İşsiz güçsüz bir delikanlıydım. Daha doğrusu, kendime göre bir iş bulamadığım için, çalışmıyordum. Her zaman para sorunu yaşardım. Para sorunumu halletmek için devreye üvey annemi sokardım. O da bir şekilde babamı ikna edip, aldığı parayı bana veriyordu. Kısacası baba parası yiyordum. Üvey annemin bir de kızı vardı, Serpil adında. Serpil birkaç aylık nışanlıydı ve yakında evlenip gidecekti. Bir markette
kasiyerlik yapıyordu. Nişanlı olduğu için, aldığı paradan bana zırnık bile koklatmıyordu. Beyaz eşya
aldığından onların taksitlerini ödüyordu. Kısacası, çeyiz düzmekle uğraşıyordu. Serpil'in nişanlısı Ferit adında, kendini beğenmiş, gıcık biriydi. Bize geldiği zamanlar Serpil'den başkasını gözü görmezdi. Saatlarce bizde kalır, Serpil'in odasından çıkmazdı. Bu duruma karşı çıktığım halde beni ciddiye bile
almazlardı. Serpil haftalık iznini onunla beraber geçirirken, eve akşam geç saatlerde dönerdi. Aralarında sekiz yaş vardı. Ferit'in babası inşaatçı olduğundan kendisi de onunla takılırdı. Kendisi çalışmadığı halde
babası sayesinde idare ediyordu. Son model arabası vardı, bununla ne bok yediği belli değildi. Zamparalık dahil herşey beklenirdi ondan. Zihnimdeki acabalar gittikçe artarken, bütün bu düşünceler
içimi kemiriyordu. Daha önceki yıllarda ailece her yaz köye gider, birkaç ay tatil yapardık. Fakat o yaz,
Serpil çalıştığı için zorunlu olarak ben de yanında kalmıştım. Babamla üvey annem köye gideli bir aydan fazla olmuştu. Serpil ile evde beraber kaldığımızsüre içinde herhangi bir olumsuzluk olmamıştı. Serpil
sabah saat 9:00 gibi işe gidiyor, akşam 19:00 gibi dönüyordu. Son zamanlarda geç kalsa da, kafama
takmıyordum. Daha önce ben Serpil'in eşofman giymesine karşı çıkarken, artık herhangi birşey demiyordum. Doğrusu hoşuma bile gidiyordu. Eşofmana sığmayan, dolgun yuvarlak kalçalarının yanında, giydiği külotun izi bile anlaşılıyordu. İlk zamanlar normal külotlardan giyerken, son zamanlar tangaya merak salmıştı. Eşofmanın altındaki tanga, kalçalarını ikiye bölüyordu. Durumu dikkat çektiği
halde, yanımda oldukça rahattı. Serpil'e karşı hislerim değişmeye başlamıştı. Yazın çok sıcak olan evimiz geceleri uyku uyutmuyordu. Serpil'in de serzenişleri de bunu doğruluyordu. Sıcak nedeniyle
uyuyamadığını, uykusuz yorgun halde işe gittiğini söylüyordu. Sabahları kalkmakta zorluk çekiyordu. Kaldırmam için yardım istemişti. Bir sabah uyandırmak için, odasına girdiğimde inanılmaz bir manzarayla karşılaşmıştım. Serpil, yüzü koyun uzanmış, külot sütyen yatıyordu. Külot dedimse bu normal bir külot
değildi, tanga idi. Giydiği tanga kalçaların arasında kaybolmuştu. Sadece üst kısmı görünüyordu. Yastığa sarılmış, kalçalarını da geriye doğru çıkarmıştı. Bembembeyaz teni inanılmaz güzeldi. Beyaz kalçalar
kabak gibi parlıyordu. Bu görüntü beni mahvetmişti. Manzara karşısında dayanamayıp külotuma boşaldım. O günden sonra Serpil'e bakışlarım dahada değişmişti. İzin günleri geç saatlere kadar nişanlısıyla beraberdi. Kendisine, nişanlısından hoşlanmadığımı, o mendeburdan herşey
geldiğini çok iyi biliyordu. Bana, “Merak etme Gökay, bu konuda bana sonuna kadar güvenebilirsin!” diyordu ve ben de ona güveniyordum. Kendisine güvendiğim için de üzerine gitmiyordum. Daha sonraki günler bu konularda daha samimi olmuştuk. Bir akşam eve gelirken 6 şişe bira getirmiştim. Babamlar
evde olmadığından içmemde bir sakınca yoktu. Serpil bu konuda ağzını bile açmamıştı. Ona, “Sen de
içsene kız!” dedim. Serpil, “Töbee töbee, delimisin sen yaa!” diyor, içmek istemiyordu. Ben de, “İç şunu
kız, birşey olmaz!” diyerek ısrarımı sürdürüyordum. Sonunda, “İçerim, ama sarhoş olursam sorumlusu sensin!” dedi. Hem müzik dinliyor hemde içiyorduk. Serpil ikinci bira şişesini bitirdiğinde, kelimeler ağzında yuvarlanıyordu, gözleri kaymış, ne dediğini bilmez haldeydi. Serpil, “Başım dönüyooor, ben şimdi sarhoş mu olduummmm?” derken kahkalara boğuluyordu. Alışkın olduğum için, bir iki bira, beni
etkilemiyordu. Ben kendimi konrol ederken, Serpil kendini kaybetmeye başlamıştı. Nışanlısıyla ilişkisinin ne düzeyde olduğunu öğrenmek istiyordum. Ben sordukça, yarım yamalak anlatmaya çalışıyordu. Anlattığına göre, öpüşme ve ellemelerin dışında henüz ilişki yaşamamışlardı. Nışanlısı daha fazlasını isterken, kendisinin buna izin vermediğini söylüyordu. Vakit ilerledikçe Serpil kendinden geçiyor, sarhoş
oluyordu. Daha fazla dayanamadı ve koltuğa uzandı. Kısa bir süre sonra da sızdı ve uykuya daldı. Öyle
tatlı, öyle güzeldi ki, bakmaya doyamıyordum . Sırtüstü yattığı için, badinin içine sıkışan göğüsleri pramit gibi duruyordu. Birkaç kez, “Serpiill! Serpiill!” diye seslendiğim halde, ölü gibi yatıyordu. Cesaretimi toplayıp yanına yaklaştım. Dizlerimin üzerine çömelerek birkaç kez dürttüm. Kıpırdadığında, bir bacağı koltuktan kayarak yere değdi. O anki görüntüsü dayanılır gibi değildi. Açılan bacakları amını da ortaya
çıkarmıştı. Eşofmanın içindeki am, ortadan ikiye bölünmüş gibiydi. Şişkin yuvarlak amı, beni
inanılmaz heyecanlandırmıştı. Zaten kalkmış olan yarrağım, bu görüntü karşısında zonklamaya başlamıştı Başımı bacaklarının arasını sokup, eşofmanın üzerinden amını koklamaya başladım. Amını koklarken, neredeyse boşalacaktım. İnanılmazdı ve harika kokuyordu. Dokunmak istiyordum, ama cesaret edip amına dokunamıyordum. Bendeki istek ve arzu büyüdükçe, kendimi frenliyemiyordum. Ne
olacaksa olsun düşüncesiyle, eşofmanın üzerinden amına dokundum. O an zevkten titremiştim. Amının
girinti ve çıkıntılarını parmaklarımla yoklarken, şeklini şemalini öğrenmeye çalışıyordum. Eşofmanı inceydi ve ellemesi daha kolay oluyordu. Amını görmek için eşofmanı araladım. Minik külotu, amının kıllarını bile kapatmıyordu. Giydiği külot tanga olunca bu görüntü kaçınılmazdı. Amının üst kısmına
bakarken daha fazlasını görmek istiyordum. Bunun için eşofmanını çıkarmam gerekiyordu. Salonda çıkaracak olsam, uyandığında söyleyecek kelime bulamazdım. Dürtükleyerek, “Kalk kız burda uyuma,

yatağına git yat!” diye seslendiğimde, sadece anlamadığım birşeyler mırıldandı, hepsi o kadar. Koltuk altlarından tutarak ayağa kaldırdım. Kucaklayıp odasına taşıdıktan sonra, yatağın üzerine sırtüstü bıraktım. Işığı açıp ayak dibine oturdum. Derin bir nefes alarak, eşofmanın lastikli yerinden tuttum,
bacaklarından yavaş yavaş sıyırarak ayak uçlarından çıkardım. Şimdi üzerinde sadece siyah tangası kalmıştı. Amını bile kapatmayan bu küçük bez parçasını indirirken kalbim duracak gibiydi. Sonunda onu
da çıkardım. Daha iyi görmek için bacaklarını dizinden kırarak yanlara doğru açtım. Şimdi amı tamamen ortaya çıkmıştı. Karşımda mükemmel bir manzara vardı. Uzun kılların arasındaki yarık boydan boya uzanıyordu. Amının dudakları, sağlı sollu ağız kısmını kapatıyordu. Klitorisi ise küçük, ama diriydi.
İncelemeye devam ederken, yarrağım kalkmış zonkluyordu. Çıplak kalçaları, kocaman görünüyordu. Daha sonra, ayak bileklerinden tutup bacaklarını yukarı ve yanlara doğru açtım. Kalçaları
kabak gibi ortaya çıkmıştı şimdi. Siyah kıllarla çevrili götdeliğinin varlığı anlaşılmıyordu bile. Amının sıcaklığı yüzüme vururken, sanki sidik kokuyordu. Burnuma vuran bu koku, en kaliteli parfümden
bile daha etkiliydi. Tüm cesareti toplayıp dilimi amına değdirdim, sonra da yavaş yavaş yalamaya başladım. Tuzlu bir tadı vardı. Tuzlu olmasına rağmen hoşuma gitmişti. Uyanma ihtimali vardı. Daha dikkatlı olmam gerektiğini düşündüm. Kafamdaki düşünce nedeniyle bacaklarını yavaş yavaş bıraktım.
Bu görüntüyü ölümsüzleştirmem lazımdı. Bir daha böyle bir fırsat yakalayamayabilirdim. Gittim salondan
telefonumu aldım geldim. Amını ve götünü en ince ayrıntısına kadar çekip telefonuma kaydettim. İlerki günlerde 31 çekmemem için harika bir yatırımdı. O ana kadar, boşalmamak için kendimi zor tutmuştum, artık boşalmak istiyordum. Serpil'in amına bakarken, çeşitli fantaziler hayal etmeye başladım. Onu sikmek, amına sokmak istiyordum, ama bu mümkün değildi. Hayal bile olsa girip çıkmaya başladım. Bir
iki dakika içinde titremeye başladım. Büyük bir zevk kasıklarımı sararken daha fazla dayanamamıştım.
Saniyeler boyunca boşaldıkça boşaldım. Yarrağımdan fışkıran döller çarşafı berbat etmişti. Ama bu umrumda bile değildi. Bu benim için unutulmaz bir andı ve bunu doyasıya yaşamak istiyordum. Birkaç dakika sonra iyice rahatlamıştım ve kendime gelmiştim. Önce tangasını, ardından eşofmanını giydirip üstünü başını düzelttim. Çarşafına dökülen döllerimi temizledikten sonra her hangi bir olumsuzluk varmı
diye etrafa baktım. Sadece döllerin ıslaklığı kalmıştı çarşafta, o da önemli değildi, hava sıcak olduğu için sabaha kadar kuruyacağından emindim. Işığı kapatıp odadan çıktım. Ertesi gün uyandığımda saat 12:00'ye geliyordu. Serpil işe gitmişti. Odasını kontrol ettiğimde çarşafın değiştirilmiş olduğunu farkettim. Kirlilerin konduğu sepete baktığımda, tanga, eşofman bir de çarşaf, aynı yerdeydi. Acaba birşeyler anlamışmıydı diye doğrusu çok merak ediyordum. Akşam saat 22:00 gibi eve geldiğimde, Serpil yemek
yapmış beni bekliyordu. Geç geldiğim için, “Nerde kaldın yaa? Saatlerdir seni bekliyorum. Seni beklediğim için ben de yemedim!” diye sitem etmesi, bir an canımı sıktıysa da, yüzündeki gülümseme beni yumuşatmıştı. “Özür dilerim kız, açlıktan ölmeni istemem! Sonra bizimkiler ne der!” dedim. Serpil, “Sen özür dilermiydin Gökay?” diye takıldı. Ben de, “Biricik kardeşimden özür dilemeyeceğim de, kimden dileyceğim kız!” dedim. Bu lafıma teşekkür etmişti. Sonra konuyu önceki akşama getirdi, “Akşam ne
olduğunu bile hatırlamıyorum. Çok mu sarhoş oldum?” diye sordu. Ben de, “İki bira içtin kendinden geçtin. Ayakta bile duramıyordun, odana taşırken anam ağladı. Ne kadar ağırsın kız!” diye takılınca, Serpil, “Saçmalama!, sadece 55 kiloyum, sence 55 kilo çok mu?” dedi. Kızlar kendisine kilolu denmesinden hoşlanmadıkları için özlllikle böyle söylemiştim. Şaka yaptığımı anlayınca da gülmeye başladı. O akşam birşey olmamış gibi yemeğimizi yedik, TV seyrettik. Sonraki günler normal şekilde
geçiyordu. O işine gidip gelirken, ben de öylesine takılıyordum. Serpil nişanlısıyla buluşmaya devam ederken, bu buluşmalar bazen geç saatlere kadar sürüyordu. Bir akşam eve döndüğünde yüzünün asık olduğunu farkettim. “Ne o kız? Yüzünden düşen bin parça!” diye takıldım. “Yok birşey!” dedi, ama bira içtiğimi görünce, gitti bir bardak getirdi ve “Bana da doldursana, içmek istiyorum!” dedi. Bir şişe de ona
açtım ve bardağını doldurdum. Bardağı aldığı gibi yudumlamaya başladı, bir dikişte hepsini içti. Bu
durumu görünce, “Hop hoop! Biraz yavaş iç!” dedim. Aslında içmesi benim işime geliyordu, geçenki gibi sarhoş olamsını istiyordum. İkinci kez bardağını doldurdum. Bir iki tane kuru yemiş ağzına attıktan sonra, tekrar yudumlamaya başladı. Nışanlısıyla tartışmış gibi bir hali vardı. Kızgınlığı yüzünden okunuyordu.
Biraları ard arda götürürken, bu durum hoşuma gitmişti. Onu izlerken, o akşam yaşadıklarım aklıma geldi. Nasıl bir amcığa sahip olduğunu çok iyi biliyordum. Bu gün üzerinde diz boyu bir etek vardı. Etek
bol olduğundan, eteğin kenarlarını, bacaklarının altına toplamıştı. Dizine kadar görünen bacaklar , pürüzsüz tertemizdi. Ağda veya epilasyon yapmış olmalıydı. Dördüncü bardağı yudumlarken, kelimeler ağzında yuvarlanmaya başladı. Ne dediğini kendisi bile bilmiyordu. Saçma sapan konuşurken, kendi kendine gülüyordu. Bu kez geçenkinden daha fazla içmişti. Kontrolden çıkmaya başlamıştı. Sağa sola eğilirken, yapışık bacakları zaman zaman açılıyordu, bembeyaz bacakları baldırlarına kadar
görünüyordu. Anlar diye endişelenirken, bakmadan da yapamıyordum. Bu görüntü yarrağımı hareketlendiriyordu. Öne doğru eğilip gizlemeye çalışırken, kalp atışlarım da hızlanmıştı. Sonra Serpil, “Lavobaya gitmem lazım!” diyerek yerinden kalktı. Yanımdan geçerken kendini sıktığını farkettim, sıkıştığı her halinden belli oluyordu, nerdeyse altına işeyecekti. Tuvaletin kapısını açtı ve içeri girerken, ‘Zoorrt!’ diye osurdu. Küfürler ederek tuvalete girdi. İçtiği biralar onu işemeye zorlamıştı. Öyle tazyikli

işiyordu ki, işeme sesi salona kadar geliyordu. Hem işiyordu, hemde zaman zaman osuruyordu. Tuvaletten çıktıktan sonra odasına gitti. Aradan bir müddet geçtiği halde, Serpil'den ses seda çıkmamıştı. Ne olduğuna bakmak için odasına yöneldim. Odasındaki ışık yanıyordu. Ne yaptığını öğrenmek için sessizce yaklaştım. Açık olan kapıdan içeri baktığımda, yüzü koyun uzanmış yattığını gördüm. Kalçalarına kadar açılmış olan etek, süt beyaz bacaklarını ortaya çıkarmıştı. Biçimli olan çıkık götü çok
güzel görünüyordu. Cesaretimi toplayıp içeri girdim içeri. “Serpiil! Serpiil!” diye seslendim. Herhangi bir şekilde de olsa tepki vermiyordu. Kendinden geçmiş, derin bir uykuya dalmıştı. Bunu fırsat bilerek yanına oturdum. Süt beyaz bacakları tertemiz görünüyordu. Kalçalarını örten eteğini yavaş yavaş beline doğru çektim. Şimdi önümde harika bir manzara vardı. Kalçaların arasına sıkışan külot, iki dağın arasından akan dere gibiydi. Açık mavi külotu çok seksiydi. Kalçalarındaki lekeler dikkatimi çekmişti.
Dikkatle incelediğimde, gördüklerime inanamamıştım. Kalçalarındaki morarmalar, parmak izine benziyordu. Bunu yapanın kim olduğunu anlamak için kahin olmaya gerek yoktu. Sanırım nışanlısıyla sevişmişti. Kızmıştım, ama bunları düşünmenin sırası değildi. Daha önce kıllı olan yerler, tertemiz kaymak gibiydi. Hafiften tenine dokundum. Avucumun içiyle, önce bacaklarını, ardından kalçalarını
okşamaya başladım. Bu inanılmaz bir duyguydu. Serpil öylece hareketsiz yatıyordu. Okşamalarım çoğaldıkça, kendime olan güvenim de artıyordu. Cesaretimi topladıktan sonra, külotunu çıkarmaya karar verdim. Lastikli yerleri belini sıkmıştı. Yanlarından tutarak yavaş yavaş sıyırmaya başladım külotunu. Birkaç saniye içinde külottan da kurtulmuştum. Serpil'de halen hareket yoktu. Kalçaları tüm ihtişamıyla meydandaydı. Bir ara kıpırdar gibi oldu. Bu kıpırdama işimi kolaylaştırmıştı. Sağ bacağını Yana doğru
açarken dizine doğru kırmıştı… Gördüğüm manzara olağan üstüydü. Kılları temizlenmiş olan amı, kabak gibi parlıyordu. Ortasını ikiye bölen çizgi, şimdi daha net görünüyordu. Kalçalarının arası kızarmıştı. Bu kızarıklık, külotun sürtünmesinden olabilirdi. O an kendimce öyle düşünmüştüm. Elimi uzattıp amını yoklaklarken, çizginin arasında sıkışan küçük dil harika görünüyordu. Ortadan ikiye bölünen yeri hafif hafif okşuyordum. Bir müddet okşadıktan sonra, amının dudaklarını parmaklarımla gerdim. Deliğine
bakarken, içim gitmişti. Bakire olduğu her halinden belli oluyordu. İşeme yerinin altında küçücük bir deliği vardı. Parmaklarımı çektiğimde, amının dudakları diri ve sert olduğundan, ağız kısmı anında kapanmıştı. Bir yandan Serpil'i incelerken, diğer yandan yarrağımı okşuyordum. Daha önce kıllı olan arka deliği, eminim şimdi tertemizdi. Arka deliği merak ederek kalçalarına yöneldim. İki yandan tutarak

kalçalarını gerdiğimde, gördüğüm manzara beni ürkütmüştü. Kendi kendime, (Bu ne böyle?) diye
söylenirken , inanamıyordum. Daha önce küçücük olan delik, sanki büyümüştü. Götünün deliği, şişenin ağzı gibi açılmış, içi görünüyordu. O an aklıma nişanlısı Ferit geldi. Belli ki Serpil'i götten sikmişti. Birkaç saat önce siktiği için, deliği halen gevşek duruyordu. Gördüklerimden inanılmaz şekilde
heyecanlanmıştım. Bu duruma daha fazla dayanamadım ve birden kasılmaya başladım. Müthiş bir zevkle boşalırken, külotumu berbat etmiştim. Banyoya giderek pislenmiş olan giysilerimi çıkardım. Serpil'in
akşamki durumu aklıma geldi, eve geldiğinde kızgın olmasının nedenini şimdi daha iyi anlıyordum. İyice temizlenip banyodan çıktım. Odasına döndüğümde, Serpil halen aynı pozisyonda yatıyordu. Kendimi toparlayıp ikinci kez kalçalarını gerdim. Ağzımda birikmiş olan tükürüğü, götünün deliğine tükürdüm.
Parmağımla tükrüğü yedirdikten sonra parmağımı deliğe bastırdım. Kaygan olan parmak, rahat bir
şekilde içine girmişti. Yavaş yavaş ileri geri hareket ettirmeye başladım. İçinin sıcaklığı parmağımı yakıyordu. Sonra iki parmağımla denedim. Yine kolay girmişti. Parmak sayısını artırdıkça, götünün deliği halen kabul ediyordu, ağız kımı açıldıkça açılıyordu. Bir müddet, dört parmakla devam ettim. Elimi çektiğimde, ağız kısmı anında kapanmıştı. Götünün deliğini, 10-15 dakika boyunca parmaklarımla
sikerken, Serpil'den gık bile çıkmamıştı. Bu sırada yarrağım kalkmış, demir gibi sertleşmişti. Artık karar vermeliydim. Bu fırsatı kaçırırsam, böyle bir şans bir daha yakalamayabilirdim. Ya şimdi, ya hiçbir zaman
Bunu mutlaka denemeliydim. Bacaklarını iki yana doğru açtım. Belinden tutup geri doğru çektim. Azda olsa domalma pozisyonuna getirdim. Vücudumu bacakların arasına yerleştirdim. Götünün deliğine bolca
tükürdüm. Yarrağımıda tükürdüm kayganlaştırdıktan sonra, artık engel kalmamıştı. Sertleşmiş olan yarrağımı, ağız kısmına dayadım. Ağırlık vermemek için kollardan destek alırken, yüklenmeye başladım. Kafası girdiğinde heyecandan titriyordum. Biraz daha, biraz daha derken, yarısına kadar soktum. Yarrağımı saran delik, inanılmaz zevkliydi. İleri geri hareket ederken, yavaş yavaş hızlanmaya başladım.
Tanrım ne müthiş zevk bu böyle! İlkkez birini götten sikiyordum, o da üvey kızkardeşimin götüydü. Zaman ilerledikçe, derinlere sokmaya çalışırken, zevkten uçuyordum. Kayganlık azaldığında, geri çekilerek tükrüğümle kayganlaştırıyordum. Sonra tekrar sokuyordum. Birkaç dakikadır, daha önce yaşamadığım zevkleri yaşıyordum. Serpil'in götünü sikerken, kim olduğunu unutmuş gibiydim. Yarrağımı sonuna kadar bastırırken taşaklarımamının dudaklarına kalçalarına kasıklarıma değiyordu. Kalçaların
yumuşaklığı gerçekten harikaydı. Dakikalardır sikerken, şimdi daha rahat hareket ediyordum. Delik gevşemiş iyice açılmıştı. Ama yinede müthiş zevk alıyordum. İkinci kez olduğu için boşalmam uzun sürecekti. Daha fazla dayanacağımı düşünmüyordum. Ama zevk dalgası tüm bedenimi sararken, boşalmak üzere olduğumu anladım. Boşalma öncesi, hızlı hızlı sikerken karar vermem gerekiyordu.
Karar vermeye fırsatım bile olmamıştı . Götünün derinliklerine büyük bir zevkle boşalmaya başladım. Birkaç saniye boyunca, tüm döllerimi götünün içine boşaltmıştım. Bir müddet içinde kaldıktan sonra üzerinden çekildim. Az da olsa pişmanlık hissine kapılmıştım. Sabah olduğunda anlamasından endişe duyuyordum, mutfaktan bir koşu peçete getirdim. Peçeteyle kalçalarını silerken, gözüm amına takıldı.
Parmağımla yokladığımda, bunun am suyu olduğunu farkettim. Boşaldığım için amı ilgimi çekmiyordu. Önce külotunu ayaklarından sokarak giydirdim, ardından eteğini aşağıya doğru çekerek bacaklarını kapattım. Işığı söndürüp çıktım. Banyoya girip güzel bir duş aldım. Sonra da odama gittim, yatağıma uzandım. Az önceki yaşadıklarımı düşünürken derin bir uykuya dalmışım..sabah onun anlamadığını
anlaynca üzerimden büyük bir yük kalktı şimdi düşüncem evlendikten sonra o ellediğimokşadığım amınıda sikmek misafirliğe gidip kocasınında olduğu evde sikecem serpil saten hemen sarhoş oluyor enişteyide bir yolunu bulup sarhoş edecem doyanaca sikecem çok güzel amı var hele bir enişte açsın bende doya doya sikeyim bunu başarınca sizlerle paylaşacam sikiş severler göt sikmekten bıktım artık am sikmek istiyom oda sibelin amı hoşca kalın
söylenirken , inanamıyordum. Daha önce küçücük olan delik, sanki büyümüştü. Götünün deliği, şişenin ağzı gibi açılmış, içi görünüyordu. O an aklıma nişanlısı Ferit geldi. Belli ki Serpil'i götten sikmişti. Birkaç saat önce siktiği için, deliği halen gevşek duruyordu. Gördüklerimden inanılmaz şekilde
heyecanlanmıştım. Bu duruma daha fazla dayanamadım ve birden kasılmaya başladım. Müthiş bir zevkle boşalırken, külotumu berbat etmiştim. Banyoya giderek pislenmiş olan giysilerimi çıkardım. Serpil'in
akşamki durumu aklıma geldi, eve geldiğinde kızgın olmasının nedenini şimdi daha iyi anlıyordum. İyice temizlenip banyodan çıktım. Odasına döndüğümde, Serpil halen aynı pozisyonda yatıyordu. Kendimi toparlayıp ikinci kez kalçalarını gerdim. Ağzımda birikmiş olan tükürüğü, götünün deliğine tükürdüm.
Parmağımla tükrüğü yedirdikten sonra parmağımı deliğe bastırdım. Kaygan olan parmak, rahat bir
şekilde içine girmişti. Yavaş yavaş ileri geri hareket ettirmeye başladım. İçinin sıcaklığı parmağımı yakıyordu. Sonra iki parmağımla denedim. Yine kolay girmişti. Parmak sayısını artırdıkça, götünün deliği halen kabul ediyordu, ağız kımı açıldıkça açılıyordu. Bir müddet, dört parmakla devam ettim. Elimi çektiğimde, ağız kısmı anında kapanmıştı. Götünün deliğini, 10-15 dakika boyunca parmaklarımla
sikerken, Serpil'den gık bile çıkmamıştı. Bu sırada yarrağım kalkmış, demir gibi sertleşmişti. Artık karar vermeliydim. Bu fırsatı kaçırırsam, böyle bir şans bir daha yakalamayabilirdim. Ya şimdi, ya hiçbir zaman
Bunu mutlaka denemeliydim. Bacaklarını iki yana doğru açtım. Belinden tutup geri doğru çektim. Azda olsa domalma pozisyonuna getirdim. Vücudumu bacakların arasına yerleştirdim. Götünün deliğine bolca
tükürdüm. Yarrağımıda tükürdüm kayganlaştırdıktan sonra, artık engel kalmamıştı. Sertleşmiş olan yarrağımı, ağız kısmına dayadım. Ağırlık vermemek için kollardan destek alırken, yüklenmeye başladım. Kafası girdiğinde heyecandan titriyordum. Biraz daha, biraz daha derken, yarısına kadar soktum. Yarrağımı saran delik, inanılmaz zevkliydi. İleri geri hareket ederken, yavaş yavaş hızlanmaya başladım.
Tanrım ne müthiş zevk bu böyle! İlkkez birini götten sikiyordum, o da üvey kızkardeşimin götüydü. Zaman ilerledikçe, derinlere sokmaya çalışırken, zevkten uçuyordum. Kayganlık azaldığında, geri çekilerek tükrüğümle kayganlaştırıyordum. Sonra tekrar sokuyordum. Birkaç dakikadır, daha önce yaşamadığım zevkleri yaşıyordum. Serpil'in götünü sikerken, kim olduğunu unutmuş gibiydim. Yarrağımı sonuna kadar bastırırken taşaklarımamının dudaklarına kalçalarına kasıklarıma değiyordu. Kalçaların
yumuşaklığı gerçekten harikaydı. Dakikalardır sikerken, şimdi daha rahat hareket ediyordum. Delik gevşemiş iyice açılmıştı. Ama yinede müthiş zevk alıyordum. İkinci kez olduğu için boşalmam uzun sürecekti. Daha fazla dayanacağımı düşünmüyordum. Ama zevk dalgası tüm bedenimi sararken, boşalmak üzere olduğumu anladım. Boşalma öncesi, hızlı hızlı sikerken karar vermem gerekiyordu.
Karar vermeye fırsatım bile olmamıştı . Götünün derinliklerine büyük bir zevkle boşalmaya başladım. Birkaç saniye boyunca, tüm döllerimi götünün içine boşaltmıştım. Bir müddet içinde kaldıktan sonra üzerinden çekildim. Az da olsa pişmanlık hissine kapılmıştım. Sabah olduğunda anlamasından endişe duyuyordum, mutfaktan bir koşu peçete getirdim. Peçeteyle kalçalarını silerken, gözüm amına takıldı.
Parmağımla yokladığımda, bunun am suyu olduğunu farkettim. Boşaldığım için amı ilgimi çekmiyordu. Önce külotunu ayaklarından sokarak giydirdim, ardından eteğini aşağıya doğru çekerek bacaklarını kapattım. Işığı söndürüp çıktım. Banyoya girip güzel bir duş aldım. Sonra da odama gittim, yatağıma uzandım. Az önceki yaşadıklarımı düşünürken derin bir uykuya dalmışım..sabah onun anlamadığını
anlaynca üzerimden büyük bir yük kalktı şimdi düşüncem evlendikten sonra o ellediğimokşadığım amınıda sikmek misafirliğe gidip kocasınında olduğu evde sikecem serpil saten hemen sarhoş oluyor enişteyide bir yolunu bulup sarhoş edecem doyanaca sikecem çok güzel amı var hele bir enişte açsın bende doya doya sikeyim bunu başarınca sizlerle paylaşacam sikiş severler göt sikmekten bıktım artık am sikmek istiyom oda sibelin amı hoşca kalın
tüm kardeşlerim

Merhaba ben yılmaz 21 yaşında öğrenciyim.5 kardeşin en büyüğü babam yurt dışında işçi annem evhamımı. Babam dışarıda olduğundan evin bir nevi reisi benimdir.kardeşlerimin hepsi erkektir yaşları ise 19 18 17 16 adları Sedat İlker kerem emre dir.Benimde üni için şehir dışına çıkmamla benim namuslu ve temiz zannettiğim 42 yaşındaki minyon tipli her
zaman diz hizası veya biraz üstü etekler giyen kazakları veya gömlekleri olsun hepsi dar olan annem kendine bir dost tutmuş bunu nasıl anladığıma gelince. Benim sınavlarım uzadığını ve eve geç geleceğimi anneme bildirdim ama eve erken gittim çünkü sürpriz yapmak istiyordum ama olacakları bilemezdim ki eve vardığımda saat 14 00 civarıydı ve
kardeşlerimin hepsi okullarında olması gerekiyordu bende anahtarımla kapıyı açtım içeri girdiğimde içerde kulağıma acayip sesler geliyordu merak ettim ve takibe başladım sesler mutfaktan geliyordu içeri baktığımda başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü çünkü en yakın arkadaşım olan kadir annemi mutfak tezgahına oturtmuş geçiriyordu sedatta orada
31 çekiyordu bunları görünce içeri dalıp hepsinin kemiklerini kırmayı düşündüm ama
bu arada hiç düşünmeyeceğim bir şey oldu benim yarak kalkmıştı ben bile şaşırdım sonra seyretmeye devam ettim bunlar pozisyon değiştirdiler annem ayakta domalmış kadir
hala diplerken sedatta ağzına vermişti bu arada sedatta beni gördü ve korkudan abi diye bağırdı Annem toplanıp bana bakınca korkudan nerde bayılacaktı kadire baktığımda elbisesi toplamış kaçmaya kalkışıyordu ona bir tekme salladım oda bu arada kapıdan beni iterek
kaçtı annem bana neden erken geldin dedi bende senin orospuluğunu görmek için geldim lan orospu dedim oda bana oğlum anlatabilirim dedi bende neyi anlatacaksın ulan kaltak deyip buna okkalı bir tokatı salladım ama ıskaladım isteyerek çünkü anneme daha önce hiç karşı gelmemiştim sonra annem bana oğlum beni affet ne istersen yaparım dedi bende sus lan kaltak sedata döndüm buna vurmaya başladım bu ağlamaya başladım abi
annem istedi bende bir şey diyemedim dedi bende neyse olan olmuş artık Bunun biride bir binide bir annemin yanına gittim buda korkup iyice büzüşmüştü bende sikimi çıkarttım ağzına verdim buda bana baktı bende alsana bakalım maharetlimisin oda iştahla yalamaya başladı sedatta bana bakıyordu abi annemizi birtek sen sikmemiştin oda şimdi tam oldu dedi bende diğerleri kim dedim oda İlker kerem emre dedi bende şaşırdım ve annemin amına


koymaya başladım amı dardı ve benim sik 21 lik di alırken zorlanıyordu ama genede alıyordu sonunda bunun ağzına boşaldım sonra domalttım götüne dayayacaktım ki kardeşlerim geldi bende saklandım bunlar annemi yerde domalmış görünce emre hemen amına daldı ilkerde ağzına keremse odasına gitti sedatta olacakları bekliyordu Bende birden içeri daldım bunun üzerine ilkerle emre birden abi diye bağırdılar keremde bu sese içeri gelince beni görünce abi abi diye kekeledi bende abi yaa neyse annemi görmeye geldim
gördüğüm manzaraya bak neyse devam edin sizden önce bir postada ben daldım dedim ve annem götüne sokmaya başladım annem yalvarmaya başladı oğlum yavaş senin yarağın çok büyük zor alırım diyordu ben takmıyordum dibine kadar geçirdim annem ahhh diye bağırıyordu bende bunu kucağıma alıp yere uzandım annem kucağımdaydı İlker de amına girdi annem olmaz oğlum abininki zaten büyük seninki girmez dedi ama dinlemedi İlker ve oda girdi sonra boşalıp oturduk
…
Otobüste Amını karıştırdım elime boşaldı
Nette devamlı takıldığım bir siteden tanışmıştık Serapla. İlk bir kaç ay iki arkadaş gibi sohbet etmiş, cinsel konulara hiç girmemiştik.Bir ara iş dolayısıyla başka bir şehre gitmem gerkiyordu. Yaklaşık 3 ay boyunca bu şehirde kaldım.Haftasonları İstanbula gelip pazar akşamı dönüyordum.Bu süre zarfında da Serapla muhabbetimiz devam etti.

hasret kalmış yarraga

Merhaba ben ferdi yaşım 36 istanbulluyum..Bir kaç hafta önce, soğuk bir Çarşamba sabahı kahvaltıda canım öyle bir sucuklu yumurta istedi ki buzdolabına baktım sucuk var yumurta yok bende hemen üstümü giyinip soluğu birkaç sokak aşağıdaki markette aldım.Reyonlardan bir koli yumurta ve birkaç parça daha kahvaltılık alıp para ödemek için kasaya geldiğim sırada benden önce kasaya gelen 43-45 yaşlarında tahmin ettiğim iri göğüslü, kumral ,dolgun dudaklı ve giydiği eşofmandan iri ve çıkıntılı götünün bütün hatları belli olan bir hanımefendi eşyalarını geçiriyordu.Ben kasaya hesabı ödeyip çıkacağım sırada ise az önce gördüğüm olgun hanımefendi hala poşetlerle boğuşmaya devam ediyordu.Centilmen bir erkek olarak buna asla kayıtsız kalamazdım,hemen kadının yanına yaklaşıp poşetlerini taşımada yardım edip edemeyeceğimi sorunca kafasını kaldırıp yeşil gözlerimin içine tatlı bir gülümsemeyle baktı.Soğuk çarşamba sabahı poşetlerin yarısı bende yarısı onda evine doğru yürümeye başlamıştık bile.Yol boyunca birbirimizle hiç konuşmadık 6-7 dakika sonra ise evinin kapısına ulaştık.O önden içeriye girip kendi poşetlerini bıraktıktan sonra benim elimdeki poşetleri alınca soğuktan ve kan dolaşımı yetersizliğinden uyuşmuş ellerimi gayri ihtiyari
ovuşturmaya başladım.Benim bu halimi gören kadın, çayı yeni demlemiştim buyurun birlikte içelim deyince teklifi reddedemedim.İçeriye girdiğimde ilk dikkatimi çeken şey hafif bir lavanta kokusuydu..beni salona davet edip yumuşak bir koltuğa oturtarak arkama da işlemeli bir yastık koydu.Gerçekten hizmet etmesini seven çok cana yakın bir kadındı.Aradan 5-10 dakika geçince ben çayımın oldukça geciktiğini düşünürken kadın elinde sucuklu yumurta dahil içi bir çok kahvaltılıkla doldurulmuş koca bir tepsiyle içeriye girdi.Birlikte kahvaltı ederken isminin Nermin olduğunu,kocasını 4 yıl önce trafik kazasında kaybettiğini,26 yaşında bir kızı olduğunu ve onunda kocasından geçen yıl boşanıp yanına yerleştiğini ama avukat olduğu için önemli bir davası olduğunu sabah adliyeye gittiğini söyledi.Bir ara lavaboya gitmek istediğimi söyleyince bana yolu gösterip kendisi tekrar mutfağa gitti.Banyoları gerçekten muhteşemdi,bütün havluların kenarları ve ortaları el işlemesi danteller ve süslemelerle bezenmişti ve hepside mis gibi lavanta kokuyordu..o an anladım ki içeriye girince hissettiğim lavanta kokusu banyodaki havlulardan geliyordu.Banyoda işim bitince tekrar salona gittim hemen peşimden mutfaktan elinde iki fincan kahveyle Nermin hanım geldi.Bir yandan kahvelerimizi içiyor bir yandan sohbet ediyor,birbirimize ısındıkça ısınıyorduk.Kahvelerimiz bitince Nermin hanım fallarımıza baktı benim falımda

büyük bir kase gördüğünü ve içinde altın liralar olduğunu söyleyince..yok canım dedim..o da bunun üzerine oturduğu yerden kalkıp yanıma gelerek fincanı iyice gözlerime yaklaştırdı parmaklarını kahve fincanının içine tutarak bak şu kase şunlarda etrafta ona ulaşmaya çalışan insanlar diye tarif ederken yüzümüz birbirine iyice yaklaşmıştı.Hatta bir ara o kadar yaklaştıkki aynı anda bir şey söylemek için yüzümüzü birbirimize döndüğümüzde birden burun buruna geldik. Ve o an ne söyleyeceğimizi unutup o şekilde bir süre donakaldık.Şaşkınlığından ilk sıyrılan Nermin hanım oldu,gözlerini kısıp dolgun dudaklarını yavaşça benimkilere değdirdi bende buna kayıtsız kalmayıp var gücümle o çekici dudakları emmeye başladım.Öpüşmemiz bütün hararetiyle sürerken Nermin,ensemdeki saçlardan sıkıca tutup kendine çekip canım erkeğim diye inleyerek beni öpmüyor adeta dudaklarımı boynumu yiyordu.Kolay değil tam 4 senedir erkeğe hasret kaldığı belli oluyordu.Dudaklarımı yavaşça dudaklarından kaydırıp boynunu ve kulaklarını yalarken bir yandanda iki elimle süeterini omuzlarından aşağı kaydırıp sütyenini ortaya çukardım,iri memeleri sütyene sığmıyor kendilerini bir an önce dışarı çıkarıp doya doya yalamam için adeta yalvarıyorlardı.Nerminin memelerini yalamadan önce boynundan koltuk altına geçtim birkaç hafta önce traş edildiği belli olan hafif kıllı koltuk altı buram buram kadın kokuyordu.Koltuk altının mis gibi ter kokusunu içime çekerek tuzlu terini kana kana yalayıp yuttum ve ardından muhteşem memelerini fazla ihmal ettiğimi düşünerek Nermin in sütyenini en ince yerinden çekip koparttım..aman allahım ortaya çıkan o iki şey o kadar muhteşem yaratılmıştıki,hiç duraksamadan memelerinin misket büyüklüğündeki uçlarını

ağzıma alıp akide şekeri gibi emmeye başladım(gizler @hot mail com)Ben memelerini emdikçe Nermin deliye dönüyor kesik kesik zevk çığlıkları atarak kanepenin kumaşını tırmalıyordu.Bir ara o kadar hırslandımki nerminin sağ memesini komple ağzıma sokmak istedim ama nafile,beşte birini ancak sığdırabildim.Sonra tatlı memelerden istemeyerek ayrılıp nermini kanepenin üzerine doğru boyluboyunca uzattım ve balıketi göbeğini hayatında ilk kez dondurma görmüş bir çocuk gibi yalamaya başladım oradan yavaş yavak aşağıya inerken Nermin bacaklarını ve vücudunu kasıyor,titriyor kimbilir kaçıncı orgazmını yaşıyordu.Bacak arasına indiğimde mis gibi am kokan işlemeli külotu yaşadığı orgazmlardan ve aldığı zevkten sırılsıklam olmuştu.Ben külotunu aşağıya sıyırırken oda hafifçe kalçasını kaldırıp bana yardım etti.Ortaya çıkan manzara muhteşemdi koltuk altı gibi orayıda birkaç hafta önce traş ettiği belliydi ben amını iştahla yalarken amının kılları tatlı tatlı dudaklarıma batıyor, dolgun ve pürüzsüz bacaklarıyla zevkten kafamı sıkarak adeta beni mengeneye alarak amının içene hapsediyordu.Kendimi bundan zar zor kurtarıp nerminle 69 pozisyonuna geçtik muhteşem ve 4 senedir sik yüzü görmemiş tatlı amcığını yine yalıyor salgıladığı bütün zevk sıvılarını iştahla yalayıp yutuyordum.Nerminde benim sikimi büyük bir iştahla yalıyor ama sanırım uzun süre yarak yalamadığı için arasıra sikimi ısırıp
canımı acıtıyordu.İkimizde adeta bulutların üzerinde uçuyorduk..bizim için sadece o an vardı,gerisi yalan ve boştu..Nermin 69 pozisyonundayken ters dönüp yüzünü bana çevirdi artık amı sikimin üzerindeydi heyecandan tir tir titriyor amını sikime bir değdirip bir çekiyordu bu duruma fazla dayanamamış olacakki iri ve kalın yarağımın üzerine yavaş yavaş oturdu.Sikim amına köküne kadar girince derin bir ohhh çekip vahşi bir kısrak gibi sikimin üzerinde raksetmeye başladı.Yarağım amının en derin yerlerine kadar ulaşıyor nermini zevkten kudurtuyordu bir yandan sikimin üzerinde dünyanın en büyük mutluluğunu yaşarken benide ihmal etmiyor muhteşem memelerini ağzıma vermiş kana kana yalatıyordu.Daha fazla dayanamadım nerminin altından kalkıp onu yere,halının üzerine indirdim ve domalttım.Muhteşem amcığı ve daracık göt deliği arkadan şahane görünüyordu.Kalın ve damarlı sikimi nerminin amına arkadan öyle bir kökledimki çığlık atıp yerdeki halıya tırnaklarını geçirip çekerek halının üzerindeki fiskos masasını bile yerinden oynattı.Bir yandan Nermin in amını sikerken bir yandanda götüne parmağımı sokuyor,kara incisinide yarağa alıştırıyordum.Sikimi amından çıkarıp götüne sokmak için kafasını ufacık deliğe dayayınca şimdiye kadar uysal olan kadın birden eliyle sikimi oradan çekip tekrar amına soktu..bunu

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder