22 Ekim 2015 Perşembe

6 Aydır Yaraksızlıktan Sonra Kaynım Sikti ..........ve.........32 yaşındaki karısını siktim................ve............Baldızımın Küçücük Götünü Siktim .........ve.......... 45 YASINDA CITIR KOMSUM




Merhaba sevgili Sex Hikayeokurları.Kocamla evlendiğimizde askerliğini henüz yapmamıştı, okulundan dolayı erteletmişti. Aynı iş yerinde çalışıyorduk. Tanıştık, kısa bir nişanlılık döneminden sonra evlendik. Ailesiyle aynı binada oturuyorduk. Anne babası ve bir erkek kardeşi üst katımızda oturuyorlardı. Kısa sürede kaynaşmıştık ailesiyle. Beni kızları gibi görüyorlardı. Onlar beni, ben onları sevmiştim. Annesine 

benzeyen ufak tefek kocamın aksine, 20 yaşındaki kardeşi Mert çok yakışıklı, sporla uğraşan, yapılı, iri yarı bir çocuktu. Çocuk derken aramızda 3 yaş fark var sadece. Kocamın tüm ailesine, özellikle Mert’e kanım ısındı, çok iyi anlaştık.  Evliliğimizin cicim aylarından sonra, artık kocamın tekdüze, uyduruk sevişmelerine alışmış, doymasam da tatmin olmasam da, orgazm taklidi yaparak evliliğimizi, götürmeye 

çalışıyordum. Evlendiğimde bakire olmama rağmen, gerçek seksin bu olmadığını internetten, okuduğum kitaplardan biliyordum. Fakat salt bu nedenle kocamdan ayrılmayı, düzenimi bozmayı göze alamıyordum  Kaynım Mert ise kocamın tam tersiydi. Kızlarla, hatta mahalledeki birkaç evli kadınla haşır neşir oluyor, gününü gün ediyordu. Bir kısmını annesinden duyuyordum, bir kısmını da komşu 

kadınlardan öğreniyordum, “Kız senin kaynın var ya, Bakkalınkarısıyla…” gibi. Uçan sineği kaçırmayan zamparanın tekiydi kısacası. Bunları duydukça ona başka gözle bakmaya başlamıştım. Kapımın önünden geçip üst kata çıkarken ben bir bahane uydurur, havadan sudan kapı önünde sohbet ederdim. Bu arada kaynımın yapılı gövdesine, geniş üçgen omuzlarına sımsıkı sarılmamak için kendimi zor tutardım.  

Baktıkça bakasım geliyordu piçe…   Öyle etkilemişti ki beni, artık kocamın kardeşidir, akrabadır diye bakamıyordum ona. Bir erkekti o. Hem de 

yakışıklı, dalyan gibi, sapına kadar erkek. Geceleri kocamın altında yatarken, o olsaydı nasıl sevişir, nasıl öpüşür, kotunun önündeki kabarıklık neye benzer diye düşünürdüm. Kocam içime girip çıkarken onunla seviştiğimin, onun ağırlığı altında ezildiğimin hayallerini kurardım hep.   Kocamla işten döndüğümüzde akşam yemeklerini genelde onlarla beraber yer, oturur, yatmaya evimize geçerdik. O da evdeyse, dışarıda

  

değilse sevindirik olurdum. Benim ona baktığım gibi o da bana baksın, beğensin isterdim. Aile içinde ne kadar mümkünse, olduğunca kısa etek, askılı bluzlar giyer, dikkatini çekmeye çalışırdım. Benim ne eksiğim vardı ki o yatıp kalktığı orospulardan! Gittiğimiz düğünlerde, pikniklerde, plajlarda hep onu keser, ona yakın olmak, eline koluna dokunabilmek için bahaneler yaratırdım.   Sonunda korkuyla beklenen şey 
 
oldu. Kocamın uzun dönem askerliği başladı. Onunla beraber benim yalnızlığım da başladı. Zaten yetersiz bulduğum seks yaşamım artık tamamen sıfırlanmıştı. Günler geçmek bilmiyordu. Sabah kalk, işe git, akşam gel, kaynananın hazırladığı yemeği ye, biraz otur, kadına yardım et, evdeyse kaynını aç gözlerle dikizle, yatma zamanı kendi evine siktir olup git, yalnız yatağında, kendini okşaya okşaya zıbar. 5, 10, 20 

gün, 1 ay, 3 ay… Artık dayanamaz hale gelmiştim. İyice azmıştım, erkeksizlik başıma vurmuştu. Hayır, sikilmenin tadını almamış olsam neyse! İyi ya da kötü, bir erkekle seks yapmaya alıştıktan sonra sap gibi kalıvermek çok kötü!   Bazen kendimi Mert’e, dudaklarına, kirli sakalına, pazularına, pantolonun önündeki kabarıklığa bakarken erotik hayallere dalmış buluyor, sonra da silkinerek kendime gelmeye çalışıyordum. Etrafıma, Mert’e 
 

bakıyordum korkuyla. Ona arzuyla baktığımı görmüş müydü? Aklımdan geçenleri, onu ne kadar istediğimi anlamış mıydı? Sanırım biliyordu Mert, farkındaydı. Hissediyordum bunu. Oturduğum yerde onu süzerken gözlerimi pantolonun, şortun önünden yukarı kaldırdığımda, onun bana bakan, soran gözleriyle karşılaştım birkaç kez. Utandım, yanaklarım alev alev yandı, kızardım yeni yetme kızlar gibi.

 Ne bakıyorsun salak? Anla işte! Abin gideli kaç ay oldu? Kaç aydırerkeksizim haberin var mı?  
Dipten gelen acaip bir gürültüyle beraber 10 saniyelik şiddetli bir sarsıntı. Hepimiz ayağa fırladık. Ödüm koptu. Elimdeki çay bardağını fırlatıp çığlık atarak hemen yanımda duran Mert’e sarılıverdim o korkuyla. O da korurcasına kollarının arasında sımsıkı sardı beni. Sarsıntı bittikten sonra da bir süre ayrılamadım 

 

ondan. Korkuyla birbirimize, sallanan avizeye, büfede devrilen bardaklara bakıyorduk. Kalbim kuş gibi çarpıyor, gözlerimden yaş geliyordu. Sonra durumu fark ettim. Mert’in, kaynımın kollarındaydım.  
Öyle rahatladım ki. Güvendeydim onun kollarında. Başımı geniş göğsüne dayayıp, derin bir nefes aldım, onun mis gibi erkek kokusunu içime çektim. Elleri sırtımı okşuyor, kollarıyla sımsıkı sarıyordu. “Şşşt… 

Tamam yenge, btti, korkma artık, sakin ol!” diyerek o kalın erkek sesiyle teselli etmeye, sakinleştirmeye çalışıyordu.   sakinleşmiştim artık. Ama böyle durmak öyle hoşuma gitmişti ki. Gerekirse sabaha kadar böyle kalmaya razıydım. Kollarında, sımsıkı sarılmış, göğüslerim onun kaslı bedeninde ezilir vaziyette, kasıklarımız birbirine yapışmış. Ama maalesef, kayınvalidem dua etmeyi bırakıp bize döndüğünde istemeden ayrılmak zorunda kaldım. Tedirgin, diken üstünde oturduk. Bir süre daha geçti. Uyku ağır basmaya başladı. 
 

Kayınpederim artık yatmamızı, korkulacak bir şey olmadığını söyledi. Ben halen dehşet içindeydim. Orada yatmamı istediler, ben kabul etmedim, “Uyuyamam anneciğim, kendi yatağımda yatmak istiyorum. Ama korkuyorum da yalnız başıma…” dedim çaresizlik içinde.   Kayınvalidem, “Madem evine gitmek istiyorsun, git kızım. Korkuyorsan Mert gelsin, salonda yatsın. Evde biri olunca için rahat eder yavrum! 

Hadi Mert, yengende kal bu gece!” dediğinde kulaklarıma inanamıyordum. Mert ve ben. Koca evde yalnız. Sevincimi saklamaya çalışarak korkmuş görüntümü sürdürdüm. Sesim titreyerek, “Çok iyi olur annecim! İnan ödüm patlıyor. Evde bir nefes olursa hiç olmazsa uyuyabilirim biraz. Yoksa sabah işe gidecek halim olmaz uykusuzluktan!” dedim.   İyi geceler dileyip, kaynımla beraber alt kata indik. Evin kapısını açarken 

ellerim titriyordu heyecandan. Küçük odadaki yatağı hazırladım yatması için. Televizyonu açıp depremin şiddetini öğrenmeye çalışan Mert’in yanına gittim. Oturduğu üçlü koltukta yer açtı bana, yanına oturdum, beraber izlemeye başladık. Bir yandan televizyonu izliyor, bir yandan sohbet ediyorduk. O, yanımda, yanıbaşımda olduğu için öyle mutluydumki…    Tam yaşadığımız korkudan, sarsıntıdan bahsediyorduk ki

i,

 bir çıtırtı daha olmasın mı? Sanırım hafif şiddetteki duyulur duyulmaz minik artçı depremlerden biriydi. Fakat bu minik sarsıntının korkusu bile yetti bana ayağa fırlamam için. Yine aynı şey oldu, benimle birlikte ayağa kalkan Mert’e sarılıverdim. İki üç saniye bile sürmedi çıtırtı. Ama halen kollarındaydım, ayrılmamış, bana sarılan güçlü kolların tadını çıkarıyordum. Mert yine tedirgin hareketlerle sırtımı okşayarak beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Ben kedi gibi sokulmuştum kollarına. Tüm vücudum onunkiyle temas halindeydi, sımsıkı sarılmıştım.   İşte o anda hissettim karnıma temas eden sertliği. Birbirimize sımsıkı temas eden bedenlerimizin 

varlığıyla kaynımın yarağı taş gibi olmuş, aramızda kendini hissettirmeye başlamıştı. Boydan boya ürperdim. Kasıklarımda bir yangın başladı. O da huzursuzca kıpırdandı. Sırtımı okşayan eller çıplak kollarımı tuttu, beni kendinden uzaklaştırmaya çalıştığını hissettim. Pürüzlü bir sesle bana, “Çok korktun yine yenge. Sana su getireyim!” dedi, önünü bana göstermemeye çalışarak arkasını döndü, mutfağa 

gitti.   Öylece kalakalmıştım. Koltuğa kendimi attım. Yanaklarım alev alev yanıyordu. Elinde su bardağıyla gelen kaynıma baktım dolmaya başlayan gözlerimle. Tanrım, ne kadar yakışıklıydı. Ölebilirdim, bana sarılması, sevmesi, sevişmesi için. Yalvarmam, ayaklarına kapanmam gerekse de. Fakat o anda bir şey diyemedim, gözlerine baktım sadece, konuşamadım. O ise bana bakmaya bile çekiniyordu. Uzattığı 

bardağı alıp suyu bir dikişte içtim. Önündeki kabarıklığı nasıl başardıysa yok etmişti. Az önceki sertlikten eser yoktu.   Benden uzaklaşırcasına gitti karşıdaki koltuğa oturdu, televizyon izlemeye başladı. Ben de onu izliyordum. Konuşmuyordu hiç. Sanırım içinde müthiş bir mücadele yaşıyordu. Hissediyordum bunu. Ben, abisinin karısı, yengesi. Benim için sertleşen yarağı… Bir zaman böyle oturduk, televizyon izledik 

sessizce. Sonra bir iki esnedim, uykum gelmiş gibi. Ayaklarımı kaldırıp koltuğa uzattım, boylu boyunca uzandım doğalca. Yatar vaziyette izlemeye başladım televizyonu. 5-10 dakika sonra gerçekten gözkapaklarım ağırlaştı, içim geçiverdi. Bu durumda ne kadar kaldım bilmiyorum, Mert’in bana seslenmesiyle kendime geldim. Ama gözümü açamadım. Oturduğu yerden bana sesleniyordu, “Yenge

? Uyudun mu?” diye.   Cevap vermedim, uykumda rüya görüyormuşçasına mırıldandım. Bacağımın birini kaldırıp ayağımı yere koydum yattığım yerde, diğerini de dizimi havaya dikip koltuğun arkasına dayadım. Diz üstü kısa eteğim iyice açıldı bu hareketimle. Birkaç kez daha seslendi, yine uyumaya devam ettim güya, yanıt vermedim.

  

Başım yana düşmüştü. Kirpiklerimin arasından Mert’i izliyordum. Gözünü benden, açılan bacaklarımdan ayıramıyordu. Elini pantolonunun önündeki kabarıklığa götürmüş, okşayıp duruyordu. Benim uyuduğumu zannettiğinden kalkıp yanıma geldi. Koltuğun önünde diz çöktü. Omuzumdan tutup hafifçe sarstı, “Yenge? Uyan hadi!” dedi.   Düzgünce nefes alıp vermeye çalışıyor, uyuyor görüntüsü vermeye devam 

ediyordum. Gözlerimi kapatmıştım. Ne yapacağını merak ederek bekledim. Bir süre hareketsiz durdu. Eteğimin meydanda bıraktığı bacaklarımı, bluzumun açılan yakasından göğüslerimi seyrediyordu sanırım. Sonra ayaklarımda elinin temasını hissettimbirden…   Ayaklarımı okşayan eli yavaş hareketlerle yukarıya çıktı. Dizimi geçti, baldırlarımı okşadı tüy gibi. Öyle zevk alıyordum ki, inlememek için, ona belli etmemek 

için kendimi zor tutuyordum. Eli baldırlarımda, bacaklarımın içlerinde dolaştı, küloduma kadar çıktı. Eteğimi iyice belime kadar sıyırdığını hissettim. Tanrım! Eğer amıma dokunursa biterdim ben. Ayların verdiği açlıkla anında orgazm olabilirdim. Şimdi bile ıslanan amımdan sularımın aktığını hissediyordum…   Dokunmadı amıma. Derin bir nefes alıp başını küloduma yaklaştırdı, amımın kokusunu 

ciğerlerine kadar çekti, “Ah yengem… Yengemm!” diye mırıldandı, “Öyle güzelsin ki, hastayım sana kadın! Bitiyorum sana, aşığım sana! Ah bir bilsen seni nasıl istediğimi! Bir anlasan beni! Ah bu güzel amcığını bir siksem! Ahhh!” diyordu.   Aniden beni bırakıp fırladı yerinden, koşa koşa banyoya gitti. Sanırım boşalmak üzereydi, rahatlamaya gidiyordu. Bense elimi şehvetle yanan amıma götürüp avuçladım, sıktım dudaklarını, daha o anda inleye inleye sarsılmaya başladım. Beni duyacak hali yoktu Mert’in, banyoda kendisiyle uğraşıyordu. Sarsıla sarsıla boşaldım.Orgazm kasılmalarım bittiğinde eteğimi düzeltip yan döndüm, uyur vaziyetime devam 



ettim. Mert işini bitirip banyodan çıktığında beni bu halde buldu. Bir süre daha yanımda durup seyretti sadece. Sonra gidip üzerime bir pike getirdi, üzerimi örttü. Kendisi de odasına gidip yattı.  
O çıkınca sırt üstü yatıp gözümü tavana diktim. Dakikalarca. Aklımdan bin türlü şey geçiyordu. Orgazm olmak rahatlatamamıştı bedenimi. Uyku tutmuyordu. Gözümün önünden onun 

 

kabaran yarağı gitmiyor, eteğimin altından bacaklarımı okşayan elleri aklıma geldikçe kıvranıyordum yattığım yerde.   şeytan dürtüp duruyordu (Hadi düşünme artık, kalk git yanına!) diye. Gitsem yanına. Uyudu mu acaba? Okşasam bana yaptığı gibi. Uyanır mı? Ne der? Nasıl karşılar? Kovalar mı beni yanından? Onun “Yenge!” diyen tatlı sesi kulaklarımda hep. Mavişgözleri. Etli dudakları. Gülünce 

parlayan beyaz dişleri. Kokusu. Kabarık önü. Vücudu. Beni saran kaslı kolları. Başımı göğsüne dayadığımda duyduğum huzur. Mert’in her bir yeri gözümün önüne geldikçe daha çok deliriyordum. Artık akraba, kayın, kocamın kardeşi falan dinleyecek, umursayacak halim kalmamıştı. O da beni istiyordu işte. Kulaklarımla duymuştum beni ne kadar istediğini!   ırsla üstümdeki pikeyi tekmeleyip fırlattım, yere attım. 

Kararımı vermiştim. Neye mal olursa olsun. Duramıyordum artık. Kalktım, doğru odasına gittim. Kapısı aralık duruyordu, itip içeriye süzüldüm. Holün hafif aydınlattığı odada, düzenli nefes alış verişleri duyuluyordu. Uyuyordu. Canım benim. Üzerine hiçbir şey örtmeden sırt üstü yatmıştı yatağa. Ve sadece bir boxer vardı giysi olarak. O geniş göğsü nefes alıp verdikçe inip kalkıyordu. Öyle güzel, yakışıklı görünüyordu ki, dakikalarca seyrettim. Sonra, sanki orada olduğumu, onu izlediğimi hissetmişçesine gözlerini açıverdi


Beni yatağın yanında görünce şaşırıp doğruldu, “Hayrola yenge? Yoksa yine Deprem mi oldu?” dedi. Yatağın kenarına oturdum, elini tuttum, “Yok! Merak etme Mert, bir şey olmadı. Sadece…” dedim. Merakla yüzüme bakıyordu. Söyleyemedim gerisini. Onu istediğimi, onunla sevişmeye geldiğimi, yatağına geldiğimi söyleyemedim. Deprem olmadı, ama yangın vardı işte. İçim yanıyordu. Dudaklarım titriyordu 

heyecandan,gerdeğe girecek yeni gelin gibiydim.   Ne oldu, söylesene yenge? Merak ettirme beni!” dedi. “Gece salonda sen beni… Bacaklarımı okşarken ben uyanıktım Mert!” dedim. Yüzüme bakıp kaldı öylece. Yüzü mü kızarmıştı ne? Başını yana çevirdi, bana bakmıyordu şimdi, bakamıyordu. Elini çekmeye çalıştı, bırakmadım, tuttum sımsıkı. Öksürüp boğazımı temizledim, devam ettim, “Söylediklerini duydum. Her 

 

şeyi!” dedim. “Uyuduğunu sanıyordum yenge… Söylediklerimi unut, aldırma bana! Sen yengemsin! Abim…” dediğinde, “Abin yok Mert! 6 aydır yok! Yalnızım ben! 6 aydır kimse sevmedi, okşamadı, dokunmadı bana! Ben de sana aşığım! Yanıyorum Mert! Seni istiyorum ben de! Ölesiye istiyorum! Beni sevmeni, benimle sevişmeni istiyorum! Ölüyorum senin için!” dedim. Ağlıyordum bunları söylerken, göz 

yaşlarım damla damla süzülüyordu.   Olmaz yenge! Yengem olmaz!” diyordu halen. Hırsla elini tuttum, gözyaşlarımla ıslanan yanaklarıma sürdüm elini, avuç içlerini titreyen dudaklarımla öptüm, öptüm. Yalvardım, “Kimse bilmeyecek Mert, ikimizden başka kimse! Seviş benimle! Abin gelene kadar hiç olmazsa! Başka şey istemiyorum senden! Lütfen, bak sen de beni istiyorsun, kendi ağzınla söyledin! Hadi, yanıyorum ben! Başkasına mı gideyim istiyorsun? Elin adamıyla boynuzlayayım mı abini? Yabancılara, başka erkeklere yedirme yengeni işte, 



sen sik! Sik beni Mert!” dedim.   Artık iyice yüzsüzlüğü, terbiyesizliği ele almıştım. Gözüm kararmıştı iyice. Bu gece bu aptal oğlanın altına yatmalıydım. Onunla sevişmeliydim. Kendimi siktirmeliydim. Her şeyi yapardım bunun için. Dudaklarına yapıştım aceleyle. Önce karşılık vermiyordu bana, ben köfte dudaklarını emmeye, dilimin ucuyla okşamaya başlayınca hırslandı, o da saçlarımdan kavrayıp öpüşmeye

 başladı. Ne kadar güzel öpüşüyordu bu çocuk! Ee, tecrübeliydi ne de olsa! Mahallenin kızları, kadınlarıyla, okuldaki kızlarla tecrübe kazanmıştı.   Öpüşürken bir elimi göğsüne koydum, okşadım. Aşağıya indim yavaşça okşayarak, kaslı karnını, boxerinin üzerinden sertleşen yarağını okşadım. Parmaklarımın ucunda tıp tıp attığını, giderek sertleştiğini hissediyordum. Beklemiyordu bunu, “Mmmm

 Yenge, ne yapıyorsun?” diye bir inilti çıktı ağzından. Elimi boxerinin önündeki düğmesini zorlayarak içeriye soktum. Ateş gibi yanan yarağını tuttum. Kalın, kocaman bir şey vardı şimdi avucumda, ateş gibi.  
Dudaklarını bırakıp eğildim. Boxerini sıyırıp dışarıya çıkardım yarağını, gözyaşımla ıslanan yanaklarıma sürdüm. Dudaklarıma sürdüm. Dilimi çıkarıp başına dokundum. Benim narin bileklerimden daha 

 

kalındı yarağı  mert itiraz etmeyi kesmiş, kendini benim ellerime bırakmıştı. Dirseklerinin üzerine dayanmış, yaptıklarıma bakıyordu kısılmış gözleriyle. Ben de gözlerimi ondan ayırmadan yalayıp duruyordum güzel yarağını. Kocam izin vermemişti bunu yapmama. İlk defa bir erkeğin sikini yalıyor, ağzıma alıyordum. Ben sikiyle uğraşırken onun eli yine eteğimin altına girmişti. Bacaklarımı sıka sıka okşuyor, bacak içlerimde elini


dolaştırıyordu. Küloduma geldi. Avuçladı. Yarağı ağzımdayken zevkle inledim. Nefes alabilmek için yarağını emmeyi bırakmak zorunda kaldım.   “Ahhh… Mert!” diye inledim, külodumun ağını yana çeken parmaklar şimdi ıslananamımı okşuyordu. Sıcak parmakların ıslak am dudaklarına teması bitiriyordu beni zevkten. İnleyip duruyor, bu arada elimdeki yarağı yalamaya çalışıyordum. Klitorisimi ıslak parmağıyla 

okşayınca sarsıldım. Muhteşem bir zevkti duyduğum.   “Bırak emmeyi yenge, ağzına boşalmak istemiyorum. Yatmadan önce boşaldım, ama yarağımı emmen deli ediyor beni!” diye inledi o da. Şehvetten kısılmış gözlerimle ona baktım, emmeyi bıraktım ve “Gel benim yatağıma gidelim Mert! Daha geniş o yatak, daha rahat sevişiriz!” dedim. “Peki, hadi gidelim!” dedi. Kalktı, beni kollarına alıp tüy gibi 

kaldırıverdi. Boynuna sarıldım. Öpe öpe yatak odasına götürdü. Üzerine saten örtü örtülü yatağı açmadan boylu boyunca yatırdı beni. Boxerini ayağından sıyırdı bir çırpıda. Sertleşmiş yarağı önünde çelik gibi dimdik duruyordu. Heykel gibiydi. Öyle heyecanlıydım ki! Yatak odamda, kocamla seviştiğimiz odada, çırılçıplak kalan kardeşiyle, kaynımla beraberdim.   Kocam aklıma gelince etajerin üzerindeki resim 

çerçevesine baktım. Kocamla evlilik resmimizdi, objektife bakan damadın gözleri adeta beni izliyordu. Uzanıp elimin tersiyle devirdim. Şimdi o çerçevenin içinden bana bakamayacak, azmış karısının kardeşiyle seviştiğini göremeyecekti. Başımı yastığa koydum. Sırt üstü yattığım yerden halen ayakta beni seyreden kaynıma baktım. Kollarımı açıp bekledim.   Fazla bekletmedi beni. O güzel, çırılçıplak gövdesiyle üstüme uzandı. Ben ağırlığının altında inlerken, o dudaklarıma yumuldu, çılgınca öpüşmeye başladık. Dudaklarımı ısıra ısıra öpüyor, dilini ağzımın içine 

 

sokup dilimi okşuyordu. Ellerimle uzun saçlarını kavramış kendime çekiyor, omuzlarını, kollarını, sırtını okşuyordum şehvetle.   O çırılçıplaktı, ben halen üzerimdeki etek ve bluzla duruyordum. Dudak dudağa öpüşürken yarağının sertliği bacaklarıma temas ediyor, ateş gibi değdiği yeri yakıyordu. Dudaklarımı somuran ağzından kendimi kurtarıp nefes nefese, “Soy beni Mert!Çıplaklığını hissetmek istiyorum!” diye 

inledim.   Telaşla kalktı üzerimden, bluzumun düğmelerini koparırcasına açtı. Dantel sütyenimi çıkarmasına yardım ettim. İkimiz de heyecan içindeydik. Titriyorduk. Hareketsiz durup hayranlıkla beni seyretti. Çıplak göğüslerimi. Sonra elini uzatıp okşadı, avuçlayıp sıktı. “Ohhhh!” diye inledim, “Öp onları Mert! Sev, okşa!” dedim. “Öyle güzelsin ki yenge!Memelerin sanki hiç ellenmemiş gibi, dipdiri, taş gibi!” 

dediğinde zevkle kıvrandım. Duyduklarım mutlu etmişti beni. Hele Mert’ten bunları duymak. Göğsümü okşayan elininin üzerine elimi koydum, fısıltıyla, “Ellenmedi sayılır memelerim. Abin yıpratamadı. Nasıl, becerdiğin kızlar kadar var mı? Beğendin mi? Güzel mi?” dedim.   “Hem de nasıl yenge! Bakire kızlar eline su dökemez güzellikte! Harikasın! Hep merak ettim bu memeleri, nasıl olduklarını, uçlarını…” deyip 

eğildi, elini çekip meme ucumu öptü. İnledim. Saçını tutup kendime çektim. Ağzını alabildiği kadar açıp göğsümü ağzına almış, dilinin ucuyla içeride ucunu okşuyordu. Elektrik çarpmış gibi sarsıldım. Unutmuştum bu zevki aylardır. Aç kalmış bebek gibi memelerime saldırmaya başladı. Sıcak diliyle kenarlarını, uçlarını yalıyor, parmaklarıyla okşuyor, sıkıyordu. Bir birini, bir diğerini… Sırayla birinden ötekine geçiyor, beni zevkten bayıltıyordu.  
Daha memelerimle uğraşırken gecenin ikinci orgazmını yaşadım. Hırsla saçlarından tutup göğsüme 



yapıştırdım, kalçalarım yatağı döve döve boşaldım. Kasılmalarım bitince dudaklarımdan öptü beni. Sımsıkı sarılmıştı bana. Bir bacağını üstüme atmış, yarağını baldırlarıma dayamış, eliyle vücudumun her yerini okşuyordu. “Öyle doluyum ki aylardır Mert, kendimi tutamadım!” diye açıklama yaptım. “Ben de akşam bacaklarını okşarken boşaldım yenge! Öyle seksi, öyle baştan çıkarıcı görünüyordun ki, 

 

dayanamadım. Tutamadım kendimi!” dedi.   “Biliyorum tatlım! Sen gidince ben de kendimi tatmin ettim. Sen banyoda, ben koltukta, ikimiz de boşaldık! Hadi Mert, oyalanma artık, istediğimi ver bana! Bununla boşalt beni artık!” dedim. Bunu söylerken elimi uzatıp onun vücudumu delip duran yarağını kavramıştım. “Peki yengecim!” dedi. Dudaklarını boynumda göğüslerimde, karnımda gezdire gezdire aşağıya indi.  

Eteğim kalmıştı altımda. Yavaşça sıyırdı aşağıya, bacaklarımı oynatıp çıkarmasına yardım ettim. Üzerimde bir tek dantel külot kalmıştı. Sırılsıklam külodumu da çıkarıp fırlattı. Şimdi ikimiz de çırılçıplaktık. Dudaklarını kasıklarımda gezdirdi. Tertemiz, kılsız, ağdalı, kaymak gibi yaptığım amımın dudakları kan hücumuyla şişmiş, içine girecek şeyi bekliyordu ıslak ıslak… Mert’in hiç acelesi yok gibi görünüyor, 

diliyle okşayıp duruyordu oralarımı…   dilinin ucunu klitorisime değdirdiğinde inledim. Kıvranıp saçlarını okşadım, “Ohhhh Mert! Delirtiyorsun beni! Harikasın!” dedim. “Güzel mi yenge? Hoşuna gidiyor mu?” dedi. “Ohhh! Hem de nasıl gidiyor Mert! Harika! Abin hiç yalamadı beni biliyor musun?Amımı hiç yalamadı! Öpmedi bile! Sen harikasın!” dedim. Durdu, başını kaldırıp bana baktı ve “Yenge, şu yatağa abimi sokmasan, ikide bir hatırlatıp durmasan?” dedi. Güldüm, yattığım yerden doğrulup kaynımın benim zevk sularımla ıslanmış dudaklarını öptüm doya 
 
doya. “Peki canım, ama sen de bana yenge deyip durma öyleyse! Hadi artık, oyalanma, sabrım kalmadı, dayanamıyorum, sik beni! O koca şeyini sok bana, sok içime!” dedim.  
“Peki aşkım, peki kadınım!” diyerek kalkıp beni yatağa itti, sırt üstü yattım. Dizlerimden tutup bacaklarımı araladı, arasına girdi. Taş gibi yarağını amımın dudaklarına, klitorisime sürttü. Kıvrandım. Heyecanla içime

 girmesini bekliyordum. Sürtmeye devam edince, sabırsızlıkla, “Hadi Mert, hadi erkeğim, hadi kocacığım, hadi sok şunu artık!” dedim. “Acele etme karıcığım, önce sikimi sularınla ıslatayım. Aylardır sevişmiyorsun. Amın daralmıştır senin, içine girerken zorlanırsın!” dedi.  
Dediği gibi oldu. Amım daralmıştı sanki. Yumruğum gibi olmuş sikinin başını dayadı, zorlamaya başladı. 



Girmekte zorlanıyordu yarak. Kalktı, başucuma geldi, sikini ağzıma verdi. Ben de güzelce, ıslata ıslata yaladım sikini. Ağzıma sokup çıkardım defalarca. Çıkarıp baktım, pırıl pırıl parlıyordu. Kayganlaşmıştı iyice. “Yeter sevgilim!” dedi. Tekrar bacaklarımın arasına geçti, sikini amıma dayadı. Bu kez biraz daha rahat kaymaya başladı, başı içime girdi. Amımın dudakları gerilmişti iyice. Dudaklarımı sıkıyor, ister 

istemez bacaklarımı kasıyordum. Bu yüzden de girmekte zorlanıyordu.  
“Rahat bırak kendini… dedi. Gevşemeye çalıştım. Yavaş yavaş, bir sokup, bir çıkarıp ilerlemeye başladı içimde. Girdi… Girdi… Bitmek bilmiyordu yarağının girişi. Sonunda amımı yara yara, dibime kadar girdi içime. Bacaklarımın arasında, amımda adeta bir keser sapı vardı sanki. İçimi tamamen doldurmuştu koca


şey. Kasıklarımız birleşmişti.Bacaklarımı açabildiğim kadar açıp boynuna sarıldım. Nefes nefese, “Bekle aşkım… Dur lütfen… Birbirlerine alışsınlar!” dedim. Mert de, “Ohhh! Öyle dar ki amcığın, bilezik gibi sardı yarağımı! Ateş gibi yanıyor amın! Yarrağımı yakıyorsun amınla!” diyordu.  
Koca yarağa alışınca, kalçalarımı oynatıp işareti verdim. Yavaşça sikini sokup çıkarmaya başladı. Sikinin 

amımda kaydığı her santiminde zevkim katlanarak artıyordu. Bacaklarımı beline doladım. Üstümde iniyor, kalkıyor, beni altında eziyordu. Nefessiz kalıyordum. O içimde gidip gelirken tekrar orgazm oldum. Sular fışkırdı adeta. Erkeğim durmadı bile, ben kasılırken sokup çıkarmaya devam etti. Kasılan vajina duvarlarımın içinde adeta sağıyordum sikini…  


Mert yana devrilip, sikini içimden hiç çıkarmadan beni üstüne aldı. Yarağının üzerinde oturup kalkmaya başladım. O da alttan karşılık veriyordu. Kasıklarındaki kıllar klitorisime sürtünüp duruyor, bu da ayrıca delirtiyordu beni. Ben oturup kalkarken, o yattığı yerde memelerimi avuçluyor, kalçalarımı pençeleriyle tutup sıkıştırıyordu. Ben eğiliyor, memelerimi sırayla ağzına, diline sunuyor, zevkten çıldırıyordum…  
Boşalmaya başladım. İnanılmaz, dayanılmaz, katıksız bir zevkti duyduğum. Orgazmımın bitmesine yakın 

 

Mert de kıvranmaya başladı, “Ohhh! Geliyorum karıcığım!” diyerek inledi sonunda. Tekrar devirip beni tekrar altına aldı, hızla gidip gelmeye başladı. Motor gibiydi üstümde. “Ahhhh, geliyorum!” dediğinde, boynuna sarıldım, “Lütfen içime boşalma Mert! Abin askerdeyken hamile kalmak istemiyorum aşkım! Lütfen!” dedim. “Ahh evet doğru ya, abimin karısını sikiyorum! Yengemi sikiyorum! Yengem benim! Yengemi sikiyorum, ohhhh!” dedi. Böyle konuşmak zevkini katlıyordu sanki.  
Ben içime boşalacak diye endişe ederken, bacaklarımın arasında doğruldu, sikini amımdan çıkarıp 

üzerime boşalmaya, döllerini karnıma, göğüslerime attırmaya başladı. Birkaç damlası da yüzüme, ağzımın kenarına kadar geldi. Dilimle yaladım. Tadına baktım. İlk defa. Göğsümdekileri de parmağımla toplayıp ağzıma götürdüm. Fena değil gibi geldi tadı. Bir sonrakini ağzımda patlatmaya karar verdim.  
Mert boşalıp yanıma uzandı. Başımı göğsüne koyup yattım. Amımdan çıkan siki parlıyordu ve halen kalkık 

 duruyordu, halen tıp tıp atıyordu. Uzanıp parmaklarımla kavradım o güzel şeyi. Dudaklarından öptüm ve gülerek, “Bundan sonra bu sik benim! Kimseye, hiçbir orospuya sokmayacaksın bunu ben varken, anlaşıldı mı?” dedim.   Tamam aşkım, sadece sen varsın bundan sonra! Seni sikecem yalnızca! Bu yarak senin artık! Benim tek orospum sensin! Sen de hap kullan bundan sonra! İçine boşalmak istiyorum senin!

 Zevkimi yarıda kesip sıcak amından çıkmak istemiyorum sevgilim!” dedi. Sevgiyle sarıldım erkeğime, “Peki aşkım! Peki benim sikici erkeğim! Sen nasıl istersen! Yeter ki beni sik! Doyur beni! Yengen kurban olsun sana!” dedim.   6 aydır yaraksızlıktan sonra, bir gecede sabaha kadar sevişmek ve defalarca orgazmolmak yormuştu beni. Gözlerim kapanıyordu. Başım kaynımın göğsündeyken derin bir uykuya dalmak üzereydim. Huzur içindeydim. Dünyada ondan başkası yoktu şu anda. Ne deprem, ne başka bir şey umurumda değildi. 

   

             32 yaşındaki karısını siktim


  

 Seelam been can 35 yasında 186 boy 90 kg ırı yarı yakısıklı seks delısıyım ozellıkle cıftler tercıhım gızlılık ve hıjyen onemlı tabı karsılıklı hıslerde onemlı herkezle yasanmıyor bunlar bu sıtenın mudaımıyım takıp edenler hıkayelerımı okumuslardır yazdıgım hıkayeler tamamen gercektır en ınce detayına kaddar yazıyorum .Bu sıteden hıkayemı okuyan bır cıft msn mı eklemıs ve selamlastık msn de yasadıkalrımın gercek olup olmadıgını sordular 

beende tammamen gercek oldugunu soyledım tanıstık sonra adının ahmet oldugunu esının adınında nuray oldugunu soyledı kenındılerının de butup bır fantazı yasamk ıstedılerını soyledı amma hala guvenılır bırısını bulamdıkalrını belırttı beende zamnla tanısısrız eyer karsılıklı beyenı guven olursa nıye olmasın dedım.1 hafta sureklı konustuk cam actık msn de tlf da sohbet ettık ankaralılarmıs sonradan ogrendım nuray hanımlada sohbet 

ettık bu sure zarfında ve sonra bır yerde bulusup dısarda bır seyler ıcmeye tanısmaya karar verdık hafta sonuydu ankarayı bılenler ataturk orman cıftlığinı bılırler orada oyle vaktı bulustuk cafede beklıyorlarmıs tlf ettıler yanlarına gıttım selamlastık oturdum beende masaya bırer cay soyledık nuray hanım 32 yasında sarısın mavı gozlu balık etlı harıka bır kadın ahmet beyde 43 yasında sohebt ettık orada sordum hazır olup olmadıklarını gercekten 

yasamak ısteyıp ıstemedıklerını ıkısıde cok heycanlıydılar hala ınanmayorlarmıs bulustugumuıza dedıler beenıde beyendılerını umduklarından daha ıı oldugumu soyledı nuray hanım 2 saat fılan oturduk orada ahmet bey hadı dedı bır yerlere gıdıp bır seyler ıcelım bıraz gevserız dedı ve kalktık ıyı bır lokantaya gıttık ıckılı rakı soyledık 


ucumuzde ıctık ıyıce ortam samımı oldu rahat 3 muz bır yetmıslıyı ıctık been tekrara sordum bır seyler yasıyacakmıyız dıye nuray hanım tabı demezmı bu saaten sonra been yasamak ısterım dedı ahmet beye baktı ahmet beyde tabı karıcıgım yasayacagız dedı gulsutuk alkolınde etkısıyle been ter konusunu sordum yerınız varmı dıye ahmet bey evımız varr baska yere gerek yok rahat ederız zamnın varsa sabaha kaddar devam ederız 



dedı beende okey dedım lokantadan kalktık evlerıne gıtmek ıcın arabasına bındık ahmet beyın been arkaya bındım nuray hanım ahmet beye beende arkaya otura bılırmıyım dedı ahmet beyde tabı askım can senın 2 cı kocan olacak gerdeye sokacagım dedı ıstedıyını yapa bılırsın dedı tabı alkol ıyıce rahatlatmıstı hepımızı nuraya yanıma oturdu been dudaklardan hemen yapıstım opmeye basladım amma oyle opusuyoruzkı bır bırımızı 

kemırıyoruz ellerım goguslerınde ahmet bey aynadan bakarak ooo kolay gelsın sız basladınız hemn dedı.nuray hanımda ne yapalım dayanamdık kocacıgım kıskandınmı dedı ahmet beyde yok devam edın sız dedı arabada bosalcaktı nuray hanım neredeyse daha bır sey yapmadan heycandan amma bu arada bız evlerının onune gelmıstık saat akkşam 21:00 gıbı yukarıya evlerıne cıktık ıcerı gırdık salona gectık nuray sız bıraz oturun been 

gelıyorum dedı ıcerı gıttı ahmet beyde bırer kadeh vıskı doldurdu sohbet ederken nuray ıverı geldı ahmet beyde beende sasırdık k aldıık nuray ustunu deyıstırıs sefaf bır gecelık ve kırmızı jartıyerını kılodunu sudyenını gıymıs karsımızda duruyordu harıka bır bayan karsımızdaydı evet dedı ne yapuyorz dedı ahmet bey kalk esın senı beklıyor dedı nurayın yanına gıttım 

dudaklardan opmeye basladım ayakta delıler gıbı ıkımızde cıldırmıs gıbıydık elelrım kalcalarında sıkıyordum nurayın elıde beenım kalkmıs 20 cm lık kalın damarlı aletı kotun sutunden sıkıyordu been kot gıydıyım zamn ıc camasır gıymem bellı olsun kadınlar cıldırsın dıye byuk oldugu ucun hosuma gıdıyor nuray kotumun duymelerını actı ve beenım koca yarak dısarı onune dustu nuray gozlerıne ınanamadı bune dedı ve gulumsedı hemen eyıldı 

basladı yalamaya amma nasıl yalııyor ınanamsınız gırtlagına kaddar alııyor beenım koca yaragı ahmet beyede harıka kocacıgım bu yarrak teşekkur ederım sana dedı sankı hıc gormemıs gıbı yalııyordu nurayı koltuga oturtum kılodunu jartıyerını elelrımle cıkardım harıka bır vucut vardı karsımda been cok cıftle beraber oldum ve cok kadın gordum amma bu bır baskaydı basladım ayak parmaklarından yalamaya oda cok severmos ayakalarının 



yalanmasını kıvranmaya absladı yavas yavas yukarıya bacvaklarından yalayarak cıktım .O muhtesem tertemız parlayan amma geldım dılımı yavas yavas yalayarak ıcıne dogru sokuyordum oyle ıslanmıstıkı harıkaydı o guzel suyunu ıcmek beenı delırttı ıyıce kaldırdım nurayı domaltıp ve delıyını yalamaya basladım delıyıne dılım deydıkce cıldırıyor koltugu tırmalııyor bellıkkı cok zevk alııyordu beende ıyıce dılımı yapıstırdım delıyıne arada asagıya 

amına gecıyor arada gotunun delıyını yalııyordum ahmet beyde baktım aletı cıkarmıs cekıyor kendınden gecmıs sekılde nuray hadı artıkk gır dagıt beenı kocacıgım dıye ınlıyordu been se daha cok cıldırmak ıstıyordum aonu cevırdım goguzlerıne o harıka memelerı yalamaya basladım uclarını hafıfı hafıfı ısırdıyordum nuray tıtreyerek bosaldı daha gırmemıstım bıle 

elımle bosaltım amma kendınden gectı sıra beenım 20 cm lık kalın damarlıyı sokmaya gelmıstı yere yetırdım burayı bacaklarını ayırdım yarragımın kafasını amına surtmeye basladım nuray dudakalrını ısısrıyordu hafıfı hafıfı ıcınne sokamaya absladım bırden kokledım ve nuraydan ohhhh dıye bır ses cıktı amma bagırarak amına gırmıstım harıka daracıktı sıcacıktı ıcındeydım ve dudakalrımızda yappısıktı hem sıkıyordum hepp opusuyorduk 

rahat 10 dk oyle sıktım nurayı ahmet bey sadece zılıyordu esının ne kaddar zevk aldıgını seyredıyordu kendı 31 cekerek bosalmıstı her halde.Sonra nurayı ayaga kaldırdım ve kucagıma aldıım ayakta boynuma kolarını doladı bacaklarımı belıme bagladı altan nurayın amına yarragımı soktum kokune kaddar aldı hoplatmaya basladım oyle zevk alııyordukı boynunu boynuma dusurdu basladı ınlemeye sok askım sok beenım sıkıcım dıye laflar edıyordu

 nurayı ayakta bosaltım kucagımdan ındırdım yemınle ayakta duracak halı yoktu bıraz mola verelım kendıme geleyım dedı ve oturduk ahmet bey nuraya nasıl askım menmunmusun dedı nurayda kızma amma been senınle bukaddar evlıyım ılk defa boyle bosalııyorum dedı ahmet beyde beende farkındayım karıcımgım dedı tabı beende hanı kendımle guruduydum bunları duymak beenı daha sevklendırdı nurayı kaldırdım salonun duvarına yasladım

  

bır bacagını belıme attım ve dudaklarına yapıstım alttanda yaragımı amına soktum duvara ıyıce yasladım oyle serı gırıp cıkıyordumkı amına nuray delırıyor amının suları akıyordu hemen asagı eyıldım o guzel amına agzımı dayadım hepsını ıctım emdım 

suyunun am suyu ıcmek beenım en cok sevfıyım sey.Nurayı ehmet beyın yanına goturdum oturdugu koltuha domaltım ahmet beyınkını agzına aldı beende arkadan amını yalııyordum got delıyını yalııyorum bır yandan sonra arkadan amına yavas yavas gırmeye baslayacaktımkı ahmet bey bır sanıye dedı been kendı elelrımle karımın amına sokacagım yaragını dedı beende tamam dedım bellkı ahmet beyıde beenım yarak etkılemıstı alıne 

eldı kafasına bır opucuk kondurdu garıp semedım beende yarragımı suıvazladı ve nurayın amına yavas yavas sokmaya basladı nurayın harıka kalcalarından tutum kendıme dogrı cektım bırden kacırdı alamamıstı tamamını domalmıs vazıyette sonra kendı kalcalarını oynata oynata aldı hepsını gotunu oyle kıvırıyordukı bellıkı cok zevk alııyordu sık askım dagıt amımı gotumu bundan sonra tek sen sıkeceksın bu amı senın karın olacagım dıyordu 

been bukaddar cok bosaln kadın ılk defa goruyordum her halde baskada goremem durmadan boslaıyordu nuray sankı yıllardır bırıktırmıs acısını cıkarıyordu .Ahmet bey hadı yatak odasına gıdelım dedı nurayı kucagıma aldıım durun bakalım bırde tez gahta sıkmek ıstıyorum nurayı dedım nuray tabı hepp sıtemısımdır hadı dedı mutfaga goturdum tezgahın ustune oturtum nuraı bacakları ayırdım amına koca yaragımı sokmaya basladım anlatamam 

amma mutfakta tezgahta sıkıs bır baska oluyor been hepp yasarım bunu beenım aletın damarlar ıyıce cıkmıstı kafası mos mor olmustu daha bosalmamıstım been en fazla 1 veya 2 boslaırım amma temız yaparım bu ısı kendıme tutmasını bılırım beenım ıcın ılk once kadını mutlu etmek onemlıdır been zaten kadın zavk alırken dunyanın en mutlu adamı


 oluyorum . tezgahta bırde domaltım nurayı beende sandalyeye cıktım domaltarak sıktım tezgah ustunde nuraı ahmet beyde bızı seyredıyor banaa harıkasın can cok ıyı sıkıyorsun dıyor.Tekrar kucakladım nurayı yatak odasına goturdum attım yataın ustune bu sever been alta gectım nuray yaragımı yalamaya basladı ıyıce kazık gıbı olmustu beenım damarlı canavar nuray ustume cıktı yaragımı elıyle amına yavas yavas soktu oturdugunda 

gozlerı fırlayacaktı dısarı neredeyse yavas yavas oturup kalakmaya basladı alısınca cıldırmıs sekılde ıcıcne alııyordu yarragımı dudaklarımız bırlesmıs kemırıyordu ressmen beenı nuray nuraya hadı beraber bosalalımmı dedım tamam dedı oyle hızlandıkkı ıkımızde kendımızden gecmısız ıcıne oyle bosladımkı nurayın ustume yıgıldı kaldı kalbı yerınden cıkacakmıs gıbı carpıyordu dudakalrıma bır opucuk kondurdu tşk ederım askım hayatımın 

seksını yasattın banaa been seksın bukaddar guzel oldugunu bılmıyordum dedı harıka bır erkeksın sen dıye ıltıfatlar yagdırıyor du ustumden kaltı amından dolarımız sızıyordu bacakalrından aşagıya dogru ıkımızde banyoya gıttık beraber dus aldıık opustuk sevıstık banyoda bugunluk yeter amım sıstı dedı bu amma bukaddar sıkılmeye alısık deyıl dedı banaa amma senı baska zamnda cagıracagım dedı gelırmısın dedı tabı ne zamn 

dersenız arayın dedım banyodan cıktık beraber gıysılerımı gıydım oturduk ahmet bey bırrer kadeh daha ıckı doldurdu nuray yanıma oturdu dudakalrıma opucuk kondurdu harıkaydın kocacımdedı bıraz sohbet ettık deyerlendırme yaptık gece 

hakkında ahmet bey bu kaddar guzel gececegını tahmın etmemıstım cok guzeldı cok tesekkur ederız sana can dedı gec olmustu saat been musade ıstedım ve kalktım bır harıka bır gece daha yasamıstım ve yasatmıslıgın gururuyla evımın yolunu tutum.EVET ANLATIGIM HERSEY BIRE BIR GERCEKTIR VE IZINLIN ALINARAK YAZILMISTIR ISIMLER SAHTEDIR SADECE.

 

                                                                                                         
       .Baldızımın Küçücük Götünü Siktim

 


Merhaba, ismim Can. 2 yıllık evliyim. Henüz nişanlı iken, ben ayda  bir haftasonu İzmir'e gidip, onlarda kalıyordum. Ozamanlar baldızım da nişanlıydı, ama bacanak orada kalmıyordu. Gece olunca ben tek başıma bir odada yatıyordum, nişanlım ve baldız beraber bir odada yatıyorlardı. Herkes uyuduktan sonra nişanlım 

benim odama gelir sevişirdik. Nişanlım, "Ben senle evlenince gerdeğe girmek istiyorum!" derdi ve kesinlikle siktirmezdi, ama sikişme haricinde hertürlü sevişir ve birbirimizi rahatlatırdık.  
Yine böyle bir gece nişanlımla sevişirken, yazın İzmir çok sıcak olduğu için, odanın penceresi açık bir şekilde sevişiyorduk. Evleri 

müstakil ve tek katlı, güzel bir bahçe içindeydi. Nişanlımla sevişmeye başlayalı yaklaşık yarım saat geçmişti, nişanlım beni yatağa yatırmış ve güzel dudaklarıyla beni benden alıyordu resmen. Bir ara ben pencerenin dışında bir karaltı gördüm. Dikkatlicee baktığımda, baldız bizi izliyordu. Bir elinin iki parmığı 

ağızında emiyor, bir eli küçük göğüslerindeydi. Küçük göğüsleri diyorum, baldızım karımdan yaşı 6-7 yaş büyüktü, ama göğüsleri ve götü oldukça küçüktü.   Nişanlımın 15 dakikadır yaladığı sikim ay ışığının pencereden içeri 

 

vurmasıyla daha bir parlak ve daha iç açıcı duruyordu. Ben baldızın bizi izlediğini görünce nişanlımın ağzını resmen sikmeye başladım. Baldız da daha çok çoştu tabii. Hemen nişanlımı alta alıp, baldızı göremeyeceği şekilde yatırıp zevkten sulanan amını yalamaya başladım. Her zamankinden daha güzel ve iştahlı 

yalıyordum, baldız bizi izliyor diye. Uzun bir yalamadan sonra nişanlımın bacak arasında yerimi aldım ve başladım sikimi nişanlımın amına sürtmeye. Siktirmediği için hep böyle sürterek tatmin oluyorduk.   Herhalde baldızım, benim kardeşinin içine girdiğiğimi zannetti ve ağzındaki eli kayboldu, sanırım alt tarafını 

okşuyordu. Ben de nişanlıma değişik pozisyonlarda sürtmeye devam ettim. Arada bir sikimi baldıza doğru çevirip, elimle bir iki okşayıp tekrar nişanlıma sürtmeye devam ediyordum. En sonunda nişanlımı domaltıp, baldızın tam göreceği bir pozisyonda nişanlımın beline ve sırtına doğru oluk oluk boşaldım ve elimle baldıza 

gitmesini işaret ettim. Baldız başta çok şaşırdı, benim kendisini gördüğümü bilmiyordu sanırım, ama hemen gitti, çünkü nişanlım 2 dakika sonra yanına yatmaya gidecekti. Ve gitti de.  
Sabah kalktığımızda herşey normaldi, baldız kahvaltı hazırılıyordu. Ailecek güzel bir kahvaltı yaptık. O gün baldız bana daha çok ilgi 

 

gösteriyordu. Kaynanam, baldızım ve nişanlımın ısrarlarıyla o gece de orada kalmaya karar verdim. Akşama bacanak ta geldi, güzel bir sofra kurup içmeye başladık. Kaynanam içmezdi, sadece sohbete katılıyordu. Saat ilerleyince bacanak gitmek istedi. Ben hariç, herkes kalması için ısrar etti, ama o kalmadı ve gitti. Daha 

sonra muhabbet cinsel içerikli olmaya başladı, alkolün etkisiyle tabi. Kaynanam, "Siz kafayı bulmaya başladınız, bu sohbet yeter, ya kapatın ya ben gider yatarım!" dedi. Ben ve nişanlım, "Kapatalım!" dedik, ama baldız, "Ne var anne ya, Can yabancı mı? Senin oğlun sayılır!" dedi ve cinsellikten konuşmaya devam etti. 

Kaynanam da kızdı ve gitti yatmaya.  
Kaynanam gidince, baldız daha rahat konuşmaya başladı ve sonunda konuyu insanların evlenmeden nişanlılarıyla ve sevgilileriyle ilişkiye girmesine getirdi ve nişanlıma sordu, "Ters bir olay mı?" diye. Nişanlım da, "Ben karşıyım!" dedi. Baldız ise, 

"Benim nişanlım benden öyle birşey istese, onu elimden kaçırmamak için yaparım!" dedi. Biz hemen ona döndük. O da, "Yoooo yooo, valla Eray'la bir şey yapmadık!" dedi. Biz çok ısrar ettik, "Hadi hadi yeme bizi, yaptın mı?" diye, ama baldız yemin ederek yapmadığını söyledi. Sonra da, "Asıl siz yapmış olmayın?" 

deyince, ben akşam gördüklerini anlatacak sandım, ama anlatmadı. Nişanlım hemen, "Sen beni bilirsin abla, ben öyle şeylere karşıyım!" dedi. Baldız da, "Yapsanız ne olacak ki, yakında 



evleneceksiniz zaten!" dedi. Sonra da, "Sizin konuşacaklarınız vardır, ben zaten kötü oldum, iyice kafam dönmeye başladı. Bu sohbetin sonu boka sarmadan gidip yatayım ben!" dedi ve gitti.  
Baldız gidince, nişanlım, "Ben de çok sarhoşum, yatmaya gidiyorum!" dedi. Ama ben sevişelim diye ısrar ettim, kıramadı beni 

ve benim odama gidip başladık sevişmeye. İçkinin de etkisiyle nişanlım, çok sıcakladığını, pencerden gelen havanın yetmediğini ve sessiz olursam, cereyan yapsın diye odanın kapısını da açık bırakacağını söyledi. Kabul ettim, kapıyı da açıp sevişmeye devam ettik. Kapı açık olduğu için, baldız bu gece dışardan değil de 

kapının önünden bizi izlemeye başlamıştı bile. Ben ne türlü pozisyon olursa olsun nişanlımın yüzününü kapıya döndürmemem lazımdı. Hemen nişanlımı 69 pozisyonuna getirdim ve yalaşmaya başladık. Çok güzel yalıyordum nişanlımın amını. Baldız beni yalarken görüyor, ama benim sikimi göremiyordu. 

İlk defa nişanlımın götünü de yalamaya başladım. Çok zevk aldığı belli oluyordu. Arada baldıza bakıyordum, göğüsleri fora etmiş kendini okşuyordu. Nişanlımı altıma alıp, kulak memelerini emerken, kulağına fısıldayarak götten yapmak için yalvardım. Nişanlım da, "Yalarken çok güzeldi, yine aynı zevki verirsen 


 

kabul!" dedi. Sikimi iyice tükürükle ıslatıp, nişanlımın bacaklarını omzuma aldım ve götten girmeye başladım. Amına sürterken bu kadar zevk almıyordu, inleye inleye, "Daha sert sik götümü!" diye sayıklıyordu. 15 dakika sürmeden böğüre böğüre boşaldım götünün içine. O sırada baldız kapıdan kayboldu ve herkes yatıp uyudu... 

Bu olaydan kısa bir zaman sonra baldız evlendi. Onlardan 1 yıl sonra da biz evlendik. Baldızın bir çocuğu oldu. Arada bir kocasıyla bize kalmaya gelirler. Onlar geldi mi her gece içer, kafaları biraz kırar öyle yatarız. Onlar bizdeyken karımı daha sert siker uçururum. Karım da, "Ablamlar buradayken daha iştahlı oluyorsun 


sen, ne iş?" diye sorar hep, ben ise geçiştiririm. Ama bizim evde karımla sikişirken baldızın bizi izlediğine hiç şahit olmadım.  Birgün yine bize geldiler. O akşam yine içtik. Yalnız bir tuhaflık vardı, baldız az içiyor, ama sarhoş gibi davranıyordu, bize durmadan kadeh kaldırıyordu. Ben bu durumu farkedince ağırdan içmeye 

başladım. İçkiler bittiğinde, bacanak ve karım tam kelle olmuştu. Herkes odasına çekildi. Ben yine karımı altıma aldım ve sertçe sikmeye başladım. Karım sarhoş haliyle nerdeyse sikişirken altımda uyumak üzereydi. İçine boşalıp amından çıktığımda sızdı 

 

kaldı. Birkaç kere dürttüm, "Kalk bir duş al öyle yat!" diye, ama horlama sesinden başka tepki gelmeyince, ben banyoya duş almaya gittim. Bir ara banyonun kapısı hafif aralandı, biri bakıyordu, bu kesin baldızımdı. Göreceği şekilde sikimi sabunlayıp okşamaya başladım. Ama baldız umduğum gibi banyoya girmedi, 

kapıyı kapatıp gitti.   Duşumu alıp bornozla banyodan çıktığımda, bizim kullanmadığımız eşyaları koyduğumuz küçük odadan birtakım sesler geldiğini duydum. Başta korktum eve hırsız falan girdi diye, ama odaya gidip baktığımda, baldız yarı soyunmuş halde, eski kanepeye uzanmış kendini okşuyordu. Beni görünce hiç 

toparlanmadı ve "Gelmeyeceksin sandım!" dedi. Ama ben hemen üzerine atlamadım. "Ne bekliyorsun?" dedi. "Kardeşin uyuyormu bir bakayım!" dedim. "Ben baktım da geldim, uyuyor, gel artık, seni çok istiyorum!" dedi. Vakit kaybetmeden sevişmeye başladık. Baldızın küçük memeleri beni hep delirtiyordu zaten. Göğüs uçları çok 

güzeldi, onları doyasıya yaladım, emdim. Oradan amına indim yavaşça. Amı da güzeldi, ama doğum yaptığı için biraz deforme olmuştu. Amıyla beraber beni hep hasta eden o küçük götünü de yalıyordum. Götünün en güzel ve beni mest eden tarafı, iki yanak 



arası oldukça ayrıktı, tam götten sikmelikti yani.  
69 olduk, şimdi baldız da benim sikimi yalıyor, "Mmmhhh, yarağını yalamayı çok hayal ettim!" diyordu. "Zevkini sür ozaman, iyi yala!" dedim. Ben baldızın götünü yalarken birşey dikkatimi çekti, göt deliği epey genişti. Baldıza, "Kaç kere siktirdin götten?" deyince, 

baldız, "Aslında bekarken götten sikişmeye karşıydım, ama seni kardeşimi götten sikerken görünce, her gece kocama yalvardım beni götten sikmesi için. Başta istemedi, ama ben zorla siktirdim götümü ona. Şimdi her gece götümü sikiyor, amımı ise haftada bir!"   dedi.  

Baldızı altıma alıp, amına daldırdım sikimi. 15 dakika amını siktikten sonra, baldız beni yatırdı ve götüne soktu sikimi. Hiç zorlanmadan alıyordu hepsini. Belli ki götten sikilme delisiydi. Arada bir sikimi götünden çıkarıp amına sokuyor, ama bir iki dakika sonra tekrar inleye inleye götüne sokuyordu. Amına soktuğu 

zamanlar vıcık vıcık oluyordu amı hep. Sanırım 2-3 defa boşalmıştı. Pozisyon değiştirip domalttım ve götten sikmeye devam ettim. O da boş durmuyor, 3-4 parmağını amına sokuyordu. Ben de artık boşalmak üzereydim, elini amından çıkarıp, sikimi amına sokup sikmeye başladım. Çok geçmeden ikimiz de aynı 

anda boşaldık. Sonra baldız banyoya gitti, ben de bornozu giyip karımın yanına gittim, yattım uyudum.  
Baldız şimdi ikinci çocuğa hamile ve artık eskisi kadar sık gelmiyor. Ama gelince de götünü siktirmeden gitmiyor! 



45 YASINDA CITIR KOMSUM


image


Merhaba ismim ilker istanbuldan yazıyorum,sizlere 4 ay önce 15 yıl komşuluk yaptığımız ebru ile başlayan ilişkimizi anlatıcam. Ben şu anda 30 yaşında 178 boyunda ela gözlü esmer bekar biriyim,ebru ise 45 yaşında 165 

boyunda 55 kilo esmer güzel kapalı bir kadın. Ebrular apartmanımızdan taşınalı çok olmuştu,eşinin görevi nedeniyle başka bir şehire taşınmıştılar görmeyeli çok uzun zaman olmuştu ama aile olarak bizimkiler zaman zaman telefonlada olsa görüşüyorlardı.4 ay önce ortak bir 

tanıdığımızın düğününde karşılaştık tekrar istanbula taşınmışlar,onu gördüğümde hemen tanıdım yıllar onu hiç değiştirmemişti,eşi ve kendisiyle tokalaştıktan sonra bizde aile olarak masalarına oturduk,masanın bana uzak kalan 

tarafında oturuyordu kalkıp yanımdaki sandalyeye oturdu ve bana sarılarak çok değişmişşsin vs benzeri sözler söyledi bende onun hiç değişmediğini hala çok güzel olduğunu söyledim. O kadar yakın davrandıki eşinin bakışlarını 

üzerimizde hissettim,sarılmayı bırakıp konuşmaya devam ettik bu defa eli bir bacağımı sıkmaya başladı şaşkınlığım devam ediyordu,biraz daha muhabbetten sonra eşinin yanına geçti, bende sigara içmek için dışarı çıktım bana telefon gelince 

 

içeriye geçişim biraz zaman aldı bi ara kafamı çevirdiğimde Ebru yu yanımda gördüm bana bakıp gülümsüyordu telefonu kapatıp yanına geçtim arabadan oğlunun düğün fotoğraflarını almak için çıktığını otoparka kadar eşlik edip etmeyeceğimi 

sorunca zevkle diyerek eşlik ettim. Bana ne zaman evleneceğimi sorunca,bende kendisi kadar güzel birini bulursam evleneceğimi söyledim,beni bu kadar çokmu beğeniyosun diye sordu,bende evet çok güzelsin dedim,boynuma sarıldı birden 

bu defa olun oldu ve sertleşmeye başladım ve üzerimde kumaş olması nedeniyle karnında baskıyı hissetti ve gülerek evet sen beni gerçekten beğeniyosun dedi. Arabadan fotoları alıp döndüğümüzde telefonlarımızı verdik birbirimize o 

gece öyle bitmişti ama ertesi günden itibaren telefon trafiği başlamıştı bir kaç gün sonra sonra yemek yemeyi teklif ettim kabul etti güzel bir yemekten sonra çaylarımızı ofisimde içmeyi önerdim kabul etti ve yola çıktık ofise geldiğimizde 

ona pardesüsünü çıkarıp benim koltuğumda oturmasını teklif ettim üzerinde diz boyu bir etek ve kısa kol bir bady vardı çaylarımızı bu şekilde içerken masamın çekmecesinden bişeler almam gerekti müsade etmesini istedim,arkamı 

 

döndüğümde cam kenarına geçmiş dışarıya bakıyordu artık duramayacağımı hissettim ve sessizce yaklaşarak arkasından sarıldım ve başımı döndürüyosun dedim sadece o da yüzünü bana döndü ve dudaklarımız kenetlendi fakat ofis 

bunun için uygun bir yer değildi kalçaları avuçlarımdayken o na otele gitmemizin bi sakıncası olup olmadığını sordum,bir sakıncası olmadığını söyleyince hemen toparlanıp yola koyulduk ve otel odamıza çıktık,çok terlediğini duş 

almak istediğini söyleyerek duşa girdi bende dayanamadım üzerimdekileri çıkararak banyoya girdim suyun sesinden geldiğimi farketmedi kabinin kapısını çekip yanına girdim suyun altında muhteşem görünüyordu sarılarak öpüşmeye 

başladık ellerimiz bedenlerimizi kefşediyordu boynunu emerken kalkmış yarağımı eline alıp,otoparkta anlamıştımne kadar büyük olduğunu içime girecekti neredeyse sarıldıgında deyince ikimizde gülüştük ve sıkı dur diyip 

kucagıma zıpladı bacaklarını belime doladı o halde dustan cıkıp yataga goturdum,uzandığımızda gözlerimebakarak lütfen canımı yakma dedi gözlerimle onay verip onu yalamaya başladım,boynunu,göğüslerini,karnını,bacaklarını,baldırlarını,ayak bileklerini,ayak 



parmaklarını,topuklarını tek zerresi kuru kalmayacak şekilde dilimle gezindim sonra ensesine çıkana kadar her yerini yaladım ve en son amına geldim,amından akan sular amını parlatmıştı,ebru ise gözlerini kapatmış sadece 

inliyordu,bacaklarını omuzlarımdan sarkıtıp amının dudaklarına öpücük kondurdum ve dilimi içinde gezdirmeye başladığımda anda şiddetli bir kasıntı ile ağzıma yüzüme boşalmaya başladı,inanın hayatımda böyle şiddetli ve çok 

boşalan bir kadın görmedim resmen oluk oluk aktı ağzıma,gözlerini açıp yüzümün vıcık vıcık halini utanarak özür diledi ama hayatında ilk defa böyle bişey yaşadığını söyleyince gülümseyerek ben halimden memnunum dedim,yarağım patlayacak 

gibiydi artık kasıklarıma ağrı girmişti resmen bir an önce boşalmalıydım,69 pozisyonuna getirip yüzüme oturttum onu ve onunda ağzına verdim 5 dakika sürmeden ben boşalacağımı söyleyerek resmen fışkırdım spermlerim yüzüne saçlarına 

göğüslerine dağılmıştı,ben hala parmağımı amına sokup çıkarıyor götünü yalıyordum,ebru temizlenmemiz gerektiğini söyledi ve elimden tutarak banyoya çekti beni yarağım daha inmemişti bile,karşılıklı birbirimizi temizledikten 

sonra tekrar yatağa geçtik bir sigara yaktım beraber içtik ebru bana hayranlıkla bakıyordu dumanı birbirimizin ağzına üflüyorduk bu ebrunun çok hoşuna gitmişti belliki bunlar daha önce yaşamadığı şeylerdi. Ben elimi amına götürüp 

 

okşamaya başladım ve öpüşmeye başladık tekrar bu defa o beni yalamaya başladı yarağımı taşaklarımı acemice yalıyor bu benim dahada hoşuma gidiyordu,kaskatı kesilen yarağımın başına bir parça tükürüp eliyle sıvazladıktan sonra 

üzerine oturmak için hamle yaptı gözlerini kapatıp usulca içine almaya başladı yüzündeki ifade görülmeye değer güzellikteydi,yarağım amının içinde resmen kavruluyordu tamamını içine alınca uzun bir ohhhh çekti ve bana sarılarak öyle kaldı 

hayatımın sonuna kadar böyle durabilirim çok güzel dedi,bende artık kadınımsın hayatımızın sonuna kadar bunları yaşıycaz dediğimde yine kasılmaya başladı bende boş durmayarak altında girip çıkmaya başladım kasılmaları o kadar 

şiddetlendiki yarağımı koparacak sandım üzerimde yığıldı kaldı kasıklarım sularıyla vıcık vıcık olmuştu hemen onu sırt üstü başımı amına gömdüm ve akan sularını yaladım daha sonra bacaklarını havaya kaldırıp karnına bastırdım 

veayak parmaklarını emerek amına girmeye başladım ellerim gögüslerini sıkarken ayaklarını yalamayı bıraktım ve üzerine iyice abanarak dudaklarını emmeye deli gibi öpüşmeye başladım,yarağım köküne kadar her girdiğinde 

taşaklarım göt deliğine çarpıyordu,bacaklarını altımdan kurtarıp belime doladı ve tekrar şiddetle kasılmaya başladı dudadığımı kanatırcasına ısırmıştı bende şiddetlenmiş dahada hızla girip 
çıkıyordum zaten normalde geç boşalıyorum bir 

defada boşalınca elimden öylekurtulamazdı,o gevşer gevşemez yüzüstü çevirip üzerine uzandı ve bu şekilde amına girip çıkmaya başladım ellerimi altından geçirmiş bir elimle amını okşarken diğer elimle göğüslerini sıkıyordum dilim 

ensesinde boynunda omuzlarında geziniyordu boşalmamı istiyordu artık ben onu kırmayarak domalttım kasıklarım kalçalarına her çarptığında kalçaları dalgalanıyor harika bir görüntü çıkıyordu ortaya,amının sularıyla ıslattığım parmağımı 

daracık göt deliğine bastırmaya başladığımda tekrar kasılmaya başladı bende boşalıcam dediğimde içine boşalmamı istedi,ikimizde titreyerek boşaldık ve yatağa yığıldık birbirimize sarıldık tekrar ve bana kadınlığımı hatırlattığın için 

teşekkür ederim dedi bende bi daha kadınlığını unutmayacaksın çünkü artık benim kadınımsın dedim ve yavaş yavaş toparlandık farketmemiştik ama saat oldukça ilerlemişti onu evine bırakmak 

üzere yola çıktık. Ertesi sabah mesajını aldım kasıklarımın ağrısından duramıyorum hayvansın sen yazmış ? hala fırsat buldukça tekrarlıyoruz vakit ayırdığınız için teşekkürler. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder