21 Mart 2016 Pazartesi

Türbanlı Nazan’la fena sikiştik......... ve............Ablamın tüysüz amcığına bayıldım ....... ve.......... Kayınpederimle başladım, arkası geldi.......... ve...........Amcamın eşini çatır çatır siktim

  

Türbanlı kadınlar uzun zamandır ilgimi çekiyordu. O zamana kadar bir çok karıya çakmıştım, ama koleksiyona derhal bir türbanlıyı eklemem gerekiyordu. Mamafih, nasıl ortak bir alan bulup türbanlı bi karıyı düşüreceğimi uzun süre bulamadım. Nihayet bu yaz, 2014 Haziran’da muhteşem bir fikir buldum! Faizsiz!! bir bankada hesap açtırıp oradaki bir amcığı sepete atabilirdim. Derhal fikrimi uygulamaya koydum ve şubeleri gezmeye başladım. İlk gittiğim şubedeki müşteri temsilcisinin başı açıktı. Ona başını kapatır mısın diyemezdim, bu sebeple sıramın gelmesini beklemeden dışarı çıktım ve başka bir şubeye doğru yola koyuldum. Anadolu yakasındaki bir outlet’e gidecektim, yakınlarda yol kenarındaki banka şubesinde benim kritere uygun bi yavru bulabilirdim belki? AVM’de işim bitti, direkt şubeye geçtim. Aradığım oyuncağım karşımdaydı… Konuşkan bir karıydı, sürekli konuşuyordu. Ses tonu hoşuma gitmedi ama götü sikmeye uygundu. Bir ara ayağa kalktı, inceledim hafiften. Sıra bana geldiğinde gözlerinin içine sert tonlarda bakıp tok bir sesle ilk girişi yaptım. Göz bebekleri büyümüş şekilde o da bana bakıyordu. Buradaki detayları fazla yazmayacağım, klasik banka muhabbetleri… Hesabı açmak için kimliğimi istedi. “Soyadınız ne güzelmiş öyle,” dedi hafifçe eğilerek, alçak sayılabilecek bir sesle. Neymiş dedim söyletmek için, “Çakan ya, değişik bi soyadı” deyip güldü orospu. Işığı yaktı bize o noktada. Evet çakıyorum dedim ben de. Şubede gürültü vardı, kimse duyamazdı ne konuştuğumuzu, rahattım ben… 1-2 muhabbet daha geçti. Yaklaşık yarım saat sürdü hesap açması. Bir ara fotokopi çekmeye felan kalktı bu, kıvıra kıvıra yürüyor. Belli ki yarrak bağımlısı. Karıyı düşüreceğim artık gün gibi ortadaydı. Tamam … 
.. Bey, hesabınızı açtım ben, bu da VHS’nin sizde kalacak kısmı dedi. VHS ne dedim, vidyo mu bu? Güldü, peki o zaman siz VHS’deki maddeleri okurken aklınıza takılan bir şey olursa bana bu numaradan ulaşabilirsiniz deyip numarasını yazdı verdiği kağıda. Tamam dedim çıktım. Koleksiyona girmeye hazırdı bu türbanlı. Adı da Nazan. Şubeden çıkarken sikime doğru baktığını farkettim. Ulan ben çekiniyom hemen saldırmayım diye, karı kapıdan ilk girene verecekmiş meğer, piyango bize vurdu. :)) O akşam aramayı düşünmüyordum, televizyonda maç vardı. Maç başlamadan telefonum çaldı, numarasını kaydettiydim Türbanlı-1 diye. Evet o arıyor, ilginç bir durum. Birden kanım kaynadı size, canım çok sıkıldı aklıma hemen siz geldiniz, diye muhabbete başladı benle. Falandır filandır derken sözleşmeyi okudun mu diye sordu, hayır dedim. Beni okumak ister misin peki dedi ve kahkahayı bastı! :) Dumurlarda bir erkek olarak önce bir kapağını kaldırmam lazım yavrum dedim. Bunun üstüne bir kahkaha daha kaşar türbanlıdan… Ailesiyle kalıyormuş, boşanmış vs. onları anlattı. Dedim yarrağın tadını aldın, nasıl dayanıyorsun? Dayanamıyorum dedi. Geç odana dedim kapıyı kilitle. O gece telefonda mastürbasyon yaptırdım buna, hiç yaşamadığı kadar zevk aldığını söyledi yanında olmamama rağmen. Ertesi gün hafta sonuydu. Haliyle buluştuk bununla. Yanıma gelirken iş yerinde giydiği kıyafetleri giymesini emrettiydim. Bizim eve gelmeden ev arkadaşıma konuyu anlattım, uzadı bir yerlere o gün. Bu üstüme 
atlamak için sabırsızlanıyor, farkediyorum. Gayet rahat yanıma aldım Nazan denen kaşarı, TV izliyorum müzik kanallarını. Aradan 15 dk. geçti geçmedi, kumandayı alıp kapatıverdi televizyonu. Şov zamanı gelmişti türbanlı orospuya. Kızmış gibi yapıp kolundan tuttuğum gibi duvara yasladım bunu. 2 tokat çaktım. Nazan orospusu ise dudaklarını ısırıp bacaklarını açıp kapatıyordu. Seni sikerken türbanını çıkarmayacam deyip yumuldum bunun dudaklarına. Acıması için ısırıyordum dudaklarını. Ellerini kıpırdatamasın diye tek elimle kıskaca alıp boynunu emmeye başladım. Kıtlıktan çıkmış gibi. Karı kendini bıraktı hemen, daha boynundayken inlemeleri başladı!!! Bir elimle burnunu sıkıp diğer elimle göğüslerini mıncıklamaya başladım. Küçük gibiydi göğüsleri, fazla takılmadım Nazan denen orospu türbanlının göğüslerinde. Bilek hizasındaki türbanlı eteğini yukarı sıyırıp amını sıkıştırmaya başladım. Aaahhh erkeğiiimmm sok o sert şeyini hadi arrtııık diye yalvarmalara başladı bu pislik. Vay arkadaş, o kadar karı siktim böyle orospusuna ilk kez denk geliyordum! :)) Bunun amını iyice sulandırdıktan sonra çelme takarak yere düşürdüm. Bu yerde uzanmış, zevkten kıvranırken ayaklarından tuttum ve yerde sürükleyerek yandaki odaya götürdüm. Kemerimi çıkartıp kalçalarına bir kaç salto salladım. Bu iyice salmış kendini, yatağa yaslayıp dik dur lan diye emrettim. Yarrağımı çıkartıp ağzına soktum. 40 yıllık saksocu kaşar yarrağımı büyük bir ustalıkla emiyor, hatta resmen sömürüyordu!!! Kaç aydır sikişmiyorsun lan dedim, eliyle 3 yaptı. Konuşamaz, çünkü ağzında yarrak var. :)) Yeterince yalattıktan sonra bunu yine ayaklarından sürükleyerek diğer bir odaya götürdüm. Yarrağı  
yalattık ya, ben de biraz kontrolden çıkmıştım artık. Hızla bunun üzerindeki hırkayı, gömleği -bir kaç düğmesi koptu galiba- ve eteğiyle külotlu çorabını çıkartıp sağa sola fırlattım. Türbanını da kendi çıkartacak oldu ki ağzına çaktım bir tane, o zaman hatırladı çıkarmaması gerektiğini. Türbanlı siktiğimin tadına varacam, buna izin verecek değiliz… Bunu halının üstüne yatırmıştım. Bacaklarını ayırıp külodunu sağa doğru sıyırdım. Amı az kıllı ama daracık am lan. Benim yarrak patlatır bunu dedim ve Nazan’ın sulanmaktan mosmor olmuş daracık amına tereyağından kıl çeker gibi kaydım. Yarrağımın tamamını bir anda kökledim. İnce bir çığlık attı tam o an. Karıyı barbarca sikmeye başlamıştım. Sırtüstü yatırmışım Nazanı, abanıyordum tüm gücümle amına. O yarrağı öyle bir yaladı ki kontrolden çıktım aq! :) Bir ara baktım, her taraf göle dönmüş. Bu boşalıp duruyor fıskiye gibi… Hoşuma gitti altımdaki o orospunun aciz kalması. Koşulsuz teslim olan evlenip boşanmış bir kadını köpek etmiştim resmen. Karının sıyırdığım külodunu ne ara çıkardım bilmiyorum, ama bu çırılçıplak kalmıştı altımda. Göğüs uçlarını ısırarak acı verdim buna tekrar inceden. Bunu boynundan tutup ayağa kaldırdım ve duvara fırlattım. Yüzü koyun yaslandı duvara. Kazık gibi olmuş yarrağımla götten sikeyim dedim ama götü de dar. Girmedi bir türlü. Mutfaktan zeytinyağını getirip elimle yağladım orospu türbanlının götünü. Bu sefer sikip “şlop” diye girdi tamamen bunun götüne. Çok acıyo çok acıyo diye inlese de kulak asmadan götten abanmaya devam ettim. Bir süre sonra, beklenen zevk iniltileri gelmeye başladı Nazan denen orospudan!!! Bunu bir göt bir 
am olacak şekilde baya bi siktim. Daşşaklarıma kadar daldırdım sürekli azgın nazana. Bir kaç posta attırdım götüne, türbanına ve yüzüne. En son fasılda ayaklarını da yağlayıp siktim bunun. Bu türbanlının ayakları çok değişik zevk verdi. Ayaklarını bile 3 posta siktim. Etrafa baktığımda altımdaki orospunun yarı baygın hale geldiğini farkettim. Benim de sikim sızlıyordu. Bunun suratına soğuk su çarpıp kendine getirdim ve banyoya gönderdim. Banyodan sonra da evine yolladım. Bunu olur olmadık yerlerde sikmeye devam ediyorum. Çok acayip bir sex dünyamız oldu. Çok yoğun olmayan bir AVMnin tuvaletinde de sakso çektirdim buna. Panelvan kiralayıp kamping yerlerinde park ederek arkaya attığımız şişme yatağın üstünde de çok kaydım nazana. Benim bağımlım oldu. :)) Sıra buna bir kaç kişi ortaklaşa daldırmaya geldi. İyi tost olur nazandan. :)) Yakında onu da yaparım, burda anlatırım. 

Bunun için senenin 10 veya 11 ayını hemen hemen onunla geçiriyordum. İki göz odalı bahçe içinde bir evdi babaannemin evi. Bahçemizde incir, kaysı, yenidünya ağaçlarından küçücük evimiz adeta ağaçların içinde kaybolmuştu. Yaz gelince babaannem köye giderdi. Kışlık erzaklarımızı temin için… Ben de evimize bekçilik yapardım. Bahçeyi sulardım. Evi temizlerdim. Kısacası evin her işini ben yapardım. Bir gün sabahın erken saatlerinde ben uykuda iken kapı 
çalındı. Uykulu bir vaziyette kapıya gittim ve açtım. Karşımda bir kadın… —Zeynep Hala yok mu? —Yok. Köye gitti. —Ya… Sen torunusun, değil mi? — Evet… Bana senden bahsetmişti. Çok zeki olduğunu, çok ta çalışkan olduğunu anlatmıştı. -Hııııı… – İçeri girebilir miyim? -Tabi abla buyur… İçeri girdi. Yatağımın ucuna oturdu. Bana öyle bir bakışı vardı ki utancımdan gözlerimi kaçırıyordum ondan. O ise ısrarla bakıyordu. Gülerek: -Ne o, benden sıkıldın mı? Yüzüme bile bakmıyorsun. -Yok Abla ne sıkılması? erotik hikayeler -O zaman senden bir ricam olacak. – Buyur Abla… – Üç  
aydır kocam askerde… Benim okumam yazmam da yok. Ona mektup yazdıracak birini arıyordum. Zeynep Hala “benim torun yazar” demişti. Onun için geldim. Yazarsın değil mi Canım? -Tabi yazarım abla… O zaman ceketinin cebinden katlanmış bir kağıt ve zarf çıkardı. Bana uzattı. -Al… Kağıt ve zarfı aldım. -Bu da kalem… Onu da aldım. Göz göze geldik. Çok güzel ve sevimli bir yüzü vardı. Düzgün kaşlar, simsiyah bir çift göz. Parlak bir ten.. Çok hoştu… Başımı eğdim. -Başlayalım mı? Dedi. -Evet. -Ben söyleyeceğim sen yazacaksın. -Tamam. -Nasıl başlasam? Hah, Canım Kocacığım… Seni çok özledim. Üç aydır yalnızım. Sen gittiğinden beri tadım tuzum kalmadı. Arada bir annemlere gidiyorum. Ama orada da tat bulamıyor, tekrar eve dönüyorum. Duvarlar üstüme yıkılacak gibi… Ne vardı sanki evliliğimiz bir ayı doldurmadan askere gidecek. Sana doyamadan, sana sarılamadan, tadını çıkaramadan gitmenin ne olduğunu bir ben bilirim. Akşamları erkenden yatağa giriyorum. Seninle geçirdiğimiz birkaç geceyi düşünerek…. Avuçluyorum. Göğüslerimi okşuyorum. Senin anlayacağın kendi kendimi tatmin ediyorum… -Yazıyorsun değil mi? -Evet… Utancımdan ne yapacağımı 
bilemiyordum. Terlemeye başladım. -Devam et o zaman… -Tamam abla… Canım, erkeksizlik çok zor hele sevişmenin tadını aldıktan sonra daha da zor geliyor insana… İzine gelmeni dört gözle bekliyorum. Beni gene bagırta bağırta sikmeni istiyorum. Senin içime girmeni dört gözle bekliyorum. Mektup böyle sözlerle yazıldı. Ben ne yapacağımı, ne diyeceğimi bilemeden o ne derse yazıyordum. Nihayet selamlarla bitirdi mektubu… Nasıl iyi oldu mu? Hadi bir oku da dinleyeyim. Bakalım doğru yazmış mısın? -Ama abla… Bırak abla demeyi… hadi oku! Utana sıkıla okudum mektubu. Sırılsıklam olmuştum. Arada bir iç geçiriyordu. Offf… offffffff … Ne zormuş asker karısı olmak. Sen bunun ne demek olduğunu bilemezsin. Benim gibi bir kadının sikilmek isteğini anlayamazsın. Başım önümde cevap veremedim. Mektubu uzattım. -Al Abla… -Zarfı da yazsana… Zarfın üzerine küçük bir kağıda yazılı adresi de yazdım. Kağıt elindeydi. Katladı. – Unuttum. Dedi ve elini eteğinin altına soktu. Öbür eliyle de mektubu amına sürdü. Bana uzattı. Mektubun altına şu söyleyeceğimi de yazıver. -Canım bu kağıdı amıma surdum. Kokusu sana ulaşsın diye… Şimdilik bununla idare  
edersin. Mektubu benden alıp dudaklarına götürdü. Öptü. Kırmızı ruj sürmüştü. Dudak izi mektuba çıkmıştı. Katladı. Zarfa yerleştirdi. Tükürükleyip yapıştırdı. Ayağa kalktı. -Ben gideyim artık. Sana teşekkür ederim  canım. Başucuma dikildi. Ben başım önümde yatağın kenarında oturuyordum. Eğildi. Yanağıma bir öpücük kondurduktan sonra: Bunları Zeynep Halama söyleme ha! Aramızda kalacak, tamam mı? -Tamam Abla! Ablan yesin seni! Boynuma sarıldı. Ben kaçmaya çalıştım ama olmadı. Dudaklarıma yumuldu. İki eliyle de başımı tutmuştu. Bir süre öptükten sonra… -“Bu sana teşekkür öpücüğü” diyerek bir kahkaha attı. -“Her yazdığın mektupta sana bu ödülü vereceğim. Yeter ki Zeynep Hala’ya söyleme!” Çıkarken saçlarımı okşadı. Ve gitti. Ben kalakalmıştım. Şaşkın ve ürkek bir halde kapıya koştum. Arkasından baktım. Çok güzel bir vücudu olduğunu ilk defa fark ettim. Dönüp bana baktı. İçeri kaçtım. Aradan
 kaç gün geçtiğini hatırlamıyorum. Gene bir sabah kapı çaldı. Yataktan kalktık. Kapıyı açtım. O  gelmişti. -Merhaba delikanlı… O bayağı adam olmuşsun sen ya… Yakışıklı bir delikanlıymışsın farkına varamamışım. -Sağol abla… – Mektup yazdırmaya geldim. Ama bu defa öyle şeyler yazmayacağım. Eşimden mektup geldi. Benim yüzümden komutan azarlamış onu… -tabi abla çok ayıp şeyler yazdırdın sen de… Bu cümleyi nasıl söylediğime şaşırmış olacak ki.. – Niye o zaman söylemedin peki… -……………………… -Neyse boş ver. Hadi geçelim de mektubumu yazıver. -Tamam abla… – Halama söylemedin değil mi? – Söylemedim. -Aferin sana ağzın sıkıymış… Bu hoşuma gitti. Al kağıdı kalemi başla… Mektubu yazmak için sedirin bir ucuna ben diğer ucuna o oturdu. O söyledi ben yazdım.Arada bir kahkaha atıyor ve bana sarılıyordu. Nihayet mektup bitti. -Sağol canım… -Bir şey değil abla.. -Şimdi sıra sana ödül vermeye geldi. Bir hamlede ayağa kalktı. Kapıyı kilitledi. Bana döndü. -Bu defa ödülün büyük olacak. Sana tatmadığın  
şeyleri tattıracağım, çok sevinecek ve mutlu olacaksın. Dedi ve saçlarımı okşamaya başladı. -Abla ben daha çocuğum. Bu işlerden anlamam. Ne olur yapma! -Göreceğiz bakalım anlıyor musun, anlamıyor musun? Diyerek üzerime atladı. Sedire yatırdı. Şaşkın ve ne yapacağımı bilemiyordum. O ise beni öpüyordu. Ben karşılık vermeye utanıyordum. Üzerimde pijamam vardı. Bir hamlede pijamamın altını çıkardı. Donu da çekti. Ben bırakmamaya çalıştım ama nafile… O çok güçlüydü. Galip gelmişti. Sikimi avuçladı. -O utancından küçülmüş lan sikin… Bak şimdi nasıl büyüyecek. Nasıl büyüteceğim onu. Okşuyordu sikimi. Sonra eğildi ağzına aldı. Ben altınad   kalmıştım. Götü bana dönük üstümde oturuyordu. Eğilmiş sikimi yalıyordu. Kapalı gözümü açtığımda götünü gördüm. Çok güzeldi. Yusyuvarlak. Götünün deliği ve amı kılsızdı. Tertemiz. -bağırdı… Yala götümü amımı… Hadi durmasana çocuk. -Ama abla… Yala diyorum sana… Bak nasıl hoşuna gidecek. Götünü ağzıma getirdi. -Yala, dilinle… 
Hadi durma! -Abla yapma… – hadi diyorum. Ağzıma doğru bastırdı. Dudaklarıma değdi. İçim bir tuhaf olmuştu. O bastırıyor, bir yandan da sikimi okşuyor, yalıyordu. Çaresizlik içinde dilimi çıkardım. Amının içine giriverdi. O anda “ohhhhhhhhh, yala yala çocuk. Götümü de yala…ohhhhhhh” deyip duruyordu. Sikimin kalkmaya başladığını hissettim. -Kalkıyor, kalkıyor. Aferin sana… Demek çocuk değil erkekmişsin. Ohhhhhhhhhh Yalamaya devam ediyordu. Ben de amını götünü yalıyordum. Sikim tam kalkmış olacak ki… yalamayı bıraktı ve bana yüzünü döndü. Memeleri dimdikti. Aşağı doğru kayarak beni doğrulttu. -hadi memelerimi yala, ısır, okşa,sık… Hadicanım. Ohhhhhhh.. daha sert sık…ısır… ohhhhhhhhhhhhh daha sert…daha sert… ben kendimi onun komutlarına bırakmıştım. Yalıyor, sıkıyor, ısırıyordum. O, naralar atar gibi – Aferin… ısır…ısır… uçlarını somur… O ne derse ben onu yapıyordum. O kendinden geçmiş…” daha sert daha ser… Ahhhhhhhhhhhhh Bir ara sikimde bir sıcaklık hissettim. Ben de ohhhhhhhhhhh … diye inlyordum. OO üstümde hopluyor. – Sik beni… hadi daha hızlı daha sert sik.. Diyor ve üzerimde inip  
kalkıyordu. -Küçük erkeğim benim… Sik beni… Parçala amımı.. O sikin de bayağı büyükmüş ha… Benim heriften iyi sikiyorsun… Sik dediğin böyle olmalı… Taze yaraklım benim. Sert sikine kurban olsun ablan… Daha hızlı …daha hızlı… “offfffffff…..ohhhhhhhhhh….ahhhhhhhhhhh…” diyrek üzerime yığıldı. Ben de kasılıyordum. Sikimi çıkardı amından. Eline aldı. Somurmaya başladı. Fışkıran döllerin bir kısmı ağzından taşıyordu. Bir kısmını yutuyordu… -Ohhhhhhhhhh… aaaaaaaaaaaaaaaaaaahhhhhhhhh…. Öldüm bittim…Erkeğim benim… Çok güzel siktin be… Aferin sana… Kolumdan yakalyıp yatağa fırlattı beniYanıma da kendi uzandı. Başım memelerini arasında yan yana yatıyorduk. -Nasıl, hoşuna gitti mi? -Çok.. -Daha bitmedi dur bakalım… sana bütün lezzetleri tattıracağım daha… -Ama abla.. Ne ablası sersem… Bulmuşsun benim gibi güzel karıyı, bir de naz ediyorsun. Biraz dinlen. Sonra da beni götümden sikeceksin… -Ne? -Ne o şaşırdın mı? -Ama… Aması maması yok bunun… Kocam askerden gelene kadar yarağa doyuracaksın beni… Hem amımı,  
hem götümü… -Yapma Abla ne olur…Ben götünden sikemem. -Niye lan… Sikin kalkıyor, kazık gibi oluyor. Bal gibi sikersin! Götüm emrinde… Kahkaha atarak sikime yapıştı…Somuruyordu. Ben kıvranıyordum. Bir yandan da göğüslerini okşuyordum. Yeniden kalkmıştı sikim. -Hadi bakalım. Al şu kremi sür götüme, yarağına… Kremi dediği gibi sürdüm. -Önce parmağını sokacaksın yavaş yavaş… Sonra da yarağını… Hadi… Domaldı. Ben de yavaşça parmaklamaya başladım. Parmağım götünün içindeydi. -İki parmağını sok şimdi. Ohhhhhhhh… Erkeğim benim… sok… daha hızlı… Off… parçala götümü… Sok… Tamam… hadi şimdi yarağını daya… sok… yavaş yavaş ama.. Sikin götünün derinliklerinde kaybolduğunda o hala bağırıyordu. -Daha hızlı… Daha hızlı…off… öldürdün ben………… Küçük erkeğim benim. Ben götünde gidip gelirken kasıldım ve götünün içine boşalırken ahhhhhhhhhh…. Ohhhhhhhhh diyen bendim. O da gevşemiş ve yatağa yüzüstü düşmüştü.
Kayınpederimle başladım, arkası geldi.


 
Kocam her zaman muhteşem bir aşık olmuştur. Ama ben, yabancı bir yakışıklı erkeğin çekiciliğine hiçbir zaman karşı koyamadım. Her zaman beğenilen bir kadın oldum. Bulunduğum ortamda erkeklerin dikkatini çekerim.  Mavi gözlerim, uzun, örülü saçlarım vardır. Sedat bu halimle liseli kızlara benzediğimi düşünür. Ben 21 yaşındaydım, kocam Sedat ise 25 yaşındaydı. Sedat’ın babası Faruk benim gözümde çekici bir erkekti. Sportmen, olgun, yakışıklı  bir erkek…  Nikah töreninden çıkarken davetliler bizi kutluyorlardı.  Faruk, beni kutlamak için öperken, eliyle hafifçe memelerime de dokunmuştu. Sadece bu kadar değildi onun bana karşı yaklaşımı… Hep bana hayran bakışlar… Minik dokunuşlar… Flörtümsü iltifatlar… Ama hoş gördüm  , bunlardan hiç kocama bahsetmedim. Evlendikten sonra yaklaşık bir hafta kadar Sedat’ın ailesinin evinde kaldık ve bu süre içerisinde de her gece çılgınlar gibi sabahlara kadar sikiştik. Sedat’ın anne ve babası yan odada kalıyorlardı ve mutlaka bizim çıkardığımız sesleri duyuyorlardı. Birbirimizi o kadar uyarmamıza rağmen, zevkin doruklarına çıktığımızda kendimizi kaybediyor, hele ben, orgazm olurken kendimi kaybediyordum. Evleneli uzun zaman geçmemişti ve henüz kendi evimizi hazırlayamadığımız için Sedat’ın ailesi ile birlikte yaşıyorduk. Sedat’ın annesi Leman kütüphanede çalışıyordu. Ben akşama kadar evde yalnız kalıyordum. 
             Bir gün evde gene yalnızdım ve banyoda çamaşır yıkıyordum. Kimsenin gelmeyeceğini, evde yalnız olduğumu düşünerek, günlük giysilerimi de çıkarmış diğer çamaşırlarla birlikte makineye atmıştım. Çamaşır makinesinin kapağını kapatıyordum. Üzerimde sadece bir külot, bir sütyen vardı. Tüm dikkatimi makineyi programlamaya vermiştim. Birden bire banyonun kapısı açılıverdi. Faruk, “Oh… Pardon Zerin, burada olduğunu bilmiyordum” dediğinde korkuyla irkildim. Her zaman sabah işe gidip akşam gelen Faruk bugün öğle yemeği için eve gelmiş. Elinde anahtar olduğundan geldiğinin farkında olmamıştım. Hemen doğruldum ve utancından kızarmış yüzümle omuzumun üzerinden ona baktım.
 Münasebetsiz bir durumdaydım. Banyoda yarı çıplak bir vaziyetteydim ve benim aksime, pek utanmış görünmeyen kayınpederimin hayran bakışları benim çıplak vücudumda dolaşıyordu. Konuşmaya başladığımda, kekeleyerek, “Makineye çamaşırları atıyordum… Ben… Ben.. Evde… Kimse yok diye…” diyebildim. Kayınpederim Şey Öğle yemeği için gelmiştim. Ben de kimse yok zannettim…  Seni böyle…” diyerek sustu, bana baktı ve aniden  “Zerrin, çok harika kalçaların var” deyiverdi. Bu komplimanı çok hoşuma gitmişti ama bu komplimanı yapanın kayınpederim olması kendimi suçlu hissetmeme neden olmuştu. Hiçbir şey diyemeden öyle kalmıştım. Önce aramızda bir sessizlik oldu. Sırtım ona

 dönük, heyecan içindeydim, konuşamıyordum. Sessizliği yine Faruk bozdu Bana dön Zerrin Yüzünün güzelliğini görmek istiyorum” dedi. Önce biraz tereddüt ettim, ama sesi emreder gibiydi, ben de emre uydum. Yavaşça döndüm ve sırtımı makineye dayayarak durdum. Faruk gülümseyerek derin bir nefes aldı. Gözlerini memelerime dikmiş bakıyordu. Pantolonunun önündeki kabarıklığın büyüdüğü bariz bir şekilde görünüyordu. Faruk ise gözleriyle sutyenimi soyu yordu. Ardından bakışları aşağıya, külotuma, külodumun beyaz tül kumaşının arasından görünen  amcığımın simsiyah kıllarına yöneldi. Sonra soluğu daha da hızlanarak, “Ohh Zerrin Kahretsin Öyle güzelsin, öyle hoşsun ki, aklımı başım dan alıyorsun yavrum Eliyle pantolonunun önündeki kabarıklığı avuçlayarak, “Sen de görüyorsun ya Uzun, çok uzun zamandan beri aletim bu kadar sertleşmemişti dedi. Utangaç bir gülümsemeyle,Sağol, baba Ben Şey Üzerime bir şeyler giysem iyi olur diyerek kapıya yöneldim. Fakat çıkamadım. Faruk benim yolumu keserek  durdurdu. Banyonun ortasında durup gözlerimi ona diktim. Sessizce baktım ve yol vermesi için bekledim. “Lütfen sutyenini çıkar ve bana bu güzel memelerini göster, lütfen Zerrin” dedi. “Bence iyi fikir değil bu baba… Bırak geçeyim…”  Bana gülümseyerek, “Ancak sütyenini çıkarır, memelerini bana gösterirsen geçmene izin veririm…” dedi. O  kenara çekilmeden dışarıya çıkmam mümkün değildi. Çaresiz çamaşır makinesinin yanına geri döndüm. Kayınpederimin gözlerine baktım. Gözünü kırpmadan arzuyla, bana duyduğu şehvetin bürüdüğü gözlerle bana bakıyordu. Onun istekli bakışlarıyla kıvrandım, içimden bir şeyler aktı sanki… Bir yandan da düşünüyordum. Adamın dediğini yapmaktan başka  çarem yoktu. Ne çıkar diye düşündüm. Alt tarafı göğüslerimi görecekti. Ellerimi arkaya uzatarak, sutyenimin kopçasını çözdüm. Askılarını omuzumdan aşağı sıyırınca, sutyenim serbest kaldı, sıyrılıp yere düşmesine izin verdim ve memelerim ortaya çıktı.
              Faruk pantolonunun önündeki sertliğe elleriyle bastırıyordu. Önünde hafif bir ıslaklık meydana gelmişti. Ben de gittikçe heyecanlanıyor, ateşleniyordum. Her saniye hararetim artıyordu. Ağzı sulanan kayınpederimin karşısında göğüsleri çıplak bir vaziyette dururken, amımın iyice ıslanmaya başladığını hissediyordum. Gözlerini memelerime dikip bakarken, “Ohhh… Yavrum, ne kadar güzel memelerin var… Öyle büyük, öyle biçimli ve pürüzsüz ki… Hayatımda böyle güzel meme uçları görmedim… Ne harika şeyler bunlar, pespembe…” dedi. Gülerek,  “Teşekkür ederim iltifatlarına…. İşte isteğini yerine getirdim babacım…” dedim. “Hadi şimdi izin ver de gideyim…” Faruk doğrudan gözlerime bakmaksızın memelerimde sabitlenen bakışlarıyla, “Şimdi 
sıra külotunda Zerrin, hadi onu da çıkar… İçindekini çok merak ediyorum… Hadi şu tazecik  amcığını göster bana kızım…” dedi. Amcık? Ohh… Nasıl konuşuyordu bu adam benimle böyle…? Deli mi ne? Ahlaksız… Ne yapmak istiyordu bu adam…? Sütyen dedi, sütyeni çıkardım, şimdi külot diye tutturdu… Nereye kadar gidecek bu işin sonu bilemiyordum. Kayınpederimin benim için kabaran önündeki sertlik, çıplaklığımı yudum yudum içen şehvetli bakışları, ahlaksızca konuşması karşısında gittikçe heyecanım artıyor, daha da ıslanıyordum. Artık dediğini yapar, amımı da gösterirsem eğer, bu noktadan sonra geriye dönüş olmayacaktı. Biliyordum bunu… Ve kahretsin, dediğini yapmayı da çok istiyordum. Sonunda kasıklarımdan tüm vücuduma yayılan ateş bana kararımı verdirdi. Olabildiğince seksi bir tavır takınarak kayınpederimin gözlerinin içine baktım,  “Amımı da görmek istiyorsun ha? Peki, tamam Faruk bey… Madem çok istiyorsun… Sana onu da göstereceğim.” dedim. Külodumun  bel bandından tutup, amımın kıllarını açığa çıkaracak şekilde sıyırdım. Büyülenmiş gibiydi, pür dikkat beni izliyordu… Külotumu çekiştirip tamamen indirmeden o hizada oyalandım. İşkence çektiriyordum adeta… Kayınpederim sabırsızca inledi, ”Devam et, durma!” Külodumu kalçalarımın altına kadar sıyırdığımda, incecik ağı, sürekli akıp duran zevk sularımdan sırılsıklam olmuş amıma yapışmış, dudakların arasında kaybolmuştu. Gözlerimi kayınpederimden ayırmadan işaret parmağımla külodun ağını ıslak, azıcık süs  
diye bıraktığım kıl öbeğinin dışında kaymak gibi tertemiz amımın dudaklarından kurtardım yavaş yavaş…  Faruk’un gözleri yerinden fırlayacak gibiydi. Ben önce bir bacağımı, ardından da diğerini kaldırarak külotumu çıkarmamı donmuş gibi izliyordu. Kayınpederimin önünde çırılçıplak kalmıştım. Ayağımdan çıkardığım külodumu işaret parmağıma takarak ona doğru uzatıp, “Bak bana neler yaptın, Faruk… Senin yüzünden, amımın suyu külotumu sırılsıklam yaptı… Bak işte…” diye gösterdim. Sonra da ıslak külotu kayınpederime doğru fırlattım. Havada yakalayıp burnuna yaklaştırdı. Hala çıplak amıma bakıyordu. Nefesi iyice sıklaşmıştı. Ayağımdan çıkardığım ıslak külodum burnunda derin derin nefes  alıp koklarken, “Dün senin kirli külotlarından birini banyoda buldum. Senin güzel amının kokusunu alıp seni siktiğimi hayal ettim…” dedi. “Gelinin olmam, oğlunun karısı olmam senin için sorun değil sanırım… Olayı buraya taşıdığına göre…” 
              “Seni ilk gördüğümden beri deli oluyorum Zerrin… Hastayım sana… Geceleri kocanın altında sikilirken çıkardığın sesler, inlemelerin deli ediyor beni… Senin için de kayınpederin olmam sorun değil gördüğüm kadarıyla… Pek zorlamama gerek kalmadı bakıyorum.” Güldüm, 
              “Bence de sorun değil babacım… Ben de ilk gördüğümden beri sana hayranım… Çoğu gece senin duyman için inliyorum yüksek sesle…” dedim. Daha fazla kendimi tutamadım ve parmağımı amımın yarığına sokarken “Hadi bakalım… Ben sana amımı gösterdim. Şimdi de senin sikini görelim Faruk… Pantolonunu çıkar benim için…” dedim.
              Zaten istekli olan kayınbabam, bir anda pantolonunu ve külotunu sıyırdı. İyice sertleşmiş, irice aleti ortaya çıktı. Güzel bir şeydi. İki adım ileri atıp yanına geldim. Uzanıp yarrağını avucumun içine aldım ve
Hımmm!! Harika bir aletin varmış” dedim. Ben yavaşça  sikini okşamaya başlayınca Faruk da mırıltılar çıkarmaya başlamıştı. O da uzanıp memelerimi tuttu. Sıkıp sıkıp bırakıyor, bu hareketi düzenli ritmik bir şekilde yapıyordu Meme lerimden hoşlandın değil mi?” diye sordum.  Evet anlamında  homurdandı. “Islanmış amımı koklamak istemez misin?” diye yeniden sordum, İnleyerek yanıtladı. Geriye doğru çekilip çamaşır makinesinin üstüne oturdum. Bacaklarımı ayırıp ayaklarımı havaya doğru kaldırdım. Faruk kalçalarımın arasına gelip, eğildi ve yüzünü sıcacık amıma gömdü. İyice   ateşlenen amımı yalayıp emerken bacaklarımı onun omuzları üstüne yerleştirdim. O bir köpek yavrusu gibi koca diliyle yalarken artık daha fazla dayanamadım. Amımı iyice ağzına bastırarak çığlık çığlığa boşaldım.  Memelerimden terler akıyordu. Soluk soluğa
               “Oğlunun karısını, bu koca yarrağınla sikmek ister misin Faruk? “ dedim. İnleyerek “Ohhh eveet!” dedi. Yavaşça çamaşır makinesinden aşağı kayıp arkamı kayınbabama dönüp domaldım. Arkama dönüp yalvarır gibi,
  Sok içime Faruk, hadi… Sik gelinini.. Hadi Faruk!”  dedim. Arkama gelip, sertleşmiş sikini amımın dudakları arasına dayadı. Aletinin kaygan amımın içine doğru girdiğini hissettiğimde “Eveet!… Ohhh Eveet…!!  Sik beni…!! Sik beni… Şimdi…!” diye bağırmaya başladım. Belimden tutarak aletini içime, iyice derinlere doğru soktu. Şimdi beni yavaş yavaş sikiyordu. Her darbesi benim coşkumu ve şehvetimi daha da artırıyordu.
Ohhh… Amın harika bir tanem… Tam sikilecek bir am… Daracık… Oohhhh Zerrin… İçine boşalıyorum… Oooh… Geliyoruuum…” diye haykırıyordu.
  Ardından siki amımın içine zonklayarak boşalmaya başladı. Ben de çığlıklar atarak ikinci kez müthiş bir orgazm yaşamaya başlamıştım. Faruk, sikini, ikimizin de nefes alışları düzenli hale gelene kadar amımın içinde bırakmıştı. Sikini içinden çıkarınca, spermler amımdan taşarak yere damlamaya başlamıştı. Amımın suyu ile spermin kokuları bütün banyoyu doldurmuştu. Faruk külotumu alıp ıslak amımı silerken ben makinenin dibine yığılıp kalmıştım. Faruk elindeki külotu göstererek,Eğer mahsuru yoksa bunu   ben almak istiyorum… 
 Koklayıp koklayıp mastürbasyon yaparım…” dedi. Takibeden zaman içerisinde kayınpederimle haftada iki  ya da  üç  kez sevişmelerimiz devam etti. Sonunda evimiz hazırlanınca, Sedat’la ben oraya taşındık. Faruk, Sedat evde yokken geliyor ve beni sikmeye devam ediyordu   Bu benim çok hoşuma gidiyordu. İyice alışmıştım buna… Faruk gelmediği, ara verdiği zamanlar kendimi tatminsiz hissediyor, arzularım tavan yapmış oluyordu. Gözlerim etrafta fıldır fıldır erkeklerde dolaşıyor,  sikilmek için aranıyordum adeta.  
  Sedat’ın babasından sonra beni siken adam, yeni taşındığımız evimize sipariş verdiğimiz mobilyaları teslim etmek üzere gelen adamlardan biriydi. Sedat yine işteydi. Mobilyaları teslim etmek üzere iki adam gelmişti. Ben onlara getirdikleri mobilyaları nereye koyacaklarını gösterdim. İki adam da oldukça iri ve güçlüydüler. Konuşmalarından şef olduğu anlaşılan adam, 1.90 boyundaydı ve hiç görmediğim kadar büyük ellere sahipti. Vücudu bir sporcu gibi gelişmişti. Göğüsleri geniş, beli ve kalçaları dardı. Firmanın üniforması üzerinde adeta iki beden küçük görünüyordu. Ölgün siki pantolonu gerildiğinde belli oluyordu. O haliyle bile koca bir salatalık gibi görünüyordu. Ben de üzerime eski, daracık bir kot pantolon ve göbeğimi açıkta bırakan bir tişört giymiştim. O gün içime sutyen giymemiştim. Evdeyken genellikle giymem zaten… Mobilyaları taşıyıp yerleştirirlerken gözlerini bana ve tişörtümde kabarıklık yapan memelerime ve meme uçlarıma yönelttiklerini fark ettim. İşleri bitince soğuk ya da sıcak bir şeyler içip içmeyeceklerini sordum. Mutfak masasına oturdular ve ben yüksek raflardaki bardaklara uzanırken beni seyrettiler. Tabi uzanırken kısa tişörtümün altından memelerimi görebilecekleri şekilde hareket ediyor, bilerek dev adama daha iyi görüntü verecek pozisyonda duruyordum. Dev adam inanmaz gözlerle bana bakan arkadaşına gülümsedi.
             Bardakları önlerine koyup içeceklerini doldurdum. Tişörtüm yeniden yerine gelmişti ama sadece memelerimin altına kadar örtüyordu. Masada oturan adamların başında dikiliyor, tişörtümüm alt ucu tutup aşağı yukarı havalandırır  
gibi çekiştiriyordum. İkisi için harika görüntüler oluşuyor, bütün göğsüm görünüyordu.
              Bütün bunlar olurken, ustanın sikiyle bir problemi olduğunu, sandalyede durmadan kımıldanmasından anladım. Diğer adama kamyona gidip onu beklemesini söyledi. Ona teslim işiyle ilgi bazı evraklar olduğunu, birazdan geleceğini söyledi. Adam istemeye istemeye ayaklarını sürüyerek gittikten sonra şef ayağa kalktı ve masaya bir iki evrak koydu. Her şey tamamsa kağıtları imzalamamı söyledi.
              Masanın üzerine uzanıp, kolumu masaya yaslayıp  kağıtları  imzalamaya hazırlandım. Bunu yaparken memelerim tişörtümün altından fırlayıp sallanmaya başladı. Arkamda dikilen adamın önüne baktığımda, upuzun sikini pantolonunu iyice kabarttığını gördüm. O koca siki görmek istedim… Hem de her şeyden çok görmek istedim. Doğruldum, memelerim hala açıktaydı.
               “Ben bunu imzalayamam… Her şeyin tam olduğuna emin değilim… Her şeyi tam görmedim” dedim. Aşağı kabaran önüne baktım, sonra gözlerimi yukarı kaldırıp gözlerine baktım. Çıplak memelerime kilitlenmişti.http://analandcum.tumblr.com/
               “Bütün malı getirdik küçük hanım…. Siz ne görmek istiyorsunuz?”  diye sordu. Kabaca gülümsüyordu. “Hepsini değil… Pantolonunun içinde teslim etmeyi unuttuğun bir şey   var galiba… O malı bir göreyim…“ dedim. Koca adam gözlerini benden ayırmadan kemerini çözdü, fermuarını açtı ve pantolonunu dizlerine kadar sıyırdı. İçine bokser bir şort giymişti ve koca yarrağı şortun bir tarafından bacağına yaslanmıştı.
               Külotunun lastiğinden tutarak, onu da sıyırdı ve koca  yarrağı  gözlerimin önüne serildi. Gözlerimi ondan ayıramıyordum. Pantolonunu ve külotunu tamamen çıkardı. Siki hayvani büyüklükteydi ve koca yumurtaları bir sarkaç gibi sallanıyorlardı.
              Adamın önünde dikilen sert koca sike gözümü dikmiş bakarken, büyülenmiş gibi, pantolonumun düğmesini çözdüm, fermuarını çözüp, aşağı sıyırdım. Adam koca elleri ile memelerimi alttan tutup yukarı daldırdı ve parmakları ile onları hamur gibi yoğurmaya başladı.
           Ayak bileklerime kadar düşen pantolonumu küçük bir tekme ile fırlatıp, iki elimle birden kocaman, ateş gibi yanan  yarrağı  kavradım. Yarrağının başı bir bilardo topu büyüklüğünde, esmer pürüzsüz gövdesi ise kolum kadardı. Gözümü yukarı kaldırıp, iri adamın gözlerinin içine bakarak, korkuyla
               “Herhalde beni bununla sikmeyi denemeyeceksin… Hiç bu kadar  
irisini, bu kadar kalınını görmemiştim” Sırıtarak memelerimi bıraktı. Koca elleriyle kalçalarımdan kavrayıp, masanın üzerine oturttu. Bacaklarımı bastırarak ayırdı ve başparmağını klitorisimin üstüne bastırdı. Ben de masaya arka üstü uzanıp, amımı, klitorisimi okşayan parmağına doğru bastırmaya başladım. Orgazm olmaya başlamış, çıldırıyormuş gibi çığlıklar içinde kalmış, sıcacık amımdan sular fışkırmaya başlamıştı. Parmağı ile kutumun dudaklarını araladığında, arasında koca bir tokmak varmış gibi hissetmiştim.
              Kafamı kaldırıp da ona baktığımda, hedefine yönelmiş koca mızrak gibi yarrağını gördüm. Ucundan sular damlayan inanılmaz büyüklükteki yarrak adeta bir musluk gibiydi. Kaygan başını benim şeftalime dayadı, sonra aşağı yukarı ve yuvarlak daireler çizerek amıma sürtmeye başladı. Adamın sikinden akan suyla benim amımın suyu birbirine karışmış, damlayarak amımdan göt deliğime doğru akıyordu. Adam yüzüme bakarak, “ Ehh yavrum, sanırım tatlı küçük amcığın, bu koca Haydar’ın aletini almaya artık hazır. Biraz sıkı, zorlanacak ama, girdiği kadar…“ dedi. Ben masanın kenarlarından sıkıca tuttum ve “Öyle büyük ki aletin… Dikkatli ve yavaş yap.. Hayır hayır.. Nasıl 
bilirsen öyle yap… Hadi canım..” diye inledim. Koca tokmağını amıma bastırınca, süngerden boşalır gibi daha da çok su sızmaya başladı amımdan… Hiç acı hissetmiyordum. Sadece yaptığı basıncın heyecanı ve içime giren yarrağın klitorisime yaptığı uyarıyı hissediyordum. İçimdeki basınç artıyor ve aşk deliğimin etrafında bir açılma bir esneklik oluşuyordu.
               Yarrağın kafasının içime doğru kaydığını hissediyordum. Hırıltılarla içime doğru bastırıyordu. Yavaşça sokmaya devam ediyordu, biliyordum ki hepsini içime alabilirdim. Dokuz on santimini içime soktuğunda kendimi bayrak direğinin üzerinde gibi hissediyordum…!
              İleri doğru uzanıp yarrağın hala dışarıda olan, içime girmeyen kısmını iki elimle birden sarmaladım. Yarrağın gövdesinden kıvrım kıvrım dolaşan damarların içindeki kanın sıcaklığını ve zonklamasın hissedebiliyordum ellerimin içinde… Sonra elimin birini kalçamla, amımın içe girmiş sikin arasından uzatarak, adamın iri yumurtalarını tuttum, okşadım. Bir elimle, sikinin dışarıda kalan kısmını avuçlarken diğer elimle de taşaklarını okşuyordum. Yarak içime biraz daha girdikçe, elimin içindeki yumurtalar, büzüşüp yukarı toplanıyor, sonra yeniden serbest kalıp özgürce sallanıyorlardı.
              Sikin nereye kadar girdiği hissetmek için parmaklarımı karnımın üzerinde dolaştırıyordum. Sikin kafası dümdüz karnımda hissediliyordu. Adeta  
benim bir parçam olmuştu. Derken biraz daha içime girdi karnımın üzerinden elinle kontrol ettiğimde göbeğime kadar yaklaşmıştı. Adamın  taşaklarını bırakıp kendimi geriye attım ve masaya iyice uzandım. Avucunun içiyle titreyen memelerimi ezerken üzerime doğru eğilip, “Hayatında seni hiç böyle siken oldu mu ha…?” diye sordu. Tiz bir sesle, çığlık çığlığa “Hayır, hayır  iiyyyyy” diye bağırdım. Başımı öne arkaya çılgınlar gibi sallayıp duruyordum. Yüz kasları gerilmiş şekilde
               “Bu.. Bu am çok dar… Uuhhhhh !” diye bağırıyordu.  Yarrağını içimden geriye doğru çekip yarısına kadar çıkardı. Sonra yavaşça ama düzenli bir şekilde yeniden sokmaya başladı. Belimden tutup dimdik sikine doğru beni bastırdı. Şimdi durmaksızın kazığını vücuduma doğru bastırıyordu. Çok uzun heyecanlı bir orgazm yaşıyor, elektriğe tutulmuş gibi tir tir titreyerek çığlıklar atıyordum. Adam kendi kendine,
               “Bu orospu sikimin hepsini içine aldı, işte şimdi seni sikiyorum orospu…” diyordu. “Şu kalçaları biraz havaya kaldırayım…   Uuhhh  evet…”  diye kendi kendine konuşmaya devam etti. Sonra hızla amımı tokmaklamaya başladı. Taşakları her vuruşunda ıslanmış götüme çarpıyordu. Bir lokomotif gibi beni sikiyordu. Klitorisim içime sürekli girip çıkan kocaman sikinin gövdesiyle sürekli temas ettiğinden sinirlerim iyice uyarılmıştı. Bir orgazmdan diğerine koşarken yaşadığım zevk ve şehvetten çıldıracak gibiydim. Adam memelerimi  tutarken
               “Ooooh yavrum… Amcığını spermlerimle doldurana kadar  sikeceğim seni!” diyordu. Kocaman kürek gibi elleriyle avuçladığı memelerimin uçları sivrilmiş ve sertleşmişti. Derken içimde gidip gelen yarağın hareketleri hızlandı, daha da büyüdü sanki içimde ve patladı. Sıcak menisi döl yatağıma dolmaya başladı. Yarrak pompalamaya devam ediyor ve fışkırttıkça fışkırtıyordu. Ta ki iyice sikilmiş amımın içindeki  yarrağının  kenarından dışarı sızana kadar„. O içimde fışkırttıkça amımdan akmaya devam ediyordu.
               Koca yarrak sakinleşince amımdan çıkardı. İçime doldurduğu spermler amımdan akmaya başlamıştı. Yarrağın ucundan damlayan spermler amımın kıllarını üzerine dökülüyorlardı. Amcığım yapışkan nemli spermlerle dolu vaziyetteyken, bacaklarım masanın kenarından aşağı düşmüş sallanıyorlardı.
               Birkaç dakika sonra ancak kalkıp oturabildim. Başım dönüyordu yaşadığım korkunç zevkli orgazmdan… Az önce beni  siken  adam  gömleğini düğmeliyordu. Yarı inmiş yarrağı yere doğru yönelmiş, sikişmemizin belirtisi ıslaklık yarrağın dibinde belli oluyordu.
              Artık daha fazla bir şey alamayacak şekilde aynı bir fahişe gibi  
 sikilmiştim. Tamamen, iliklerime kadar doyurulmuştum. Ancak güçsüz mırıltılar çıkarabiliyordum. Amımdan akan döllerden, terleyen vücudumdan iyice nemlenmiş masadan aşağı kayarak yere bastım. Dizlerim titriyordu.
               “Koca yarrağın beni inanılmaz bir şekilde sikti! Hiç böyle  sikilmedim.  Belki de bir daha böyle sikilemem… !!!”  Gülerek cevap verdi, spermleriyle kaplanmış amımı göstererek,
               “Bayan, bu da benim siktiğim ilk şehirli amı… Yaptığım en güzel sikişti benim de… Şimdiye kadar hiç senin gibi ateşli  bi  orospuyla  sikişmemiştim… İliğim kurudu sanki…”  Tam o anda arkadan gelen “Bak sen… Biz de öğrenelim bakalım nasıl bir sikişmiş bu…“ diyen sesle irkildim.
Diğer mobilyacıydı bu… Pantolonunu indirmiş, sertleşmiş  yarrağını  dışarı çıkarmıştı. Beni sikmek için bekleyen adama, elindeki koca yarrağa baktım ve “Yooo… Hayır, sikişecek halim kalmadı… Amım tamamen sızlıyor, bir sikişe daha dayanamam… Ama istersen başka türlü boşaltırım seni…” dedim. Adam başıyla onayladı ve yanıma geldi. Koca sertleşmiş  yarrağını  elime aldım 
. Beni siken kadar büyük değildi ama en az 20 santimdi. Hatta ustasınınkinden kalındı… Ben taşaklarını öpüp, yarağını emerken o da memelerimle oynayıp onları emiyordu. Koca yarrağı ağzıma alıp tam ritim tutturduğumda, adam
Siktir orospu… Ağzın yetmez, yarrağımı sana sokucam… Dön arkanı… Koca beyaz götüne bu yarrağı sokucam…” dedi. Paniklemiştim. Bizi seyreden adama baktım. Sırıtarak, “Dediğini yap kadın! Ben siktikten sonra yaşlı bir kadını götünden sikerken izledim, kadını çıldırtmıştı…” dedi.,Korkunç fikrini gerçek
 leştirmek için harekete geçmeden onu boşaltmak içi sikine daha hızlı asılmaya başladım. Fakat elleri beni sikinin üzerinde çekip ters çevirdi. Üzerime bastırıp diz çöktürdü. O da arkama geçip dizleri üzerine çöktü. Sonra omzumdan ileri doğru iterek dört ayak pozisyonuna getirdi.Memelerim aşağı doğru sarkıp
  sallanırken ellerini meni bulaşıklarıyla kayganlaşmış götüme doğru kaydırdı.  Götümün  yanaklarını elleriyle ayırarak kalın sikini arasına dayadığını hissettim. Diğer adama dönerek Haydar bu karının götü çok güzel, ama bu döller hep
senin boşalttıkların  dedi. Yaklaşmakta olan saldırıyı durdurmaya çalışa rak ,Haydar da az önce beni amımdan sikti Senin koca yarağını da amıma sok
man hoşuma gider Lütfen n’olur beni amımdan sik!! diye yalvar dım Hayır bağ yan Senin götün çok hoş, çok dar ve çok sıcak Yarrağımı  buraya sokucam ve içinde patlayacam dedi. Kalçalarımdan  tutup, kalın ve sert yarrağını götüme dayayıp bastırmaya başla dı. Duyduğum acı korkunçtu. Feryat ediyor, çığlıklar atıyordum Aahhhhh Çok çok büyük Sikişin beni yırtıyor, ikiye ayırdı Lütfen dur…”

 
               Bu sözlerime güldüğünü duyuyordum. Ben yalvardıkça daha da sokuyordu. Sonunda dibine kadar soktu.  Taşaklarını  sırılsıklam  amcığımın  üzerinde hissediyordum. Sonra bütün acımasızlığıyla zavallıgötümü sikmeye başladı. Hırıldayıp, ta bağırsaklarıma kadar sokuyor, sonra çekip yeniden hızla dibine kadar daldırıyordu. Arka arkaya sokuyor, kemik gibi  yarrağını  götümün  dibine  kadar batırıyordu.
               Sonunda çığlıklar atarak bütün menisini götümün içine boşalttı. Yarrağı götümün deliğine üst üste fışkırtırken o üzerime uzanıp, titreyip sallanan memelerimi tuttu. Sonunda doğruldu, doğrulurken desikini götümden dışarı çıkardı. Koca bir damla spermin sırtıma ve  götüme  sikinden damladığını  
hissettim. Adamın spermleri  götümden  sızarken yere yüz üstü yattım, zevk ve acı karışımı duygular hissediyordum.
               Her ikisi de beni orda öyle bırakıp gittiler. Ben ancak kocam işten eve gelmeden önce kalkıp temizlenebilme gücünü bulabildim.
               Kocam Sedat’ın haberi olmaksızın, amım ve götüm o iki iri yarrak tarafından sikildikten sonra da bir sürü adam tarafından becerildim. Yan komşumuz tarafındaı onlarca kez ya sikildim ya da diliyle yalandım. Komşumuzun  siki küçük olduğundan kolayca boğazımın derinliklerine kadar alabiliyordum. Binamızın girişindeki emlakçı en az birkaç defa sırtımı yere getirdi, hem de ofisindeki masanın üzerinde….Hatta bir keresinde eve damacanayla su getiren çocuk bile becerdi.
               Bir sabah su sipariş etmiştim. Kapı çalındığında açtım. Gelen sucuydu. Kapıyı bornozla açmıştım. Yerde duyan suyu içeri almak için eğildiğimde, memelerimden biri bornozun yakasından dışarı fırladı. 16 yaşlarındaki sucu çocuğun gözleri memelerime kilitlenmişti.
               Anında siki sertleşmiş, ben de onun farkına varmıştım. Hemen daireye alıp hem de kocamın yatağında çocuğa ilk sikişini hediye etmiştim. Bundan sonra her su getirişinde hediyesini aldı. Hatta diğer zamanlarda da beni ziyaret etti. Ta ki ailesiyle kentten taşınana kadar. 
               En az on kez trafik polisleri tarafından sikildim. Hızlı araba  
kullanmaktan hoşlanırım ve fırsat buldukça da kullanırım. Ama genellikle de yakalanırım. Ve her zaman da ufak bir uyarılmayla bırakılmaya ikna ederim. Ki tabi bazı tavizlerle….!!!  Genellikle onu takip ederek bir ifade merkezine gider ve orada onun istediği şekilde ifade veririm. Genellikle  arabayı yol levhalarının altına ya da tali yollara çeker ve arabamın arka koltuğunda beni sikerler.
               Hepsini tek tek anlatmamın imkansız olduğu bir sürü yabancı heriflerle sikiştim. İşte bunlardan birinde, daha önce bahsettiğim gibi kocam Sedat tarafından yakalandım.   Sedat patronunu ve birkaç iş arkadaşını kağıt oynamak üzere bize davet etmişti. Ben gelenler için bir şeyler hazırlamamı isteyip istemediğini sorduğumda, Sedat,
               “Yeni patronun üzerinde iyi bir etki bırakmak istiyorum aşkım… Çünkü firmada yükselmek istiyorum. Her şey bu adamın iki dudağının arasında…” dedi.
               “Tamam kocacım… Sen merak etme… Patronunu en iyi şekilde misafir edeceğim bu akşam… O da, sen de memnun kalacaksınız…”
               Oyunun saat sekiz civarında başlayacağını tahmin ederek, saat altı civarında içki ve meze için hazırlıklara başlamış ve bitirmiştim. Sedat’ın patronuna iyi görünmek gerektiğini düşünerek güzel bir köpük banyosu yaptım
. Hafif bir makyaj yaptım ve kapalı bir etekle bluz giydim.
               Sedat’ın iş arkadaşlarından biri en önce geldi. Adının Nedim olduğunu söyleyerek kendini tanıttı. Yakışıklılığından etkilenmiştim. Sonra kocamın patronu geldi. Uzun boylu, yaşına göre oldukça yakışıklı ve güzel vücutlu biriydi. Kocam
               “Tamer Bey” diye tanıştırdı. Fakat adam kocamın sözünü keserek aniden,
               “Ooo hadi Sedat bırak resmiyeti bey de ne? “ dedi ve elimi tutarak “Ben Tamer… Sizinle tanışmak bir zevk güzel bayan…” diye devam etti.
               Gülümseyerek teşekkür ettim. Cemil ve Mahmut en son gelenlerdi. Onlar geldikten kısa bir süre sonra da oyuna başladılar. Herkese içki ve meze servisi yaptım. Masaya her içki veya meze taşıdığımda patron sürekli Sedat’ı ve güzel karısını övücü komplimanlar yaptı ve diğer misafirler de onu hep onayladılar. 
               Üç saat kadar sonra hepsi oyuna konsantre olmuşlar, hiçbir şeyi gözleri görmüyordu. Saat onbir civarı, mutfakta yeni meze ve içkileri hazırlarken, Tamer içeri girdi. Yorulduğunu, diğer çocuklar oyuna devam ederken, benimle biraz çene çalmaya geldiğini söyledi. Salona göz attığımda kocam Sedat, Nedim, Cemil ve Mahmut oyuna dalmışlar yüzlerinde bildik ifade ellerindeki kartlardan başka bir şeyi görmüyorlardı. 
               “Kocan senin gibi güzel bir kadınla evli olduğu için çok şanslı…” dedi. Hafif kızardım, espri yaparak güldüm ve
               “Eğer önce patronuyla tanışsaydım, Sedat o kadar da şanslı olmazdı…” dedim. O da güldü.
              Konuşurken, kompliman yaparken gözlerini gözlerimden ayırmıyor, genizden gelen tok erkek sesi içimi gıcıklıyordu. Genç kız gibi heyecanlandığımı hissediyordum. Şimdiye kadar kocamın ve diğerlerinin altına yatan sanki ben değildim. “Bir spor ya da güzellik merkezine devam ediyor musun?” “Hayır… Neden sordunuz?” “Öyle güzel ve biçimli bir vücudun var ki…” Gözleri vücudumun her santiminde dolaşıyordu bunu söylerken… Ben yine utandım,  “Sizin de harika bir vücudunuz var…” dedim yutkunarak… Gözlerimi üstünde bölge bölge dolaştırdım, ona nereye baktığımı göstere göstere… “Sporla uğraştığınız belli… Geniş omuzlar, pazular, daracık sıkı kalçalar…”  
               Sonra eline bir bardak içki verdim. Arkama dönüp çekmeceden bir servis tabağı çıkarmak için eğildim. Ben tabağı alırken, Tamer elini eteğimin altından sokup külotumun üzerinden kalçalarımı okşamaya başladı.
               Kendi kendime gülümsedim ve “Tamam, olabilir, Sedat’ın patronu, personelinin karısının kalçalarına dokunmak istiyor sadece…” diye düşündüm. İtiraz etmeksizin kıkırdadım,
               “Ohhh Tamer beyyy!” dedim. Homurdandı, 
               “İlk geldiğimde, bana sadece Tamer demeni söylemiştim…” dedi. Kalçalarımı iki eliyle okşamaya devam ederek, “Sedat, kesinlikle ağzının tadını biliyor. Demek ki becerikli bir adam ve kesinlikle eminim, işinde de ileriye gidecek…” dedi.
               Tabağı masanın üzerine bırakıp doğruldum, ona döndüm. Yüz yüze bakıyorduk. Tamer beni yukardan aşağı süzerek göz kırptı. Mesajı almıştım. Kocamın iş hayatındaki başarısı, geleceğimiz bana bağlıydı şu anda… Salona göz attım, oyun az önceden daha şiddetli şekilde sürüyordu.  Bluzumun düğmeleriyle oynayarak Sedat’ın patronuna baktım ve gözlerimi kısarak,
               “Sence kocam daha ne kadar yükselebilir, Tamer?” dedim. Gözlerini göğsüme dikip
               “Karısı nereye kadar izin verirse…” diye yanıtladı.
               “Bunun anlamı nedir?” diye sordum. Gülümseyerek
               “İkimiz de biliyoruz ki, bir patronla elemanı arasındaki ilişki ve yakınlaşma çok önemlidir. Tabi bu yakınlaşma ve ilişkiye çalışanın karısı da dahildir. Hatta bazen daha da önemlidir.” Elimi başıma götürüp minik bir asker selamı çaktım,
               “Konu anlaşıldı sayın patronumuz… Beni takip edin, işaretlerime  uyun 
lütfen…”
               Salona girip oyun oynayanlara meze ve içki servisi yaptım. Sonra kocama dönüp, patronunun bizim antika porselenlerimizle çok ilgilendiğini, onları göstermek için arka odaya geçeceğimizi söyledim. Oyuna o kadar dalmıştı ki başıyla onaylayıp, elindeki kağıtları sıraya dizmeye başladı. Tamer’e göz kırpıp, yatak odasına doğru yürüdüm. İkimiz de odaya girince, önce kapıyı kilitledim. Sonra ayakta gelişmeleri izleyen patrona,
               “Tamam Tamer… Şimdi kocamın kariyerini düzeltmenin yollarına bakalım… Personelinin karısı yakınlaşma ve ilişkiye hazır…” dedim.
               Bluzumun düğmelerini çözerken, Tamer’e de pantolonunu çıkarmasını söyledim. Daha ben gömleğimin düğmelerini çözemeden hızla fermuarını açıp belden aşağısını çıplak bıraktı. Sutyenimi çözerken yarı kalkmış sikinin uzayıp sertleşmesini gözleyebiliyordum. Sonra eteğimi yukarı toplayıp külotumu aşağı indirip bacaklarımdan çıkardım.
               Tamer gülümseyerek bana yaklaştı ve çıplak memelerimi tuttu. Hararetle dakikalarca öpüştük. Sonra daha fazla dayanamadım ve arkamı dönüp ellerimi şifoniyerin üzerine koydum. Tamer’e aynadan bakarak
               “Hadi gel Tamer… O koca sikini geçir bana patron…” dedim.
               Arkama geçti ve eteğimi belime kadar topladı. Ardından elleriyle kıllı amımı okşamaya ve duyarlı klitorisimi parmaklarıyla uyarmaya başladı. Amım iyice sulanmıştı, Tamer parmağını, ağzını açmış bekleyen amımın içine kaydırdı. İyice tahrik olmuştum, Tamer’in yarrağından daha fazla isteyeceğim bir  
şey yoktu o anda. Tek istediğim koca sikiydi.
               “Ohhh evvet sik amımı Tamer! Sert yarrağının ıslak amıma girmesini istiyorum hadii…” diye inleyerek yalvardım.
               Kocamın patronu sikini amımın dudaklarına dayadı ve içeri doğru yavaşça iteledi. Onun sikmesini bekleyecek halim kalmamıştı. Bacak aramdan sikin amımdan çıkıp, sonra yeniden içine girip gözden kaybolmasını izlerken ben de kalçalarımı geriye, Tamer’e doğru itiyor ve daha derine girmesini sağlıyordum.
            Tamer beni sikerken aynı zaman da memelerimi de okşuyor, her dibe kadar soktuğundaysa hırıltılar çıkarıyordu. Muhteşem bir orgazm yaşıyor, kocam ve arkadaşlarının yan odada olmaları beni daha da heyecanlandırıyordu. Boşalmanın verdiği heyecanla çığlıklarımı ve inlemelerimi kontrol edemiyor
               “Ahhhhh… Ooohhhh… Geliyorum!!!! Oh geliyoruuuuuum, evet evet devam et!!!” diye çığlıklar atıyordum.
               Tamer ağzımı kapatmaya çalışıyordu ama geç kalmıştı. Başımı orgazm çılgınlığıyla sağa sola sallarken yatak odasının kapısını açmış, patronunu memelerimi sıkıp, hırıltılarla amımın içine boşalırken bizi izleyen kocamı gördüm. 
Sedat bana baktı ve patronunun ayak üstü sikişinden aldığım büyük zevk ve şehveti gördü. Tamer kocamın bizi izlediğinin farkındaydı. Sikini içimden çıkarıp Sedat’a baktı. Sonra Sedatçım, Zerrin hanımla burada senin firmadaki gelece ğini konuşuyorduk… Açıkça söyleyeyim ki, kriz yüzünden seni işten çıkarmaya karar vermiştim. Ama seksi karın aksini ileri sürdü. Senin işten atılmak yerine, terfi etmen gerektiğine karar verdik beraber…” dedi. Sedat birkaç dakika dili tutulmuş gibi kaldı, sonra “Şey… Teşekkür ederim Tamer Bey… Minnettarım… Hem size, hem karıma… Ama çok komik bir durum var…” Tamer’le şaşırıp kalmıştık, birbirimize baktık. Ne diyordu bu adam? Kocam devam etti,  “Ben de aslında karımdan buna benzer bir şey istemek için geldim. Sizi arka odada porselenlerin yanında ararken yatak odasından karımın orgazm çığlıklarını duydum.  Şey… Pokerde kötü kaybettim patron… Param kalmayınca masaya
 pey olarak karımı koydum.   Cemil ile Mahmut’a bahis olarak karımı  sikebileceklerini  söyledim,  yine kaybettim. Karımdan bunu istemeye gelmiştim. Kara karabunu nasıl anlatacağımı, iki yabancı erkek tarafından sikileceğini  tatlı karıma nasıl söyleyeceğimi düşünüyordum. Gördüm ki endişe edecek bir şeyim yokmuş…” dedi. Cemil ve Mahmut, cümlesini bitirmeden Sedat’ı sabırsızlıkla kenara iterek içeri girdiler ve çıplak memelerimle amcığımı süzmeye başladılar. Ben odadaki erkeklerin yüzlerine baktım. Kocam zaten istiyordu. Tamer’e sorar gibi baktım. Ellerini iki yana açıp, “Bana bakma… Karar verecek olan sensin… Sanırım sen de  istiyorsun… Devam et, istediğini yap… Bu gece çok ilginç geçiyor…” dedi gülümseyerek.  “Eh peki o zaman… Soyunun ve yatağa girin çocuklar… Size kocamın kumar borcunu ödemek zorundayım…” dedim. Kırışmış eteğimi çıkarıp, ikiz yatağımızın üzerine uzandım. Mahmut’la Cemil yatağa, yanıma gelip memelerimi öpüp emmeye ve yalamaya başladılar. Ben de her ikisinin sertleşmiş yarraklarını elimle sıvazlayarak, kocama, “Sedat, sonunda beni yakaladın! Hadi karın sikilirken, sen de bizi izleyerek mastürbasyon yap kocacım…”  dedim. Sedat elbiselerini çıkarıp odadaki bir sandalyeye oturdu. Yanımdaki adamlara nasıl yapmak istediklerini sordum. Cemil
               “Seni köpekleme sikmek istiyorum” dedi. Mahmut da “Ağzına boşalmak istiyorum” dedi. Doğrulup Mahmut’a sırt üstü yatmasını söyledim. Cemilden de arkama geçmesini istedim. Sonra Mahmut’un bacaklarının üzerine ata biner gibi oturdum ve sikini ağzıma alacak şekilde öne doğru eğildim.  Cemil de yarrağını amıma kaydırarak, ben Mahmut’unkini yalarken beni sikmeye başladı. Cemil gerçekten daha önce sikilmiş amımı harika sikiyordu.  Mahmut’un sikinin gövdesini ellerimle tutarak ağzımı üzerinde aşağı yukarı hareket ettiriyordum. Mahmut’un bacakları gerilip titriyordu. Birden ağzıma boşalmaya başladı. Fışkıran siki ağzımdan çıkardım, alet yüzüme fışkırtmaya başlamıştı. Dönüp Sedat’a baktım. Bütün spermler dudağımı kaplamış, çeneme doğru akıyorlardı “Ohhhh Sedat, Cemil öyle güzel sikiyor ki…!” Mahmut ağzıma boşaldığında zaten ben çoktan gelmiştim.  Kocam hızla aletini sıvazlıyordu, ben 
onunla konuşurken aletinden spermler havaya fışkırmaya başlamıştı. Bu arada Cemil amımı pompalamaya devam ederken, Tamer, Sedat’ın patronu, yanıma gelmiş ve memelerimle oynaya başlamıştı. Amımı tokmaklayan yarrak sonunda patladı ve içimi sıcak spermleriyle doldurdu. Ardından da içimden çıktı.                Tamer bana sırt üstü yatmamı söyledi. Memelerimi sikecekti. Dediğini yaptım. Göğsüme ata biner gibi oturdu, sertleşmiş  sikini  memelerimin  arasına yerleştirdi ve ateş gibi yanan memelerimi okşamaya başladı. Birkaç dakika memelerimin arasını sikmeye devam etti. Ardından boşalmaya, spermlerini memelerime ve yüzüme attırmaya başladı.
               O gece üç erkeği iyice doyurdum. Yatakta, banyoda, salonda, mutfakta, her yerde verdim onlara… İşleri bitip gittikten sonra kocamla baş başa kaldık. Sedat da bütün gece üç erkeğin arasında sikişen  karısını izlemenin ateşiyle beni tam üç kez sikti. Yorgun argın serilip kaldığımızda sabah oluyordu. Beni kollarına alıp, “Bu gece ilk değildi, öyle değil mi karıcığım?” dedi cevabını bile bile… Başım göğsünde, konuşmadan başımı salladım evet anlamında… “Evlendiğimizden beri seni her siken yarrağı anlat bana aşkım… Kimlerle sikiştin? Kimlerin altına yattın?” “Hepsini hatırlayamam kocacım… Fakat içlerinde beni çok etkileyen, unutulmaz bir kaçını söyleyebilirim…”
               “Hadi anlat o zaman…” Ben de babası hariç, birkaç sikicimle yaşadıklarımı kısaca anlattım. O   da bana, sevgili karısının başka adamlar tarafından  sikilmesini  izlemenin onu çok, inanılmaz tahrik ettiğinin bu gece farkına vardığını ve bunu tekrarlamamızı istediğini söyledi. O geceden sonra bir şekilde bulduğum çeşitli herifleri eve aldım ve Sedat seyrederken onlarla sikiştim. Kocam bizi izlerken bir yandan da sürekli mastürbasyon yapıyor ve adam gittikten sonra da  o beni sikiyordu. Benim bulduklarımın yanı sıra kocam da eve adamlar getiriyor ve  sikişmemi istiyor. Bu adamlar çoğunlukla iri yarraklı oluyorlar. Koca yarraklı adamların beni dört ayak üstü pozisyonda sikmelerinden ve amıma götüme akıtmalarından çok hoşlandığını söylüyor.

Amcamın eşini çatır çatır siktim 





Merhabalar, 3 yıldır süren ve halen devam eden ilişkimi anlatacağım. İsmim Hakan 24 yaşındayım ,19 yaşında Üniversiteyi kazanarak Ankaraya geldim.  Ankarada kayıt sırasında Amcamlara gittik. Amcam 38 yaşında  Doktor. Sıkçada nöbete kalıyor. Yengemse o yıllarda 29 yaşındaydı, Yengem çalışmıyor, Amcam 170 boylarında göbekli ,yengemse onun aksine 168 boyunda ince siyah parlak saçlarıyla tam bir afet.çocukları yok.kayıt işlemleri sırasında Amcam , Ev çok büyük yurda falan gerek yok, burada kalırsın ,hem yengene arkadaşlık edersin ben nöbetteyken dedi. Okulumada tek araçla rahat ulaşabileceğim mesafede olduğundan, amcamın ısrarıyla kabul ettim.yerleştim, yengem de çok sıcak ve sevecendi, arkadaş gibiydik. Bazı akşamlar beraber çıkıyorlar, sabaha karşı sarhoş dönüyorlardı, bazen  gece gelmedikleri de oluyordu,  Arkadaş toplantısındaydık falan diyorlardı.bende sormuyordum zaten. Okul açılalı 5-6 ay falan olmuştu, yeni bir çevre arkadaş gurubum olmuştu. Bir hafta sonu bu hafta sonu arkadaşlarda kalacağım dedim. Gurup olarak toplanıp eğlenecektik.2 akşam kalmayı planlıyordum. Ancak Cumartesi akşamı,kalabalıktan ve rahat yatamamaktan sıkıldım, arkadaşlardan  ayrılarak eve döndüm, gece 23 sıralarıydı, kimseyi rahatsız etmemek için anahtarımla  kapıyı usulca açtım, içeri girdim,ancak içeriden  değişik sesler geliyordu. Salona kafamı uzattığımda şok oldum.başka bir çiftle amcam ve yengem grup seks yapıyorlardı, sarhoş kendilerinden geçmişlerdi, şok içindeydim.yengem ve arkadaşı  süperlerdi.yengem diğer adamla ve amcam kadınla sevişiyor, vuruşuyordu. Beni 
görecek halleri yoktu, birkaç dakika seyrettim, ve sessizce evden ayrıldım. Biraz dışarılarda dolaştım eve gidemezdim, bir otele gittim ve yattım, ancak ortam gözümün önünden gitmiyordu.bazen kızıyordum, ancak daha çok şehvet duyuyordum. Uyudum ve Pazar günü öğleden sonra  eve gittim. Misafirleri gitmişti. 
Yengem hoş geldin açmısın falan dedi. Yok yedim geldim yenge sağol dedim, yüzüne bakamıyordum. Artık yengem gözümde bir seks ilahesiydi, 1 ay falan böyle geçti  Bir akşam Amcam nöbetçiyken yengeme  ayrı eve çıkacağımı söyledim.neden  kırdık mı seni falan dedi , yok yenge çok iyisiniz ondan değil dedim. Neden  ev  büyük ve bize hiç yük olmuyorsun dedi. Ben varken çok rahat değilsiniz sanırım dedim. Olurmu öyle şey nerden çıktı falan dedi, bende ,birden diğer grupla sizi gördüm dedim, yengem bir anda ne diyeceğini şaşırdı. Bende sustum. Biraz sessizlikten sonra ,Evet bazen çeşitli partnerlerimiz oluyor, swinger takılıyoruz dedi. Ama burada olmuyordu genelde, sen yoksun diye davet etti amcan dedi. İyi işte daha rahat olursunuz gidersem dedim. Saçmalama  bir yere gitmiyorsun bir dahada burada olmayacak dedi. Yani aynı şeyleri yapacaksınız dedim. Bilmiyorum, amcan istiyor dedi. Yinede ayrılmalıyım, çünkü eskisi gibi bakamıyorum sana , seni gördüm mü aklım başka şeylere kayar oldu dedim. Yengem hafifçe gülümsedi  ne ye kayıyor dedi.anla işte dedim. Senden çok büyüğüm, kendi yaş grubuna bakarsın üniversitede dedi. Bakamıyorum işte dedim bende, aklımdan çıkmıyorsun dedim,bak sen dedi, yavaşça

önüme elini attı, bir anda ayaklandı benimkisi, ve dudaklarıma yapıştı, bir anda hoyratça öpmeye başladım,nasıl soyunduğumuzu 
halen hatırlamıyorum, Ufaklığı ağzında buldum,ve 69 olduk  ilk kez birini yalıyordum, ve ilk kez sikişecektim, biraz sonra  sırt üstü yatırdım ve ok gibi girdim içine, Tempolu bir şekilde arka arkaya vuruyordum.yengem kendinden geçmişti ,şiddetle orgazm oldu, patlıyorum dedim, bacaklarını belime doladı ve içine oluk oluk aktım.bir müddet öylece kaldık.kalktık beraberce banyoyo gittik, küveti  doldurdu,beraber yıkanmaya başladık, tekrar birleşti dudaklarımız,yeniden ayaklandı benimkisi ve tekrar saldırdım, sonra  önümde  4 ayak üstüne arkadan vurmaya başladım, kalçaları kızardı. Arkamdan istiyorum dedi ve kara incisine dayadım  birazcık sabunla kaydım içine , kolay girdim, alışıktı orasıda ,yine patladım, banyodan doğru yatak odasına sürükledi beni ve çırıl çıplak yattık bir müddet. Sonra tekrar başladık, çeşitli pozisyonlarda sabaha karşına dek birlikte olduk, nöbet sonu amcam mesaiye devam ettiğinden, çırıl 
çıplak uyuduk birbirimizin koynunda, 3 gün sonra 1 gece yengem, çıktı geldi odama,  sadece iç çamaşırları vardı üzerinde , yenge napıyorsun amcam evde dedim. Biliyorum haberi var dedi. Nasıl dedim, anlattım ona da dedi, kızardım, o gülümseyerek , başkasıyla olmadım mı sanki, Amcan aynı adam dedi, elimden tuttu ve gel gidiyoruz, 2 niz doyuracaksınız beni, Tost olmak istiyorum dedi.dudaklarıma yapıştı ve elimden tutarak odaya çekti. Amcam yatakta çırıl çıplaktı, yengem yatarak dudaklarından öpmeye başladı.bende arkasından sarıldım, sevişmeye başladık, o amcamınkini somururken, ben vurdum, benimkini yalarken Amcam vurdu, ve nihayet Tost yaptık ve 3 ümüz bir yatakta sabahladık, ancak ben boş durmadım, gece boyu  içinde tuttum  ufaklığı ,uyuduğumda çıksa bile her uyanışımda içine koydum. Artık , Swinger takılmayı bıraktılar,Yengemin 2 kocası var evde, ve  pek boş kalmıyor, delikleri, 3 yıldır ,Amcamdan daha çok ta ben sikiyorum.İlk günün acemiliğini de attım,Yengemde gittikçe dahamı güzelleşiyor ne. Okul biteceğe benzemiyor pek

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder