavi boncuk   gözleri, her an üzerime atlayacakmışcasına benim üstümde, içeriye girdi. Tuhafıma gitti bakışları. Neye bakıyor bu adam böyle derken, gözüm aynaya ilişti. Hay aksi! Gecelikle açmıştım kapıyı. Altımda bir külot vardı sadece. Meme uçlarımın siyahlığı, tanga külodum, mini gecelik eteğinin açıkta 

 

bıraktığı bacaklarım. Hepsi meydandaydı. İçeriye seslendim, "Semra, gelsene buraya!" diye. Çıktı geldi. O da benimle aynı    durumda, geceliğiyle çıkıp gelivermişti öylesine. Ahmet’i görünce gözleri açıldı şaşkınlıktan. Soğuk bir tavırla, "Hoş geldin Ahmet!" dedi. Ben hemen yatak odasına koşup üzerime bir sabahlık geçirdim, geldim. Salona girdiğimde onlar halen karşılıklı bakışıyorlardı. Bakışlarıyla anlaştılar herhalde, Semra bir adım atıp sımsıkı sarıldı oğlana. O da karşılık verdi. Ayakta birbirlerine sarıldılar, 

kaldılar. Semra’nın minyon    yapısının yanında adam dev gibi görünüyordu. Aralarında nerden baksan 50 santim boy farkı vardı. Semra parmak uçlarında yükselerek uzandı, dudakları birleşti. Ahmet de beline sarılarak kendine yapıştırdı kızı, ayakta emişmeye başladılar. Beni unutmuşlar, kendilerinden geçmişlerdi. Görüşmeyeli epey zaman olmuştu sanırım. Semra’nın göğüsleri adamın göğsünde eziliyor, adamın kocaman elleri   belinde, kalçasında dolaşıyordu. Neden sonra ayrıldılar. Ben gülerek, "Madem 

bu kadar özlediniz, neden ayrı durdunuz bunca zaman?" dedim. Birbirlerine baktılar, elleri ayrılmamıştı. "Hadi oturun, size bir şeyler getireyim, konuşalım. Ne alırsın Ahmet?" dedim. "Siz bilirsiniz, ne varsa, fark etmez!" deyince büfede duran eski Viskiyi alıp birer kadeh doldurdum. Geniş koltuğa yan yana oturan sevgililere uzattım.   Karşılarındaki tekli koltuğa geçip oturdum ben de. Onlar hem viskilerini 

yudumladılar,   hem konuştular. Dakikalarca. Ahmet konuşup tartışmanın hararetiyle Viskiyi çabuk çabuk içiyordu. İki, üç, dördüncü kadehi doldurduğumda, o da bizimle aynı ayara gelmişti. Semra yatakta içtiğimiz şarabın üzerine ikinci Viski kadehini yuvarlamış, sevgilisinin yanında mutluluktan yanakları, gözleri parlıyor, dili şakıyordu.   Ahmet’in kolunun altına girmiş, kene gibi yapışmıştı çocuğa. Arada ben 



de lafa karışıyor, neşelerine ortak oluyordum. Ahmet’i süzüyordum. Sarışın, yakışıklı, uzun boylu, dalyan gibi dedikleri türden bir şeydi. Sarı saçlarını uzatmış, yanık teniyle kızılderili gibi duruyordu. Kirli sakalı, tek kulağında parlayan küpesi, üzerindeki kaliteli gömlek, kot pantolonla harika görünüyordu. Semra bir yandan konuşuyor, bir yandan    oğlanın tepesine çıkacak gibi sarılıyor, sarmaşıyor, yanaklarını okşuyor, öpüyordu. Ahmet biraz sıkılgan, gözü bende, kulağı Semra’da, onun saldırılarına karşı durmaya çalışıyor 

gibiydi. En son Semra dudaklarına uzanınca, Ahmet, "Rahat dur kızım! Azmışsın sen iyice! Baksana, Aylin var!" dedi. Semra umursamadı bile, öpmeyi sürdürdü, "Yabancı değil o, halden anlar! Merak etme, seni nasıl özlediğimi,   nasıl istediğimi o da biliyor!" dedi. Ahmet kurtulmaya çalışarak, "İyi de, bu kadar..." dedi. Bu sefer ben söze karıştım. Televizyonun kumandasını alarak bir film açtım, "Siz bana bakmayın çocuklar, rahatınıza bakın! Yabancı değilim ya, Film izliyorum ben!" dedim. Avizenin kumandasını alıp 

ışığı da kıstım iyice. Avizenin loş ışığı ve televizyondan gelen ışık kalmıştı salonda. Ahmet ortamın rahatlığını görünce,   Semra’nın sarılmalarına karşılık vermeye başlamıştı. Çekingenliği üzerinden atmış, dudaklarıyla kızın dudaklarını örtmüş, kürek gibi elleri vücudunun her tarafında dolaşıyordu. Parmakları mengene gibi kızın etini kıstırınca, Semra’dan, "Ayyy!” diye bir inleme duyuluyor, dudak şapırtıları 

filmden  gelen sesleri bastırıyordu. Kendilerinden geçmiş gibiydiler. Şarap ve Viski aşırı rahatlatmıştı sevgilileri. Kendi dünyalarına dalmışlar,    beni unutmuşlardı bile. Ahmet’in koca ellerinin Semra’nın geceliğinin üstünden memelerini avuçladığını, nefes almak için dudaklarını araladıklarında birbirinin    
 içine girip çıkan, okşayan dillerini gördüm loş ışıkta. Semra memeleri avuçlanınca yine inledi. Hamur 

 

gibi yoğuruluyordu diri memeleri. İnlememek mümkün mü o avuçların içinde. Sonra o eller aşağıya indi. Geceliğin eteğinin altından külodunu avuçladı... Ne   yapacağımı şaşırmıştım. Televizyona bakıyordum, ama hiçbir şey görmüyordum. Bütün duyargalarımla yan tarafta sevişenlere kilitlenmiştim. Yan gözle görebildiğim vücutların sarmaşmaları, kıpırdanışları, kısık inlemeler. İçimde, kasıklarımda ateşler yanmaya başladı. Amımdan sular geliyordu. Çaktırmamaya çalışarak elimi apış arama götürdüm. 

Amımın dudakları yanıyor, kaşınıyor, ıslanıyordu. Elimi,   parmaklarımı bastırdım üstüne, sus der gibi. Ama ne mümkün. Parmaklarım kasıldı, am dudaklarımı sıktım parmaklarımın arasında. Korkunç zevk alıyordum. İstekle yanıyordum. Bacaklarımı sımsıkı kasıp bırakıyor, am dudaklarımı, klitorisimi eziyordum... Artık televizyona bakma numarası bile yapamıyordum. Direkt onlara kilitlenmiştim. Sanki canlı porno izliyordum. Sadece üzerlerinde giysiler vardı. Ben   olmasam  içeride, çoktan onları sıyırıp image

birbirlerine dalmışlardı, eminim. Ben onlara bakarken, Ahmet’in gözlerinin bende olduğunu fark ettim birden. Bir yandan kucağındaki Semra’nın saçlarını kavramış, dudaklarını öpüyor, bir yandan beni izliyordu. Ne yapıyordu bu adam? Neden bana bakıyordu ki? Ama hoşuma gitmişti beni izlemesi. Elimin hareketlerini kesmedim, kendimi okşamaya devam ettim. Şimdi

 Ahmet’in bakışları üzerimdeyken onları izlemek daha çok tahrik etmişti beni... Yavaşça sabahlığımı sıyırdım omuzlarımdan. Geceliğim meydana çıktı. Yakasını parmak uçlarımla araladım. Çıplak memelerim meydana çıktı. Uçları zevkle dikilmişler, sertleşmişlerdi. Koltukta kaykıldım iyice, uzun bacaklarımı araladım. Gözümü Ahmet’ten ayırmıyordum. O da benden. Yaptıklarımı izliyordu. Bir elimi 

 

meme ucuma götürürken, diğerini kasıklarıma, bacak arama götürdüm. İçkinin, seks isteğinin verdiği sıcaklık tüm damarlarımda dolaşıyordu. Amımın şiştiğini, kanla dolduğunu hissediyordum. Kendimi okşadım uzun uzun. Külodumun içine soktuğum parmaklarım sularımdan ıslanmıştı. Çıkardım, dudaklarıma götürdüm. Ahmet’e göstere göstere yaladım parmaklarımı, tek tek. Gözleri bana  
sabitlenmişti. Sanki kucağında yatan Semra’yı değil, beni sikmek üzereydi. Eli kızın külodunun içine 

dalmıştı. Amını kurcalayıp duruyor, parmaklarını sokuyordu içine... Semra boğuk bir sesle, "Ohhh!" diye inledi ve "Aşkım yapma! Beni delirtiyorsun!" dedi. Onun da eli Ahmet’in önünü okşuyor, parmaklarının arasında ovalıyordu. Fermuarını açıp içeriye dalan parmaklar, içerde oynaşıp duruyor, Ahmet’in  
inlemesine sebep oluyordu. Anlaşıldı ki, ben burada oldukça bunlar ilerleyemeyecek, öpüşmekle kalacaklardı. Gözlerim Ahmet’te, yerimden zorlukla doğruldum. Sabahlığı koltukta bırakmıştım. Onu ilk 

geldiğinde karşıladığım vaziyette, mini şeffaf geceliğimle, yüksek topuklu ev terlikleriyle ayakta durup onlara baktım. Şehvetten buğulanmış bir sesle, "Çocuklar, siz rahat edemiyorsunuz. Ben en iyisi gidip  
yatayım, siz de rahat rahat sevişin!" dedim. Semra başını çevirip baygın baygın bana baktı. Onun durumu da iyi değildi. "İyi olur valla Aylincim, benim dayanacak halim kalmadı. Ah benim anlayışlı yengecim!" 

dedi. "Abine söylemek yok tabi bunu yaptığımı. İyi geceler size. Uyuyabilirseniz tabi..." dedim gülmeye çalışarak. Aslında hiç gülecek halim yoktu. Gözüm Ahmet’in bacak arasında fermuarı açık kotunun önünü  şişiren kabarıklıktaydı. Ne vardı bunun içinde? Nasıl bir şey vardı ki, Semracık onun hasretiyle yanıp tutuşuyor, yokluğundan karalar bağlıyordu? Mutlaka görmeliydim o şeyi. Çıkmak için arkamı

 

dönerken Ahmet’e baktım tekrar. Gözleriyle bir şey işaret ediyordu sanki. Salondan çıktım. Daha doğrusu çıkar gibi yaptım. Yatak odasının kapısını sesli bir şekilde kapatıp açtım, içeri girmeden tekrar salonun kapısına    çöreklendim... Tam tahmin ettiğim gibiydi. Semra büyük bir açlıkla koltuğun üzerine yatırdığı sevgilisinin üstüne tırmanmış, Koala gibi sarmalamıştı. Ahmet yattığı yerden kendini ona bırakmıştı. Semra erkeğinin üstünde doğruldu, geceliğini telaşla çıkarıp fırlattı. İçinde sütyen olmadığından bir anda 

sadece külotla kalıvermişti. Memeleri 22 yaşının verdiği dirilikle dimdik karşıyı gösteriyordu. Ellerini Ahmet’in    göğsüne dayayıp, külotlu amını kotun önündeki kabarıklığa sürtmeye başladı. Çılgın gibi sürtünüyordu. Telaşlı hareketlerle kalktı, külodunu da çıkardı. Ayakta çırılçıplak duruyordu. Loş ışıkta genç bedeni harika görünüyordu. Eğildi, Ahmet’in üstündeki gömleği çıkardı. Pantolonun kemerini açıp titreyen parmaklarla pantolonu içindeki baksırla beraber sıyırdı yavaş yavaş... Gözlerimi dört açmış 

bekliyordum.   Fazla beklemedim. Semra’nın yana yakıla anlatıp durduğu haşmetli sik dimdik ortaya çıkmıştı. Upuzun görünüyordu gözüme. Kocamın ufaklıktan sonra gözüme canavar gibi görünmüştü Ahmet’in koca siki. Offf... Amım sulanıyordu yine. Parmaklarımı daldırıp manzarayı seyretmeye devam ettim. Semra çırılçıplak soyduğu erkeğinin üstüne çıktı yine. Havaya dikili duran sikin üstüne çöktü 

yavaş yavaş. Semra  adamın dev gövdesi ve koca siki üzerinde öyle narin, minicik görünüyordu ki, o koca siki alıp alamayacağını merak ettim bir an. Sonra, alabiliyor ki, sevişip duruyorlar dedim kendi kendime. Semra eğildi, sikin kafasını tutup amına dayadı. Yavaş yavaş inmeye başladı. Dudaklarını ısırıyordu. Ahmet aşağıdan belini tuttu, o da bastırarak yardımcı olmaya çalışıyordu. Yavaş yavaş 

 

indirdiği kalçaları sikin   dibine vardığında derin bir, "Ohhhhh!" çekti Semra. Durdu, fısıltıyla, "Yavaş aşkım! Bekle biraz... Alışsın!" dedi. Ahmet’in umursadığı yoktu. Ellerini başının altında kenetlemiş, sevgilisinin yaptıklarını izliyordu. Semra’nın gözleri kapalı, içindeki sikin büyüklüğünü hazmetmeye çalışıyor, yavaş yavaş kalçalarını oynatıyordu. Ahmet başını yana çevirdi, sanki benim orada olduğumu biliyordu... Kapının arkasından çıkıp kendimi   gösterdim ona. Gözlerimiz birleşti. Ben de gözlerimi 

ayırmadan altımdaki ıslak külodu indirdim, bacaklarımdan sıyırıp çıkardım. Geceliğimi çıkarsam mı diye düşündüm, vazgeçtim. Eteğini kaldırıp belime kadar sıvadım. Diğer elimi amıma götürüp avuçladım. Ohhhh... Önümde canlı porno oynuyor, ben de kendimi tatmin ediyordum... Semra oturup kalkmaya başladı sikin üstünde. Zorlukla yapıyordu bunu.   Ahmet’in koca siki daracık amcığını yara yara içine giriyor, kayboluyor, sonra tekrar yavaş yavaş meydana çıkıyordu. Bir kaç kere tekrarladıktan sonra image

kasılmaya başladı. Anlaşılan çok özlemişti sikilmeyi. Hemen orgazm oluvermişti. Kasılmaları bitene kadar zıpladı Ahmet’in sikinin üstünde. Amından akan sular girişi rahatlatmıştı herhalde. Daha kolay inip kalkıyordu şimdi. Nefes nefese kalmıştı. Durdu,   kalkıp siki amından çıkardı. Koltuğa serilip kaldı. Ahmet biraz dinlenmesine izin verdi. Sonra kalkıp, Semra’nın bacaklarını ayırdı, arasına girdi. Semra 

ses çıkarmadan onu izliyordu. Başına geleceklere itiraz etme hakkı yoktu sanırım. Ahmet uzun sikini gövdesinden tutup, sikini Semra’nın ıslak am dudaklarına, klitorisine boylu boyunca sürttü bir süre... Islanan sikinin    başı ışıkta pırıl pırıl parlıyordu. Ohhh... Harika görünüyordu. O klitorisine sert aleti sürttükçe, Semra inim inim inliyordu. Kaygan sik delirtiyordu onu. Dudaklarını ısırıyordu zevkten.

 

 Sonra bir anda tutup önünde sabırsızlıkla bekleyen istekli amcığın içine batırıverdi aletini. Semra kıvrandı, "Ahhh! Yavaşş aşkım..." dedi acıyla. "Sus orospu! İstediğin bu değil miydi? İşte veriyorum istediğini sana! Sesini çıkarma, seni   evire çevire sikicem bu gece!" dedi. Gidip gelmeye başladı hoyratça. Semra artık çekinmeyi bırakmış, içine girip çıkan yarağın verdiği zevk ve acıyla inliyordu. Yine kasıldı, orgazm oldu. Ahmet içine girip çıktıkça içinden sular fışkırıyordu sanki. Durmuyordu adam. 

Boşalmaya niyeti yok gibiydi. Sürekli bacaklarının arasında gidip geliyordu. Semra’nın bir bacağını kaldırdı, boynuna dayadı. İkiye ayrılan   bacakların arasına istediği gibi yerleşip pompalamaya devam etti. Semra’nın inlemekten sesi kısılmıştı artık... Ahmet bu kez belinden tutup ayağa kalktı. Semra’nın minyon gövdesi sikinin üstünde asılı gibi duruyordu. Kalçalarından tutup ayakta hoplatmaya başladı. Semra düşmemek için boynuna sımsıkı sarılmış, içine yarak girip çıktıkça inliyordu, "Aahhh! Yeter! Yeter artık! 

Acı bana! Dayanamıyorum!" diye.  Ben elim amımda bu inanılmaz sahneyi izliyordum. Ahmet ayakta görümcemi hoplata hoplata sikiyor, yüzü kapıya dönük vaziyette, gözlerini benden ayırmıyordu. Ben de ona göstere göstere amımı okşuyor, parmaklarımı içime sokuyordum... Bu kez döndü, Semra’yı sikinden indirip koltuğun üstüne bıraktı yavaşça. Semra bir, "Ohhh!" çekmişti. Baygın vaziyetteydi. Ama Ahmet 

dinlenmesine izin vermedi. Belinden   tutup çevirdi, sert hareketlerle kızı dizlerinin üzerinde domalttı. Islak sikinin başını göt deliğine sürtmeye başladı. Semra çırpınıyordu artık, "Lütfen aşkım, yalvarıyorum, dayanamam artık, ölmek üzereyim! Yeter!" dye. "Artık istemiyor musun beni tatlım?" diye sordu Ahmet, "Seni sikmemi istemiyor musun? Az önce amıma geçir diye yalvarıyordun. Şimdi 



sikme diyorsun!" dedi. Semra da, "İçim çok acıyor aşkım! Hiç  olmazsa ara verelim. Lütfen!" dedi. Ahmet de, "İstersen içerde Aylin var... Çağıralım mı onu? Sana yardım etsin ister misin? Ne dersin?" dedi. Bunu söylerken bana bakıyordu yine. Semra, "Gelmez ki! Sana anlattım, abim doyuramıyor onu, senin onda biri kadar sikse yeter ona! Ama gelmez!" dedi. Ahmet bana baktı, "Ya gelirse? Ya onun da canı isterse?" dedi. Semra, "Keşke! Ne istersen yap hayatım! Yeter   ki biraz dinleneyim ben! Öldürdün beni! Onu da 

sik! Biraz mutlu olsun yengem de! O da tadına baksın senin güzel sikinin! Bayram yapsın o da! Ama gelmez!" dedi. Ahmet gözümün içine baktı. Şehvet vaat eden deli bakışları beni çağırıyordu. Elimi apış aramdan çekip yavaş adımlarla salona girdim. Hipnotize olmuş gibiydim. Gözlerimi Ahmet’in güzel maviş gözlerinden alamıyordum bir türlü. Yaklaştım. Semra domalmış vaziyette,    arkadan amına giren koca yarakla baş etmeye çalışıyordu. Ahmet’in kalçaları ileri geri gidiyor, yavaş hareketlerle sikmeye devam 

ediyordu. Elimi uzatıp onun gergin, kaslı kalçalarına değdirdim. Ateş gibi yanıyordu. Okşadım. Ahmet bir eliyle geceliğimin eteğini tutup kaldırdı. Çıkarmamı istiyordu sanırım. Ben de tutup çıkardım geceliği. Şimdi ben de onlar gibi çırılçıplaktım. Arkadan yanaştım, Ahmet’in vücuduna  
sarıldım. Ahmet Semra’nın kalçalarıyla benim aramda kalmıştı şimdi... Öne gittikçe Semra’nın amına 

giriyor, kalçalarına kasıkları çarpıyor, amından çıkarıp geri gelince benim kasıklarıma çarpıyordu. Ahmet başını çevirip dudaklarını uzattı. Ben de parmak uçlarımda yükselip öptüm dudaklarını. Dilimi gezdirdim. Uzun uzun öpüştük. Dili dilimi okşuyor, delirtiyordu beni. Uzun sarı saçlarını okşadım öpüşürken. Sonra  
öpüşmeyi bıraktı. Semra’ya dönüp belinden kavradı. Kızı sikini hiç çıkarmadan

 

 belinden tutup kaldırdı, koltuğa oturdu, arkasına yaslandı. Semra kucağında, sırtı dönük bir şekilde sikinin üstünde oturuyordu... İşte o anda gördü beni. Gözleri şaşkınlıkla açıldı. Ben de onlar gibi çırılçıplak, aynı odanın içindeydik. Gülümsedim. O da bana gülümsedi. Gözlerimizle aramızda anlaşmıştık. Bu güzel siki, sikin sahibini   aramızda paylaşacaktık. Onun yükünü hafifletecektim ben... Semra’nın Lezbiyen ilişkiler konusunda söyledikleri geldi aklıma. Önlerinde diz çöktüm. Ahmet’in akan 

zevk sularıyla parlayan siki bir görünüp bir kayboluyordu gözümün önünde, damarlarını yakından görebiliyordum. Semra bir yandan inip kalkıyor, bir yandan gözünü benden ayırmadan merakla ne yapacağıma bakıyordu. Elimi uzattım, durmaksızın hareket halindeki tüysüz   amına parmaklarımı değdirdim. Durakladı. Bekliyordu. Kabarmış, parmak gibi sertleşmiş klitorisini okşadım. Zıpkın yemiş gibi irkildi zevkten, "Ohhh! Çok güzel!" diye inledi... Devamını bekliyordu şimdi. image

Bir süre okşadım klitorisini, sonra eğildim, dilimin ucunu tam o sertleşmiş klitorisine değdirdim. İnlemeler devam ediyordu. İçindeki koca yarağın verdiği zevk, klitorisinden yayılan zevkle birleşiyor, inlettiriyordu  
kızı. İlk defa yapıyordum bunu, ilk Lezbiyen ilişkimi yaşamak üzereydim. Bir hemcinsimin amını ellemek, ona zevk vermek, dilimin ucunda sıvılarının tadını almak içimi bir hoş yapmıştı... İkisi de hareket etmeyi 

bırakmıştı. Ahmet kucağında minicik kalan Semra’nın omuzundan bakıyordu yaptıklarıma. Dilimi boylu boyunca gezdirdim Semra’nın amında. Altta Ahmet’in sikine geldim, uzun sikin yarısı dışarıda kalmıştı.  
Dilimle gezintiye devam ettim. Aşağıya indim, yumruk gibi aşağı sarkan taşaklarında gezdirdim dilimin ucunu. Sonra aynı şekilde, aynı yolu izleyerek yukarıya çıktım. Taşaklarını, damarlı sikini, Semra’nın 

 

şişmiş am dudaklarını, klitorisini yaladım. Hangisini yalasam, ondan bir, "Ohhhh!" inlemesi duyuyordum. Elimi amıma götürdüm, bir yandan yalıyor, bir yandan kendimi parmaklıyordum. Sonra dudaklarımı   Semra'nın klitorisine gömdüm iyice. Emmeye başladım. Somura somura emiyordum... Semra feryat etmeye başlamıştı, "Offf! Aylin... Ne yapıyorsun bana! Çok güzel! Yala! Yala!" diye inliyor, Ahmet’in kucağında, sikinin üstünde kıvranıyordu. Ahmet de bir eliyle saçlarından kavramış, dudaklarını 

emiyor, diğer eliyle memesinin birini avuçlamış eziyordu. Her zevk noktasından kuşatılan Semra daha fazla   dayanamadı. Yine kasılmaya, orgazm olmaya başladı. Dakikalarca yılan gibi kıvrandı. Sonunda bitti. Hareketsiz kaldı. Ahmet kaldırıp yan tarafa yatırdı kızı. Baygın gibi yatıyordu. Parmağını kıpırdatamıyordu. Bitmişti... Ahmet bitmemişti ama. Kızı defalarca boşaltmasına rağmen kendisi halen boşalmamıştı. Bana dönerek, o sikici erkek sesiyle, "Ne dersin? Sen de ister misin bunu?" diye sordu.

Eliyle Semra’nın amından çıkan ıslak sikini kavramış, bana gösteriyordu. Yutkunup kaldım, bir şey diyemedim. Gözlerim elindeki harika şeye kilitlenmişti. Öyle güzel görünüyordu ki. Yumruk gibi başı vardı. Gövdesinin her tarafında damarları kabarmış, altında koca taşaklarla abide gibiydi. Dizlerimin üstünde donup kalmıştım... Semra yanımızda bizi izliyordu. Eli amındaydı. Yorgun sesiyle lafa karıştı, "İster tabi 

aşkım, istemez olur mu? Hele tadını bir alsın, her zaman ister!" dedi. Ahmet güldü bunu duyunca. Sonra bana, "Dokunmak ister misin? Çekinme! Elini uzat!" dedi. Dediğini yaptım. Rüyadaymış gibi elimi uzattım. Dokundum. Parmaklarımın ucunda kıvılcım çaktı sanki. Geri çektim elimi. Sonra yine uzattım. Gülümseyerek beni izliyordu. Bu kez parmaklarımla gövdesini tuttum, ince narin 




parmaklarımın arasında bileğim kalınlığında duran aleti hayranlıkla seyrettim... "Okşasana biraz! İçerden çıktı, kendini öksüz hissediyor zavallı!" dedi. Okşadım. Parmaklarımı o kadifemsi sertliğin üzerinde gezdirdim. Heyecandan dudaklarımın kuruduğunu hissediyordum. Dilimin ucuyla yaladım dudaklarımı. Ahmet, "Ohhh! O dilini gösterme bana, deli ediyorsun beni! Güzelliğin, seksiliğin deli ediyor!" diyerek  
eğildi, hırsla saçımdan tutarak kendine çekti, dudaklarıma yapıştı. Somurmaya başladı. Dilini ağzımın 

içine kaydırmış, dudakları dudaklarımı ezerken, dili de dilimi okşuyordu içeride. Öyle güzel öpüyordu ki, başım dönüyordu. Dakikalarca öpüştük... Sonra hırsla dudaklarını kopardı benden. Şaşkın şaşkın bakıyordum. Aynı hırsla başımı tuttu, kucağına eğdi, kendini geriye attı. Anlamıştım ne istediğini.  
Burnumun ucunda duruyordu güzel siki. Başını öptüm önce. Dudaklarımı gezdirdim şapkasının kenarlarında. Elimle tutmuştum, elimin içinde damarlarındaki kanın akışını hissediyordum sanki. 

Ahmet, "Güzell! Şimdi de biraz yalar mısın lütfen?" dedi boğuklaşan sesiyle. İkiletmedim. Dilimi çıkarıp gezintime dilimle devam ettim. Dilim kurudukça yalanıyor, ıslatıp devam ediyordum. "Tükür lütfen,
  ıslansın!" dedi. Tükürdüm ben de. Ne bileyim, kocamda böyle şeyler yaşamamıştım ki hiç. Elimle tükürüğümü yaydım sikinin teninde. Kayganlaşan avucumla okşadım, dilimle yaladım, tekrar ıslattım. 

Şapkasını, gövdesini, her yerini... "Şimdi taşaklarımı!" talimatı geldi. Aşağıya indim. Dilimi taşaklarının hassas derisinde değdirdiğimde inledi. Burnuma ter, sperm kokuları geliyor, bu beni daha da azdırıyor,  
yaladıkça yalamak istiyordum. Ama izin vermedi. Saçımı tutup geriye çekti başımı. Islanmış ağzımla yüzüne baktım, bekliyordum. Tekrar doğrulup, oturduğu yerde kendine çekti, tekrar öptü beni. Islak 

 

dudaklarımı öpüyor, yalıyordu. Belimden tutup benimle beraber aşağıya kaydı, sırtüstü yatırdı. Halının üzerine boylu boyunca uzattı, kendisi de bacaklarımı ikiye ayırıp üzerime abandı... Bacaklarımın arasında
 durup bir süre beni seyretti. Heyecan içinde bekliyordum. Fazla bekletmedi. Eğildi. Dudakları dudaklarıma değdiğinde, sikinin başı da apış arama girmiş, amıma baskı yapmaya başlamıştı. Dayanamadım, sımsıkı sarıldım boynuna. Kalçalarını indirip sikini bastırdı, giremedi. Bu kez bir elini 

aramıza sokup, sikini tuttu, hedefine nişanlayıp bastırmaya  çalıştı. Zorlanıyordu. Tüm ıslaklığıma rağmen, koca siki, benim az kullanılmış, narin amıma girmekte zorluk çekiyordu. İnledim, "Ihhhh! Yavaş! N’olur! Sikin çok büyük, alışkın değilim!" diye. "Merak etme canım, alıştıra alıştıra yaparım. Fazla zorlamamaya çalışırım!" dedi. Dediği gibi yaptı. Yavaş yavaş, ileri geri, ileri geri yapa yapa, sikini am sularımda ıslatıp kayganlaştırarak ilerledi, ilerledi... Sanki amıma  bir kol giriyor gibiydi, am dudaklarımın, image

amımın iç duvarlarının zorlandığını, gerildiğini hissediyordum. Zevk mi? Evet, ama duyduğum acı daha fazlaydı sanki... Dibime kadar girdi. İçimde yumruk gibi başın kalınlığını hissediyordum. Biraz bekledi, sonra birden kendini olduğu gibi üzerime bıraktı... "Ihhhh!" diye inledim. Nefes almaya çalıştım. Yapılı erkek gövdesinin altında eziliyordum. Uzun sikinin henüz dışarıda  kalan son birkaç santimini de dibime 

kadar gömmüştü bu hareketiyle. Artık amım yırtılacak, balon gibi patlayacak sanıyordum. Elimi araya sokup göğsüne dayadım, itmeye, kaldırmaya çalıştım. Nefes nefese, "Offf Ahmet, lütfen kalk! Üstümden kalk! Nefes alamıyorum! Sikin içimi yakıyor, yırtılacak gibiyim!" dedim. "Rahat bırak kendini güzelim! Şimdi geçecek! Amcığın alışır şimdi, merak etme!" diyerek beni   dudaklarımdan, yanaklarımdan öpüyor, 

 

rahatlatmaya çalışıyordu... Kendini yukarı çekti, üzerimdeki ağırlık, içimden bir 'Ploff' sesiyle aniden çıkan sikinin baskısı kaybolunca, gerçekten biraz rahatlamıştım. İçimi yakan ateş gibi siki içimden çıktığında bir serinlik hissettim. Ürperdim. Sonra o serinlik yerini tekrar ateşe bıraktı. Başımı kaldırıp baktığımda, Semra’nın başını kasıklarımın üstünde gördüm. Diliyle amımda geziyor, am dudaklarımı  
yalıyordu, yavrusunu yalayan dişi bir köpek özeniyle. Ahmet yanımızda yanlamasına uzanmış, elinde 

tuttuğu sikini sıvazlayarak ilgiyle Semra’nın bana oral yapışını izliyordu... Kendimi, salonun loş ışıklı ortamında, küçük pipili kocamın hayli geniş porno arşivinden bir film sahnesinde gibi görüyordum. Ben, görümcem ve koca yaraklı sevgilisi. Sanki Satanist bir grup seks ayinindeymişiz gibi. Ben, bakire kurban  
gibi ortalarında yatmışım, Rahibe de amımı okşayıp yalayarak beni Efendimizin kutsal asası ile sikişine hazırlıyor. Efendimiz, az sonra amıma sokacağı kalın, damarlı, kutsal asası elinde, sabırsızlıkla 

Rahibenin işini bitirmesini bekliyor. Ve rahibe de işini iyi yapıyor doğrusu. Dili amımda gezindikçe, klitorisime dokundukça, elektrik vermişçesine minik titremelerle kendimden geçiyorum. Parmaklarını,  
içinden sular akan amıma sokarak, ileri geri yapıyor. Önce biri. Sonra ikincisi. Sokup çıkarıyor. Aynı anda dili parmaklarının etrafında, amımda Tavaf yapıyor. Klitorisimi okşayan dil aşağıya iniyor, am dudaklarımı 

yalıyor, daha aşağıya, arka deliğime kadar okşaya okşaya tüm kasık bölgemde geziniyor... İnliyorum, dayanılacak gibi değil, parmaklarımla halının tüylerine asılıyorum, "Ahhh! Çok güzel! Harika!" diye  
inliyorum. Korkunç bir zevk dalgası yükseliyor kasıklarımdan tüm vücuduma. Kalçalarımla beraber düz karnım, göğüslerim dalgalanıyor, kasılıyor, gözlerim kararıyor. Orgazm oluyorum. Dakikalarca. Ama 



Semra durmuyor, yalamaya devam ediyor. "Yeter! Yeter artık! Dayanamıyorum! Bırak lütfen!" diyorum. Neden sonra bırakıyor amımı yalamayı. Başını kaldırıyor kasıp yalamasına engel olmaya çalıştığım  
bacaklarımın arasından. Etli dudakları, am sularımla pırıl pırıl, saç baş dağılmış. Gülümsüyor bana. Sonra Ahmet’e dönüyor, "Gel canım, artık hazır! Şimdi girebilirsin!" diyor. Ahmet bekletmeden kalkıyor, dizlerinin üstünde, tekrar bacaklarımın arasına giriyor, siki kocaman başıyla dimdik, amıma kilitlenmiş. 

Ama Semra, "Dur bir dakka!" dedi, elini uzatıp Ahmet’in sikini kavradı, tutup ağzına soktu aleti. Bol bol  
tükürükle karışık emdi, yaladı. Boğazına kadar sokuyor, sonra dışarıya çıkarıp ne durumda olduğuna bakıyor, sonra tekrar sokuyordu ağzına. Ahmet inleyerek, "Yeter artık orospu! Böyle boşalmak istemiyorum, bırak şunu!" dedi. Semra, ağzında iyice ıslattığı siki, az önce içinden sular fışkıran amımın dudakları arasına getirdi. Bana, "Merak etme canım, kontrol bende! Canının yanmasına izin vermem. 

Sonuna kadar sokturmam!" dedi. İçimden gülmek geldi, ama amıma girecek yarrağın heyecanı gülmeme engel oldu. Böyle bir fıkra mı vardı ne? Gerdek gecesi, kızını yarmasın diye damadının yarrağını eliyle tutan kaynanayla ilgili? Ama Ahmet kalçasını hareket ettirip sikinin başını amıma sokuverdiğinde, hepsi uçtu gitti aklımdan. Dirseğimin üzerinde doğrulmuş, Ahmet’in koca sikinin içimde batan gemi gibi 

kayboluşunu izliyordum, dudaklarımı ısırarak... Az önceki orgazmımın etkisiyle herhalde, fazla canım yanmıyordu bu kez. Önce yumruk gibi baş kayboldu tamamen. Sonra damarlı gövde ağır ağır içimde batmaya başladı. Başımı iki yana sallayarak, "Ihhhh!" diye inledim. Amımı yarıyordu hayvansı alet. Semra tüm dikkatini elinde tuttuğu aletin içime girişine vermiş, "Şşşş... Az kaldı Aylin, sık dişini canım!" dedi.

  

Dediği gibi az sonra Semra’nın yarağı tutan eli kasıklarıma dayandı, kaldı. Ahmet itmesine rağmen daha fazla girmiyordu yarak. Sonra inip kalkmaya başladı üstümde. Ağır ağır. Acı kaybolmuştu şimdi. Katıksız zevk vardı artık. Semra’nın elinin izin verdiğince içime giriyor, sonra başına kadar geri çıkıyordu. Hızını arttırdı. Nefes alamıyordum zevkten. İçime girip çıkan siki, bir şehvet dalgasından diğerine koşturuyordu  
beni. Ahmet ellerinin üzerinde spor salonunda şınav çekercesine rahat ve o oranda tempolu hareketlerle 

inip kalkıyordu. Bunu yaparken gözleri gözlerimdeydi... Sonra Semra’ya, "Bırak artık yarrağım kaltakkk! Boşalmak üzereyim!" diye hırladı. Semra elini bırakıp üzerime geldi, dudaklarıma yumuldu. İyi ki öyle yapmış. Ahmet’in yarağını boylu boyunca amıma gömmesiyle, benim o anda duyduğum acı ve zevkle  
gırtlağımdan kopup gelen feryat, Semra’nın ağzında boğuldu gitti. Ağzımı dudaklarıyla kapatan Semra’nın ağzının içinde zevkten bağırıyordum artık. Burnumdan nefes almaya çalışıyor, başaramayınca

 göğüslerim şiddetle inip kalkıyordu. Bu arada Ahmet, inip kalkan memelerimi kürek elleriyle avuçlamış yoğuruyordu. Kalçalarının hareketi iyice hızlanmış, kasıkları şiddetle kasıklarıma çarpıyor, amıma  
yarağını dipledikçe, o elim büyüklüğündeki taşakları ıslanmış arka deliğime vurup duruyordu... Kendimi ölecek gibi hissediyordum. Vücudumun her zevk noktasından beynime ulaşan sinyaller artık birbirine  
karışmıştı. Ahmet’in sikinin pompalayıp durduğu amımdan, taşaklarının çarptığı arka deliğimden, 

hoyratça avuçlanan memelerimden, Semra’nın kemirdiği dudaklarımdan... Bütün sikişimiz boyunca  
orgazm yaşadım sanki. Küçük ölüm, yarı koma halinde gibiydim. Zevkten kendimi kaybettim bir süre sonra. Ahmet’in kasılmaları, içime fışkıran döllerinin rahmimin en derinlerini yakan ateşi. Her şey etrafımda dans etmeye başladı. Ahmet... Semra... Gözlerim karardı. Bayılmışım    

                               


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder