3 Mayıs 2016 Salı

Maç Dönüşü........ ve......... Kocamın Yokluğunda Kuduruyorum........ ve.........Arkadaşla Aldatma..........ve.............Eşimin Asker Arkadaşı Seks


 Dördümüz bir arabanın içinde İstanbul'dan futbol maçından dönüyorduk. Uzun bir yoldu ama o muhteşem maçı izlemek için değerdi… Maç öncesi Develi Restaurant’da muhteşem bir yemek yemiş ve tabi biraz da içmiştik.

Ancak ben dönüş yolunun şoförü olarak seçildiğimden herkes kadar içmemiş, kararında bırakmıştım. Ama diğerleri için bir sınır yoktu ve onlar da bu haklarını sonuna kadar kullanmışlardı.
Eşim Suzan, tamamen kafayı bulmuştu. Arkadaşlarımız, Birgül ve kocası Selim de sarhoş olmuşlardı. Hala da içmeye devam ediyorlardı. Bu durumda benden başka hiç biri alkol kontrolünden geçemezdi. Ben de sanırım sınırdaydım.
Birgül, şoförü, yani beni uyanık tutmak için yanıma, ön koltuğa oturdu, eşim Suzan'ı da kocasının yanına, arka koltuğa oturttu. Bu düzenlemeden ben pek hoşlanmamıştım. Yol arkadaşlarımızın, eş değiştirmelerin yapıldığının  söylendiği partilere katıldıkları dedikodusu herkes tarafından yapılıyordu. Bu konuda adları çıkmıştı. Ama ben onların böyle bir şeyi hayat tarzı olarak seçmiş olabileceklerini sanmıyordum. Ancak kadın erkek ilişkilerine biraz geniş baktıkları için böyle bir söylenti çıkmış olalabilirdi.
Her neyse, biraz gürültücü grubumuz seyehat ederken, Selim yanında getirdiği içkileri içmeye devam ediyordu. Ben de biraz içmeye başladım. Ancak dikkatliydim. 
Birgül bir yandan konuşurken, bir yandan da yavaş yavaş kendini bana doğru kaydırıyordu. Zaten az sonra da kolunun birini omzuma attı. Bu arada dikiz aynasından arkaya göz attığımda Selim'in de bir kolunu karım Suzan'ın omuzuna attığını ve iyice ona sokulduğunu farkettim. Samimi sıcak bir ortamdaymışız gibi görünüyorduk. Çok geçmeden Birgül'ün elinin bacağımı yavaş yavaş okşadığını hissettim. Sonra gitgide daha yukarılara, bacaklarımın  arasına doğru kaymasına itiraz etmedim. Sonra gözlerimin içine gülümseyerek bakıp yavaşça, onun okşamaları sonucu büyüyen sikime doğru uzandı.
Acaba arkada neler oluyor diye dikiz aynasından baktığımda, Selim'in karıma sıkıca sarıldığını ve bir elinin kalçalarında dolaştığını görmem süpriz olmadı. Suzan o eli geri itiyor, ancak o yeniden kalçalarına doğru yolunu buluyordu. Suzan yeniden eli itiyor ama o biraz sonra bir kez daha yavaşça yeniden okşamaya başlıyordu. İkisi de kıkırdıyor, sanki zararsız arkadaş şakalaşmasıydı ve eğleniyorlardı. Ancak, Selim'in, karımın başını iki tarafından tutup kendine doğru çevirip öpmeye başlaması çok sürmedi. Karım dudaklarını adama doğru bastırırken, belli belirsiz “hayır, yapma” dedi. Birgül arkada neler  olup bittiğinin farkında olmasına rağmen, gülümseyerek gözlerimin içine bakıyor ve iyice kabarmış pantolonumun önünü okşamaya devam ediyordu. Suzan, Birgül'ün beni oldukça tahrik eden, bu yaptıklarını göremiyordu.
Arkada olanlar beni biraz endişelendiriyordu. Selim, karım Suzan'ı bir kez daha tutup kendine doğru çekti ve sarhoş, kendini zor savunan kadını yavaşça öpmeye başladı. Tam birşeyler söyleyecekken, sikimi oşamayı sürdüren Birgül beni susturdu ve başımı kendine döndürerek minik bir öpücük verdi. Allahtan arabayı yolda tutabilmiştim.
Aynadan yeniden arkaya baktığım da; Suzan'ın onun elini itmesine aldırmadan, eteğini kalçalarının yukarısına kadar sıyırmaya çalıştığını gördüm. Selim'in çıplak kalçalarını okşamasından tahrik olan karımın yüzü   
kıpkırmızı olmuştu. Birgül benim engel olmamı önlemek için erken davranıp, yavaşça fermuarımı açıp, elini sikime uzattı ve kolayca külotumun içinden çıkardı. Eğilip kulağıma “boş ver onları, birazcık eğleniyorlar” diye fısıldadı.
Bu noktadan sonra ben de tüm dikkatimi, Birgül'ün tamamen sertleşmiş sikime ne yapacağına verdim. Çok yavas ve nazikçe okşuyordu. Arkadaki sarılma ve kucaklaşma seslerini duyuyordum. Arkaya yeniden göz attığımda, karımın beyaz danteli külotunu tamamen açığa çıkaracak sekilde, eteğinin ve kombinezonunun yukarıya toplandığını gördüm. Suzan, Selim'in bileğini tutarak ona engel olmaya çalışıyordu ama, adam onun dudaklarına yapışıp ara vermeden öpmeye başlayınca, karım direnmekden vazgeçti. Acaba iyice tahrik olmuş karım Selim'e ne kadara kadar izin verecekti. Eminim adama bacaklarının arasına yöneldiğinde durduracaktı onu, ama alkol onu çok dirençsiz hale  getirmişti. 
Ön tarafta da dikkati çekecek şeyler oluyordu; Birgül eteğini beline kadar toplayıp, elimi tutup çıplak kalçalarına koymuştu. Sonra bacaklarını yavaşça aralayıp, elimin kolayca, ıslanmış külotunu kadar ulaşmasını sağlamıştı. Kendisi de tamamen sertlesmiş sikimi okşamayı sürdürüyordu. Acaba bu durumun sonu nereye varacak diye merak etmeye başlamıştım.
Arka koltukla işler daha ileriye doğru gitmeye başlamış görünüyordu. Selim, karımın bluzunun düğmelerini çözmüş, bir hareketle sutyenini yukarıya kaldırmış ve memelerini ortaya çıkarmıştı. Selim'in okşamalarıyla çabucak serleşip irileşen meme uçlarına bakılırsa  uzan, artık daha fazla direnmeyecekmiş gibi görünüyordu. Kızaran yüzünü kaldırdığında aynada göz göze geldik. Sadece birbirimize baktık. Sonra o başını arkaya atıp sırtını koltuğa iyice yasladı. Ben Birgül'e baktım, gülümseyen yüzü arkada neler olduğunun farkında olduğunu söylüyordu 
Birgül, külotunu kalçalarına kadar sıyrılmasını sağlayacak kadar poposunu kaldırdı. Sonra bacaklarını biraz daha aralayıp, elimi ıslak amına doğru çekti. Elim ıslak, yumuşak amının üzerinde dolaştırıp, bir parmağımı içine kaydırdım. Birgül yavaşça inledi. Sikimi okşamayı sürdürüyordu. Araba erotik bir sinema seti gibiydi.  Arkaya göz attığımda, Selim'in karımı koltuğa yatırdığını, üzerine uzanıp, dudaklarını memelerine gömdüğünü gördüm. Karımın külotu hala üzerindeydi. Hala Selim'e karşı koymaya çalışıyordu ama gitgide daha da tahrik oluyordu. Yavaşça inlediğini duydum. Sanırım benim duymamı istemiyor ama kendini de tamamen kontrol edemiyordu.
Adeta otomatik pilota bağlamıştık; Birgül sikimin üzerindeki özenli bakımını sürdürüyor, ben iki parmağımı birden ıslak amına sokmuş içinde hareket ettiriyordum. Klitorisinin sert tomurcuğuna ulaşıp okşadığımda yeniden  inlemeye başlamıştı.  Arkaya baktığımda, Selim'in Suzan'nın eteğini ve kombinezonunu tamamen aşağıya sıyrıldığını ve onu şeffaf naylon külotuyla bıraktığını gördüm. Tam ben onlara bakarken, Selim, karımın külotunu çıkarabilmek için lastiğinden tutup, kalçalarını havaya kaldırdı. Suzan kafasını hayır anlamında sallayıp, bu hareketinin çok ileri gitmek olduğunu anlatmaya çalışarak, adamın elini geri itti. Ama eminim ki, Selim onu ayartmaktan vazgeçmeyecekti vede başarılı olacak gibiydi… Zira tehlikeli bir pozisyondaydılar.
Birgül bacaklarını biraz daha ayırdı ama kalçalarına kadar sıyrılmış külotu iyice gerilmiş ona pek rahat hareket imkanı vermemişti. Öne doğru eğilip, külotunu ayak bileklerine kadar indirdi. Artık şişmiş ıslak amını rahatça görebilmem için hiç bir engel kalmamıştı. Şimdi bacaklarını biraz daha ayırırken  daha da inliyordu. Birgül, iyice şişmiş sikimi dikkatlice kontrol ediyor, tam boşalacağım anda elini geriye çekiyordu.
Arabadaydık ve hala yoldaydık. Bir yerde durmamız gerekmiyor muydu? Ancak ne bir konaklama yeri ne de arabayı çekecek uygun bir yer vardı.
Bir kez daha arkaya baktığımda Selim'in karımı bir taraftan öperken, bir taraftan da külotunun üstünden amını okşayıp, diğer eliyle de memelerimüzerinde çalışarak gittikçe ateşini daha da yükseltip, kızıştırdığını gördüm. Sanırım, Suzan'ın direnci düşüyor ve yine sanırım Selim için yeniden külot lastiğine el atmanın zamanı gelmişti…  Selim'in “kaldır” diye fısıldadığını duydum. Karım hemen dediğini yaptı, o da çabucak külotu kalçalarına kadar sıyırdı. Ama karım hemen ne yaptığının farkına varıp külotunu yukarı çekmek için elini uzattı. Fakat Selim daha hızlı davranıp tek harekette külotu bacaklarından sıyırıp fırlattı. Benim yüzü kızarmış ve kızışmış karımın şimdi belden aşağısı çıplaktı. Karımın külotunu gayri ihtiyarı arabanın ön tarafına fırlayıp Birgül'ün kucağına düşerken, Selim bize bakıp sırıtıyordu. Kucağına düşen külotunu görünce Birgül kıkırdayarak güldü. Zira kocası Selim'in yapacağı şey için önünde hiç bir fiziksel engel kalmamıştı. Dantelli külotu eline aldı, sikimin etrafına dolayıp, sikimi karımın külotuyla sıvazlamaya devam etti. Kocasının, heyecandan titreyin karımı baştan çıkarmasını, hatta tecavüz girişiminde bulunmasını sorun etmiyordu. Bilakis arka koltukta gerçekleşen bu heyecanlı erotik oyunu teşvik ediyordu. Sanırım kocasının, benim karımın bacaklarını ayırıp, sikini arasına sokmasını görmek istiyordu ve Selim de şimdi tam bunu başarmak üzereydi. Ama sanırım, Suzan buna izin vermeyecekti. Karım, tamamen savunmanız görünüyordu. Orada arka koltukta, kızışmış, memeleri açıkta, eteği beline kadar sıyrılmış ve belinden  aşağısı tamamen çıplak, erotik bir sekilde uzanıyordu. Selim, onu öyle çaresiz, direnci kırılmış görünce pantolonunu ve külotunu dizlerine kadar sıyırıp, kalın, heybetli ve tamamen sertleşmiş sikini meydan çıkardı. Sanırım, arkadaşım Selim karımı sikecekti ve ben, bu noktadan sonra bir şey yapamayacaktım. Adam karıma doğru yaklaştı, karım kafasını sağa sola sallayarak ve uzun, güzel bacaklarını birbirine bastırıp sıkarak “Hayır! Bu kadar yeter! Bunu yapma! Yapamazsın bunu!” diye hafifçe bağırdı.  
İki parmağım Birgül'ün amının içindeyken ve sikim onun kontrolündeyken, bir de arkada neler olup bittiğini takip etmeye çalışırken araba kullanmak hayli zor oluyordu. Tüm bu olanlar çok erotikti ve kontrolümü kaybettirecek gibi görünüyordu. Selim, Karımın bütün direncine rağmen çıplak vücuduna, saldırısını sürdürüp, onu öpmeye, memelerini ve kalçalarını okşamaya başladı. Suzan'ın inlemeleri ve iç çekişleri, bu okşamalara yanıt vermeye başladığını gösteriyordu. Biliyordum ki içki karımı tamamen bitirmiş ve savunmasız hale getirmişti. Selim onun direncinin üstesinden gelmeyi başarıp daha ileri götüre bilecek miydi acaba?
Bir şekilde ben de elindeki şişmiş tümseğe bütün dikkatini vermiş, arkadaşımın karımla arka koltukta oluşturduğu erotik görüntüye karşılık veriyordum. Birgül beni meşgul etmeye çalışırken, Selim'in, karım Suzan'ın bacaklarını aralamaya çalışmasını görebiliyordum. Karım hala direniyor olmasına karşın sarhoşluğun ve bu kadar cinsel uyarılmanın sonucu direnci düşüyordu ve sonunda teslim oldu, bacaklarının ayrılmasın izin verdi. Bu noktadan sonra Selim elini bacaklarının arasına soktu ve okşamaya başladı. Karım bu defa yüksek sesle inlemeye başladı. Böyle inlediğine göre sanırım adam  amına parmaklarını sokmuştu. Birgül arkaya bir bakış atıp kendi kendine gülümsedi. Acaba tüm bu olanlar onun kurduğu bir oyun muydu. Suzan inlediğinde aynadan arkaya baktım. Selim'in parmaklarının karımın içinde çalıştığını gördüm. Suzan'ın soluğunun kesildiğini duyduğumda da adamın karımın klitorisine ulaştığını anladım. Zira karımı en tahrik eden yeriydi orası…  Yeniden aynada göz göze geldik karımla. Yüzü şehvetten kıpkırmızı olmuştu. Yalvarır gibi bakıyordu. Yüzünde sorgulayan bir ifade vardı. Müdahele etmemi mi istiyordu? Çaresiz miydi? Yoksa kontrolünü mü kaybetmişti?  Adam amının nemli dudaklarını okşayıp, içine bir parmağını sokarken, Suzan inledi ve ardından küçük bir çığlık attı. Sonra bakışlarını benden çevirip gözlerini yumdu ve kendini o anın büyüsüne bıraktı. Selim, artık kontrolün kendisinde olduğunun farkındaydı ve Suzan artık ona itaat etmeye, tehlikeli şekilde çok yakındı…
Selim, karımın bacaklarını biraz daha ayırınca belli belirsiz mırıldandı. Acımasızca, iğfalini gercekleştirecekmiş gibi görünüyordu. Kendi pozisyonuna uydurmsk için karımın duruşunu ayarladı. Kendimi erotik bir filmin içinde hissediyordum. Sadece karım Suzan'a yapılanlar değil, aynı zamanda Birgül'ün sikimi okşayıp, tam boşalacağım ana geldiğimde elini geri çekip, beni sürekli zirvede tutması da bu hissi veriyordu.
Selim, karım Suzan'ı dizlerinden tutup, yüzü kendine dönecek şekilde koltuğun üstünde uzattı. Bastırarak bacaklarını ayırdı, poposunu yukarı kaldırıp kendisi de doğruldu. Şişkin sikini doğrudan, amının nemli dudaklarına dayandı. Karım, amının dudakları arasında hareket edip başı nemlenen siki hissedince nefesini tuttu. Adamın siki amının dudaklarına baskı yaparken bana baktı. Adeta durdurman için gözleriyle beni çağırıyordu. Aynadan bana bakan  gözlerinden gözlerimi kaçırdım. Selim, onun yumaşak etine bütün gücüyle bastırırken adeta hareketsiz kalmış dilim tutulmuştu.
Karım, Selim'in sikinin iri pembe başı içine girerken inliyor, boğuk çığlıklar atıyordu. Yavaş yavaş sert sikini amının dibine doğru ilerletiyor, karımın amının kasları, adamın istilasına yol veriyordu. Suzan, adamın içini doldurduğunu hissederken inliyor, Selim'in girişinin baskısını azaltmak için, dizlerini biraz daha kaldırıp, bacaklarını iyice ayırıyordu. Amı tamamen dolunca yeniden müthiş bir çığlık attı. 
Olmuştu… Karım, bacakları ayrık sırtüstü yatırken, arkadaşımız Selim, bu ayrık bacakların arasında koca şişkin siki ile amını doldurmuştu. Karımı, yavaş, derin vuruşlarla sikmeye başlamıştı. Karımın amının suyundan nemlenen siki parlıyordu. Ben büyülenmiş gibiydim. Karımın daracık amcığının içine giren koca siki sıkıca sardığını görünce neredeyse heyecandan bayılacaktım.
Birgül kafasını bana çevirdi, yüzü, kocasının benim karımın bacakları arasına girip, koca sikinin gererek amını doldurmasından heyecanlanmış, ateşler içerisinde kıpkırmızı olmuştu. Suzan, beni, onları izlerken gördüğünden beri, sakin ve sessiz olmaya gerek duymamış, heyacanını gizlemeden iniltilerini artarak ve tonunu yükselterek devam ediyordu. Selim dibine kadar bastırdığı zaman ise nefesi kesiliyor, yutkunuyordu.
Bu durum nasıl olabilir, bu adamın uysal, yumuşak başlı karımı tam anlamıyla sikiyor olması noktasına nasıl gelebilirdik? Sanırım, Selim, kocasının ve kendisini izlemekten hoşlanan kendi karısının önünde Suzan'ı baştan çıkarıp düzmekten özel bir zevk alıyordu. Birgül, arkadaki yaşananlardan gözüne bir şey  takıldığı sırada bir an için şişmiş sikim üzerindeki aktivitesine ara Verdi; kocasının sikinin, titreyin karımın amına diplediğinde, karımın amının gerilip genişlemesini gördüğünde, gözleri heyecanla parlamıştı.
Selim inleyen karıma sokuşlarını hızlandırıp, artırdığında, boşalmasının yakın olduğunu anlamıştım. Şu ana kadar hamilelik riski aklıma bile gelmemişti. Acaba Selim, çaresiz karımın içine boşalmayı mı düşünüyordu? Eminim boşalmadan önce geri çekmek gibi bir niyeti yoktu; karımın amının içine spermlerini fışkırtacaktı… Özellikle tüm gücüyle kocasının önünde karısını sikerken, amını tohumlarıyla doldurmak, zaferini taçlandıracaktı. Suzan'ın kontrolünü tamamen kaybettiği açıkça görülüyordu. Tamamen adama teslim olmuş, tüm duygularını, kendisini müthiş bir orgazma doğru götüren, bu iri sike kilitlemişti. 
İkisi de orgazma yaklaşmıştı. Selim adeta anırır gibi ses çıkararak, tüm gücüyle karımın içine bastırdı. Karımın içine boşalıyor, amını tohumlarıyla dolduruyordu. Karım Suzan, bacaklarını adamın beline dolanmış, elleriyle de kalçalarını sıkıca kavramış, vücudu yay gibi gerilmiş çığlıklar atıyordu. Elektiriğe tutulmuş gibi titreyerek, kendi orgazmını yaşıyordu. Gittikçe gevşeyip rahatladı. Birgül de sikimi sıvazlama hızını artırmış, Suzan'ın külotu ile sarılı sikim tireyerek boşalmıştı. Spermler, sikimi kavrayan Birgül'ün eline ve Suzan'ın külotuna akmıştı. Hayatımın en muhteşem orgazmını yaşamıştım.
Bunlar olurken neredeyse bir kez daha arabayı yoldan çıkarıyordum. Birgül kulağıma fısıldayarak dalga geçer gibi “Selim'in karın Suzan'ı sikmesini ve içine boşalmasını izlemek seni gerçekten heyecanlandırdı. Bilirsin, bazı erkekler, eşinin başka bir adam tarafından sikilmesini seyretmekten hoşlanırlar. Selim aslında karını siktiği kadar seni de sikti. Boynuzlu koca olmak nasıl bir  duygu ha? Suzan, amına girin koca sikten çok hoşlanmış görünüyor, kocam da kafana bir çift boynuz dikmekten çok hoşlanmıştır. Karının gerçek bir erkek tarafından sikildiğini unutması zor olacak.” dedi.
Sonunda Selim inmiş sikini karımın içinden çekti. Suzan'ın amı iyice açılmış ve her ikisinin suları ile nemlenmişti. Selim onu tutup doğrulttuğunda ayrık bacaklarının arasından spermler damlıyordu. Suzan belli belirsiz inliyordu. Tamamen kendi isteği ile teslim olup, kocasının gözleri önünde, adım adım baştan çıkarılıp, soyundurulup, esaslı bir şekilde sikilmesinin şokuyla gözleri ayırmış oturuyordu. Gözyaşlarıyla birlikte hıçkırarak ağlamaya başladı. 
Sonunda kendilerine çeki düzen verip, elbiselerini giydiler. Evimize ulaştığımızda bize gülümseyerek veda eden arkadaşlarımızdan ayrıldık. Her ikisi de yeniden birlikte olmayı diledi. Ancak olanlar gözönüne alınırsa bu görüşmenin olacağını sanmıyorumdum. Arabadan inmeden önce Birgül Suzan'a külotunu uzatıp “bizim kondisyonumun için özür dilerim, ama bunun sorumlusu, zor tatmin olan kocandır,” dedi.
Yatmaya hazırlanırken Suzan gittikçe ayılıyordu. Başta hiç bir şey konuşmadık. Sonra bir baraj patlamış gibi ikimiz birden konuşmaya başladık. Suzan “Bu olanlara inanamıyorum! Evet kabul ediyorum, kısmen içkinin etkisiyle oldu, ama ben masum bir öpücük, basit bir flört olacağını sanıyordum. Asla bu kadar ileri gideceğimizi tahmin edemedim. Sikini amıma dayayıp sokmaya  hazırlandığında onu durduracağını düşünüyordum hala. Sen bir şey demeyince benim için de çok geç olmuştu, zira çok tahrik olmuş, çok ıslanmıştım, onu durduracak durumda değildim” dedi.
Sonra “Soyunup o herifin altına yatacağımı, sikini içime alacağımı - Tanrım çok tahrik ediciyi, tamamen kontrolden çıkacağımı asla ama asla düşünemezdim. Ya sen, ya sen ne yaptın, külotuma mı boşaldın sen? Sanırım, kocası beni düzerken, Birgül de seni boşaltıyordu. Tahminen, adam beni sikip içime boşaldığını izlerken, oldukça heyecanlanmışsındır. Tanrım, ne kadar çok boşaldı, gerçekten tamamen doldurdu içimi, hala amımdan dışarıya spermleri  akıyor…” diye devam etti. 
Ben de “Sen oradayken, ben de çaresiz kaldım; Selim'in asla bu oyunu sikişle sonlandıracağına inanmadım. Senin onu durduracağını sanıyordum. Ama senin külotunu çıkardığında o kadar çaresiz görünüyordun ki… Sana yapacaklarını yapamasını, seni sikmesini engelleyebilmek için bir şans vardı ama Birgül'ün bana, yani sikime yaptıkları beni konuşamaz, adeta dilsiz biri haline getirmişti. Müdahale edecek durumum kalmamıştı. Ancak ne olacağını tahmin etmeliydim. O bacaklarının arasına girip, sikini amına dayayıp, içine bastırdığında artık çok geçti. Zira ben kendimi bu muhteşem erotik gösteriye  kaptırmıştım. Selim'in seni sikişini seyrederken karısı Birgül'ün sikimi okşaması, beni ortamdan uzaklaştırıp, başka yerler götürmüştü” diye anlattım.
Suzan, “Boşalırken, geri çekeceğini düşünmemiştim. Ama artık çok geç, sanırım, o beni hamile bırakmış olabilir. Sen ve onun karısı sikilişimi izlerken ben hamile kalmış olabilirim. Bu çok heyecan verici. Tanrım, koca sik içimi doldurup, daracık amımı yararken, benim tüm vücudum, gözler önündeydi… Ve ben çaresizdim. Ama içime boşalmasını istiyordum. İçimde sikinin, şişip, kabarıp fışkırtmaya başladığını hissedince, müthiş duygulara kapıldım. O içimi spermeleri ile doldururken üst üste defalarca orgazm oldum.” diye heyacanla  açıkladı.
Ben de “O bunları sana yaparken ben de adeta büyülenmiştim. Onun ıslak sikinin, senin daracık amına girip çıkmasını izlemek, hayatımda gördüğüm en erotik sahneyi. Asla başka bir adamın koca sikiyle, kendi karımı hakkını vererek sikmesini ve içine boşalmasını izlemenin bu kadar tahrik edici ve bu kadar heyecan verici olduğunu bilmezdin. Çılgıncaydı. Asla böyle bir deneyimi yaşayacağımızı hayal bile edemezdim” dedim. 
Bir hafta kadar sonra, Suzan, markette Birgül ile karşılaşmış, gülerek, karıma, yaşadığımız küçük maceranın etkisinden kurtulup kurtulamadığını sormuş. Suzan yanıt vermemiş. Birgül ise “Takma kafana, bu bizim sırrımız.  Selim'in siktiği ilk arkadaş karısı sen değilsin. Tabi benim iznimle… Koca sik içindeyken neler hissettin? Selim'in, kocası izlerken, karısının bacaklarını ayarıp amını koca sikiyle doldurmaktan daha hoşuna giden bir şey yoktur. Evet biz bu olayı planladık. Kocamın, çaresiz bacakları ayrık yatan bir eşin bacakları arasına girip, amına koca sikini sokması sahnesi her ikimizi de çok heyecanandırır. Özellikle spermelerini amına doldurması, bizi zirvelere çıkarır.” diye açıklamış.
Suzan bu konuşmayı bana aktardığında aynı zamanda yeniden görüşmek isteyip istemediğimizi sorduğunu da söyledi.
Ben de bunun üzerine karıma, bunu bir daha yapmamamız gerektiğini  söyledim. Oysa gerçek nedenim, tekrar etmemesini istemem, Suzan'ın bu sike alışmasını istememem ve onunla düzenli bir sikiş ilişkisine girmesini istemememdi… Sanırım ikimiz de bu deneyimin etkisinden kurtulmuş ve bu deneyimin anıları, birlikteliğimizin heyacanına seviye atlatmıştı. Ancak bu sahneleri bir daha asla yaşamak istemiyorduk. 

Kocamın Yokluğunda Kuduruyorum         Kocamı çok seviyorum ancak aramızda hep mesafe olmuştur biz hep birbirimizle telefon seksi yaparız .. En son ona rüyamı anlatmıştım.

Kocama, rüyamda başka erkeklerin beni siktiğini söyleyince, kocam 

heyecanlanmış olmalı ki, ogünden sonra her telefon görüşmemizde bana rüya görüp görmediğimi soruyordu. Ben de kendisine kızıyordum. Çünkü rüyamda birkaç kez de kocamın başka kadınları siktiğini görmüştüm ve o halde bile kocama telefonda çok kızmıştım, sanki gerçekten yapmış gibi. Kocam bana telefonda sürekli, “Rahat ol, fantazi yap, neden hoşlanıyorsan onu düşün!” diyordu. Yine bir seferinde bana, “Bul birini,   
siktir kendini, sonra ben gelince de grup yapalım!” dediğinde şok olmuştum. Daha sonraki görüşmelerimizde kocam bu söylediğini 

sıklaştırmaya başladı. Bu sebepten dolayı rüyalarımda iki erkeğin arasında  siktiştiğimi bile görmeye başlamıştım. Bu rüyaları kocama anlatıyordum ve kocamın üstelemeleri de devam ediyordu. Ben de her seferinde, “Sen beni orospu mu yapmak istiyorsun?” diye tersliyordum kocamı. Bu sıkıntılar içerisinde amım iyice kızışmış, resmen yarak yemek için kudurur  olmuştum. Ama duygularımı bastırıyordum, sadece rüyalarımda bazı şeyleri yaşıyordum…
Annem diyaliz hastasıydı ve hafta da 3 gün diyaliz merkezine gidiyordu. Teyzemle de ben, sırayla anneme bakıyorduk. Sıra bana geldiği bir gün, diyaliz merkezinde sigara içmek için dışarı çıkmıştım. Yanıma diyaliz merkezinin şöförü geldi, “Kocanız burada değilmiş, öyle mi?” diye sordu. Ben de biraz şaşırmış bir şekilde, “Evet, siz nerden biliyorsunuz? ” dedim. Adam, “Geçen teyzenizle konuşurken söyledi!” dedi. Adam benle konuşmak için çeşitli bahaneler ile sorular sorup duruyordu, ben de kısa cevaplarla geçiştirmeye çalışıyordum. Hareketlerinden rahatsız olmuştum, adam yılışık bir şeydi. O gün ne zaman sigara içmeye çıktıysam, adam yanıma gelip konuşmaya çalıştı. Akşam eve döndüğümde, telefonda kocama bu olayı anlattım. Kocam da, “Adam sana resmen sarkmış, hazır  bulmuşken vurdursaydın ya!” dedi. “Saçmalama!” dedim, sinirlenmiştim kocama.
Diyaliz merkezine daha sonraki gidişimde de adam yanıma gelip çay ikram etti. Adam birtürlü peşimi bırakmıyordu. Birden kocamın söyledikleri aklıma geldi, ama kendi kendime (Saçmalama kızım, kendine  gel!) dedim. O günün akşamı yorgunluktan erken yattım. Adamla o kadar ilgilenmediğim halde, o gece rüyamda adamın beni minibüsle ormanlık bir 

alana götürüp, evire çevire siktiğini gördüm. Sabah uyandığımda kendime kızıyordum, ama gördüğüm rüya da aklımdan çıkmıyordu. Sanki gerçekten yaşamış gibiydim.

Annem bir gün arayla diyalize giriyordu. Sıra yine bana geldiğinde tekrar diyaliz merkezine gittim. Genelde rahat giyinmeyi severim. Yeni moda  olan taytlardan bir iki tane almıştım, giderken onlardan birini giydim, üzerine de uzun kazak türü bir şey giydim. Önceleri alışamasam da, kocamın telkinleriyle pantolon veya benzeri şey giydiğimde tanga külot giymeye başlamıştım. O gün de taytımın altına tanga giymiştim. Yine sigara içmek için dışarı çıktığımda, hava iyi olduğu için üzerimde ceketim yoktu. Adam yine yanıma gelip çay teklif etti. Ben de ısrarından bıktığımdan, bu sefer, “Olur!” dedim. Adam gitti çay alıp yanıma geldi.
Çaylarımızı içerken adama, “Benden ne istiyorsun, neden bu kadar  ilgileniyorsun benimle?” diye sordum, amacım son noktayı koymaktı. Ama adam son noktayı koydu ve “Güzel bir kadınsınız, uzun zamandır yalnız kalmanız zor olmuyor mu?” diye sordu. Ben onu mat etmek isterken, o beni mat etmişti. “Size ne bundan?” dedim, ama aklıma geçen gördüğüm rüya geldi. Bir anda vücuduma ateş basmıştı, amım da sulanmaya  başlamıştı. Adam konuşuyordu, ama ne dediğini anlamıyordum, çünkü gözümün önüne adamın beni ormanda sikişi geliyordu. Adamın bana bakarak gülümsediğini gördüm, “Neden gülüyorsun?” dedim. Adam da, “Bu kadar utanmana gerek yok, rengin değişti birden, benden sır çıkmaz!” diyerek cebinden bir kağıt çıkardı ve elimden boş çay bardağını alırken, elime kağıdı tutuşturdu, gitti. Kağıtta, “İhtiyacın olduğu zaman ara, hazırım!” notuyla beraber telefonu da yazıyordu. Ne yapacağımı bilemedim kağıdı elimde buruşturup içeri girdim, o telaşla atacak yer bulamayınca ceketimin cebine koydum. 
Anneme bakmak için memleketten öbür teyzemin de gelmesiyle, yaklaşık bir ay sıra bana gelmeyecekti. Bu süre içerisinde yılışık servis şoföründen de kurtulmuş olurum diye düşündüm. Aradan bir hafta geçmişti. Yine çırılçıplak soyunup bilgisayarın başına geçtim ve porno film izleyerek,  amıma patlıcan sokarak masturbasyon yaptım. İki kere boşalmıştım, ama ateşim sönmemişti. Kocamın son siktiğinden beri 8 ay geçmişti ve artık sikilmek istiyordum. Amım müthiş bir şekilde kaşınıyordu. Birden telefon çaldı. Arayan teyzemdi, anneme yazılan ilacın adını soruyordu. Ben de doktorun yazdığı kağıdı cebime koyduğumu hatırladım ve dolaptan ceketi çıkarıp ceplerini karıştırırken teyzemin istediği kağıdı buldum, tabii ki adamın bana verdiği kağıdı da…
Teyzeme ilacın adını söyleyip, telefonu kapattıktan sonra, adamın verdiği kağıdı atacaktım ki, kağıdı açıp tekrar okudum. Birden amımın karıncalandı. Halen çırılçıplaktım. Elimi amıma götürdüm tuhaf bir şekilde ıslandığımı hissetim. Salonda divana uzandım. Adamın beni ormanda siktiği rüyayı düşünerek, tekrar amımı okşamaya başladım. Yalan yok, o anda adamın gelip beni sikmesini arzuladım ve bu düşünceler ile orgazm  olmaya başladım. Daha da ateşlenmiştim. Bir an aklımdan, (Adamı çağırayım da beni güzelce bir siksin, bağıra bağıra bir boşalayım!) düşüncesi geçti. Not kağıdı sehpanın üzerinde duruyordu. Kağıda bakarken kocamın söyledikleri aklıma geldi. Gerçekten birine siktirsem ne yapardı acaba? Kocamı aradım ve bunu sordum. O da bana, “Valla hiç durma, çağır adamı, siktir kendini!” dedi. Beklediğim cevap bu değildi, yine kızmaya başlamıştım. Kocam ise, “Aşkım, beyninle değil, amının sesiyle düşün! Eğer o adam da seni sikmek istiyorsa, hiç düşünme, yap!” dedi. Ben de,  “Sen kaşındın, görürsün sen!” dedim, sinirle telefonu kapattım. Kocam belli ki benim böyle bir şey yapamayacağımı düşünüyordu.
Kafam karmakarışıktı, biraz da kocama kızgınlıkla nispet yapmak için telefonumu aldım, adamın numarasını çevirdim. İki kere çaldıktan sonra korkup heyecanlandım ve kapattım. Unuttuğum bir şey vardı, telefon numaram karşı tarafa düşmüştü. Birkaç dakika sonra benim telefonum çaldı. Adam arıyordu, ama açmadım, birkaç kere çalıp kapandı. Ben ne yaptım diye pişmanlık içindeydim. Kalkıp giyindim. Gün içerisinde telefonum birkaç kez daha çaldı, ama yine açmadım.
Akşam akrabalarım oturmaya gelmişti. Bu yüzden de geç yatmıştım. Tam  uykuya dalacakken, adamdan bir mesaj geldi. Benden hoşlandığını, benimle beraber olmak istediğini, bana güzel dakikalar yaşatacağını falan bunun gibi şeyler yazıyordu. Devam eden günlerde bu tür mesajlar gelmeye devam etti. En son mesajında, eğer cevap vermezsem, evime geleceğini yazmıştı. Sağolsun teyzemin boşboğazlığı sayesinde adam oturduğum siteyi biliyordu, ama apartmanı ve dairemi bilmiyordu. Sağa sola sorar diye korktum ve “Ara beni!” diye mesaj attım. Aradı. Ona, bir hata yaptığımı, böyle bir şeyin mümkün olamayacağını söylesem de, beni dinlemedi, “En azından telefonda görüşelim!” dedi. Ne görüşeceğimizi sordum. “Birbirimizi yakından tanıyalım!” dedi. Kızımın okulda olduğu saatlerde arıyordu hep.
Bir seferinde bana, “Telefon seksi yapalım mı?” diye sordu. “Nasıl olacak?” dedim sanki bilmiyormuşum gibi, ama böyle bir şeyi bekliyordum. “Merak etme güzel olacak! Sen beni getireceksin, ben seni!” dedi. Konuşmalarıyla sanki yanımdaymış gibi beni soyuyordu, ben de dediğini yapıyordum. “Sıra sende!” dedi, ben de onu telefonda soydum. Birden amımın sesi ağır bastı ve havaya girdim, telefonda seks yapmaya başladık. Türkçe pornolar seyrederken küfürlü konuşmalardan etkilendiğimi fark etmiştim. Adam da bu moda girmişti, bana, “Amını yalayacağım. Göğüslerini emeceğim. Domaltıp amına taşaklarıma kadar geçireceğim yarağımı!” gibi laflar dedikçe, benim de elim amımın derinliklerine daha çok giriyordu. Ben de ona, “Sok erkeğim, domaltıp sik beni, yarağını amımda istiyorum! Ağzımı sik, yarağını boğazıma kadar alacağım!” derken, adamdan hırıltılar ve  iniltiler duyuyordum. Adam, “Çok iyisin yavrum, acayip boşaldım! Sen ne yaptın?” dedi. Ben de boşalmıştım, hem de üç kez. Adamla telefonda karı koca olmuştuk. Bu telefon görüşmelerimiz ilerleyen günlerde devam etti, hemen hemen her gün telefonda seks yapıyorduk.
Bir gün kocam bana sürpriz yaparak, haber vermeden çıktı geldi. Nasıl sevindiğimi anlatamam, ilk işim yarağının tadını almak oldu. Uzun süredir sikilmemiştim. Resmen kocamın sikini amım yutmuştu. Kocamla ateşli bir sikişten sonra, dinlenirken konuşuyorduk. Kocama olanları anlattım. Ben anlattıkça kocamın sikinin tekrar kalktığını gördüm ve  busefer daha şehvetli bir şekilde sikti beni. Sonra da, “Bu anlattıkların fantazi miydi, yoksa gerçek mi?” diye sordu. Ben de gerçek olduğunu, adamın yarın sabah tekrar arayacağını söyledim.
Ertesi sabah kızı okula gönderdik. Adam, hergün yaptığı gibi, saat  10:00 civarı beni aradı. Telefonu açmadan, kocama çok heyecanlı olduğumu söyledim. Kocam ise, “Heyecanlanmana gerek yok, herzaman ne yapıyorsan aynısını yap! Yalnız ben de konuştuklarınızı duymak  istiyorum, telefonun hoparlörünü aç!” dedi. Dediğini yaptım, ama önce tutuk konuşmaya başladım, ancak ilerleyen zamanda tutukluğumu üzerimden attım. Soyunmuştum ve adamla telefonda karşılıklı masturbasyon yapıyorduk. Bu arada kocam da yanımda kalkık yarağını çıkarmış sıvazlıyordu. Adam telefonda inleyip hırlamaya başlayınca, kocam da daha fazla dayanamadı, ayağa kalktı, göğsüme ve karnıma doğru döllerini fışkırtmaya başladı. Kocamın sıcak döllerini hissedince ben de boşaldım. Adam ise telefonda halen, seni şöyle ^^^^^^^^^, böyle domaltacağım diye anlatıyordu. Kocam yanıma oturdu ve yarağını sıvazlamaya devam etti. Bir süre sonra adam da boşalmıştı. Telefonu kapattık.
Kocam birşey demeden dudaklarımdan öptü ve beni divana yatırdı, yeniden kalkmış yarağını amıma geçirdiği gibi beni sikmeye başladı. Nasıl şehvetli sikiyordu ama! Üstelik bu sefer kolay boşalmıyordu da, yarım saatir sikiyordu. Ben ise bitmiştim, 3-4 kere orgazm olmuş, pestil gibiydim. Kocam beni domalttıp son vuruşu yaptı ve yarağını götüme geçirdi. Normalde acıyan götümden zevk almaya başlamıştım, aynı zamanda da amımı ovuşturuyordum. Sonunda kocam döllerini götümün derinliklerine doğru fışkırtmaya başladı. Götümün içinde kocamın sıcak döllerini hissedince, ben de son bir defa boşaldım. Kocam yarağını götümden çıkarınca, ikimiz de divanın üzerine yığıldık, birbirimize sarıldık ve o şekilde yatarken uykuya dalmışız. Kapı zili ile uyandık. Apar topar giyindik. Kız okuldan gelmişti. 
Kocam daha sonra bana, “Adam hergün arıyor mu?” diye sordu. Ben de, “Hemen hemen hergün!” dedim. “Peki hiç gerçekten sikiştiniz mi?” diye sordu. “Hayır, sadece telefonda yaptık!” dedim. “Peki hiç istemedin mi?” diye sordu. “İstedim, ama korktum, yapamadım!” dedim. “Peki ben gitmeden yapmak ister misin?” dedi. “Ben adamla sikişirken sen de yanımda olacaksan, isterim!” dedim. Kocam da, “Ben yatakodasında saklanırım!” dedi.
Ertesi gün adam aradığında, onu eve çağırdım. Adam sevinçten havaya uçacaktı nerdeyse, “Yarım saat sonra ordayım!” dedi ve kapattı. Saat 10:30 gibi kapı çaldı. Heyecandan titriyordum. Etekboyu diz üstüne gelen mevsimlik bir elbise giymiştim. Altımda tanga külot vardı, sütyen de giymemiştim. Kapıyı açtım, adam içeri girdi, salona davet ettim. Kanepeye  yan yana oturduk. Bir şey içip içmeyeceğini sordum. “Gerek yok!” dedi ve beni kendine doğru çekip, dudaklarıma yapıştı. Bir eliyle de etiğimin altından bacaklarımı okşuyordu. Eteğim belime kadar sıyrılmıştı. Divanın üzerine doğru beni yatırdı, bacaklarımı öpmeye başladı. Yukarıya doğru çıktı. Dudakları ve dili tangamın önünde dolaşıyordu. Tangamı yana çekti ve ağzını amıma dayadı. Bu beni bitiren bir hareketti. Elimle başını amıma bastırıyordum. Bir süre sonra inleyerek boşaldım.
Adam beni doğrulttu, boynumu ve omuzlarımı öpmeye başladı. Beraber ayağa kalktık. Üzerimdeki elbiseyi sıyırıp ayak bileklerime bıraktı. Tekrar öpüşmeye başladık. Boynumu ve kulak memelerimi yalıyordu. Daha sonra bir elini kalçalarıma götürdü ve sıkmaya başladı. Bir taraftan diğer eliyle göğsümün birini sıkarken, diğerini emiyordu. Acayip olmuştum. Sonra aşağıya inip, kasıklarımı öperek tangamı çıkardı. Adamın karşısında çırılçıplak kalmıştım. Ayağa kalktı ve “Sıra sende!” dedi. Ben de adamın boynu öperek gömleğini çıkardım. Vücudunu öperek atletini çıkardım. Bir süre öpüştük, daha sonra beni omuzlarımdan bastırıp önüne diz çöktürdü. Elim fermuarının üzerindeydi. Yarağı taş gibi olmuştu. Fermuarını ve kemerini açtım, pantolonunu aşağıya doğru sıyırdım. Bacaklarını öperek yukarı doğru çıktım. Külodunu aşağıya doğru sıyırken kasıklarını öpmeye başladım…
Adamın yarağı dimdik önümde duruyordu, kocamınki kadar kalındı, ama biraz daha uzundu. Elime alıp sıvazlarken, aynı zamanda da taşaklarını yalıyordum. Taşaklarını emmeye başladım. Yarağı taş gibi olmuştu. Taşaklarından yarağının kafasına doğru dilimle hareketler yapmaya başladım. Bir taraftan onu seyrediyordum. Gözlerini kapatmış inliyordu. En sonunda yarağının kafasını ağzıma aldım ve emmeye başladım. İki eliyle başımı yarağına bastırıyordu. Bir süre kafasını emdikten sonra boğazıma kadar sokup çıkarmaya başladım. Ben de yalamaktan hoşlanmıştım ve  tekrar amım sulanmıştı. Adamın sikini ağzıma sokup çıkartırken adamın yarağının iyice sertleştiğini ve damarlarının dışarı çıktığı hissetim. Boşalacaktı. Ağzıma boşalmaması için ağzımdan çıkarttım ve elimle 31 çekmeye başladım. Bir anda inleyerek ve hırıltılarla boynuma ve göğüslerime doğru fışkırtmaya başladı döllerini…
Sonra divana oturdu. Ben vücudumdaki dölleri temizlemeye çalışırken, “69 yapalım!” dedi. Kendi sırt üstü yere uzandı, ben de tersten üzerine oturdum. O benim amımı yalarken, ben de onun yarağını yalıyordum yeniden. Bu sefer parmaklarını da kullanıyordu. Yarağı tekrar kalkınca kalçalarıma vurup beni üzerinden kaldırdı. Bu sefer o yerde sırt üstü yatarken, beni yarağının üzerine oturttu. Kocaman yarağını sulanmış amım Tesettürlü Jigolosu Tayfunbir anda içine aldı. Taşaklarını kalçalarımda hissediyordum. Elleriyle kalçalarımdan tutmuştu. Çılgın gibi üzerine oturup kalkıyordum. Bir süre bu şekilde devam ettikten sonra ona, “Hadi sırtüstü yatır beni!” dedim. Beni sırtüstü halıya yatırıp, bacaklarımı koltuk altlarına aldı. Yarağını amıma dayadı ve ilk hamlesinde amıma girdi. Üzerime abanınca, bacaklarımı havaya kaldırıp beline doladım. Amım bütün yarağını kavramıştı. Bir taraftan öpüşüyor, bir taraftan göğüslerimi sıkıyordu. Hareketleri hızlanmıştı. Ben kaçıncı sefer boşaldığımı bilmiyordum.
Telefonda hep beni domaltacağını söylerdi. “Domalayım mı?” dedim. Adam üzerimden kalkıp beni domalttı. Tekrar amıma girip, gidip gelmeye başladı. Bu pozisyonda da boşalmıştım. Amımı sikerken biryandan da kalçalarımı oğuşturuyordu. Bir ara baş parmağının birinin göt deliğimde dolaştığını hissetim ve “Oradan olmaz!” dedim. “Olur olur, zaten götten   vermişsin, bir de ben gireyim, korkma acıtmam!” dedi. Götümün deliğini bir süre tükürüğü ile okşadı, sonunda amımdan çıkardığı yarağını götüme dayadı. Kocam bir gün önce siktiğinden götüm açılmıştı. Yarağı da amımın sularıyla sırılsıklam olduğu için, ilk yüklenmesinde kafasını götüme soktu. O anda hem benden, hem adamdan inleme sesi çıktı. Yarağını geri çekip, tekrar yüklenince götüm adamın yarağının hepsini içine aldı. Bu sefer taşaklarını amımda hissediyordum.
Yaklaşık 15-20 dakika götümü siktikten sonra, yarağını götümden çıkarıp kalçalarıma doğru fışkırtmaya başladı. Ben de elimle adamın döllerini kalçalarıma sürüyordum. Fazlalıkları da göğüslerimi okşayarak göğüslerime sürdüm. Adam bir süre yerde uzandıktan sonra kalkıp giyinmeye başladı, ben de çıplak olarak divana oturdum. Adama, “Muradına erdin mi?” dedim. “Çok güzeldi!” diyerek gelip dudaklarımdan beni öptü. Külodumu giymeden elbisemi üzerime geçirdim ve adamı yolcu ettim. 
Adam gittikten sonra, kocamı saklandığı yatakodasından çağırdım. Halen heycandan tüm vücudum titriyordu. Kocam bana sarılıp dudaklarımdan öptü ve hoşuma gidip gitmediğini sordu. “Doğrusunu istersen çok hoşlandım, ama umarım başımıza iş açmayız!” dedim. “Birşey olmaz merak etme!” dedi. Kendisi de bizi seyrederken iki kere boşalmış, “Sana bir sürprizim var!” dedi. Ben de, “Yeter artık, sürpriz falan istemiyorum!” dedim. Ama kocam salondaki dolaba doğru gitti ve elinde bir kamerayla geldi. “Sakın bizi çektiğini söyleme!” dedim. “Evet, çektim!” dedi. Oturup bilgisayara bağladık ve seyretmeye başladık. Önce utandım, ama sonra ilk porno filmimi seyrederken kendimi porno yıldızı gibi hissettim

Arkadaşla Aldatma

          Bir gün işten eve, her zamankinden daha erken döndüğümde, güzel karım Suzan’ı yatağımızda, en yakın arkadaşım Faruk’a saksafon çekerken yakaladım. Onlar beni görmemişlerdi. Çırılçıplak karım, arkadaşımın önüne eğilmiş, iri memeleri sallanıp vücuduna çarparak, koca, sert siki ileri doğru ağzına sokup çıkararak emiyordu. Siki içine çekerken yanakları iyice çukurlaşıyordu. Karımın ihanetinin şokuna rağmen bu erotik görüntü gayri ihtiyari sertleşmeme neden olmuştu. Hemen geriye çekilip, görünmeden izleyebileceğim bir noktaya geldim. Hiç farkına varmadan fermuarımı açıp sikimi elime almıştım. En yakın arkadaşım ve karımın bana bilmeden sundukları seks gösterisini izleyerek sikimi okşamaya başladım.
Faruk karım Suzan’a, harika bir sik yalayıcısı olduğunu söylüyordu. Siki o kadar büyüktü ki, karım Suzan sadece başını yalayabiliyordu ve daha hassas bölgesi ağzına sığmıyordu. Görebildiğim kadar Faruk’un muhteşem erkekliği de  gözlerimin önündeydi. Aleti koca bir mısır koçanı kadar, yumurtalıkları ise tenis topundan biraz küçüktü. Karım siki ağzından çıkarıp eliyle sıvazlamaya başladığında ben de Faruk’un aletinin gerçek boyutlarını görebildim. Gövdesi en az üç avuca sığacak kadar, başını da ilave edersek en az 25 santim büyüklüğünde vardı. Benimkiyle karşılaştırdığımda; karım benim aleti tuttuğunda eli tamamen kapatıyordu. Bu durumda karımın oynaşınınki benimkinin en az iki katı uzunluğundaydı. 

Faruk, karımı başından yakalayıp, sikini ağzına öyle bir bastırıyordu ki, sanırsın kendi karısı Canan yıllardır onunkini ağzına almamıştı. Suzan aniden durdu ve yatağa sırtüstü uzandı. Hayal kırıklığına uğramıştım. Ama sanırım Faruk da uğramıştı ki, çocuksu bir tepki verdi; “ama ben saksafon istiyorum” diye ısrar etti. Ben de saksafon seyretmek istiyordum ama karıma siki ağzına al diye 
emredemezdim ya? Karım “ama bu çok kötü, benim iyi bir sikişe ihtiyacım var!” diye sızlandı. Arkadaşım Faruk onu ikna edemeyeceğini anlamıştı. Onun üzerine arkadaşım karımın üzerine çıkıp, içine girdi ve üç beş sokuştan sonra hemen fışkırtmaya başladı. Spermlerini boşaltırken, göt deliği büzüşmüş ve bacakları gerilerek havaya kalkmıştı. Karımı sikerken, bacaklarını birleştirdiğinden karıma girişini görememiştim. Ben de sessizce düşüncesizliğine küfrettim sevgili arkadaşımın.

Faruk karımın üzerinden indi. Yüzünde panik havası vardı, endişeyle kapıya bakınca görüldüğümü sanıp korktum ve hemen kenara çekildim. Bir şey olmadığını görünce yeniden pozisyonumu aldım. Karım “Puhh aman ne marifet!” diye alayla bağırıyordu “Liseden beri böyle hızlısını görmemiştim!” Ama bana göre onun hayal kırıklığı yaratan performansında karımın da payı vardı. Karım zaten onu yalayarak boşalmanın eşiğine getirmişti. Karım onu yalayarak temizleyip yeniden hazır hale getirmeyi önerdi ve yeni bir sikiş istedi. Ama 
Arkadaşım “bir daha ki sefere telafi ederim” deyip sanki alarm verilmiş gibi elbiselerini toplamaya başladı “Sedat (ben oluyorum) her an gelebilir” diye sürdürdü. 

Suzan “bu saatte evde olmaz” diye yanıtladı. “Gel ve beni yeniden sik. Boşalamadım” diye tatlı sert emretti. Ama Faruk orada daha fazla duramayacaktı. Bu durumda hayal kırıklığına uğrayan tek karım değildi. Ben de kendimi Faruk’un boşalmasına ayarlamış, o karımı sikerken ben de mastürbasyon yapıp boşalacaktım. Ama o kadar çabuk boşalmıştı ki, benim planımda suya düşmüştü.

Faruk hızla kapıya yöneldiğinde, kendimi zorla yandaki odaya atmıştım. Üstelik sikim hala açık fermuarımdan dışarıdaydı. Arkadaşım evden çıkınca yine 
ayaklarımın ucuna basarak yatak odasının kapısına geldim ve karım Suzan’ı gözlemeye başladım. Görünüşe göre karım Faruk’un başlattığı şeyi bitirmeye 
karar vermişti. Eliyle gitar çalar gibi şişmiş klitorisini okşuyordu. Onun orgazm sarhoşluğu ile titreyişini izlerken elime boşalmıştım.

Bundan sonraki birkaç hafta hayatımın en ilginç günleri oldu. Sürekli olanları düşünüyordum. Karısını başka erkekle sikişirken gören insanın kıskançlık krizine girmesi gerekirdi. Ben de öyle biriydim. Ama bu bende hiç sorun oluşturmamıştı. Evliliğimizin ilk yılları çok kıskançlık deneyimlerim olmuştu ama artık uzun süredir yani kıskanamayacak kadar uzun süredir evliydik. Üstelik şimdiki hedefim, karımla arkadaşım Faruk yatakta oynaşıp cilveleşirken ben de 
yanlarına oturup onları izleyerek el arabasına binmek istiyordum. Bunu onlara söyleyebilirdim. Ama amacıma ulaşmanın başka bir yöntem daha vardı, Faruk’a eşlerimizi değişmeyi önerebilirdim. Fingirdek karısı en az benimki kadar güzeldi ama gerçekten baş belası bir tipti. Belki tek başına sikebilirdim ama öyle hep beraber aramızda bulunmasını açıkçası pek tercih etmezdim.  
Benim bir güvenlik şirketim var, o nedenle yatak odamıza bir video kamera yerleştirmem benim için çocuk oyuncağıydı. Onu yatağımızı görecek şekilde lambanın arkasına gizlenecek şekilde monte ettim ve kabloyla tavan arasında bir video kaydediciye bağladım. Video harekete duyarlı bir sensor vasıtasıyla devreye girecek şekilde dizayn edilmişti. Yani yatakta bir hareket oldu mu hemen kayda başlayacaktı.  Birkaç güç geçmesine rağmen bir kayıt elde edemedim. Sonra ilk olarak karım Suzan’nın tam bir saat süren mastürbasyon seansını yakalamıştım. Bizde olduğunu bilmediğim, yapay penis ve vibratör kullanıyordu. Bir tane kocaman amına, onun bir küçüğünü de götüne yerleştiriyor, o şekilde mastürbasyon yapıyordu. İki deliğinin de dolu olduğu halde müthiş zevk alıyordu. Aletlerini gizli yerine yeniden saklayana kadar, benim sürtük karım tam  üç kez orgazm olmuştu. Onun mastürbasyona bu kadar düşkün olduğunu bilmiyordum. Onu bu şekilde görünce, en kısa zamanda Faruk’la bir ekip olup ona bunun gerçeğini yaşatmaya karar verdim.  
Faruk da benim gibi kendi şirketinde çalıştığından işten istediği zaman ayrılabiliyordu. Cuma günleri işten erken çıkmayı alışkanlık edinmiş olduğumdan, onlar buluşmalarını bu güne getirmemeye dikkat ediyorlardı. Onları sikişirken bir Çarşamba günü yakalamıştım. Dolayısıyla yine kamerayı kurduktan sonraki ilk çarşamba günü de videoyla yakalamam sürpriz olmadı. Bir saat kadar Faruk’un çok istediği saksafon eylemini yaptıktan sonra, Faruk geçen haftaki erken boşalmasını telefi edecek şekilde karımı tam iki kez orgazm ederek uzun uzun ve çok sert şekilde sikti. Eski arkadaşıma güvenim geri gelmişti…

Bazı hayal kırıklıkları olsa da kaset inanılmaz derecede heyecan vericiydi. 
 Mesela, karım onun sikini emerken başı görüntüyü kapatıyor, Faruk karımı sikerken sadece onun inip kalkan kalçalarını görebiliyordum. Köpekleme pozisyonu sikişirken kısa süre biraz daha güzel manzara oluşmuştu. Yukarıdan (yani kameranın bulunduğu yerden) adamın siki kesinlikle muhteşem görünüyordu. Kasetin kısalığına rağmen izlerken birkaç kez boşaldım.    Ertesi ay, karımla arkadaşım Faruk’u her Çarşamba videoya kaydetmiştim. Bunun üzerine planımı yürürlüğe koydum. Karım Suzan ile Faruk’un suratsız karısı Canan her Cuma akşamı bir arkadaşlarında toplanırlardı. Onlar gittiği gece ben de eve Faruk’u maç izlemek için çağırdım. İlk yarı bittiğinde ona arada porno film izlemeyi önerdim. Ağzının suyu akarak kabul etti.  Faruk kaset de kendini görünce, ölü gibi beyazladı ve neredeyse bayılacaktı. Ona sakin olmasını ve hemen bir sonuca varmamasını söyledim ama o “ben kaç kez karınla birlikte olduysam sen de benimkiyle o kadar birlikte ol. Ve sana söz veriyorum karına bir daha asla dokunmayacağım!” dedi panikle. Neredesin ağlayacaktı. Ona “karın bana defalarca pas verdi, istesem yıllar önce onu becerirdim. Dürüst olmak gerekirse karın beni sinir ediyor” dedim. O da “o halde benden ne istiyorsun?” diye sordu. “Ben karım Suzan ile olan ilişkini bitirmeni istemiyorum. Sizi onunla sikişirken izlemek ve bazen de aranıza katılmak istiyorum” dedim ve ona hiç seçim şansı tanımadım. Zira eğer istediğimi yapmazsa kaseti karısına göstereceğimi ve onun da soluğu mahkeme de alacağını çok iyi biliyordu.   Bunun üzerine, Faruk, karım Suzan ve ben ertesi Cuma gecesi ilk seks partimizi yaptık.  İlk defa olduğundan hepimiz biraz gergindik. Ben onlara ne yapmaları gerektiğini söylüyor, onlar da benim dediklerime uyuyorlardı. Onların yan yana yatmalarını ve orgazm olana kadar mastürbasyon yapmalarını söyledim.  Ben de onları kasete alacaktım. Suzan için sorun değildi ve gidip aletlerini çıkardı ama Faruk pek istekli görünmüyor, istediğimi yapmamak için beni ikna etmeye çalışıyor “boşuna israf” diyordu. Ben ısrar edince o da otuzbire başladı. Sanırım biraz aşağılamak istiyordum onu. Böylece kendi mastürbasyonuma yol açıyordum da. Faruk başlayınca hoşuna gitmeye başlamıştı. Hepimiz için daha zevkli olacağını düşündüğümden, Faruk’un erkekliğini kanıtlamak için porno filmdekiler gibi  ayağa kalkıp, karımın üzerine doğru, güzel vücuduna spermlerini fışkırtmasına izin verdim. Bu ilk boşalmadan sonra asıl partimiz başlamış oldu.  Nefeslerini topladıktan sonra, Suzan üste olacak şekilde altmışdokuz pozisyonuna soktum. Gerçek porno filmlerdekilerden daha etkileyici bir görüntü oluşmuştu. Çekici karımı bu koca aletin üzerinde aşağı yukarı kafasını oynatırken adeta bir porno yıldızı gibiydi. Karım Faruk’un sikini sertleştirir sertleştirmez, Suzan’a aleti ölçmesi için bir mezura verdim. İlk tahminimi tam yapmıştım. Çok etkileyici bir ölçüydü; tam 27 santim. “Tam bir balta sapı” dedim, heyecanla.  
“Şimdi yala onu ve ama görüntümü kapatma” dedim. Her açıdan ve her  uzaklıktan kaydettim. En sonunda da Faruk’un bacaklarının arasına girip iyice yakından yaklaşık yirmi beş otuz santimde çektim. Kameranın vizöründen, karımın tükürüğünden bir damlanın, Faruk’un aletinin başından başlayarak, bütün gövdesini aşıp taşaklarına kadar damladığını gördüm. Sonra boştaki elimle karımın başını tutup arkadaşımın siki üzerinde aşağı yukarı hareket ettirmeye başladım. Derken ikisi aynı anda boşalmaya başladılar. Muhteşem bir görüntüydü. Suzan, Faruk’un spermlerinin birazını yutmuş, çoğu ise dudaklarının kenarından aşağıya çenesine doğru akıyordu. Spermlerden birazı  da ki en güzel görüntü oydu; karımın gözlerine fışkırmıştı. Ben de dizlerimin üzerinde kendimi okşayarak ve tam  zamanlama ile boşalmaya başlamış ve karımın yüzüyle, Faruk’un sikiyle taşaklarının üzerine fışkırtmıştım. Ve tam bir beceriyle de bu hareketimi kasete de kaydetmiştim.   
Faruk iki kez boşalmış gitmek için can atıyordu. Ama ben ona karıma iyi bir sikiş vermeden gitmemesi gerektiğini hatırlattım. O da sönmüş sikini göstererek “bu sikişi nasıl becereceğim” diye sordu ve “iki kez boşaldım ve bu benim en yüksek limitim” diye açıkladı. “Sen bana boş yere mastürbasyon yaptırmamalıydın” diye de sitem etti. Ben de Faruk’a yüz üstü dönmesini söyledim. Sonra da karıma bana hep yaptığı gibi Faruk’un göt deliğini dilemesini istedim. Bu hep işe yarardı. Anında sertleşirdim ki, arkadaşım da anında sertleşti.
Bunun üzerine ben karım Suzan’a Faruk’un üzerine çıkıp sikinin üstüne oturmasını söyledim. Karım Faruk’un üzerine çıkıp ayağını iki yana salarak oturdu ve koca aleti eliyle tutup yol göstererek bal kutusuna soktu. Ben o aleti içine alabilmek için amını nasıl esnettiğini hayretle izliyordum. Bir süre kamerayla kaydettim, sonra yatağın ayakucuna bir sandalyeye yerleştirip, objektifi de karımın tam amına ayarladım. Sikimi yağlayıp yatağın üzerine çıktım. Suzan ne yapmak isteğimi anlayınca “ben ikinizi aynı anda idare edemem” diye itiraz etti. Ben “eğer hoşuna gitmezse anında bırakırım” deyip, sikimin başını göt  deliğine dayadım. Benim sikim göt değine kayarken, karımın soluğu kesildi, acıyla inledi, dudaklarını ısırdı ama bana “dur” demedi. Hayatımda bu kadar zevk veren bir şey yaşamamıştım…  
Bu Faruk’un hoşuna gitmişti, biraz devam edince Suzan da hoşlanmaya  başladı. Biz Suzan’ı sikerken, benim sikim ve taşaklarım, Faruk’unkine sürtünüyordu. “Ohhh iki kişiyle birlikte sikişiyorum, kahretsin biz bunu neden yılar önce düşünemedik?” diye hayıflanarak konuşuyordu. Bir saniye duracak halde değildim. Karım Suzan ve arkadaşım Faruk, hayal kırıklığı yaşasalar da, sızlansalar da, ben şiddetle boşalmaya başladım. Sonra aklıma kasete aldığım geldi ve hemen sikimi karımın amından çıkarıp, Faruk’un sikine ve taşağına fışkırtmaya başladım. Sonra hayatımda daha önce hiç yaşamadığım şekilde yeni boşalmış aletimi yeniden aynı deliğe sokup sikişe devam ettim. Bu defa çok uzun sürdü ve daha müthiş bir orgazm yaşadık.

Suzan bu pozisyon da tam üç kez doruğa çıkmıştı ve hepsi de müthiş orgazmlardı. Yarım saat kadar sonra sikimi yeniden karımın götünden çıkarıp 
arkadaşımın taşakları üstüne boşaldım. Üçüncü olmasına rağmen, şaşırtıcı şekilde çok ve yapışkandı. Hafifçe üzerlerine yığılmıştım ki, Faruk da sikini çıkardı. Sıcak spermlerini kalçalarımın arasına götüme doğru fışkırtırken taşaklarım adeta sikinin başına yastık görevi yapıyordu. Bu ıslak sahnelerin hepsi videoya alınmıştı.
 
Bu olay yaklaşık yedi ay kadar önce olmuştu. Takip eden altı ay boyunca her Cuma öğleden sonra karım Suzan, arkadaşım Faruk ve ben buluşup tedbirimizi alarak bu seks partilerini sürdürdük. Bir ay kadar önce Faruk’un karısı Canan her nasılsa ne yaptığımızı öğrenmiş ve bize katılmak için ısrarcı olmuştu.


Aramıza katıldığında da mızmızlığını sürdürmüş, neden daha önce haberdar olmadığını sorup tavırlar almış, kendisinin ne kadar dar ve küçük amı olduğunu kocasının büyük aletinin onu zorladığını anlatıp durmuştu. İlk olarak o susmayan  
ağzına sikimi soktum! Geveze ağzını kapatmanın başka yolu yoktu. Onu her sikişimde o kadar çok bağırıp yaygara yapıyordu ki, ağzını bantlamak istiyordum. Yalnız, Canan’ın hakkını da yememeliyim ki, müthiş saksafon çalıyor ve harika yalıyordu. Sırf bu nedenle aramıza katıldığına memnun oldum. Aslında, arkasını da karımın asla yapmayacağı şekilde kullanıyordu. Bu nedenle, bizim Cuma öğleden sonlarının elemanlarından biri oldu. 

Eşimin Asker Arkadaşı Seks

Günlerden cuma idi cep telefonum çaldığında eşimin aradığını gördüm açtım eşim telefonda akşama misafiri olduğunu eve gelirken birşeyler almamı istedi kim geliyor diye sordum epey zamandır görmediği arkadaşının memleketten 

geleceğini söyledi.Akşam eve giderken istediklerini aldım ve eve gittim.Eşime sordum kim bu dedim oda benim gençlik yıllarındaki samimi arkadaşım gelecek 2 yıl evvel kocasından ayrılmış ve ziyarete geliyor dedi.Eşim yemekleri hazırladıktan sonra onu almak için otogara gittik 10 dakikalık bekleyişten sonra nihayet otobüs geldiğinde ve arkadaşı indiğinde ben öleceğim sandım beklediğimiz kişi sarışın mavi gözlü müthiş bir afetti eşimle sarıldılar beni 



tanıştırdı serapla eve doğru yola çıktık bunlar arkada sohbet ederlerken ben dikiz aynasından serabı seyrediyordum çok güzel bir kadındı .Yemek faslı derken yatmak için müsade istedik ve odamıza geçtik yatakta serapla ilgili fantaziler kuruyordum sabah olduğunda erken kalktım salona geçip televizyonu açtım az sonra serap kalkıp yanıma geldi ince gecelik vardı üzerinde ve sütyensiz meme uçları gözükür şekildeydi altında tanga kilot giydiği belli oluyordu günaydın dedi yan koltuğa oturdu sohbet ederken ben gögüslerinden gözümü alamıyordum  farketmişti baktığımı rahat hareket ediyordu sonra eşim kalktı yanımıza geldi arkadaşının kıyafetinden rahatsız olmuştu hadi kahfaltıyı hazırlayalım dedi eşim kalktılar arkadan serabın yürüyüşünü seyrettim kalçaları hop hop hopluyordu içim müthiş gıcıklanmış hislerim uyanmıştı kahfaltı faslından sonra eşim seraba burayı gezdirelimmi dedi peki dedim o gün akşama kadar serabı gezdirdik eve dönerken eşim akşama evde güzel bir alem yapalım deyip bir büyük rakı aldırdı mezeler felan derken eve döndük eşim yemek masasını hazırlaıd yemekten sonra rakıyı açtık hem yudumluyor hemde sohbet ediyorduk televizyonda güzel bir dans müziği çıkıca eşimle dansa kalktık dans bitti oturduk arkadsından bir müzik daha çıkınca eşim aa ne kadar kabasın arkadaşımı kaldırsana dansa dedi kalktık seraba sarıldığımda onun mis kokusu genizimi yakmıştı gögüsleri gögsüme dayanmıştı belinden sıkıca kavradım ve ön kısmını önüme dayadım yaragımı amına kuvvetlice bastırdığımda bu titremeye başladı (benim alette müthiştir hani her zaman övünmüşümdür.) bir ara sırtıma tırnagını geçirdiğini farkettim buda zevk almıştı eşime baktım kendinden geçmiş rakısını yudumluyordu bizi görmüyordu bile bundan güç alarak elimi kalçalarının üzerine kaydırdım bu güçlükle ve fısıltıyla yapma lütfen dedi ama kim dinler elbisesinin üzerinden kalçalarını okşuyodum ve benim yarak dimdik ayaktaydı amına daha kuvvetli bastırınca nefes alması hızlanmıştı bir kez daha yapma lütfen dedi oturalım deyip yerine geçti.o akşam masada göz göze bakışıp durduk bununla yattık yarıntası gün eşim erkenden beni kaldırdı hayırdır dedim bugün pazar denize gidelim dedi kalktığımda serapta kalkmıştı hızlı şekilde kahvaltımızı yapıp yola çıktık denize vardık bir pansiyon ayarladık pansiyona yerleştik dinlenmenin ardından mayolarımızı giydik ve kendimizi denizin serin sularına bıraktık eşim fazla yüzme bilmediği için o kıyıda kalmıştı ben açıldım arkamdanda serap geliyordu kıyıdan epey uzaklaşınca durdum yanıma geldi serap denizin içinde birbirimize kur yapıyorduk su atıyor dalıp alttan ayagımızı tutuyorduk oynaşmalar devam ederken serap bana sırtına çıkıp denize atsana beni dedi kabul ettim sırtıma aldım bu balıklama atladı bir kaç hareketten sonra yorulmuştu ve sırt üstü denize uzandı amı tas gibi mayodan fırlamıştı ve gögüslerinin uçları mayosundan dışarı fışkırmıştı bu farkında değildi ben deli olacaktım 22 santimlik yaragım mayomu zorluyordu bende sırt üstü uzandım ve aletim önümde minare gibi duruyordu ve kafası göbek deliğimin üzerindeydi görmüştü serap gözgöze bakıştık yüzerek yanıma geldi yanımda durdu önüme baktı ve vav dedi ne kadar müthiş aletin var dedi öyledir dedim tutmak istermisin dedim moyumu sıyırdım bu denizin içerisinde avuçladı bu yaptığımız doğru değil dedi ve yüzerek kıyıya gitti bense denizin içerisinde boşalmıştım.bir süre sonra kıyıda değillerdi pansiyona gittiğimde eşimde serapta uzanmışlardı eşim uyuyordu serapta yataktaydı beni görünce kalktı balkona geçtik balkonda sohbet ederlerken ben niye vaz geçtin dedim buda arkadaşıma ihaneti ben  yaşattıramam dedi bende ne var sanki eksilecekmi zaten komple onunum dediğimde öylede olmaz dedi akşam orada kalmaya karar vermiştik saatler gece yarısını 24 00′ı vurduğunda biz hala ayakta balkondaydık ben bir ara ben denize gidiyorum gelmek istiyen varmı dedim eşim ben yoruldum yatacagım dedi serapta ben geleyim dedi sahile gelip denize girdik serapla bu sefer el eleydik denizde ben kucakladım serabı ve dudaklarımız koparırcasına somuruyorduk bu ise aletimi sıkıyordu benim ellerim gögüslerinde kalçalarında geziniyordu dayanamamıştık ve serap kucagıma bir hamlede atladı aletimin üzerinde inip kalkmaya başladı ve suyun içinde boşaldı doymak bilmiyordu en sonunda saatler sonra rahatlamıştık o günden sonra seraptan haber alamadım eşimle telefonlaşıyorlarmış 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder